Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1582 E. 2023/988 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO : 2020/1582 Esas
KARAR NO: 2023/988
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 16/07/2019
NUMARASI: 2017/271 E. – 2019/211 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/09/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında 09/05/2012 tarihinde, müvekkiline ait “…” adlı eser ile ilgili yayıncı-yazar sözleşmesi imzalandığını, kitap haline getirilecek olan eserin editoryal çalışmalarını, grafik tasarımını, depolanmasını ve ayrıca müvekkile vereceği şifre ile internet sitesinde “satış takip” özelliğini kullanmasına olanak sağlamayı taahhüt ettiğini, müvekkilinin davalının üstlendiği edimlere karşılık 3.500,00 TL. davalıya ödeme yaptığını, davalının yayınevinin yazar-yayıncı sözleşmesi ile üstlendiği edimlerin büyük kısmını ya hiç yerine getirmediğini, davalının kitabın dağıtımını yapmadığını, internette kitap satış sitelerinden gelen okur taleplerini ya karşılamadığını ya da gecikmeli olarak karşıladığını, müvekkili ile davalı arasındaki sözleşme konusu basılması gereken kitap sayısının 500 adet olduğunu, T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığına bandrol almak için sunulan belgedeki müvekkilinin imzasını taklit edilmek suretiyle sahte evrakla 1000 adet bandrol alındığını, davalının bu davranışının evrakta sahtecilik suçunu oluşturduğunu, FSEK’de düzenlenen bandrol usulsüzlüğüne ilişkin suçları da işlemiş olduğunu, konu ile ilgili İstanbul Anadolu C. Başsavcılığı’nın 2014/156695 soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, davalının 1000 adet bandrol almasına rağmen müvekkiline 300 adet kitap teslim ettiğini, sözleşme fesh olunduktan sonra satıldığı beyan edilen kitap adedinin ise 52 olduğunu, 1000 adet bandrol karşılığı basılması gereken 648 adet kitabın akıbetinin dahi bilinmediğini, sözleşmenin kendileri tarafından feshinden sonra kitap adedini tespit etmek maksadı ile basılan kitapların hangi depo ve matbaada tutulduğunu, müvekkiline teslim edilen 300 kadar kitabın da ayıplı olduğunu, davalının matbaasında bulunmadığını, ancak … adı altında yüksek ücret alarak kitap basım işini işin niteliğine uygun olmayan ucuz makinalarla yaptığının anlaşıldığını, maddi ve manevi zararının giderilmediği halde yasal yollara başvurulacağının da bildirildiği zaman müvekkilinin şantaj yapmakla suçlandığını, hakarete uğradığı iddialarında bulunarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla 3.500,00 TL’nin 09/05/2013 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte, 1.500,00 TL mahrum kalınan kitap satış geliri ile 7.500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı herhangi bir cevap sunmamış, 16.07.2019 tarihli sözlü yargılama duruşmasında davalı vekili; tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararı:Mahkemece; “Davanın KISMEN KABULÜNE,3.500,00 TL sözleşme bedelinin 15.04.2014 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Davacının 1.500,00 TL satış bedeline ilişkin talebinin ve 4.500,00 TL manevi tazminat talebinin REDDİNE, ” karar verilmiştir. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri:Davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil …’ın aleyhine açılan ve yayımcı yazar sözleşmesi ile üstlenilen edimlerin yerine getirilip getirilmediğine ilişkin olan davanın kısmen kabulü ile davacı yararına 3.500-TL. sözleşme bedelinin ticari avans faizi ile birlikte iadesi ile 3.000-TL manevi tazminatın yine ticari avans faizi ile birlikte ödenmesine hükmedildiğini, ceza soruşturmasının neticesinde müvekkil hakkında çıkması muhtemel takipsizlik kararı işbu dava açısından lehimize delil teşkil edeceğini, davacının elde ettiği kazancın maddi tazminat niteliğindeki sözleşme bedeli tutarından tenzil edilmesi gerektiğini, Ayrıca söz konusu kitap için kapak tasarımı, mizanpaj ve editörlük hizmetleri verildiğini, Sözleşme bedeline bu hizmetlere karşılık gelen hizmet bedelleri de dahil edildiğini, Müvekkil yayınevi “…” olup kitabını bastırmak isteyen ancak henüz tanınmamış yazarlara hizmet verdiğini, Sözleşme gereği basılan kitapların 16 adet satılması ve davacı yazarın beklentilerinin altında bir satış rakamına ulaşılması olağandışı olduğunu, Ülke şartlarında maalesef birçok yazar benzer hayal kırıklığınla yüzleşmek durumunda kaldığını, kitap satışlarının istenilen düzeyde olmaması ile müvekkilin sözleşme kaynaklı yükümlülükleri arasında bir bağ olmadığını, bu sebeplerle yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın REDDİNE karar verilmesini talep etmiştir.
