Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1411 E. 2021/1338 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1411 Esas
KARAR NO: 2021/1338
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/04/2017
NUMARASI: 2015/932 E.-2017/287 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ya Büyükçekmece … Noterliği’nin … yevmiyeli 07/102010 tarihli … Ltd Şti’nin temsiline ilişkin yetki verildiğini, davalı … Ltd Şti ile temsil olunan şirket arasındaki ticari ilişki nedeniyle müvekkilinin … Bahçelievler şubesine ait 25/03/2012 tarihli 40.000,00 TL bedelli ve 04/04/2012 tarihli 5.000,00 TL bedelli çekleri şirket adına imzalayarak davalıya verdiğini, çeklerin karşılıksız kalan 43.000,00 TL’si için davalı şirketin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas dosyasında takip başlattığını, çekde şirket kaşesi bulunmasına rağmen müvekkilinin şahsen sorumlu tutularak maaşının 1/4 üne haciz konulduğunu belirterek, müvekkilinin haksız icra takibinin borçlusu olmadığının tespiti ile müvekkili yönünden takibin iptaline, davalıya ödenen 3.752,00 TL nin İİK 72. maddesi gereğince davalıdan istirdadına, %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu, şirket kayıtları incelendiğinde davacının şirket ortağı olduğu, temsile yetkisi bulunmadığı, temsile yetkili ortağın … olduğunu, yetkisi olmayan ortağın çeki düzenlemesi nedeniyle şahsen sorumlu olduğunu, şirket kaşesi üzerinde davacı imzası bulunmadığını, davacının bu nedenle borçtan sorumlu olduğunu belirterek, haksız davanın reddi ile %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesi istemiştir. İlk derece Mahkemesince; “Davanın kambiyo senedi nedeniyle menfi tespit olduğu, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında davalının 11/05/2012 tarihinde … Ltd Şti tarafından keşide edilmiş çeklerin tahsili için, davacı … ve dava dışı … Ltd Şti hakkında 46.105,1 TL için kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlattığı, davacının maaşı üzerine haciz konulduğu ve dava tarihine kadar 3.787,50 TL kesinti yapıldığı, 31/08/2016 tarihli bilirkişi raporundan; davacı tarafından icra takip dosyasına dava tarihine kadar 3.787,50 TL, inceleme tarihine kadar toplam 24.489,50 TL maaş haczi sonucu para ödendiğinin tespit edildiği, davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile ödenen 24.489,50 TL nin davalıdan istirdadını istediği, Tüm dosya kapsamına göre; Davacı …’nın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe konan … Bahçelievler şubesine ait 25/03/2012 tarihli 40.000,00 TL bedelli ve 04/04/2012 tarihli 5.000,00 TL bedelli çekleri imzaladığı, davacının bu sırada dava dışı … Ltd Şti’nin ortağı olduğu, şirketin temsil yetkisinin …’da bulunduğu, ancak …’nın Büyükçekmece … Noterliği’nin … yevmiyeli 07/102010 tarihli vekaletnamesi ile davacıya şirket adına çek düzenleme yetkisi verdiği, düzenlenen çeklerin şirkete ait çek karnesinden kesildiği ve şirket kaşesinin bulunduğunun tespit edildiği, bu nedenle davacı tarafça ispatlanan davanın kabulü ile icra takibine konu çekler nedeniyle davacının şahsi sorumluluğu olmadığından, borçlu olmadığının tespitine, dava tarihine kadar davacı tarafça icra dosyasına yapılan ödemelerin istirdadına.” karar verilmiştir. Davacı vekili ıslah ile karar tarihine kadar olan ödemeleride istemiş ise de, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığı, davayı belirsiz alacak yada kısmi dava olarak açmadığından, ıslah ile dava değerinin artırılması istemi yerinde bulunmadığından, fazlaya