Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1552 E. 2023/929 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1552 Esas
KARAR NO: 2023/929
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 21/02/2019
NUMARASI: 2014/557 E. – 2019/148 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/09/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile dava dışı … Ltd. Şti. adına vekaleten hareket eden … arasında Beşiktaş …. Noterliğinde düzenlenen 31/01/2007 tarih … yevmiye … no.lu Finansal Kiralama Sözleşmesi’nin akdedildiğini, sözleşmeye konu “2005 Model kullanılmamış … (400*680 MM) 9 İğne 15 Kafa Nakış Makinesi (Seri No: …)” nın mülkiyeti müvekkiline ait olmak üzere kiralandığını, dava dışı firma ile müvekkili arasında sözleşmeden kaynaklanan 22/04/2009 tarihi itibariyle toplam 3.958, USD kira borcu, 101 USD Gecikme Faizi, 103 USD Sigorta giderini ödemeyerek temerrüde düştüğünü, ihtarnameye rağmen davalının borcunu ödemediğini, dava dışı firmanın borcunu ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takip sonucu müvekkilinin alacağını tahsil edemediğini, bunun üzerine … Bayii’ne ihtarname gönderildiği, gönderilen ihtarnameye rağmen davalının borcu ödememesi üzerine 11/06/2013 tarihinde İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu beyanla itirazın iptaline yönelik huzurdaki davayı ikame etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yapılan takibin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu sebeple açılan davayı kabul etmediklerini, alacağın zamanaşımına uğradığını, leasing borçlusunun ödemelerini 2008 yılından bu yana yapmadığını, dava tarihi itibariyle zaman aşımı süresinin dolduğunu, taraflar arasında imzalanan geri alım sözleşmesinin noter tarafından tasdik edilmediğini, ayrıca takibe dayanak yapılan 10/09/2009 tarihli sözleşmeyi de kabul etmediklerini, imzalanan sözleşmede herhangi bir tarihin bulunmadığını ve müvekkili tarafından imzalanmadığı, sözleşmenin ismi ve 2.1 maddesinden de anlaşılacağı üzere sözleşmenin kiralamaya konu malların geri satın alımı ve geri satın alım bedelini ödeme sözleşmesi olduğunu, müvekkilinin sözleşme konusu malları almayı kabul ettiğini, ancak malların davacı tarafından hazır edilemediğini, malların davacı elinde ve yedinde olmadığını, bu sebeple iş bu bedelin davacıya ödenmesinin haksız kazanç teşkil edeceğini, bu bedel karşılığında davacının malları müvekkiline teslim etmesi gerektiğini, ayrıca müvekkilinin leasing borçlusu ….Ltd. Şti. nln borcunun kefili olmadığını, müvekkilinin satışı yapılan makinenin kiracı tarafından bedelinin ödenmemesi ve sözleşmeye aykırılık sebebiyle sözleşmenin feshi halinde makinenin kullanım bedeli düşüldükten sonra ikinci el fiyatıyla geri almayı taahhüt ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davacı, davalı tarafa göndermiş olduğu 21/08/2009 tarihli ihtarnameyle finansal kiralama sözleşmesinin feshinden kaynaklı geri alım bedelini talep etmiştir. Esasen sözleşme hükümleri açıktır. Her ne kadar davalı emtianın kendilerine teslimi gerektiğine ilişkin itirazda bulunmuş ise de geri alım sözleşmesinin 2.4. maddesine göre davacının bu yönde bir teslim yükümlülüğünün bulunmadığı açıkça kararlaştırılmış olup davalının yine sözleşmenin 2.1. maddesince belirlenen geri alım bedelini ödeyeceği yönündeki sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğu asıldır. Bu minvalde bilirkişi ek raporunda yapılan hesaplamanın sözleşmenin 2.1. maddesi dahilinde dava dışı kiracının vadesi gelen, vadesi gelecek kira paralarının anaparalarının fesih tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi ve sigorta borçlarının tamamının davacıya ödeneceği taahhüt edilmekle ortaya konulan miktarın icra dosyasıyla talep olunan alacak bedelinden fazla olduğu görüldüğünden taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile itirazın iptaline hükmedilmesi gerekmiştir. İcra inkar tazminatı isteminin ise alacağın likit ve belirlenebilir olmaması, sözleşme nazarında tespitinin yargılamayı gerektiriyor olması dikkate alınarak” gerekçesiyle davanın kabulü ile; davalının İstanbul …. İcra Müd. … E. Sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptaliyle, takibin takip talebindeki şartlar dahilinde kaldığı yerden devamına, alacak likit ve belirlenebilir kabul edilmediğinden davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşılıklı edimleri içeren sözleşmelerde kendine ait edimi yerine getirmeyen tarafın karşı taraftan edimini yerine getirmesini talep edemeyeceğini, davacı tarafından zararının giderilmesi için sigorta yaptırıldığı halde cevap dilekçelerini bu hususta mahkemeye bildirdikleri