Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1612 E. 2023/1054 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1612 Esas
KARAR NO: 2023/1054
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/05/2019
NUMARASI: 2017/991 E. – 2019/471 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkilleri aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’ne … E. Sayılı dosyası ile kambiyo takibi yaptığını, müvekkillerin takip konusu çekin keşidecisi ve cirantası olduğunu, ibraz tarihi itibari ile çek karşılığı olan 50.000,00-TL’nin çek hesabında mevcut olduğunu, dava tarihine kadar da çek karşılığının bankada bulunduğunu, müvekkillerinin karşılıksız çek keşide etmemiş olduğunu, çek için konulan ödeme yasağının müvekkilleri ile ilgisi olmadığını, çek bedelini icra dosyasına ödeyeceklerini, ancak çek bedeli dışındaki ferilerden sorumlu tutulamayacaklarını, çeki ödemekle yükümlü olanın çekin muhatabı banka olduğunu, ödeme yasağı ile ilgili hükümlerin TTK’da yazılı olduğunu, davalının TTK usulünce hareket etmesi gerektiğini, kendi kusuru nedeni ile müvekkilden borçlu olduğundan fazlasını talep edemeyeceklerini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacılar aleyhine 23/10/2017 tarihinde … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya ile icra takibi başlattıklarını, 06/11/2017 ve 17/11/2017 tarihinde borçlulardan … Tarafından icra müdürlüğüne yapılan ödemelerle dosya kaydının kapatıldığını, davacıların dava dilekçesi ile çekin keşidecisi ve cirantası olduklarını ve bundan dolayı çek bedelinden ve takipten sorumlu borçlu olduklarını kabul ve beyan ettiklerini, müvekkilleri bankanın yapmış olduğu takibin her türlü koşulu taşıdığını, 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararında müvekkilleri bankanın taraf olmadığını, bu davadaki hususların müvekkilleri bankaya karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkilleri bankanın her türlü prosedürü, yazışmaları yaptığını, yasal hakkı doğrultusunda borçtan yasal sorumlu davacılara karşı icra takibi başlattığını, davacının borcun ferilerinden sorumlu olmayacağına ilişkin beyanlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilleri bankanın dava konusu çeke temlik cirosu ile yasal hamil olduğunu, iyi niyetli hamile karşı, önceki hamillerden kaynaklanan defilerin ileri sürülemeyeceğini beyan etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “… Somut olayda ise, takip dayanağı çekin, muhatap bankaya ibraz edildiği, ibrazında banka tarafından “İşbu çek hakkında ödeme yasağı kararı konulduğundan hiçbir işlem yapılamamıştır” şerhinin düşüldüğü, çekin karşılığının mevcut olduğu görülmektedir. Dolayısıyla, davacıların çek bedelinin, dava dışı şahsın başvurusu üzerine alınan ödemeden men yasağı kararı nedeniyle ödenmemesinden dolayı çek tazminatından sorumlu tutulamayacağı, üçüncü kişi tarafından alınan ödeme yasağı kararı nedeniyle davacılar tarafından karşılığı bulundurulan çek bedelinin ödenmemesinden dolayı davacıların yalnızca çek tazminatından sorumlu olmayacağı, çek bedelinin ödenmemesi nedeni ile davalı yanın takip başlatmakta hukuki menfaati mevcut olup feri talepler yönünden alacak isteminin yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. Tüm bu nedenlerle davanın kısmen kabulü ile, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyası kapsamında davacıların (çek tazminatı) 6.257,02-TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespiti ile 6.257,02-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi suretiyle istirdatına, fazlaya dair istemin reddine, İİK’nın 72/5 maddesi kapsamında davalı yanın kötüniyetli olduğu hususu ispata muhtaç kalmakla koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Davacıların, dava dilekçesi ile çekin keşidecisi ve cirantası olduklarını ve bundan dolayı çek bedelinden ve takipten sorumlu-borçlu olduklarını kabul ettiklerini, ödeme yasağı olsa dahi çekin karşılığının olup olmadığı araştırılarak çekin karşılığı (kısmi ya da tamamen) varsa yazılarak blokeye alınması, karşılığı olmaması halinde bu çekin arkasına derç edilmesi gerekmekte iken muhatap banka tarafından sadece çekin işleme alınmadığının belirtilmesi ile yetinildiğini, Ödemiş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/941E. Sayılı dosyasında müvekkili bankanın taraf olmadığını, bu davadaki hususların müvekkili bankaya karşı ileri sürülemeyeceğini, ödemeden men yasağı kararının çıkartılmış olmasının çeki iyi niyetli olarak temlik cirosu ile yasal hamil olan 3.kişi bankayı bağlamayacağını, çeki elinde bulunduran iyiniyetli hamil konumundaki bankaya cirantalar ile keşideci arasında doğan ilişkiden kaynaklanan def’ilerin ileri sürülemeyeceğini, çek bedelinin ödenmemesinden dolayı müvekkili bankanın takip başlatmakta hukuki menfaatinin mevcut olduğunun tespiti yapılmış olmasına rağmen çek tazminatını ve feriler yönünden talepte bulunulamayacağına yönelik tespitin hukuka aykırı olması nedeniyle kısmen kabul kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Tedbir kararıyla Müvekkili Kozanın hiç bir ilgisi olmadığını, vadesinde çekin karşılığını bankada hazır tuttuğunu, Davalının, çeki muhatap bankaya ibraz ettiğinde bedelini tahsil edemediğinde Müvekkiline ihtar-protesto çekerek ödemesini isteyebileceğini ve temerrüte düşürebileceğini, Ödemiş Mahkemesine müracaat ederek TK 757/II hükmünce tevdi mahalli tayini isteyebileceğini ancak bunları yapmadığını menfi tespit olarak açtıkları davada, cebri icra nedeniyle ödemek zorunda kaldıkları için davanın istirdat davasına dönüştüğünü, ayrıca neticeyi talebe gerek kalmadan ödeme gününden itibaren ticari