ilişkin istirdat talebinin reddine” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; 1-Dosyada mevcut Büyükçekmece … Noterliği’nin 07 Eylül 2010 tarih ve … yevmiye numaralı vekâletnamede, davacının şirket adına çek karnesi almak için müracaatta bulunmaya, çek karnelerini teslim almaya, çek taahhütnamesi imzalamaya, hamili alacaklısı bulunan çekleri ve senetleri ilgili özel ve tüzel makam ve kuruluşlardan teslim almaya yetkili bulunduğunu, şirket adına çek düzenleme ve şirketi borç altına sokma yetkisinin bulunmadığını, mahkemenin söz konusu vekaletname ile davacıya şirket adına çek düzenleme yetkisi verildiği yönündeki değerlendirmesinin hatalı olduğunu, 2- Şirketi adına vekaleten çek keşide etme yetkisi bulunması halinde davacının şirket kaşesi üzerine imza atması gerekirken, bunu yapmadığı gibi, çekler üzerinde yerel mahkemenin iddia ettiği gibi şirket kaşesi de bulunmadığından, davacının takip konusu çekleri adını ve soyadını yazmak suretiyle imzalamasının, şirket adına çek keşide etme yetkisinin bulunmadığını bildiğinin açık göstergesi olduğunu, mahkemenin çeklerde şirket kaşesi bulunduğu ve davacının şirket kaşesi üzerine imza attığı yönündeki değerlendirmesinin hatalı olduğunu, 3- Şirket adına vekâleten ve temsilen çek keşide etmek ve şirketi borç altına sokma yetkisi bulunmayan davacının, temsile yetkisi olmadığı halde yetkisini aşarak temsilci sıfatı ile hareket ettiğini, davacı imzasını da inkâr etmediğinden, TTK’nın ilgili hükümleri gereğince, takip konusu çeklerden bizzat sorumlu olduğunu, mahkemenin aksi yöndeki değerlendirmesinin hatalı olduğunu, izah olunan ve re’sen dikkate alınacak hususlar nazara alınarak kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasına konu çeklerin, şirket adına imzalanarak verildiğinden bahisle çeklerden şahsen sorumlu olmadığı halde maaşından kesinti yapıldığından, takibe konu çeklerden dolayı davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ve yapılan tahsilatın istirdadına ilişkindir. Mahkemece; … Ltd Şti’nin temsil yetkisinin …’da bulunduğu, Büyükçekmece … Noterliği’nin … yevmiyeli 07/102010 tarihli vekaletnamesi ile davacıya şirket adına çek düzenleme yetkisi verdiği, düzenlenen çeklerin şirkete ait çek karnesinden kesildiği ve şirket kaşesinin bulunduğu tespit edildiğinden, davacı tarafça ispatlanan davanın kabulü ile icra takibine konu çekler nedeniyle davacının şahsi sorumluluğu olmadığından, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasına konu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, dava tarihine kadar davacı tarafça icra dosyasına yapılan ödemelerin istirdadına, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmadığından, davanın belirsiz alacak yada kısmi dava olarak açılmadığından, ıslah ile dava değerinin artırılması istemi yerinde bulunmamış ve fazlaya ilişkin istirdat talebinin reddine karar verilmiştir. İcra takibine konu edilen çeklerin incelenmesinden; … Bankası Bahçelievler/ İstanbul Şubesi’ne ait … numaralı hesaptan, … Ltd. Şti evrühavalesine … tarafından 25/03/2012 tarihinde keşide edilen 40.000,00 TL ve 05/04/2012 tarihinde keşide edilen 5.000,00 TL tutarlı oldukları, keşideci olarak sadece … isim-soyisim ve imzasının olduğu, imza kısmında … Ltd. Şti’ne ait şirket kaşesinin bulunmadığı tespit edilmiştir. … Ltd Şti’nin alınan İTO kaydında şirketi temsile yetkili ortağın …, davacının da şirket ortağı olduğu, Büyükçekmece … Noterliği’nin 07/10/2010 tarih ve … yevmiye numaralı imza sirkülerinden, …’nın 