Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1599 E. 2023/971 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1599 Esas
KARAR NO: 2023/971
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 14/05/2019
NUMARASI: 2017/59 E. – 2019/180 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/09/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin çocuğu olan …’in fotoğraflarının davalı tarafından izinsiz olarak reklam amaçlı, banner ve stand tasarımında ve billboardlarda kullanıldığını, davalının bu eylemi nedeni ile kişilik haklarının saldırıya uğradığını, kişinin dış görüntüsü üzerinde hak sahibi olduğunu, MK m.25/3 uyarınca elde edilen kazancın vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca talep etme haklarının bulunduğunu, FSEK m.86 uyarınca resim ve portrelerde tasvir edilenlerin, kişilik haklarının korunmasına ilişkin özel bir düzenleme öngörüldüğünü, davalıya eylemleri nedeni ile Beyoğlu …Noterliği’nin 15.02.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin tebliğ edildiğini, ancak bir sonuç alınamadığından bahisle, 273,83 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı yan,, 21.02.2019 tarihli dilekçesi ile taleplerini 13.722,00 TL olarak arttırdıklarını beyan etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin futbol okulu işlettiğini, bu okula kayıt yaptıran çocukların velileri ile müvekkili şirket arasında sözleşme imzalandıktan sonra hem çocukların motivasyonu hem de sosyal gelişimleri için bir takım fotoğraflarının kullanıldığını, davacı çocuğun velisi ile bu hususta sözleşme imzalandığını, dava konusu durumun kişilik haklarına saldırı olmadığını, tam aksine çocukların kişilik gelişimlerine yardımcı olup motivasyonlarına olumlu katkı sağladığını ve çocuğun yasal temsilcisinin muvafakati ile dava konusu resimlerin yayınlandığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince;” dava konusu fotoğrafların okul faaliyetleri sırasında çekilen fotoğraf olmadığı, izinsiz olarak tanıtım faaliyetinde kullanıldığı, FSEK kapsamında eser niteliğinde olmadığı ancak FSEK 86.maddesi ve yukarıda izahı yapılan TMK 24 maddesi uyarınca korunabileceği gerekçesiyle, bilirkişi raporuna itibar edilerek, davanın kısmen kabulü ile izinsiz kullanıma ilişkin bilirkişi tarafından belirlenen 600,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, takdiren 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalının vekil tayin edeceğine ilişkin beyanda bulunulmaması, vekaletname sunulmaması ve davalı tarafın yokluğunda karar verilmesi karşısında davalıyı yargılama oturumlarında temsil etmeyen vekil lehine vekalet ücreti takdir edilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, Davalının izinsiz reklam çalışmaları ile elde etmiş olduğu haksız kazanç miktarının 13.722,00 TL olabileceği 28.09.2018 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olmasına rağmen, yerel Mahkemece sadece 15.11.2017 tarihli ilk bilirkişi raporu esas alınarak 600,00 TL maddi tazminatın davacıya verilmesine, karar verildiğini, böyle bir reklam için kullanılacak yüzün sözleşme değeri, reklamı yapılacak ürünün niteliği, kullanım alanı, toplumsal getirisi yanında reklam afişinin boyutu, süresi ve yayınlanma alanı dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken Mahkemece eksik değerlendirme ile karar verildiğini beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, davacı … in fotoğraflarının davalı tarafından izinsiz olarak reklam amaçlı, banner ve stand tasarımında ve billboardlarda kullanıldığı gerekçesiyle, FSEK kapsamında maddi ve manevi tazminat talepli davadır. Davacı vekili her ne kadar davalının izinsiz reklam çalışmaları ile elde etmiş olduğu haksız kazanç miktarının 13.722,00 TL olabileceğini, bu durumun 28.09.2018 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olmasına rağmen, yerel Mahkemece sadece 15.11.2017 tarihli ilk bilirkişi raporu esas alınarak 600,00 TL maddi tazminata hükmedildiğini ileri sürmüştür. Mali bilirkişi tarafından sunulan sonraki raporda yapılan hesaplamanın, ilgili vergi dairesi tarafından gönderilen gelir tablosuna göre gerçekleştirildiği, ancak davalı şirketin elde ettiği net kazancın hangi tür gelirlerden olduğunun tespit edilemediği, dolayısıyla davacının fotoğrafı kullanılarak elde edilen kazancın toplam kazanç içerisindeki payının ne olduğu hususunda bir kanaat bildirilmediği, bu nedenle yapılan hesaplamanın somut ve net verilerek dayanmadığı, dosyaya rapor sunan ilk bilirkişi heyetinde ise aynı zamanda sektör bilirkişisinin de yer almasına rağmen, dava konusu fotoğrafın profesyonel çekim mi doğal çekim mi olduğu, fotoğrafın okulun ticari faaliyetlerinde kullanıldığı dikkate alınarak, davacının çocuğu model olarak kullanılsaydı, okulun ne miktarda bir bedel ödeyeceği hususları dikkate alınmadan değerlendirme yapıldığı anlaşılmakla, vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca, ihlalin yapıldığı tarih itibariyle ödenecek bedelin tespiti amacıyla belirtilen hususlarda ek rapor aldırılması veya gerektiğinde yeni bir heyetten rapor aldırılarak sonuca varılması gerekirken, eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir. Sair istinaf sebepleri incelenmeksizin, yukarıda açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesince esasa münhasır delil toplanmadan, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesinin, usul ve yasaya aykırı olması ve ilk derece mahkemesi kararının tüm istinaf sebepleriyle birlikte değerlendirilmesinin gerekmesi karşısında, istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün bulunmamakla 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile; 2- İstanbul 2. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 14/05/2019 tarih, 2017/59 E. 2019/180 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine,5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 28/09/2023