İstinafa Cevap: Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalının yetkisiz bir şekilde (sözleşmedeki belirlenen miktarın iki katı) bandrol alarak müvekkilin kitabını yayınlaması konusu; ikinci kez bandrol alırken müvekkilin imzasının taklit edilmesi yönüyle evrakta sahtecilik suçunu oluşturduğunu, aynı zamanda FSEK düzenlemesine göre de suç teşkil edip, 68. Maddeye göre özel bir telif tazminatı talep etme sonucu doğurduğunu, Bu konuyla davalı hakkında evrakta sahtecilikten cumhuriyet başsavcılığına şikayette bulunduğunu, davalının ihlal ettiği fuar katılımı yükümlülüğünü, satış takip şifresi verme yükümlülüğünü, kitabın kabul edilemeyecek derecede hatalı ve kusurlu basıldığı gibi hususların yanında, davalının sözleşmedeki neredeyse hiçbir yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmediğini davalının bizzat kendisinin iyiniyetli ve hakkaniyetli davranmanın gereği olarak görüp, iade edilmesi gereken bir bedel olarak değerlendirmesi gerektiği. Kitapların kusurlu bir şekilde basıldığı, diğer sözleşmesel yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, müvekkil kitabın baskısının utanç ve mahcubiyetinden eşine, dostuna ve yakınlarına dahi kitabını verememiş, almalarını öneremediğini, hiçbir maddi veya manevi bir yarar sağlamamış, aksine madden ve manen zarar gördüğünü, davalı müvekkilin kitabının baskısını bilirkişi raporuyla da sabit olduğu üzere kusurlu ve ayıplı yaptığını, müvekkilin kitabının dağıtımını ve tanıtımını, dergi yayıncılığı ile tanıtm ve reklam yapma, fuar katılımı, satış takibi için şifre verme ve sair yükümlülüklerini yerine getirmemiş olduğunu, davalının yerine getirdiğini iddia ettiği sair sözleşmesel yükümlülüklerini de sözleşmedeki şartlarda yerine getirmediğini, bu sebeplerle davalı tarafın istinaf taleplerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek istinaf taleplerinin REDDİNE, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava taraflar arasında kitap basımı konusunda düzenlenen yazar-yayıncı sözleşmesi hükümlerinin ihlal edildiği iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat ve alacak istemlerine ilişkindir. Mahkemece yukarı yazılı olduğu üzere davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karara karşı davalı vekili istinaf talebinde bulunmuştur. İstinaf yoluna başvurulabilecek kararlar 02.12.2016 tarihli RG’de yayınlanan 6763 Sayılı Kanun ile değişik HMK’nın 341. maddesinde düzenlenmiş olup, düzenlemeye göre, (2) Miktar veya değeri “üç bin” Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.Buna göre HMK 341/2 maddesindeki parasal sınır 2019 yılı için 4.400,00 TL tutarındadır. Mahkemece sözleşme bedeli olarak 3.500,00 TL hüküm altına alınmıştır. Verilen karar, taraflar yönünden HMK’nın 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin niteliktedir. Ancak aynı hüküm gereği manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir. Bu nedenle davalının istinaf talebinin manevi tazminata ilişkin kurulan hüküm yönünden incelenmesi gerekmiştir. Taraflar arasında imzalanan yayın sözleşmesinin 09/05/2013 tarihli olduğu, davacıya ait “…-” ( eser adının “…” şeklinde değiştirilen) eserinin basımı, dağıtımını sağlamak üzere davalı tarafa yayma ve çoğaltmaya ilişkin mali haklarını devrettiği, eser sahibinin kitabın basımı için 3.500,00 TL ödemesi karşılığı yayıncının eseri çoğaltıp yayınlama borcu altına girdiği , sözleşmede ödemelerin tamamının eksiksiz yapılmasıyla birlikte en geç 90 gün içinde kitapların basılmasının zorunlu olduğu, aksi takdirde sözleşmenin feshedilebileceği ve ayrıca yayıncının 2.000,00 TL cezai şart ödemesinin talep edilebileceği hükümlerine yer verildiği, kitabın sözleşmeye uygun süre içinde basımının yapıldığı, toplamda davalı tarafından 1000 adet bandrol alındığı, bilirkişi raporu ile, davacının eser sahibi, davaya konu kitabın edebiyat eseri niteliğinde olduğu, kitabın basımında kitabın kalitesini düşürecek düzeyde kusurlar bulunduğu, davacının maddi ve mali tazminat taleplerinin yerinde olduğu, manevi tazminatın mahkemenin taktirinde olduğu, mali tazminat konusunda davacı taleplerinin yerinde olduğu beyan edilmiştir. Somut olayda , davacının sahibi olduğu ve FSEK m . 