09/10/2009 tarihinde İstanbul Ticaret Sicili Memurluğunda tescil edilen … Ltd Şti’ni 5 yıl süre ile temsil ve ilzama yetkili olduğu, … Ltd Şti yetkilisi …’nın aynı noterliğin 07/10/2010 tarih ve l42821 yevmiyeli vekaletname ile davacıya şirket adına T.C. Hudutları dahilinde bulunan bilcümle banka ve banka şubeleri, özel finans kurumları ile diğer bilcümle özel ve tüzel kurum ve kuruluş vezne ve makamlarına müracaatla çek karnesi almak için müracaatlarda bulunmaya, çek karnelerini teslim almaya, çek taahhütnamesi imzalamaya, gerekli evrak ve belgeleri tanzim ve imzalamaya, yetki verdiği anlaşılmıştır. 1- … Ltd Şti’nin 09/10/2009 tarihinde İstanbul Ticaret Sicili Memurluğu’nda tescil edildiği, ortaklarının … ve … olduğu, Büyükçekmece … Noterliği’nin 07/10/2010 tarih ve … yevmiye numaralı imza sirküleri ve dosya içerisinde mevcut Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 15/10/2015 tarih ve 273 sayılı fotokopisinden, …’nın 09/10/2009 tarihinde İstanbul Ticaret Sicili Memurluğu’nda tescil edilen … Ltd Şti’ni 5 yıl süre ile temsil ve ilzama yetkili olduğu, şirket yetkilisi …’nın aynı noterliğin 07/10/2010 tarih ve … yevmiyeli vekaletnamesi ile davacıya şirket adına T.C. Hudutları dahilinde bulunan bilcümle banka ve banka şubeleri, özel finans kurumları ile diğer bilcümle özel ve tüzel kurum ve kuruluş vezne ve makamlarına müracaatla çek karnesi almak için müracaatlarda bulunmaya, çek karnelerini teslim almaya, çek taahhütnamesi imzalamaya, gerekli evrak ve belgeleri tanzim ve imzalamaya, yetki verdiği tespit edilmiştir. Verilen vekaletname kapsamında çek keşide etme yetkisi verilmediği tespit edildiğinden, mahkemenin gerekçeli kararında; “…’nın Büyükçekmece … Noterliği’nin … yevmiyeli 07/10/2010 tarihli vekaletnamesi ile davacıya şirket adına çek düzenleme yetkisi verdiği” şeklindeki tespiti dosya kapsamına uygun olmadığından, davalı vekilinin vekaletname ile davacıya şirket adına çek düzenleme yetkisi verildiği yönündeki değerlendirmesinin hatalı olduğuna ilişkin istinaf sebebinin kabulü gerekmiştir. 2-İcra takibine konu edilen çeklerin dosyada mevcut fotokopilerinin incelenmesinden; … Bankası Bahçelievler/İstanbul Şubesi’ne ait … numaralı hesaptan … Ltd. Şti evrühavalesine … tarafından 25/03/2012 tarihinde keşide edilen 40.000,00 TL ve 05/04/2012 tarihinde keşide edilen 5.000,00 TL tutarlı oldukları, keşideci olarak sadece … isim ve imzasının olduğu, imza kısmında … Ltd Şti’ne ait şirket kaşesinin bulunmadığı tespit edildiğinden, mahkemenin gerekçeli kararındaki; “şirket kaşesinin bulunduğu tespit edildiğinden” şeklindeki tespitinin yerinde olmadığı tespit edildiğinden, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebininde yerinde olduğu anlaşılmakla kabulüne karar verilmiştir. 3- … Ltd Şti’nin 09/10/2009 tarihinde İstanbul Ticaret Sicili Memurluğunda tescil edildiği, Büyükçekmece … Noterliği’nin 07/10/2010 tarih ve … yevmiye numaralı imza sirküleri ve dosya içerisinde mevcut 15/10/2009 tarih ve 273 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nden, …’nın … Ltd Şti’ni 5 yıl süre ile temsil ve ilzama yetkili olduğu, … Ltd Şti yetkilisi …’nın aynı noterliğin 07/10/2010 tarih ve … yevmiyeli vekaletname ile davacıya şirket adına T.C. Hudutları dahilinde bulunan bilcümle banka ve banka şubeleri, özel finans kurumları ile diğer bilcümle özel ve tüzel kurum ve kuruluş vezne ve makamlarına müracaatla çek karnesi almak için müracaatlarda bulunmaya, çek karnelerini teslim almaya, çek taahhütnamesi