halde davacı yanın sigorta şirketine başvurmadan bu şekilde varsa zararını gidermeden kendilerine müracaat edemeyeceğini, mahkemece yapılan ilk bilirkişi raporunda taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin bir bütün olarak değerlendirilerek davacının sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediğinden dolayı müvekkil şirketten bir talepte bulunamayacağı hususunun belirlendiğini, davacının itirazı üzerine hazırlanan ek raporda sözleşme hükümleri dikkate alınmayarak davacının taleplerinde haklı olduğuna mütedair beyanda bulunulduğunu, bu raporun usul ve yasa hükümlerine taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin karşılıklı edimleri içeren bir sözleşme olduğunu, kanuna göre sigorta primlerinin kiracıya ait olduğunu, geri alım sözleşmesinin notere tasdik edilmediğini, sözleşmenin ne zaman imza edildiğini, kimin tarafından imzalandığını, imzanın kaşesinin olup olmadığının dahi belli olmadan ve cevap dilekçesinde kabul edilmediği de belirtilmesine rağmen bu konuda eksik inceleme yapılarak karar verildiğini, faiz oranları yönünden de yeniden incelenerek fahiş faiz oranlarının düşürülmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı … ile müvekkil şirketin imzalamış olduğu geri alım sözleşmesi madde 2.2’de yer aldığı üzere davalı şirketin sözleşmenin feshi halinde ödenmemiş kira bedelleri, gecikme faizi ve sigorta borçlarını ödeyeceğini kabul ettiğini, davalı vekili geri alım sözleşmesine konu ekipmanın kendilerine teslim edilmeden kiralama bedellerinin talep edilmeyeceğini iddia etmiş ise de işbu iddianın abesle iştigal olduğunu, geri alım sözleşmesi madde 3’te yer alan temerrüt faizi düzenlemesine göre davalı şirketin geri satın alma bedellerinin belirtilen sürelerde ödenmediği durumlarda finansal kiarlama sözleşmesine uygulanan faiz oranının üzerine 10 puan eklemek suretiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi ödemeyi kabul ettiğini, ek rapor doğrultusunda davalı şirketin istinaf dilekçesinde belirttiği iddiaların tam tersi bir durum olduğunu, davalı tarafça öne sürülen sözleşmenin notere tasdik edilmediği, ne zaman imza edildiği, imzanın kaşe imzası olup olmadığı ve böyle bir sözleşmenin olmadığı iddialarının izahtan vareste olduğunu, tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davanın konusu İİK 67. maddeye göre açılan itirazın iptali davasıdır.İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyasında alacaklı … tarafından borçlu … A.Ş. Aleyhine başlatılan icra takip talebinde takibin dayanağı 10.09.2009 tarihli sözleşme olduğu belirtildiği, ödeme emrinde ise takip dayanağı farklı olarak Beşiktaş …. Noterliği’nin 21.08.2009 tarihli ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ve 02/2007 tarihli geri alım sözleşmesi olarak belirtildiği, yasal süresi içinde borca itiraz edildiği anlaşılmıştır.Beşiktaş …. Noterliği’nin 31.01.2007 tarih, … yevmiye no’lu düzenleme şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi davalı …. ile dava dışı … Ltd Şti arasında tanzim edilmiştir. Finansal kiralamaya konu makinenin faturası davacı … A.Ş. tarafından düzenlenmiştir.Beşiktaş …. Noterliği’nin 29.04.2009 tarih …. yevmiye no’lu ihtarnamesinde davalı …. tarafından dava dışı … Ltd Şti ve diğer kişiler aleyhine finansal kiralama sözleşmesinden doğan borcun ödenmemesi sebebiyle borçların 60 günlük süreyi takip eden 3 gün içinde sözleşmeye konu ekipmanların şirket merkezinde hazır bulundurulması ve teslim edilmesinin istendiği, tüm borçların 60 günlük süreyi takip eden 3 gün içinde ödemelerinin ihtar edildiği belirtilmiştir.Beşiktaş …. Noterliği’nin 27.08.2009 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinde davalı …. tarafından davacı … A.Ş. aleyhine düzenlendiği geri alım sözleşmesi uyarınca ödenmesi gereken 15.520,45 USD kira, 432,06 USD gecikme bedeli, 258,50 USD sigorta bedeli, 168,51 TL masraf bedelinin işbu ihtarnamenin muhataba tebliğinden itibaren 10 gün içinde şirkete ödenmesinin ihtaren talep edildiği görülmüştür…. ile davacı …A.