Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1497 E. 2022/1682 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1497 Esas
KARAR NO: 2022/1682
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 09/05/2019
NUMARASI: 2017/267 E. – 2019/213 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yurt dışı merkezli yapımcı firmalardan almış olduğu eser lisansları ile Türkiye de kendisinin belirlediği karışık albümleri hazırladığını, satış ve dağıtımını yaptığını, FSEK 80. maddesi gereğince, yayma, temsil, çoğaltma, işleme, işaret, umuma iletim haklarının sahibi olduğunu, müvekkilinin “…” albümünün FSEK kapsamında … no ile tescil edildiğini ve koruma altında olduğunu, davalı şirketin bu eseri taklit ederek “…” adıyla piyasaya sürdüğünü, daha önce de ilk olarak “…” olarak piyasaya sürdüğünü, daha sonrada müvekkilinin … no ile tescilli “…” isimli eserlerinin de davalı tarafından taklit edildiğini, davalının “…” ismiyle piyasaya sürdüğü albümü de satışların iyi gitmesi üzerine, “…” adıyla piyasaya sürdüğünü, bu ürünün hala satışta olduğunda ve albüm kapağında “…” ibaresinin yazılı olduğunu, yine müvekkiline ait … tescil no lu “…, “…” albümlerinin albümününde davalı tarafından taklit edilerek “…” olarak taklit edilip piyasaya sürüldüğünü, hatta bu üründe albüm kapaklarının bile aynı çıkartılarak davalının, müvekkilinin tanınmışlığından yararlanmaya çalıştığını, davalının iltibas yaratarak haksız kazanç elde ettiğini, müvekkilinin zarara uğradığını beyan ederek, müvekkiline ait eser adı ve tasarımını kullanarak davalının elde etttiği kazanç esas alınarak 1.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesini, verilecek kararın ilanına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden görev itirazlarının bulunduğunu, davaya konu kapak dizaynlarının birbirinden tamamen farklı olduğunu, müvekkilinin … adlı internet sitesinden “…” el ilanı şablonunun lisans haklarını 4.80 ABD doları karşılığında adı geçen internet sitesinden satın aldığını ve hiçbir değişikliğe gitmeden kendi kapak dizaynı olarak kullandığını, davacı şirkete ait kapak albümünü kopya etmediğini, müvekkilinin albümünde … sözcüğünün esas unsur olmadığını, … sözcüğünün albüm isminde esas unsur olduğunu, … sözcüğünün davacıya ait iki albümde de kullanılmadığını, ayrıca davacı yanca dava konusu yapılan müvekkili şirkete ait “…” albümü ile davacı yana ait “kitap okurken müzik” adlı albüm üzerinde ki haklara tecavüz ettiği iddiasının soyut bir iddia olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Üçüncü bilirkişi heyet raporuna itibar edilerek, davanın reddine,” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mübrez iki bilirkişi raporunda “benzerlik” olduğu tespit edilmesine rağmen, tamamen ters görüş ihtiva eden bilirkişi raporuna itibar edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu ürünler arasında iltibas bulunduğunun açık olduğunu, daha önceki bilirkişi raporlarında, davalı albüm kapak tasarımlarının, davacı albüm kapak tasarımlarıyla yüksek oranda benzerlik taşıdığı ve davalının kapak tasarımlarının davacının albüm kapağı tasarımlarından esinlenerek tasarlandığının tespit edildiğini, gerek albüm kapaklarında kullanılan renklerin, gerekse albüm adlarının benzer olduğunu, bu durumun iltibas oluşturduğunu, davalının taklitten ibaret eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunu, Müvekkilinin kitap ve kahve görsellerini kullandığı albüm kapağı ve albüm isminin, davalı yanın albüm kapağında ve albüm isminde de görüldüğünü, “…” albüm kapağında da müvekkilin albüm kapağına benzer olarak kitap ve kahve konsepti kullanıldığını ve “…” kısmının müvekkilinin albüm isminin çoğunluğunu oluşturtulduğunu, iki albüm arasındaki isim, renklerin tonları, albüm kapaklarındaki görsellerin iltibasa mahal verecek derecede birbirine benzerlik gösterdiğini, davalının konsept taklidi yaptığını, Müvekkilin “…” ve devamı olan “…” albümleri, davalı tarafından taklit edilerek satışların çok olduğu ve büyük başarı elde edilen bir dönemde “…” ismiyle satışa sunulduğunu, albüm kapakları arasındaki benzerliğin, 30.10.2018 tarihli bilirkişi raporu ile de