faize karar verilmesi gerektiğini, Davalının kendisinin sebep olduğu icra masrafları ile çek faiz dahil bedeli dışındaki tüm ödemelerin ödeme gününden itibaren işleyecek faiziyle istirdadına (iadeye) karar verilerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Ödemiş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/941E. sayılı dosyasında müvekkili bankanın taraf olmadığını, karşı yanın istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkemenin kısmen kabul kararının istinaf başvuruları neticesinde müvekkili lehine kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı taraf ödeme yasağı kararı nedeniyle çek tazminatı bedelinden sorumlu olmadığını, bu nedenle çek tazminatı yönünden istirdat isteminde bulunmuş olup, İlk Derece Mahkemesince kabul kararı verilmiş olup, davalı istinaf isteminde bulunmuştur. Davalının istinaf istemi yönünden yapılan incelemede; T.C. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/23148 E., 2016/604 K. Sayılı ilamında “…Takip tarihi itibariyle uygulanması gereken 6102 Sayılı TTK’nun 783/3. maddesine göre; “Muhatap nezdinde karşılığı kısmen veya tamamen bulunmayan bir çek düzenleyen kişi, çekin karşılıksız kalan bedelinin %10’unu ödemekle yükümlü olduktan başka, hamilin bu yüzden uğradığı zararı da tazmin eder”. Çeki keşide eden kimsenin, bu çekin karşılığı olan miktarı, ibraz süresi içerisinde muhatap banka nezdinde bulundurması zorunludur. Dolayısıyla, alınan ödeme yasağı kararı nedeniyle borçlu tarafından karşılığı bulundurulan çek bedelinin ödenmemesinden dolayı çek tazminatından sorumlu tutulması düşünülemez…” hususlarına açıklık getirilmiş olmakla, davacının çek tazminatından sorumlu olmadığı yönündeki Mahkeme kabulünde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, … bankası A.Ş. Sahrayıcedid Şubesinin 22.11.2017 tarihli yazısının incelenmesinde davaya konu çekin muhatap bankaya ibraz edilmiş olduğu 18.12.2015 tarihinde hesapta karşılığının olduğu hesap bakiyesinin o tarihte 50.152,48.TL olduğunun tespit edildiği, bu nedenle davalının bu yönden istinaf isteminin reddinin gerektiği ancak davacılardan … yönünden ise lehtarın çek tazminatından sorumlu olmadığı, …’nin lehtar olduğu, lehtar yönünden TTK 780. Md gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle karar verilmesi nedeniyle bu davacı yönünden gerekçe değişikliği yapılması nedeniyle davalının istinaf isteminin kısmen kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Davacının istinaf istemi yönünden yapılan incelemede; Davacı taraf neticeyi talebe gerek kalmadan ödeme gününden itibaren ticari faize karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, Mahkemenin talepten fazlasına hükmedemeyeceği, dava dilekçesi incelendiğinde faiz talebinin bulunmadığı, bu nedenle faiz talebine ilişkin bir karar verilmemesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, istinaf talebinin reddinin gerektiği anlaşılmıştır. Davalının açıklanan gerekçelerle istinaf isteminin kısmen kabulüne, Dairemizce, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından mahkemenin gerekçesi yönünden hata edildiğinden “gerekçe düzeltilerek ve değiştirilerek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan istinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri doğrultusunda istinaf sebebi yapılmayan hususlar da aynen korunarak karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDİNE, 2- Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜ ile, 3- İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/05/2019 tarih, 2017/991 E., 2019/471 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,4- Davanın KISMEN KABULÜ ile, 4/a- İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası kapsamında davacı …’nin 6.257,02 TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespiti ile 6.257,02 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi suretiyle istirdatına,fazlaya dair istemin reddine, davacı …’nin davasının reddine, 4/b- Koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine, 5- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 5/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 427,41 TL harçtan peşin alınan 85,39 TL harç ve 344,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile artan 1,98 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 5/b-Davacı tarafça yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 85,39 TL peşin harç ve 344,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 460,79 TL harcın davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, 5/c-Davacı tarafça yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 113,50 TL olmak üzere toplam 613,50 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 152,99 TL’sinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, 5/d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, 2.725,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 5/e-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, 5/f-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına, 6- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 6/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 6/b-İstinaf talebi reddedildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 225,45 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 6/c-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 36,40 TL posta gideri olmak üzere toplam 157,70 TL’nin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 6/d-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 6/e-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 7- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 05/10/2023