imzalamaya, gerekli evrak ve belgeleri tanzim ve imzalamaya, T.C. hudutları dahilinde bulunan bilcümle özel ve tüzel makam ve kuruluşlardan alınması gereken borç, kredi ve alacakları talep tahsil ve ahzu kabza, sulh ve ibraya. Bu hususla ilgili işlemlerin takip ve neticelendirmeye imzalamaya. İhtarname, ihbarname vs. evrakları imzaya, ibraza, yanlışlıkları düzeltmeye, T.C. hudutları dahilinde bulunan bilcümle banka ve banka şubeleri, özel finans kurumları ile ilgili diğer kurum ve kuruluşlara müracaatla borç ve kredi taleplerinde bulunmaya, ilgili banka tarafından talep edilen kredi sözleşmelerini ve taahhütnamelerini imzalamaya yetki verdiği, çek keşide etme yetkisi vermediği, davacının vekaletle aldığı yetki uyarınca … Bankası Bahçelievler/İstanbul Şubesi’nde şirket adına çek hesabı açtırdığı, icra takibine konu edilen çeklerin incelenmesinden; … Bankası Bahçelievler/İstanbul Şubesi’ne ait … numaralı hesaptan, … Ltd. Şti emrü havalesine … tarafından 25/03/2012 tarihinde keşide edilen 40.000,00 TL ve 05/04/2012 tarihinde keşide edilen 5.000,00 TL tutarlı oldukları, keşideci olarak sadece … isim-soyisim ve imzasının olduğu, imza kısmında … Ltd. Şti’ne ait şirket kaşesinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Davalı vekili tarafından, davacının şirket adına borçlanma yetkisi bulunmadığı ileri sürülmüş ve bu konuda yetki verildiği vekaletname ile sabit ise de; davacının çek düzenleme yetkisi olmadığından, çek keşide etmek suretiyle dava dışı … Tic. Ltd. Şti’ni borçlandırması mümkün değildir. Şirketin çekten sorumlu olabilmesi için; çekte keşideci kısmında şirket kaşesi üzerine imza atılması gerekip, çekin keşide edildiği hesabın şirkete ait olması şirketin sorumlu tutulmasına yeterli değildir. Takip ve dava konusu çekte sadece davacının isim ve imzası olup, imza davacı tarafça inkar edilmediğinden, davacı çekten şahsen sorumlu olmakla, mahkemenin icra takibine konu çekler nedeniyle davacının şahsi sorumluluğu olmadığından, borçlu olmadığının tespitine, dava tarihine kadar davacı tarafça icra dosyasına yapılan ödemelerin istirdadına karar verilmesi gerektiği yönündeki tespiti dosya kapsamına uygun düşmediğinden, davalı vekilinin istinaf sebebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kararın, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 2- 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/04/2017 tarih 2015/932 E. 2017/287 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının REDDİNE, 4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcından peşin alınan 419,10 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 359,80 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine, 4/b-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4/c-Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan tebligat, posta gideri olan toplam 295,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 4/d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Tf’nin 13/(1) maddesine göre, 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin, davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 5/a- İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 5/b- İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 154,30 TL istinaf başvuru harcı, 57,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 211,30 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 5/c- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 5/ç- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11/11/2021