Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1513 E. 2023/524 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1513
KARAR NO: 2023/524
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 11/07/2019
NUMARASI: 2017/608 E. – 2019/268 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Manevi Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/05/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … tescil numaralı çoklu tasarıma konu “…” adlı ürününün “1.1, 1.2, 2.1, 2.2” sıra numaralı tasarımlarının aynısının ya da ayırt edilemeyecek kadar benzerinin davalı tarafından izinsiz olarak kullanıldığını, bu durumun Bakırköy 1.FSHHM’nin 2017/177 D.İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, davalı ürünlerinin müvekkilinin tasarımının birebir taklit olduğunu ve davalı yan fiillerinin müvekkilinin tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu iddia ederek, tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını, giderilmesini, tecavüz teşkil eden davalı ürünleri ile bu ürünlerin üretiminde münhasıran kullanılan kalıplara el konularak imhasını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 5.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın, tespit tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, davalıya ait www…com alan adlı internet sitesinde müvekkiline ait iş bu davaya konu ürünlerin satış ve tanıtımı yapıldığından, erişimin engellenmesini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ürünlerinin, davacının tasarımına tecavüz oluşturmadığını, söz konusu ürünlerin internet sitesinde sergilenmesinde de bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, davacı tasarımının harcıalem olduğunu, müvekkilinin kendisine tanınan benzetme ilkesi sınırları içerisinde ürünlerine, kendisini diğer tasarımlardan farklı kılacak küçük ayrıntıların ötesinde farklı özellikler eklediğini, tespit dosyasındaki bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini ve davacı yan taleplerin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Dosya kapsamı, deliller ve dosya kapsamı ile uyumlu görülen bilirkişi raporuna göre, davalının davacı adına tescilli … tescil nolu 1 ve 2 numaralı tasarımın aynısını üreterek piyasaya sürdüğü ve böylece tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüzde bulunduğu, bu eyleminin aynı zamanda TTK anlamında haksız rekabet teşkil ettiği, davacı vekilinin ıslahla belirttiği tercih hakkına göre, istenebilecek maddi tazminat tutarının 97.478,78 TL olduğu, bu eylemin aynı zamanda davacının tasarımdan doğan manevi haklarını da ihlal etmesi sebebiyle, ihlalin şekli, ürün sayısı ve manevi tazminatın amacı nazara alındığında istenen 10.000,00 TL manevi tazminatın uygun ve yeterli olduğu anlaşılmakla,” gerekçesiyle davacının davasının kabulüne, davalının davacı adına tescilli … tescil nolu 1 ve 2 numaralı tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına, giderilmesine, bu meyanda tecavüz teşkil eden davalı ürünleri ile bu ürünlerin üretiminde münhasıran kullanılan kalıplara el konularak imhasına, toplam 97.478,78 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 26.10.2017 yılından itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte ve 10.000,00 TL manevi tazminatın 26/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalıya ait “www….com” adlı internet sitesinden davaya konu … tescil nolu 1 ve 2 numaralı tasarımların benzerlerinin satış ve tanıtımının önlenmesine, menine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından 6769 sayılı SMK 151/2 b bendinde yer alan Sınai Mülkiyet Hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç yöntemiyle hesaplama yapılmasını talep ettiğini, ancak bu şekilde hesaplama yapılması maddi yönden imkansızlaşırsa terditli olarak lisans bedeline göre hesaplanarak ödenmesine karar verilmesini talep ettiğini, kabul etmemek kaydıyla 09/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilin dava tarihinden 2 yıl geriye dönük olarak satışlarını gerçekleştirdiği ürünlerden elde edebileceği toplam net kazancın 12.993,53 TL olarak hesaplandığını, davacının net kazanç hesaplama yöntemiyle belirlenen tutara itiraz ederek ve dava dilekçesindeki talebini hukuka aykırı olarak değiştirerek/genişleterek lisans bedeline göre hesaplama yapılmasını istediğini, mahkemece davacının usul ve hukuka aykırı olan talebinin kabulüne karar verilerek ek rapor alındığını ve taleple bağlılık ilkesinden ayrılarak lisans bedeline göre hesaplama yapılması neticesinde 97.478,48 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, D.