Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1441 Esas
KARAR NO: 2023/876
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 04/03/2019
NUMARASI: 2017/6 E. – 2019/227 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/09/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Ticaret AŞ ile davalılar arasında 25.09.2012 tarihli alt imtiyaz (Franchise) sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği davalı borçlular ve dava dışı …. aralarında kurdukları … ve … Tic. Ltd.Şti. ortaklığı ismi ile oluşturdukları Adi Ortaklık ile .. Ticaret AŞ’nin sahip olduğu marka- isim altında süper market işletmeciliğine başladıklarını, … Ticaret AŞ Unvan değiştirerek yeni unvanı … Ticaret AŞ. olduğunu, … Ticaret AŞ., …Ticaret AŞ adı altında birleştiğini ve söz konusu sözleşme tarafı ile alacaklı konumuna geldiğini, müvekkilinin davalı borçlulardan 45.584,03 TL alacaklı olduğunu, İstanbul ….icra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile alacak takibi yaptıklarını, davalı borçluların icra takibine haksız itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, alacaklı olduklarının bilirkişi incelemesinde sunulacak fatura ve irsaliyelerden de anlaşılacağını, davalıların yapmış oldukları itirazın iptal edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya yetki yönünden itiraz ettiklerini, müvekkillerin ikametgahlarının Bodrum olduğunu, Bodrum Mahkeme ve İcra Daireleri’nin yetkili olduğunu, müvekkillerin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, Davacı tarafın dosya içerisinde sunduğu sözleşmenin sona erdiğini, yeni sözleşme imzalanmadığını, davacı tarafın daha sonra ibraz edecekleri mutabakat metinlerinden anlaşılacağı üzere, müvekkillerini bir anlamda ibra ettiğini, Mutabakat belgelerinde 08/10/2015 tarihi itibariyle müvekkillerin borç bakiyelerinin sıfır (0) gösterdiğini, Bu nedenlerle davanın esas yönünden de reddi gerektiğini, müvekkili … Ltd. Şti.’nin davacıdan alacağı bulunduğunu, bu alacağa ilişkin her türlü yasal haklarını saklı tuttuklarını, diğer davalı … ’nın bahsi geçen adi ortaklığın %1 hisse sahibi olduğunu, Adi ortaklık sözleşmesi incelendiğinde açıkça görüleceği üzere de …nın ortaklık borçlarından sorumlu olmadığını, Dolayısıyla eldeki davanın müvekkili …’ya yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bahsi geçen adi ortaklık ilişkisinin 2014 yılında sona erdiğini, sona erme tarihinden sonra davacı şirketin müvekkil …. Ltd. Şti.’ne ve davaya konu …. adi ortaklığına ilişkin mutabakat formu yolladığı ve tarafların mutabık olduklarını, Bu tarihten sonra da taraflar herhangi bir ticari ilişki içerisine de girmediklerini, belirterek davanın reddini ve %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davacı şirket ile davalı …Tic Ltd Şti adi ortaklığı arasında 25.09.2012 tarihli Alt imtiyaz (Franchise) sözleşmesi imzalandığı davacının bilirkişi … tarafından incelenen ve lehine delil olan ticari defterlerinden davalıdan 45.584,03 TL alacaklı olduğu , davalıların borca itiraz etmelerine rağmen, cari hesap nedeniyle, borçlu olmadığını yada borcu ödediğini ispat edecek belge ve delil sunmadığı sabittir.İspatlanan alacak nedeniyle; İstanbul .. . İcra müd … sayılı takip dosyasında tahsilde tekerrür olmamak üzere 45.584,03 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline takibin devamına ,45.584,03 TL alacağa takip tarihinden itibaren takip koşullarında yıllık %10,5 faiz yürütülmesine karar vermek gerekmiştir. Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İİK.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren hüküm altına alınan miktarın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiş olup” İstanbul … İcra müd … sayılı takip dosyasında tahsilde tekerrür olmamak üzere 45.584,03 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline takibin devamına 45.584,03 TL alacağa takip tarihinden itibaren takip koşullarında yıllık %10,5 faiz yürütülmesine ,45.584,03 TL ‘nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davacı lehine davalılardan tahsiline karar verilmiştir.Davalı … Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkillerin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davalı tarafın dosya içerisinde sunduğu sözleşmenin sona erdiğini ancak daha sonra yeni sözleşme imzalanmadığını, davacı tarafın mutabakat metinlerinden anlaşılacağı üzere müvekkillerini bir anlamda ibra ettiğini, mutabakat belgelerinde 08/10/2015 tarihi itibariyle müvekkillerin borç bakiyelerinin sıfır gösterdiğini, bu nedenlerle davanın esas yönünden reddi gerektiğini, bahsi geçen adi ortaklık ilişkisinin 2014 yılında sona erdiğini, sona erme tarihinden sonra davacı şirketin müvekkil … Şti’ne ve davaya konuı olan … market adi ortaklığına ilişkin mutabakat formu yolladığını ve tarafların mutabık