Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1595 E. 2023/990 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1595
KARAR NO: 2023/990
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 16/05/2019
NUMARASI: 2017/561 E. – 2019/183 K.
DAVANIN KONUSU: Patent (Maddi Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/09/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sahibi olduğu … nolu “Konteyner ve Dorse İçi Koruma Örtüsü” buluş başlıklı faydalı model belgesinin koruma kapsamına, davalı tarafından üretimi ve satışı yapılan ürünler yoluyla tecavüz oluştuğunu, ayrıca davalı şirketin söz konusu üretim ve satışının müvekkilinin iş kaybına neden olduğunu, davalı firmanın söz konusu ürünü ile ilgili www…..com adlı internet sitesinde “C-bag konteyner koruma naylonu” başlığı ile tanıtım yaptığını, iddia ederek, tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, önlenmesini ve men’ini, iltibas yaratan ürünlerin imalinin, ithal ve ihracının stoklanmasının, satış ve pazarlanmasının, ilan, reklam, katalog ve diğer basılı kağıtlarda kullanılmasının yasaklanmasını, imhasını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 100.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminatın, fiil tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve verilecek hükm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … nolu “Konteyner ve dorse içi koruma örtüsü” buluş başlıklı faydalı model belgesinin koruma kapsamına tecavüz teşkil edecek herhangi bir üretim ve satış gerçekleştirmediğini, dava konusu ürün için … tarafından faydalı model belgesi alındığını, ancak üretim ve satışın … tarafından yapıldığını, dava konusu … nolu “Konteyner ve dorse içi koruma örtüsü” buluş başlıklı faydalı model belgesinin başvuru tarihinden çok önce dünyada üretilen ve satılan bir ürün olduğunu, davacı …’ın linkedin sosyal medya hesabında kullanmış olduğu görsellerin İtalyan … firmasının görselleri ve rengi ile birebir aynı olduğunu, “Kuruyük konteyner poşeti” ibaresi ile yıllardır faydalı model konusu ürünün satışının yapıldığını, müvekkilinin ürettiği ürünün sağ ve sol kenarlarında 11’er adet sabit ip bulunduğunu ancak davacı firmanın ürününde ise 7’şer adet sabit ip olduğunu iddia ederek, asıl davanın reddini ve davacı-karşı davalı adına tescilli TR … sayılı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir.İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece; “Asıl dava yönünden davacının davasının REDDİNE, mahkemece konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına,Karşı dava yönünden davalının karşı davasının REDDİNE,” karar verilmiştir. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacılar vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilin … tarafından icat edilerek geliştirilen ve Türk Patent Enstitüsü tarafından onaylanmış olan ‘KONTEYNER VE DORSE İÇİ KORUMA ÖRTÜSÜ’ nün kullanım hakları tamamen müvekkile ait bulunduğunu, İşbu buluş, … nolu ‘Faydalı Model Tescilleri’ ile koruma altına alındığını,Müvekkilin, kendi ürettiği tüm haklarını tescil ettirdiği ve senelerdir emek verdiğini bu buluşu ile ticaret hayatında kendisine bir yer edindiğini, davalı şirket, müvekkile ait faydalı modeli taklit etmek suretiyle ürünü imal ettirerek hem müvekkilin müşterilerine hem de başka firmalara pazarlayarak satışını yapmakta ve bu eylemi ile patent hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, müvekkilin buluşunu birebir taklit ederek hem piyasada ve bilumum fuarlarda tanıtım yapmakta, hem de müvekkilin müşterine daha düşük fiyat vermek suretiyle müvekkilin kaybına uğramasına yol açtığını, müvekkile ait ürünün körük kısmı ile ilgili olarak katlama adedi ve şekli de ürünün körüklü olduğu savunmasını değiştirmediğini, Davalı tarafın ve davacı tarafın ürünlerinin de körüklü bir yapıya sahip olmasının da bunu kanıtladığını, iki ürün de bilirkişi heyetleri tarafından incelenmiş ve birebir aynı oldukları tespit edildiğini, bu sebeplerle yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı/Karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, davalı/karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun 11. Ve davamı maddelerinde dava dilekçesinde sunulan web sitelerindeki ürünlerin sayfaya konulma tarihleri üzerinden, değerlendirme yapıldığı, firmaların web sitelerini sürekli güncel tutmaları hayatın olağan akışı doğrultusunda beklenen bir durum olduğu, sayfadaki görsellerin tarihlerinin güncel olması, söz konusu ürünlerin ilgili firmalar tarafından o tarih itibarıyla üretim ve satışının yapıldığı anlanıma gelmeyeceğini, web sitelerinde yer alan fotoğraflar üzerinden davacının faydalı model tescili konusu ürününün tescil tarihi itibariyle yenilik unsuru taşıdığı yönündeki tespitin eksik olduğunu, davacılar/ karşı davalıların tescil konusu ürününü uzunu yıllardır üretip sattıklarını, dosyaya sunulan internet sitesi çıktılarındaki görsellerden davacı/karşı davalı …’ın linkedin sayfasında yer alan görseli neden kaldırdığının değerlendirilmediğini, davacının istinaf sebeplerinin yersiz olduğunu, bu sebeplerle yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak karşı davanın kabulüne, karar verilmesini talep etmiştir. Gerekçe ve Sonuç:HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;Asıl dava, faydalı model belgesine tecavüz ve haksız rekabetinin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemlerine, karşı dava, tescilli faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. 6769 sayılı SMK’nın 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra dava açıldığı anlaşılmaktadır. münhasıran açılan hükümsüzlük davaları ile tecavüz davaları yönünden SMK’nın 192. maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan yeni SMK’nın hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Davacı … sayılı adına tescilli “Konteyner ve Dorse İçi Koruma Örtüsü” buluş başlıklı faydalı model belgesinin koruma kapsamına davalı tarafından üretimi ve satışı yapılan ürünler yoluyla tecavüz oluştuğunu ileri sürmüş, davalı karşı davacı ise , … nolu “Konteyner ve dorse içi koruma örtüsü” buluş başlıklı faydalı model belgesinin başvuru tarihinden çok önce dünyada üretilen ve “Kuruyük konteyner poşeti” ibaresi ile satılan bir ürün olduğunu ileri sürerek … sayılı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü gerektiğini ileri sürmüştür. Uyuşmazlığın çözümü bakımından öncelikle tescilli faydalı modelin hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği incelenmelidir. Tescilli bir faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünün ileri sürülmesi halinde kural olarak ispat yükü davacı taraftadır. Bununla birlikte SMK 142 . maddesi uyarınca, faydalı model başvurusunun kabulü onun mutlak manada yeni olması koşuluna bağlı tutulmuştur. Diğer bir anlatımla, başvuruya konu olan buluşun başkaları tarafından başvuru tarihinden önce, ülkede veya dünyada kamuya açıklanmamış veya kullanılmamış olması gerekir. Yerleşik Yargıtay kararlarına göre, faydalı model ile korunan, küçük ve faydalı buluş niteliğindeki teknik ilerleme sağlayan yeniliklerdir. Bu nedenle hayatı kolaylaştıran, ürünleri ucuzlaştıran, tasarruf veya daha faydalı kullanım sağlayan küçük ve faydalı buluş niteliğindeki yeniliğin varlığı yeterlidir. Buluşun teknik alanda yen ve sanayiye uygulanabilir olması gerekir. Yenilik incelemesi yapılırken, patentlere özgü buluş basamağının aşılması aranmaz. Dosya kapsamına göre, uyuşmazlık konusu … sayılı ve “Konteyner ve dorse içi koruma örtüsü” buluş başlıklı faydalı model belgesinin, 25/01/2013 tarihinden davacılardan … adına tescilli olduğu , 23.12.2013 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile koruma altında olduğu görülmektedir. Dosyada mevcut 14.11.2017 tarihli marka patent vekili bilirkişi tarafından düzenlenen raporun dosya üzerinden ve davalı tarafça satışı yapılan ürünlerin internet sitesindeki görselleri üzerinden karşılaştırma yapılarak