Ş. arasında, 02/2007 tarihinde geri alım sözleşmesi tanzim edildiği, Finansal Kiralama Sözleşmesinde belirtilen makinenin dava dışı … Ltd Şti’ne finansal kiralama yoluyla kiralanması, finansal kiracının … ile akdettiği finansal kiralama sözleşmesinin feshini gerektiren herhangi bir maddesini ihlal etmesi nedeniyle … finansal kiralama sözleşmesini feshetmesi halinde aşağıdaki şartların uygulanması amacıyla akdedildiğini, 2.1. maddeye göre …’nin finansal kiralama sözleşmesini feshetmesi halinde kiralamaya konu malları aşağıdaki maddeler çerçevesinde geri satın almayı ve geri satın alma bedelini aşağıdaki ödeme hükümlerine göre ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, … … finansal kiralama sözleşmesini feshetmesi halinde sözleşmenin feshedildiği tarih itibariyle kiracının vadesi geçmiş bulunan kira bedellerine vadesi gelmemiş bulunan kira bedellerinin ana parasını fesih tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi ve sigorta borçlarının tamamını geri alım bedeli olarak …’ye ödeyeceği … 2.1.’de belirtilen taahhüdünün … finansal kiralama sözleşmesini feshettiğine dair kendisine göndereceği ihbarnamenin tebliğini takip eden 10 gün içinde yerine getireceği, 2.4. maddeye göre, finansal kiralama sözleşmesini feshettiğine dair ihbarnameyi sözleşmenin feshini müteakip 10 gün içinde … göndereceği, ihbarnamenin tebliğini müteakip 3 gün içinde … ekipmanların yerini bulmayı ve yazılı olarak … bildirmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, …, … tarafından yazılı olarak bildirilen ekipmanları kendisine yapılan bildirimi müteakip 15 iş günü içerisinde kiracıdan rızaen ya da cebri icra yolu ile almayı kabul ettiğini, bu halde 2.1’de belirtilen geri alım bedeli malların kiracıdan alınmasını müteakip … tarafından nakden ve defaaten ödeneceği, malların … tarafından bildirilen adreste bulunamaması durumunda … bu durumu … bildirecek ve işbu durumun bildirilmesini müteakip 10 gün içinde 2.1’de belirtilen geri alım bedeli … tarafından nakden ve defaaten … ödeneceği, 2.6. maddede … …’nin gerekli belge ve vekaletnameleri vermesi halinde kiralamaya konu malları masraf ve harçları kendisine ait olmak kaydıyla bulmayı ve kiracıdan rızaen veya tedbiren … adına almayı kabul ve taahhüt ettiği belirtildiği, sözleşmeyi her iki tarafın da imzaladığı görülmüştür.Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, 06/07/2015 tarihli … ve … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda davacının belirtilen rakamları davalıdan talep edebilmesi için finansal kiralama konusu malı öncelikle davalıya teslim etmesi gerektiği, geri alım sözleşmesindeki imzanın davalıya aidiyeti probleminin çözümlenmesi gerektiği belirtilmiştir.Aynı bilirkişiye ait heyet raporunda takibe konu alacağın geri alım sözleşmesinden kaynaklandığı ve talep edebileceği toplam alacak miktarının 29.182,85 TL olduğu belirtilmiştir.Somut olayda, icra takip dosyasında … tarafından borçlu …. A.Ş. aleyhine düzenlenen takip talebinde takibin dayanağı 10.09.2009 tarihli sözleşme olduğu belirtildiği, ödeme emrinde ise takip dayanağı farklı olarak Beşiktaş …. Noterliği’nin 21.08.2009 tarihli ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ve 02/2007 tarihli geri alım sözleşmesi olarak belirtildiği, ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmediği, öncelikle davacı tarafa bu hususun açıklattırılması gerekmektedir.Davalı cevap dilekçesinde sözleşmenin ne zaman imza edildiği, kim tarafından imzalandığı, imzanın kaşe imzası olup olmadığının belli olmadığını ve takipte dayanak olarak gösterilen 10.09.2009 tarihli sözleşmeyi de kabul etmedikleri müvekkil şirketin imzalamış olduğu bu tarihte bir sözleşme bulunmadığı da belirtildiğinden, mahkemece davacıya öncelikle hangi sözleşmeye dayandığının açıklattırılmasını, dayandığı sözleşme tespit edildiği durumda tespit edilen sözleşmenin aslını ibraz etmesi için mehil verilmesi, sözleşme aslı ibraz edildiğinde davalıya isticvap davetiyesi çıkarılarak imzaların kendisine ait olup olmadığının yeniden sorularak, kendisine ait olmadığı belirtildiği takdirde de sözleşme üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılması, imzaların davalı şirket yetkilisine ait çıkması halinde de asıl bilirkişi raporu ve ek bilirkişi raporu arasındaki mübayenetin giderilmesi, asıl bilirkişi raporunda belirtilen davanın süresi içinde açılmadığına ilişkin değerlendirmenin dosyada her ne kadar her iki ihtarnamenin tebliğine ilişkin tebligat parçaları istenilmiş ve mahkemeye gönderilmiş ise de, tebligat parçalarının UYAP’ta taralı olmadığı, dosya içinde mevcut bulunmadığı, bilirkişi raporunda da bu tebliğlerin tartışılarak değerlendirilmediği anlaşıldığından bilirkişiden mübayenetin giderilmesi için ek rapor alınması gerekirken bunlar yapılmaksızın eksik inceleme neticesinde karar verildiği anlaşıldığından, davalının istinaf talebinin HMK/353/1-a-6 maddesince kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın ait olduğu mahkemeye iadesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile;2- İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2019 tarih, 2014/557 E. 2019/148 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine,5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 22/09/2023