Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1554
KARAR NO: 2023/418
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/06/2019
NUMARASI: 2018/602 E. – 2019/619 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)|Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/04/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; … Bankası-Avcılar Çarşı İstanbul Şubesi’ne ait … çek seri numaralı 15/06/2018 tarihli 60.000-TL bedelli çek ile müvekkilinin herhangi bir bağının olmadığını, çekin hırsızlık sonucunda zayi olduğunu, dava konusu çek üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını beyan ederek, çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar asıl davaya cevap vermemiştir. Davacı vekili birleşen davadaki dava dilekçesinde özetle; … Bankası Avcılar Çarşı İstanbul Şubesi’nin … seri nolu 15/06/2018 tarihli 60.000,00 TL bedelli çeki yönünden başlatılabilecek icra takibinin IIK m. 72/2 uyarınca öncelikle teminatsız olarak, taleplerinin kabul olunmaması halinde yatırılacak teminat karşılığında durdurulması için ihtiyati tedbir karar verilmesini ve dosyanın Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/602 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Bankası vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “dava konusu çekte davacı adına atılı bulunan imzanın davacıya ait olmadığı, davalıların iktisapta kötü niyetli ve ağır kusurlu olduklarının ispatlanamadığı gerekçeleriyle asıl ve birleşen davaların kabulüne, kötü niyet tazminatına yer olmadığına,” karar verilmiştir. Davalı … Bankası vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin banka ve diğer davalılar aleyhine açılan dava ile dava konusu 60.000 TL tutarlı çekin çalındığı iddiası ile borçlu olmadığını ileri sürdüğünü, Sözkonusu çekin müvekkili bankanın Küçükköy Sanayi Şubesinden kredi kullanan … San. Tic. Ltd. Şti. nin kullandığı bu kredinin teminatı olarak verildiğini, ayrıca çekte ciranta olarak … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin yer aldığını, Müvekkilinin bankanın kullandırmış olduğu krediye ilişkin olarak … San. Tic. Ltd. Şti.’nden gerekli tüm belgeleri alarak krediyi kullandırdığını ve ayrıca dava konusu çekte kredinin teminatı olarak teslim alındığını, Dava konusu çekin müvekkiline ulaşması yukarıda şekilde olduğundan müvekkilinin davacının iddialarından bilgi sahibi olmasının mümkün olmadığını, bu sebeple iyi niyetli 3. şahıs konumunda olduğunu, müvekkiline karşı bu iddiaların ileri sürülemeyeceğini, davacının müvekkilinin kötü niyetli olduğunu belge ile ispatlaması gerektiğini, oysaki mahkemece bu hususlar dikkate alınmaksızın sadece imza incelemesi ile karar oluşturulduğunu, Yapılan imza incelemesi ile alınan raporun da karara esas teşkil edecek nitelikte olmadığını, incelemenin sadece 3 adet belge üzerinden yapıldığını, oysaki ihtilaf konusu çek tarihinden önceki tarihte davacı şirket yetkilisi tarafından resmi kurumlarda atılmış örnek imzalara ilişkin belgelerin incelenmesi ve mahkemeye belgelerin asıllarının sunulması gerektiğini, Bu sebeplerle kararın eksik incelemeye dayandığını beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır.Davacı, rıza dışında elden çıktığı iddia edilen ve icra takibine konu çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığını, çekin hırsızlık nedeniyle rıza dışı elden çıktığını iddia etmiş olup, uyuşmazlığın; çek üzerindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı, davalıların çeki iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olup olmadığı, davacının çek nedeniyle davalılara borçlu olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır. Kambiyo senedindeki imzanın davacı borçluya ait olduğu yönündeki ispat yükü, senedi elinde bulundurup icra takibine girişen ve senette yer alan imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden davalı alacaklıya düşmektedir. (HGK’nun 24.06.2020 tarih, 2017/19-829 Esas, 2020/471 Karar) Bu kapsamda Mahkemece, davacının davaya konu senedin düzenleme tarihine yakın önceki ve sonraki tarihli samimi imzalarını içeren resmi kurumlarca da onaylatılmış belge asıllarının getirtilerek senet üzerinde Yargıtay uygulamalarına uygun imza incelemesi yaptırıldığı, raporun bu haliyle bilimsel ve teknik yönden denetime elverişli olduğu, dava konusu senetteki imzanın davacı şirket temsilcisinin eli ürünü olmadığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği, istinaf yoluna başvuran davalı her ne kadar dava konusu çekin, kullandırılan kredinin asıl davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin kullanmış olduğu kredinin teminatı olarak alındığını ve imzada sahteciliği bilemeyecek durumda olduğunu ileri sürmüş ise de; imzada sahteciliğin mutlak def’ilerden olduğu ve herkese karşı ileri sürülebileceği anlaşılmakla, aksi yöndeki istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiş, bu itibarla Mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı … Bankası vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/06/2019 tarih ve 2018/602 E., 2019/619 K. sayılı kararına karşı davalı Halkbank vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.098,60 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 1.025,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.073,60TL harcın davalı Halkbanktan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı Halkbank tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13/04/2023