İş dosyasında alınan bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, mahkemece itirazlarının hiçbir şekilde dikkate alınmadan ve raporlar arasındaki çelişkiler giderilmeden hüküm kurulduğunu, davaya konu oyuncak tasarımları arasında kullanıcının tercihini doğrudan etkileyecek tasarım farklılıkları bulunduğunu, 09/10/2018 tarihli bilirkişi raporunu tanzim eden bilirkişilerce incelemenin fiziken ve çıplak gözle yapılmadığından bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, iki tasarımın benzer olduğu yönünde hatalı tespitler yapıldığını, 09/04/2018 tarihli uzman raporunda dava konusu oyuncak araçlara bizzat fiziki olarak temas edilerek rapor tanzim edildiğini, bilirkişilerce hiçbir parçanın ölçüsünün tespit edilmediğini, ölçülerin birbirinden farklı olduğunu, üç tekerlekli çocuk bisikletlerinde benzer bir yapısal strüktür bulunduğunu, bu nedenle kullanılabilecek geometrik formların ve seçenek özgürlüğünün sınırlı olduğu gözetilmeksizin verilen kararın yerinde olmadığını, benzerliklerin sadece montaj üzerinde kurulduğunu, montajın tüketicinin fark edip ilgileneceği bir husus olmadığını, İTÜ Endüstriyel Tasarım bölümünde doktor unvanına haiz …’ın tespit ettiği gerekçeli olarak değerlendirdiği ve tasarımların benzer olmadığı sonucuna ulaştığı noktaların hükme esas alınan bilirkişi raporunda değerlendirilmediğini, bilirkişi raporunun yetersiz ve temel ilkelere aykırı olarak tanzim edildiğini, ayrıca rapor arasında çelişki giderilmeden taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde hüküm kurulmasının yerinde olmadığını, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığını belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davaya konu ürünlerin davalı firma tarafından kaç adet satışının tespiti ile başlanmış; ticari defterlerde ürün bazlı ayırımların yapılamadığı görülmüş, ancak stok kayıtları üzerinden Bilirkişi giderek bir kazanç hesabına 12.993.00 TL ye ilişkin bir hesaba ulaşıldığını, tarafca dava dilekçesinde talep ettikleri üzere eğer gerçek satış bedeline ulaşılmazsa ayrıca lisans bedeli talebi de olduğundan buradan da bir hesap yapıldığında arada oldukça büyük bir fark olduğu, bu farkın nereden kaynaklandığının açık olmadığı, ticari kazanca göre çıkan rakam 12,993,00 TL iken bu rakam lisans bedeli hesabında ise 97,478,78 TL olduğu tespiti karşısında muhtemel ilk şıktaki kazanca göre yapılan tespitin aslında gerçek rakamı yansıtmadığının göstergesi olmuş bilirkişli de barkod yöntemi ile çalışılmadığını bu sebeple de eldeki stok kayıtlarından veri elde ederek sonuca ulaştığını beyan ettiğini Bilirkişi raporunda hesapların doğru tespit edildiği beyan edildiğini, ve davalı yanın da rapor beyanında bilirkişi heyeti tarafından satışa ilişkin yapılan hesaplamanın gerçek bir satış olduğunu,Lisans bedeli üzerinden yapılan ıslah talebinin mahkemenin takdirinden geçtiği ve kabul gördüğünü, 13.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda da her iki ürünü meydana getiren parçaların plastik malzeme ve benzer üretim yöntemleri ile üretildiğini “Davacı yana ait olan … tescil nolu tasarım ile davalı tarafa ait tasarımı oluşturan öğelerin temel geometrik yapıları aynı biçim, oran ve yerleşimde şeklinde ifade kullanıldığını, İfadeleri ile benzerliği sabitlemiş bu tasarımlar arasındaki farklılıkları da ürüne eklenen yardımcı parçalar olarak görmüş, ayırt edici nitelik vermediğini, Yerel Mahkeme’nin karanında, davalının davacı adına tescilli … tescil nolu 1 ve 2 numaralı tasarımın aynısını üreterek piyasaya sürdüğü ve böylece tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüzde bulunduğu, bu eylemin aynı zamanda TTK anlamında haksız rekabet teşkil ettiği ve bu eylemin davacının tasarımınan doğan manevi hakları da ihlal etmesi sebebiyle, ihlalin şekli, ürün sayısı ve manevi tazminatın amacı dikkate alınarak 10.000.00 Tl manevi tazminatına karar verdiğini, Karşılaştırılan tasarımlar arasında bulunana farklar küçük ayrıntılarda olup tasarımlara ayırt edici nitelik kazandırmamakta, tasarımların benzer olarak algılandığını, Davalı güçlü oyuncak iddiasının yerinde olmadığını, tasarımların farklı tasarım olarak algılanmadığını, 11.05.2018 tarihli bilimsel inceleme raporunda benzerlik karşılaştırmalı şekilde ortaya konduğunu, bu sebeplerle yerel mahkeme kararının yerinde olduğunu belirtmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, tasarımdan doğan haklara tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, giderilmesi, tecavüz teşkil eden davalı ürünleri ile bu ürünlerin üretiminde münhasıran kullanılan kalıplara el konularak imhası, maddi ve manevi tazminat, davalıya ait www…com alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesi ve verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir. TPE kaydına göre … tescil nolu çoklu tasarımın 27/04/2011 tarihinde oyuncak araç-1-2-3-4 sırasında …, Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına kayıtlı olduğu ve 27/04/2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 5 yıl müddetle yenilendiği anlaşılmıştır. Bakırköy 1.FSHHM’nin 2017/177 D.İş dosyasından alınan 24/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafa ait endüstriyel tasarım ile tespit istenene ait ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılık bulunmadığı, benzer olarak algılandıkları, tespit istenene ait internet sitesinde davacı tarafa ait ürünlerin benzerlerinin yer aldığı belirtilmiştir.Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi heyetine ait 09/10/2018 tarihli raporda; davacı tarafa ait 2011 02932-1.1, 1.2, 2.1 ve 2.2 nolu tasarımlar ile davalı tarafa ait tasarımların, aynı biçimsel ve yapısal özelliklerde olduğu ve bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattıkları genel izlenimde belirgin farklılık bulunmadığı ve benzer olarak algılandıkları, davalı firmanın dava tarihinden 2 yıl geriye dönük incelemesinde, davaya konu ürünlerden toplam 23.063 adet satış yaptığı ve 649.858,56 TL gelir elde ettiği, davalı firmanın davaya konu ürünlerin satışından mali verilerin incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucu elde edebileceği kazancın 12.993,53 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir. Rapora itiraz üzerine, aynı bilirkişi heyetine ait 19/12/2018 havale tarihli ek raporda; davaya konu ürünlerin, davalı firma tarafından kaç adet satışının yapıldığının tespitinin, davalının ticari defterlerinde ürün bazlı ayrım yapılmadığından görülemediğini, bu nedenle firmanın muhasebe ve stok kök raporda da tespit edildiği üzere, toplam 23.063 adet satış örnek faturalama yöntemiyle bulunmadığını, firmadaki muhasebe stok kayıtları örnek faturalarla eşleştirildiğini, firmadan alınan stok listeleri kök raporun ekinde sunulduğunu, stok sistemi ile faturalar birbirini doğrular nitelikte olduğunu, firmada barkodlu satış yapıldığını, firmadan alınan stok listeleri, stok satışları firmanın genel satışlar hesaplarıyla karşılaştırılmış ve örnek faturalarla eşleştirildiğini, firmadan alınan stok satış listeleri ve adetlerinin firmanın resmi kurumlar vergisi oranlarına oranlanarak, firmanın bu ürünlerden 2015-2016-2017 yıllarında toplamda 12.993,53 TL kazanç elde edeceğinin tespit edildiğini, mahkemenin talebi doğrultusunda 6769 sayılı SMK’nın 151/1-c maddesine göre lisanslama bedeli olarak hesaplama yapıldığında ise, 97.478,78 TL lisans bedeli olarak hesaplandığı belirtilmiştir. 09/04/2018 tarihli uzman görüşünün Dr. Öğretim Üyesi … tarafından düzenlendiği, her iki ürün kolaylıkla birbirinden ayırt edilebilecek düzeyde görsel farklılıklara sahip olduğu belirtilmiştir. Dosyada mevcut tespit raporundaki rapor ve üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattıkları genel izlenimde belirgin bir farklılık bulunmadığı ve benzer algılandıkları belirtildiği, raporlar arasındaki çelişkinin bu şekilde giderildiği anlaşılmıştır.Davacı dava dilekçesinde maddi tazminat yönündeki talebinde tescilli tasarım adına 6769 sayılı SMK 151/2(b) bendinde yer alan Sınai Mülkiyet Hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç yöntemiyle hesaplama yapılmasını, bu şekilde hesaplama yapılma durumu maddi yönden imkansızlaşırsa bu kere 6769 sayılı SMK 151/1-c bendinde yer alan tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin bu hakkı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödenmesi gereken lisans bedeline göre hesaplanarak ödenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. 6769 sayılı SMK 151/2’ye göre yoksul kalınan kazanç zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanacağı, (b) bendine göre Sınai Mülkiyet Hakkına tecavüz edenin elde ettiği kazanç, (c) bendine göre Sınai Mülkiyet Hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedelidir. Bilirkişi heyet raporunda,defterler üzerinde yapılan inceleme neticesinde satılan mal ve hizmetler karşılığında alınan ya da tahakkuk ettirilen toplam değerlerin izlendiği hesap incelendiğinde herhangi bir ayrıştırıcı kod kullanılmadığı, firma tarafından yıl içinde satılan tüm ürün gruplarının yurt içi ve yurtdışı olarak sınıflandırıldığı, davaya konu ürünün satışı ile ilgili bir değerlendirme yapılamayacağı belirtilmiştir. Davacı adına tescilli … tescil nolu 1 ve 2 numaralı tasarımın aynısını davalı tarafından üretilerek piyasaya sürdüğü, davacının tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz ettiği, bu eylemin TTK anlamında haksız rekabet teşkil ettiği, davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebinin lisans bedeli yönünden ıslahı ile 87.478,78 TL’nin ıslah tarihinden 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren tahsilini talep ettiği, bilirkişi raporuna göre bu miktarın yerinde olduğu ve manevi tazminata hükmedilen 10.000 TL’nin dosya kapsamı doğrultusunda hakkaniyete uygun olduğu gözetildiğinde, mahkemece davanın kabulüne, maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsiline yönelik karar isabetlidir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 11/07/2019 tarih ve 2017/608 E., 2019/268 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.341,88 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 1.836,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.505,88 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.18/05/2023