Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1425 E. 2022/1654 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1425 Esas
KARAR NO: 2022/1654
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/04/2019
NUMARASI: 2018/369 E. – 2019/421 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/11/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirket ile davalı arasında 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde 13/10/2016 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, davalı tarafın sözleşme hükümlerine aykırı davrandığından davalı kiracıya Beyoğlu …Noterliği’nden 07/03/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek yasal süre içinde kira borcunun ödenmesi, aksi takdirde sözleşmenin fesih edileceği ve fesih süresi sonundan itibaren 3 gün içerisinde sözleşme konusu malı teslimi ihtar edildiğini, ihtarname davalı kiracıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davalı kiracı işbu ihtara rağmen borçlarını ödemediği gibi, kendisine yüklenen edimleri kanuni süresi içinde yerine getirmediğinden yukarıda sözü edilen Finansal Kiralama Sözleşmesi münfesih olduğunu, bu sebeple mülkiyeti müvekkil şirkete ait Finansal Kiralama konusu malın müvekkil şirkete teslimini ile mülkiyet hakkının kabulüyle, malın taraflarına aynen iadesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Dava finansal kiralama konusu malın teslimine ilişkin olup yargılama sırasında davacı tarafın malı teslim aldığı anlaşılmakla dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı tarafın finansal kiralama sözleşmesi edimlerini yerine getirmeyerek işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu” gerekçesi ile hüküm kurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -… plakalı ekskavatörün taraflarına rıza ile teslim edilmediğini, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/335 D.İş sayılı dosyasından alınan ihtiyati tedbir kararının infazı neticesinde icra kanalı ile iade alındığını, sözleşmeye konu ekipmanın müvekkil şirkette olsa da kiracı/ borçlu tarafından rızaen teslim gerçekleşmediğini ve cebri icra yoluyla ekipmanın alındığını, ekipmanın tedbir kararı sonrası cebr-i icra ile teslim alındığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekir iken konusuz kalınmasına dair karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tedbirin geçici hukukî koruma olması sebebiyle, belirli bir süre içinde asıl hukukî korumanın istenmesi (dava açılması, asıl talebe ilişkin yargılamanın başlatılması) gerektiğini, davanın ihtiyati tedbir infaz edildi diye konusuz kalmasının mümkün olmadığını, borçlunun malı sözleşmenin feshedilmesine rağmen ekipmanı teslim etmemesi sebebi ile bu davanın haklı ve borçlunun kötü niyetli olduğunun kabulü (sözleşmenin fesih şartlarının oluştuğu da gözetilerek) ile davanın kabulü gerekmekte iken davanın konusuz kaldığına ilişkin karar verilmesi sebebiyle kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, 6361 sayılı Finansal Kiralama Factoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 31. ve 33. maddesi hükümlerine dayalı olarak, finansal kiralama konusu malın davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana verilmesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında 13/10/2016 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmeye konu malın davacı tarafından kiracı davalıya teslim olunduğu, davalının kira bedellerini ödemeyerek temerrüde düştüğü, yargılama sırasında verilen ihtiyati tedbir kararı ile dava ve sözleşme konusu malın davacıya teslim edildiği hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık; Dava ve sözleşme konusu malın ihtiyati tedbir yoluyla davacıya teslimi sebebiyle teslime ilişkin talebin konusuz kalıp kalmadığı, bu hususta Mahkemece verilen ” talebin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin kararın yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Diğer yandan, Mahkemece, verilen ihtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmemiş olması hukuken hatalıdır. 6100 Sayılı HMK’nın 397/2. maddesine göre ihtiyati tedbirin etkisi aksi belirtilmediği takdirde nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder. Nihai kararın kesinleşmesiyle ihtiyati tedbir kararı ortadan kalkar. Mahkemece verilen kararın bu haliyle kesinleşmesi halinde ihtiyati tedbirin kalkması ile dava konusu malın davalı tarafa dönmesi (iadesi) söz konusu olacaktır ki bu halde açılmış davanın hukuken bir etkisi olmayacağından, yapılan bir yargılamanın taraflar açısından hukuki bir yararı da kalmamış olacaktır. Kaldı ki, verilen ihtiyati tedbir kararı uyuşmazlığın esasını çözümleyen nihai bir karar da değildir. Bu sebeplerle, davacının malın iadesi talebiyle ilgili davanın esası hakkında HMK’nın 297/2. maddesi gereğince olumlu veya olumsuz bir hüküm tesisi gerekirken ihtiyati tedbir kararı verilmiş olmasından dolayı davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle malın iadesi talebiyle ilgili esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2013/4893 esas, 2013/7317 karar ve 2015/2650 esas, 2015/14274 karar sayılı ilamları). Bu sebeplerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Taraflar arasındaki Finansal Kiralama Sözleşmesi 6361 Sayılı Yasanın 22. maddesi hükmüne uygun olarak yapılmıştır. Sözleşmelerde yazılı taşınır mallar, kiralayan davacı tarafından kiracı davalıya teslim olunmuştur. Finansal Kiralama konusu mal, 6361 Sayılı Yasanın 23/1. maddesi gereğince kiralayan şirketin mülkiyetindedir. Anılan Yasanın 24. maddesi hükmü gereğince de, kiracı, sözleşme süresinde finansal kiralama konusu malın zilyedi olup; malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre özenle kullanmak zorundadır. 6361 Sayılı Yasanın 30/1. maddesine göre sözleşme süresinin dolması, 30/2. maddesine göre sözleşmenin diğer sebeplerle sona ermesi ve 31. maddesi hükmüne göre de sözleşmenin ihlali hallerinde, aynı yasanın 33. maddesi gereğince kiracı finansal kiralama konusu mal yahut malları, kiralayana derhal geri vermekle yükümlüdür. Eldeki davada davalı/ kiracının ödeme planına göre temerrüte düşüp düşmediği, sözleşmenin feshinin gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak esasa ilişkin karar verilmesi gerekirken, yukarıda açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesince esasa münhasır delil toplanmadan, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesinin, usul ve yasaya aykırı olması ve ilk derece mahkemesi kararının tüm istinaf sebepleriyle birlikte değerlendirilmesinin gerekmesi karşısında, istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün bulunmamakla, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile;2- İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/04/2019 tarih, 2018/369 E. 2019/421 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine,5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 24/11/2022