sabit olduğunu, Diğer yandan, “…” ibaresinin bulunduğu birçok albüm bulunmakta iken, “…” ibaresinin ilk kez müvekkili tarafından kullanıldığını ve Türkiye müzik piyasasında türünün tek örneği olduğunu, davalı yanın internet sitesinden satın aldığı albüm kapağındaki ad ile benzerlik göstermeyen “…” ibaresini kullanmasının taklit olduğunu açıkça gösterdiğini, dolayısıyla albüm kapağındaki ibarenin dikkat çekici biçimde konumlandırılmasının taklit amacı taşıdığını ve iltibasa yol açtığını beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece reddine karar verilen maddi tazminat miktarının 1.000,00 TL olduğunu, buna göre hükmedilmesi gereken vekâlet ücretinin ise AAÜT’nin 13. maddesine göre 1.000,00 TL olması gerekirken 120,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek, Mahkemece verilen kararın bu sebeple kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının istinaf sebepleri incelendiğinde; Dava, davacının eser sahibi olduğu, ”…” isimli albümün adının ve kapak tasarımının, davalı yanın ”…” ibareli albümü, yine davacının ”…” isimli albümün adının ve kapak tasarımının, davalının ”…” isimli albümü ile taklit edildiği iddiasıyla eserden kaynaklanan haklara tecavüzde bulunulduğunun tespiti ile haksız rekabetten kaynaklanan maddi tazminat istemine yöneliktir. Mahkemece 09.08.2016 ve 27.03.2018 tarihli bilirkişi raporları aldırılmış, ancak ilk bilirkişi raporunda tasarım konusunda uzman bir bilirkişi bulunmadığı, ayrıca alınan bu iki rapor kapsamının sektördeki diğer albüm kapaklarının hazırlanışı, ortak kullanılan unsurlar, esinlenme, intihal varsa boyutları gibi kriterlere göre hazırlanmadığı gerekçeleriyle üçüncü bir bilirkişi raporu aldırılmış, 19.10.2018 tarihli bu rapora itibar edilerek hüküm kurulmuş, neticede davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece dosyanın üçüncü bilirkişi heyetine tevdine ilişkin açıklanan gerekçelerin dosya kapsamına uygun olup, tarafların iddia ve savunmalarını karşılar nitelikte olduğu, aynı şekilde sunulan raporun da bilimsel ve teknik açıdan denetime elverişli olduğu görülmüş olup, aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmalara, 19.10.2018 tarihli bilirkişi raporuna ve mevcut delil durumuna göre; dava konusu uyuşmazlıkta, iltibas iddiasına konu olan hususun albüm isimleri ile kapak tasarımları olup, albümlerin FSEK kapsamındaki niteliğinin “fonogram olduğu, fonogram yapımcısının haklarının FSEK’in 80.maddesinde düzenlendiği, ancak bu maddede fonogram adı veya kapağının korunmasına ilişkin düzenleme bulunmadığı, aynı yasanın 84. maddesinde; “Bir işareti, resmi ve sesi, bunların nakle yarayan bir alet üzerine tespit eden veya ticari maksatla haklı alarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı işaretin, resmin veya sesin üçüncü bir kişi tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayınlanmasın men edebilir. Tecavüz eden tacir olmasa bile birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler hakkında haksız rekabete müteallik hükümler uygulanır. Eser mahiyetinde olmayan her nevi fotoğraflar benzer usullerle tespit edilen resimler ve sinema mahsulleri hakkında da bu madde hükmü uygulanır”. hükmünün bulunduğu, eldeki davanın da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca haksız rekabete ilişkin TTK ve TBK hükümlerinin de değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Taraflara ait albümün kapakları yönünden tasarımcı bilirkişinin benzerlik ve farklılıkları ortaya koyan tespitlerinde; “Kitap okurken müzik” albüm kapağı, görselleri ve adı ile davalının “…” albüm kapağı, görselleri ve adı arasında bu sektörün tüketicilerin her iki ürünü satın alırken karıştırma ihtimallerinin söz konusu olamayacağı, dosyada mübrez başka albüm kapaklarının da yine bu renk, ad ve görsellere göre oluşturulduğu, yaygın kullanımın bu şekilde olduğu, bu tarz albümlerde genel olarak benzer renklerin, benzer adların farklı unsurlar kullanılarak oluşturulduğu, bilindiği üzere, anonim olan hususların veya folklorik unsurların da hususiyetinden söz edilemeyeceği, herkes tarafından kullanılan gündelik dilin bir parçası olan kelimelerin hususiyet