Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1443 E. 2021/800 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1443
KARAR NO : 2021/800
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 01/11/2018
NUMARASI: 2016/644 E. 2018/1170 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 08/07/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili … ile davalı …. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 3843 Sözleşme Numaralı Finansal Kurumlar Birliğince 20.05.2015 tarihlî … Tescil No.lu Finansal Kiralama Sözleşmesi ve 03/07/2015 tarih … Tadil Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme ekinde bulunan 10/06/2015 tarihli … numaralı fatura ile sözleşme konusu emtianın teslim edildiğini ve şirkette kullanılmaya başlandığını, ancak borçlunun sözleşme nedeniyle ödemesi gereken 01/03/2016 ve 31/03/2016 tarihleri itibari ile aylık 18.714,22-TL + 18.714,22-TL olmak üzere toplam 37.428,44-TL kira borcu ve devam eden tüm taksitleri ödemediğini belirterek, mülkiyeti müvekkili şirkete ait malların bulunması gereken adresten veya gösterilecek diğer adreslerden alınarak kiralayan müvekkiline teslim edilmesini, sözleşmenin 39/b maddesi gereğince teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, sözleşmeye konu malların müvekkili şirkete aynen iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkilinin adresinin Beykoz/İstanbul olması nedeniyle Beykoz İcra Müdürlükleri ve Beykoz Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davacının ihtarları haksız ve dayanaksız keşide ettiğini, feshinde haksız olduğunu, müvekkilinin kredi ödemelerinde gecikme ve temerrüdünün olmadığını, müvekkilinin nakit akışının kitlendiğini, davacının haksız fesih yaparak bu sürece mahal verenlerden biri olduğunu, müvekkilinin tüm ağır baskı ve takiplere rağmen çalıştığını ve bankalra, finansman kuruluşlarına ödemelerini yaptığını belirterek, mahiyeti ve içeriği gereği esaslı yargılamayı gerektirdiğinden tedbir talebinin ve haksız davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; ”Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davalının taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesine aykırı davranarak, finansal kiralamaya konu malları teslim almasına rağmen kira borcunu süresinde ödemediği, yapılan ihtara rağmen mütemerrit duruma düştüğü, mülkiyeti davacıya ait menkul malların iadesine davacının hak kazandığı, davalı tarafından herhangi bir ödeme iddiasında bulunulmadığı, imza edilen sözleşme kapsamında tacir olan taraflar arasında kararlaştırılan yetki şartının geçerlilik taşıdığı ve mahkemenin uyuşmazlığı çözmekte yetkili olduğu, ihtarname, ticari defter ve kayıt incelemeleri ile kira borcunun süresinde ödendiğine dair belge sunulmaması sebebiyle davalının sair yöndeki itirazlarına itibar edilemeyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar” verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; Davacı finans şirketinin, daha ilk sözleşme anında matbu teslim yazılarını aldığını, dosyadaki belgeler incelendiğinde sözleşme ve fatura tarihinden önce teslim yazısının düzenlendiğinin görüleceğini, davacının, davaya konu kule vinci teslim etmediğini ve teslimin usulüne uygun belgeler ile ispat edilmediğini,Teslimin yapıldığı iddia edilen adresin müvekkili şirketin ofis adresi olup, kule vinçlerin büyüklüğü ve kapladığı yer itibari ile ofis adresinde muhafazasının mümkün olmadığının keşif yapılarak tespit edilebileceğini, Bilirkişi raporunda savunmalarının dikkate alınmadığını, fatura, sözleşme teslim belgesi, irsaliye belge tarihlerindeki çelişkilerin, usulsüzlüklerin tespit edilmediğini, evrak ve delillerin denetime açık şekilde raporda tartışılmadığını,Proforma fatura tarihinin ve teslim yazısının aynı tarihli olduğunu, teslim belgesinin henüz sözleşmenin başında mal tesliminden önce finansal kiralama şirketinin ekenomik güçlü yapısı nedeniyle aldığı bir belge olduğunu, proforma faturanın teslim yazısı ile aynı tarihli olmasının davacı kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığını gösterdiğini, kule vinçlerin siparişe göre 3-6 ay aralığında imal edildiğini, imalatçı firma ithal etmiş ise belge sunması gerekip sunmadığını, kule vinçin enaz 5-6 tır ile nakledilip mobil vinç kullanıldığını, nakliye giderleri de belge ile ispat edilmediğinden, teslimin fiilen yapıldığının ispat edilemediğini, Beykoz 3 Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2016-899 Esas sayılı dosyasında, fiilen kule vinçin davalı şirkete/yetkilisine teslim edilip edilmediğinin araştırıldığını, dava sonucunun, hukuk davasında bekletici mesele sayılması gerektiğini, mahkeme kararının eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayandığından, İstanbul 10 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016-644 Esas sayılı dosyasındaki kararın kaldırılmasına, savunmaları nazara alınarak haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı vekili Av. … tarafından Dairemize UYAP üzerinden gönderilen 28/06/2021 tarihli dilekçe ile “davadan feragat ettiğini” bildirdiği, sertifika denetiminde EHSH sertifikasının güvenilir, imzanın doğru olduğu, vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragate yetkili olduğu tespit edilmiştir.6100 Sayılı HMK’nın 307 maddesinde; “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. HMK 309 maddesinde; Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul, kayıtsız şartsız olmalıdır. HMK 310 maddesinde; Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” düzenlemeleri mevcuttur.Davacı vekili, karar istinaf incelemesinde olduğu sırada 28/06/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat etmiş olup, vekaletnamesinin incelenmesinden, feragate yetkili olduğu, e-imza sertifikasının güvenilir ve imzanın doğru olduğu tespit edildiğinden, İstanbul 10 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016-644 Esas – 2018/1170 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç olmadığından, davanın feragat sebebi ile reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin, davadan feragat edilmesi sebebiyle İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA2- Davacı vekili karar kesinleşmeden davadan feragat ettiğini bildirdiğinden 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/644 E. 2018/1170 K. Sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Davanın 6100 Sayılı HMK’nın 307. maddesi gereğince feragat sebebiyle REDDİNE 4-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;4/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince 59,30 TL maktu karar harcının peşin alınan 341,55 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 282,25 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,4/b-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan giderlerin ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, kullanılmayan gider ve delil avansının istek halinde ve hüküm kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,4/c-Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,4/d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;5/a-İstinaf talebi davadan feragat sebebiyle incelenmediğinden davalı tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcı ile istinaf yoluna başvurma harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde İADESİNE,5/b-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 54,00 TL tebligat, müzekkere ve posta giderinin, davacıdan tahsiliyle davalıya VERİLMESİNE,5/c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer OLMADIĞINA,6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/07/2021