Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1489 E. 2022/1848 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1489
KARAR NO: 2022/1848
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/05/2019
NUMARASI: 2017/330 E. – 2019/589 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, 20/12/2016 tanzim ve 20/01/2017 vade tarihli, 10.000,00 TL bedelli bononun taraflar arasındaki ticari ilişkinin teminatı olarak davalı yana boş halde imzalanmış 5 adet bonodan biri olduğunu, takibe konu edilen bono bedelinin fazlasıyla ödenmiş olması sebebiyle müvekkilinin davalı/takip alacaklısına herhangi bir borcu olmadığını beyan ederek, davanın kabulüne, müvekkilinin davalıya icra dosyasına konu edilen bono sebebiyle borçlu olmadığının tespitine, İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibin iptalini, haksız takip sebebiyle davalı aleyhine İİK 72/5 hükmü uyarınca talep edilen alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davaya dayanak senedin teminat amacıyla verildiğinin ispatlanamadığı, ödeme dekontlarının açıklama kısmında herhangi bir ibare bulunmadığı, senede ilişkin ödeme yapıldığının ispatlanamadığı, davalı tarafın kendisine teklif edilen yemini eda ettiği gerekçeleriyle davanın reddine,” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 4-5 adet bononun taraflar arasında süregelen ticari ilişkinin teminatı olarak boş bir şekilde imzalanıp davalıya teslim edildiğini, bu bonolarda dava konusu bononun sanki 20/12/2016 tarihli düzenlenmiş gibi doldurularak takibe konu edildiğini, davalıya 22/07/2016 tarihinde 5.000,00 TL, 04/10/2016 tarihinde 2.000,00 TL ve 08/02/2017 tarihinde 7.300,00 TL olmak üzere toplam 14.300,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemeler haricinde de yapılan ödemeler olduğunu, davacının borçlu konumunda değil 4.300,00 TL fazla ödeme sebebiyle alacaklı konumunda olduğunu, Ödemelerin müvekkilinin şahsi hesabından davalının şahsi hesabına yapıldığını, ticari ödeme niteliği taşımadığını, Dava konusu senet üzerinde tahrifat yapıldığını, Mahkeme tarafından bu talepler dikkate alınmaksızın karar verildiğini, dava konusu bono sebebiyle takip alacaklısına herhangi bir borçlarının bulunmadığını iddia ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 20/12/2016 tanzim tarihli 20/01/2017 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı görülmüştür.Dava, kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit davasıdır.Davacı, davaya konu senedin teminat amacıyla verildiğini iddia etmiş ise de, dava ve takip konusu senet üzerinde, ‘‘teminat senedi’’ ibaresi geçmediği gibi, senedin neyin teminatı olduğunun yazılmadığı, taraflar arasında bir sözleşme de bulunmadığı, senedin teminat amacıyla davalıya verildiği hususunun yazılı ve kesin delil ile ispatı gerekir iken bu hususun ispatlanamadığı, dolayısıyla aksi yöndeki davacı istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.Diğer yandan senedin boş olarak verilmesi hukuken mümkün olup, boş senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunun da davacı yanca ispatlanması gerektiği, ancak bu hususu ispata yarar dosyaya yansıyan bir delil bulunmadığı, dolayısıyla aksi yöndeki davacı istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.Davacı her ne kadar ödeme def’inde bulunmuş ise de; dosyaya sunulan banka dekontları incelendiğinde, bu ödeme belgelerinin herhangi bir açıklamayı içermediği, taraflar arasında süregelen bir ticari ilişki olduğu da gözetildiğinde, bu ödemelerin senede mahsuben yapıldığının ispatlanamadığı, ödeme def’inin yerinde olmadığı kanaatine varılmış, bu itibarla Mahkemece davanın reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir (Dairemizin 2020/1272 esas, 2022/1675 karar sayılı ilamı).Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/05/2019 tarih ve 2017/330 E., 2019/589 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 29/12/2022