taşımasından söz edilmesinin mümkün bulunmadığı, bir albüm kapağında ancak, hayal (fantezi) ürünü olarak yeni bir kelimenin varlığı halinde hususiyetten söz edilebileceği, her iki albüm kapaklarının kullanılan renklerinde az derecede olan benzerliğinin kullanılan görsellerin ve özellikle adların farklı olması sebebiyle iltibas yaratan bir durumun söz konusu olmadığı, yine ”…” albüm kapağı ve ismi ile “…” İsimli albüm kapağı, görselleri ve adı arasında benzerlik söz konusu ise de, bu tarz albümlerde genel olarak benzer renklerin, benzer adların farklı unsurlar kullanılarak oluşturulduğu, yine dosyada davalı yanca sunulan başka albüm kapaklarının da yine bu renk, ad ve görsellere göre oluşturulduğu, yaygın kullanımın sektörde bu şekilde olduğu, her iki albüm kapaklarının renklerinde az derecede benzerlik olsa dahi kullanılan görsellerin ve özellikle adın farklı olduğu, ayrıca tanınan … tarafından seçilen müziklerin olduğunun albüm kapağında belirtilmesine göre somut olayda iltibas bulunmadığı, haksız rekabetin söz konusu olamayacağı ve davacının bir zararının bulunmadığı belirtilmiş olup, Mahkemece bu tespitlere göre verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Ayrıca, ”…” isimli albüm kapağında yer alan görselin https://… adresinden davalı yanca internet üzerinden görsel satışı yapan bir firmadan lisans sözleşmesi yapılarak alınmış olduğuna dair fatura sunulduğu da görülmüştür. Sonuç olarak, davacının “…” albümü ile davalı yanın “…” albümünün isminde kullanılan ifadelerin genel ifadeler olup, kimsenin tekeline bırakılamayacağı, öte yandan albüm kapaklarının daha önce piyasada farklı firmalar tarafından benzer renkler ile kullanıldığı, keza albüm alıcısı tüketicinin ise bilinçli tüketici olup, hiçbir zaman albüm kapağına bakarak bir ürün satın almayacağı, albümü seslendirenin adının yazılı olduğunu görmeden albümü alamayacağı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, davacının istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Davalının istinaf sebepleri incelendiğinde; Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T’nin 13/2.maddesi; ”(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” şeklinde olup, bu düzenlemeye göre, somut olayda Mahkemece reddine karar verilen 1.000,00 TL maddi tazminat yönünden hükmedilen vekâlet ücretinin, maktu ücret altında kalmamak kaydıyla ve fakat reddedilen miktarı da geçmemek kaydıyla 1.000,00 TL olması gerekirken, reddedilen miktarın % 12’si oranında 120,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu itibarla davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden vekalet ücreti yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir. Açıklanan sebeplerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun aynı yasanın 353/1-b/2. maddesine göre kabulüne ve İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 09/05/2019 tarih, 2017/267 E. 2019/213 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, Bu kapsamda; 3-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu tazminat DAVASININ REDDİNE,4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;4/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 27,70 TL’nin mahsubu ile 53,00 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 4/b- Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4/c- Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan toplam4.493,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine4/d- Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/(2). maddesine göre, 1.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 4/e- Haksız rekabet davası yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 15.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;5/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,5/b- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 5/c-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 33,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 154,30 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,5/d-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5/e-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 01/12/2022