olduğunu, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, davanın reddi gerektiğini beyan ederek istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın istinaf talep ve gerekçelerinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, adi ortaklığın 2014 yılında değil 19.02.2015 tarihinde feshedildiğini, davalıların kendilerinin de takip miktarı kadar borçlu olduklarını bilmelerine rağmen sehven gönderilen mutabakat metnine dayanarak borçlu iddia ettiğini, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarından vekil eden şirket defter ve kayıtlarında davaya konu takipteki asıl alacak kadar alacaklı olduklarının tespit edildiğini, davalı yanın ticari hayatta geçerli olmayan bahaneler üreterek defter ibrazından açıkça kaçındığını, davalı yanın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davanın konusu İİK 67. maddeye göre açılan itirazın iptali davasıdır.İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında alacaklı tarafından borçlu (… ve … Gıda Ltd Şti) aleyhine 26.12.2014 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, aynı tarih itibariyle borçlular …Ltd Şti, … aleyhine 2. kez takip talebi düzenlendiği, borçlu … ve… Ltd Şti tarafından yasal süresi içinde yetki ve borca itiraz edildiği görülmüştür.Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişi … ve bilirkişi … raporu esas alınmak suretiyle itirazın iptaline karar verilmiştir.Davalılar istinaf dilekçesinde müvekkillerin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı, davacı tarafından düzenlenen mutabakat belgelerinde 08.10.2015 tarihi itibariyle müvekkillerin borç bakiyelerinin “0” olarak belirtildiğini, bu nedenle davanın esastan reddi gerektiğini ileri sürmüşlerdir.Dosyada mevcut davacı …Ticaret A.Ş. tarafından … ve …Ltd Şti’ne hitaben düzenlenen 08.10.2015 tarihli yazıda şirket nezdindeki cari hesabın 30.09.2015 tarihi itibariyle “0” bakiye verdiği belirtilmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde bu mutabakattan bahsetmekte, davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde mutabakatın takip tarihinden sonrasına ait olduğunu, ödeme yapılmadığını belirtmişler, istinafa cevap aşamasında da mutabakatın sehven düzenlendiğinden bahsetmişlerdir. Davacı tarafından bu mutabakatın sehven düzenlendiği, yargılama aşamasında ileri sürülmemiş, istinaf aşamasında ileri sürüldüğünden, HMK 357. maddeye göre ileri sürülemeyeceğinden dinlenmemiştir.Mahkemece mutabakatı inceleyip değerlendirmesi gerekmekte iken bu husus değerlendirilmeden eksik inceleme neticesinde karar verildiği anlaşılmıştır. Takip tarihinden sonra davacı tarafından düzenlenen mutabakat metni göz önünde bulundurulduğunda, takip tarihinden sonra hesap bakiyesi “0” olması ve bu yazının davacıya ait olması sebebiyle dava sübut bulmadığından davanın reddi gerekmektedir. Ayrıca davalılar tarafından icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de, mutabakat tarihinin takip tarihinden sonrasına ait olduğu davacının kötü niyeti ispatlanmadığından davalıların kötü niyet tazminat taleplerinin de reddi gerekmiştir.Tüm bu nedenlerle davalıların istinaf başvurusunun HMK/353-1-b-2 maddesi gereğince kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine, davalıların kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davalılar vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile,2- İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/03/2019 tarih, 2017/6 E., 2019/227 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,3- Davanın REDDİNE, 4- Davalıların kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,5- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;5/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL karar harcından peşin alınan 550,55-TL’nin mahsubu ile Hazine’ye gelir kaydına, fazlaya ilişkin olan bakiye 280,7-TL harcın davacı tarafa talebi ve isteği halinde iadesine,5/b-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,5/c-Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan, 55 TL posta giderinin, davanın kabul edilmiş olması sebebiyle, davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 5/d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine 13/(1). maddesine göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalılara verilmesine, 6- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;6/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalılar tarafından yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,6/b-İstinaf yargılaması için davalılar tarafından yapılan 132,80 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 24,38 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 157,18 TL’nin davacıdan tahsiliyle davalılara verilmesine,6/c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,7- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14/09/2023