Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1585 E. 2023/938 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1585 Esas
KARAR NO: 2023/938
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/06/2019
NUMARASI: 2019/130 E. – 2019/486 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/09/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; keşidecisi …Ltd. Şti. olan … Beşiktaş şubesine ait 25.04.2018 keşide tarihli, … seri numaralı ve 75.000 TL bedelli çekin davalı tarafından , müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında takibe konu edilip kambiyo senetlerine mahsus takip başlattığını, oysa davalının çekin bankaya ibrazdan sonra cirosunun bulunduğunu, yetkili hamil olmadığını belirterek bu icra takibinde davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibe konu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı hakkında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava ticari bir ihtilaftan kaynaklandığı için görevli mahkemenin İstanbul Ticaret Mahkemesi olduğunu, şikayete konu çeke ilişkin başlatılan takipten feragat edildiği için davanın konusuz kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.İlk Derece Mahkemesince; “Davalının davacı hakkında İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına konu 75.000 TL bedelle … Bankası Beşiktaş Şubesi’ne ait çek nedeniyle icra takibi başlattığı, aleyhinde açılan menfi tespit davasından sonra 12/11/2018 tarihinde davacı hakkında başlattığı icra takibinden vazgeçtiği, ayrıca cevap dilekçesinde davacı hakkında sehven icra takibi başlatıldığını, davacının, davalıya borçlu olmadığını ifade ederek takip konusu çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığını ikrar ettiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş; davalının kötü niyetle icra takibi başlattığına dair delil ve belge bulunmaması, başlatmış olduğu icra takibinden daha sonra vazgeçmiş olması birlikte değerlendirildiğinde davalının kötü niyeti kanıtlanamadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine” gerekçesiyle DAVANIN KABULÜ ile; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu 25/04/2018 keşide tarihli 75.000,00 TL bedelli … Bankası Beşiktaş Şubesi’ne ait keşidecisi … LTD. ŞTİ. olan, … nolu çek nedeniyle ve icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı vekilinin davalının kötü niyetli olmadığını, iyi niyetli bir tacir olduğunu iddia ettiğini, davalının niyetinden öte kanunun yüklediği basiretli tacir edimine uyması gerektiğini, basiretli olmadığı gibi ağır kusurlu olduğunu, çekin bankaya ibraz edildiği anda davalının cirosunun çekte bulunmadığının açık olduğunu, davalının İstanbul 20. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 20015/1054 Esas sayılı dosyasının aynı gerekçelerle dava açıldığını, bu sebeple de mahkeme huzurunda bulunan davada hukuki yararlarının olmadığını iddia ettiğini, iki davanın açılış gerekçelerinin farklı olduğu gibi iki davanını hukuki mahiyetlerinin farklı olduğunu, davalının kasıtlı olarak müvekkili hakkında icra takibi başlattığını ve mahkeme huzurunda bulunan bu davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, davalının takipten açıkça feragat etmediğini, müvekkil yönünden “vazgeçme” ifadesini kullandığını, davalının kötü niyetli olduğunu, davalının açıkça davayı kabul etmesi nedeniyle davalının tüm istinaf taleplerinin reddine, istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının İstanbul 20. İcra Hukuk Mahkemesi’nde 2018/1054 esası ile aynı gerekçelerle bir dava daha açtığını, huzurdaki dava menfi tespit davası olarak açılmış olsa da davacının huzurdaki davayı açmakta hukuki menfaati olmadığını, öncelikle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi kanaatte olunması halinde dahi huzurdaki davaya konu icra takibinden … yönünden takipten vazgeçilmiş olması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken davanın kabulüne ilişkin verilen kararın hatalı olduğunu, yerel mahkeme kararında karşı vekalet ücretinin tarife hükümleriyle belirlenen tüm ücret üzerinden hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine ilişkin verilen kararın hukuka uygun olduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davanın konusu İİK 72. maddeye göre açılan menfi tespit davasıdır. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına, alacaklı … tarafından UYAP’ta kayıt tarihi 12.11.2018 olan, takipten vazgeçme dilekçesi ibraz edildiği dava dışı … Ltd Şti ve … olan alacaklarının daha sonra talep ve dava hakkının saklı olduğunu belirttiği görülmüştür. Davalı cevap dilekçesinde, tensip zaptının taraflarının ulaşmasının hemen ardından 12.11.2018 tarihinde … hakkında gösterilen takibin sehven başlatıldığı anlaşıldığından takipten vazgeçildiğini, bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafından istinafta daha önce İstanbul 20. İcra Mahkemesi’nin 2018/1054 E. sayılı dosyasında aynı gerekçelerle dava açıldığı, huzurdaki dava menfi tespit davası olarak açılmış olsa da davacının dava açmakta hukuki menfaati bulunmadığı ileri sürülmüş ise de İstanbul 20. İcra Mahkemesi’nde açılan davanın takip hukukuna ilişkin olduğu, dava konusunun menfi tespit davası olduğu, bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğundan davalının bu istinaf sebebine itibar edilmemiştir.Davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı, ön inceleme duruşma gününün 28.05.2019 tarihine verilmesine rağmen süre beklenmeden görevsizlik kararı verilerek dosyanın ATM’ye gönderildiği, davalının ön inceleme duruşmasından önce ibraz etmiş olduğu dilekçede … hakkında takibin sehven başlatıldığı, bu nedenle takipten 12.11.2018 tarihinde vazgeçildiği beyan edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde müvekkilinin …’den herhangi bir alacağı bulunmadığını, takibin sehven başlatıldığını belirttiği, icra dosyasının vermiş olduğu dilekçede de takipten vazgeçtiği gözetildiğinde davacının davalıya icra takip dosyasından dolayı borcu bulunmadığı anlaşılmış olup, dava konusuz kalmayacağından mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar hukuken yerindedir.İİK 72/5’e göre dava borçlu lehine hükme bağlanırsa borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa talebi üzerine borçlunun dava sebebiyle uğradığı zararın alacaklıdan tahsiline karar verileceği, takdir edilecek zararın haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın % 20 den az olamayacağından, alacaklının borçludan alacağı olmadığını bilmesi gerektiği, bu nedenle başlatılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu sabit olduğundan davacı lehine %20 tazminata hükmedilmesi gerekir iken tazminat talebinin reddine dair verilen karar bu nedenle yerinde değildir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu 25/04/2018 keşide tarihli 75.000,00 TL bedelli … Bankası Beşiktaş Şubesi’ne ait keşidecisi … LTD. ŞTİ. olan, … nolu çek nedeniyle icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacı lehine takip konusu alacağın %20 tazminatın davalıdan tahsiline, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davalı vekilinin istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, 2- İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/06/2019 tarih, 2019/130 E., 2019/486 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,3- Davanın KABULÜNE, 3/aİstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu 25/04/2018 keşide tarihli 75.000,00 TL bedelli … Bankası Beşiktaş Şubesi’ne ait keşidecisi … LTD. ŞTİ. olan, … nolu çek nedeniyle icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,3/b- Davacı lehine takip konusu alacağın %20 tazminatının davalıdan tahsiline, 4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;4/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.123,25 TL karar harcından peşin alınan 1.466,73 TL’nin mahsubu ile 3.656,52 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 4/b-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan: 35,90 TL başvurma harcı, 1.466,73 peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı, 200,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 1.707,83 TL’nin, davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, 4/c-Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4/d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine 13/(1). maddesine göre 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, 5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 5/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,5/b-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 1.588,33 TL istinaf yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,5/c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21/09/2023