2 kapsamında edebi eser niteliğindeki anılan kitabın basımı edimini yüklendiği, “…” isimli kitabın basımı için tarafların anlaştıkları, davacının sözleşmesel edimini yerine getirdiği , ancak davalının Ankara Kitap Fuarına katılma , davacının iki adet dergide yazı yazmasına imkan tanıma , satış takip olanağı verme şeklindeki bir kısım sözleşmesel edimlerini yerine getirmediği, bu nedenle davacının 15.04.2014 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği anlaşılmıştır. Mahkemece davalının, davacının yazarı olduğu eseri toplam 500 adet basım ve yayımının üstlenilmesine rağmen yeterli tanıtım yapılmaması nedeniyle 52 adet satışının yapılması, bilgi verme ve satışları takip etme yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle davacının elem ve ızdırap duyacağı gerekçesiyle manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmişse de; mahkeme gerekçesinde ileri sürülen sebepler 6098 Sayılı TBK 58. Madde de öngörülen sebeplerden bulunmadığından, manevi tazminat koşullarının oluşmadığı kanaatiyle davalı vekilinin sözleşme bedelinin iadesine ilişkin istinaf başvurusunun usulden reddine, manevi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek, tarafların kazanılmış hakları saklı tutularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜ ile,2-İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 16/07/2019 tarih, 2017/271 E. 2019/211 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,3-Davanın KISMEN KABULÜNE,4-3.500,00 TL sözleşme bedelinin 15.04.2014 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Davacının 1.500,00 TL satış bedeline ilişkin talebinin ve 7.500,00 TL manevi tazminat talebinin REDDİNE, 6-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;6/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL karar harcından peşin alınan 213,50 TL’nin mahsubu ile 56,35 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 6/b-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan: 25,20 TL başvurma harcı, 213,50 peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 223,90 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 2.690,30 TL’nin, davanın kısmen kabul edilmiş olması sebebiyle, 1.043,83 TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,6/c-Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan, yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,6/d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 3.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, 6/e-Reddedilen satış bedeli davası yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 6/f-Reddedilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 7.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 7-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;7/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,7/b-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 51,50 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 294,10 TL’nin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,7/c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,8- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 28/09/2023