tanzim edildiği, raporda davalı kullanımındaki ürünlerin davacıya ait faydalı model kapsamına girdiği , tecavüz ve haksız rekabete yol açabileceği görüşü belirtilmiş, suçlanan davalı ürünü üzerinde inceleme yapılmadığından düzenlenen raporun hükme esas alınabilecek denetime elverişli bir rapor olmadığı bu nedenle itibar edilemeyeceği anlaşılmıştır. Davalı-karşı davacının işyerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 27.08.2018 tarihli bilirkişi heyet raporunun ise makine mühendisi öğretim üyesi, makine mühendisi ve marka patent vekili ile bilişim uzmanından oluşan teknik bilirkişiler tarafından düzenlendiği, raporda özetle; faydalı model belgesine konu “Konteyner ve dorse içi koruma örtüsü” ürününün özelliklerinin , nemden etkilenmeyen malzemeden imal edildiği, konteynır içine yerleştirilen malların dış etkilerden etkilenmesini engelleyen koruma örtüsü olduğu , kendi içinde katlanmasını sağlayan körüklü yapısı olduğu, körüklü yapının taşıma ve ambalajlamada fazla yer kaplamamasını sağladığı, koruma örtüsünün konteynırın iç kısmında üst kısmında bulunan bağlantı noktalarına bağlanmasını sağlayan bağlanma yerlerinden oluştuğu, bu özelliklerinin koruma kapsamına alındığı, davalıya ait dorse içi koruma örtüsü ile faydalı model belgesine konu ürün özelliklerinin farklı olduğu, davacı adına tescilli faydalı modelin hükümsüzlüğü gerektiğine ilişkin delil olarak gösterilen internet sitelerinde yer alan ürünler ile faydalı model kapsamındaki ürünün teknik özelliklerinin farklı olduğunu , örtünün katlanmasını sağlayan körüklerin satışı yapılan ürünlerde olmadığını, uyuşmazlık konusu faydalı model belgesinin başvuru tarihi itibariyle yenilik özelliği taşıdığı belirtilmiştir. Dosyada mevcut 11.04.2019 tarihli yine teknik bilirkişi heyetinden oluşan raporda 27.08.2018 tarihli bilirkişi heyet raporunundaki tespitlere iştirak edildiği belirtilmiştir. Yukarıda özetlenen 27.08.2018 tarihli teknik bilirkişi heyet raporu konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından yerinde yapılan inceleme sonucu tanzim edilmiş , denetime elverişli ve gerekçeli olması karşısında itibar edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Teknik bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen rapor içeriği dikkate alındığında ; … sayılı ve “Konteyner ve dorse içi koruma örtüsü” buluş başlıklı faydalı model belgesinin, yenilik unsuru taşıdığı, yenilik giderici delil sunulmadığı bu itibarla SMK 142 .maddedeki şartları taşıdığı davaya konu faydalı model belgesinin hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, diğer yandan tecavüz iddiasında faydalı modelin tescil edilen koruma kapsamı ile davalı kullanımının karşılaştırılması gerektiği, davalı tarafından üretilen ürünlerin davacıya ait faydalı model korumasından farklı olduğu , bu ürünlerde bağlanma yerleri olmakla birlikte ürünün katlanmasını ve fazla yer kaplamamasını sağlayan körüklü yapının bulunmadığı, davalıya ait ürünün TR davacıya ait … Y sayılı faydalı model belgesinin koruma kapsamı dışında olduğu, ,tecavüzün söz konusu olmadığı bu nedenlerle davanın ve karşı davanın reddine dair verilen kararın dosya kapsamındaki delillere ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak , dosya kapsamında iddia ve savunmaya, saptanan dava niteliğine ve toplanıp değerlendirilen deliller ile kararda gösterilen yasal ve yeterli gerekçeye göre kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı, taraf vekillerinin, istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Taraf vekillerinin İstinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 16/05/2019 tarih ve 2017/561 E., 2019/183 K. sayılı kararına karşı davacı ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 225,45-TL daha harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 225,45-TL daha harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Davacı ve davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 28/09/2023