Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/14 E. 2020/5 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/14 Esas
KARAR NO: 2020/5
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/06/2017
NUMARASI: 2015/72 E. – 2017/150 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Manevi Tazminat İstemli)|Marka (Maddi Tazminat İstemli)|Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli) Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/09/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, peynir ticareti yapan davacı şirketin tüm yurtta … olarak tanınan markanın sahibi olduğunu, davacının TP ve dünyada onlarca marka ve tasarım tescili sahibi olduğunu, davacının Ar-Ge yatırımları yaptığını, yıllarca süren bilgi ve emek ile … peynir olarak piyasada tanıtılan peynir tasarımını bulduğunu, dünyada ilk kez bu şekilde bir peynir tasarlayarak piyasaya sunanın davacı şirket olduğunu, peynir tasarımının … ve … no ile “…” ve “…” markaları ile Türkiye ve dünyada satışa sunulmuş olduğunu; TP nezdinde peynir tasarımının …, …, … nolu tasarım tescilleri ile korunmakta olduğunu, davalının süt ürünleri üretim makineleri pazarladığını, makineleri peynir üreticilerine satarak doğrudan davacının tescilli tasarımının taklidinin önünü açmaya tevessül ettiğini, davacı adına tescilli … peynir tasarımını üreten makineyi pazarlayan davalının bu makineyi piyasaya sürmüş olduğunu, bu durumun makinenin tanıtımı amacıyla piyasaya dağıtılan broşürlerden tespit edildiğini, broşürde makinenin … yaptığının açıkça ifade edilmiş olduğunu ve davacıya ait tescilli peynir görseline de yer verilmiş olduğunu, davalı eyleminin marka ve tasarım hakkına tecavüz teşkil ettiğini, makinenin piyasada satılması ve peynirin üçüncü kişilerce üretilmesi halinde davacının tasarım tescillerinin hukuken hiçbir faydası, anlamı kalmayacağını ve davacı yönünden telafisi imkansız zararlar meydana geleceğini, marka ve tasarım hakkına tecavüz ile haksız rekabetin tespiti, men’ine, ref’ine, ürünlerin üretim, satış, pazarlama, ithalat ve ihracatı vs. ticari faaliyetlerinin tümü ile engellenmesine, davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 2.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın haksız fiil başlangıcından itibaren ticari avans faizi ile davalıdan tahsil edilmesini, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 16/02/2017 havale tarihli dilekçesi ile, belirsiz alacak davası olarak açtığı davasında maddi tazminat talebini 10.000 TL olarak talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalı şirketin ürettiği makinelerin, ulusal ve uluslararası alanda tescilli olduğunu, davalının yalnızca makine satışı yaptığını, davalının söz konusu makineleri kullanarak hiçbir surette nihai üretim gerçekleştirmediğini, süt ve hamur ürünlerinde piyasada marka ve tasarım tescilli olarak üretilen, şekil itibariyle burguya benzetilerek birçok ürünün mevcut olduğunu, davalının ürettiği makinelerin bu ürünlerin üretiminde kullanıldığını, “…” ibaresinin teknik olarak kullanılan bir tabir olduğunu, bu ibarenin kullanımının kimsenin tekeline bırakılamayacağını, Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/140 D.iş sayılı dosyası ile, tecavüzün olmadığının tespit edilmiş olduğunu, patentli bir makineden elde edilecek ürünlere ait tasarımların bir başka kişinin tasarım hakkına tecavüz oluşturduğundan bahsedilmeyeceğini, kaldı ki, hamur ve süt ürünlerinde … halinde üretim yapılması, davacının tescillerinden çok daha öncesine dayanmakta olan geleneksel bir kullanım olduğunu, bununla ilgili olarak gerek yerel gerek uluslararası alanda çeşitli üretimlerin mevcut olduğundan davacı tasarımlarının “yenilik” getirmediğini, davacının tasarım tescilleri ve davalının üretimini yaptığı makinelerden elde edilecek ürünler arasında büyük farklılıklar olduğunu (… sayısı, sıklıkları, boyutları), davacı tarafından davalıya gönderilen 14/02/2014 tarihli ihtarname üzerinden BK uyarınca bir yıl geçtiğini ve davanın zamanaşımına uğradığını belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince, alınan son üç kişilik bilirkişi heyeti raporunda, broşürdeki kullanımın haksız rekabete yol açacağı görüşü belirtilmişse de, davalı yanın faydalı modeline ilişkin olarak söz konusu görselin kullanılmış olduğu, bu nedenle haksız rekabetin de olayda oluşmadığı çünkü yapılan tespit ve toplanan delillerden davalının haksız rekabet yaratacak şekilde herhangi bir üretiminin bulunmadığının tespit edildiği, dosyadaki mevcut katalog üzerinde “Hamur Burma Makinası” metni içerisinde ..istenilen … şeklini alır, şeklinde kullanımın … nolu … markasının iktibas yada iltibas ederek kullanımı olmadığı, … kelimesinin mevcut katalog üzerinde hakim unsur olarak yer almadığı, sadece açıklayıcı bir ibare olarak kullanıldığı, TTK m.56 haksız rekabeti “… aldatıcı hareket veya hüsnüniyet kaidelerine aykırı sair suretlerle iktisadi rekabetin her türlü suiistimalidir” şeklinde genel olarak tanımladıktan sonra, 57. maddesinde 10 bent halinde ve sınırlayıcı olmamak üzere değişik haksız rekabet hallerine örnekler olduğu, bunlardan TTK m.57 bent 5 uyarınca “Başkasının emtiası, iş mahsulleri, faaliyeti veya ticamt işletmesiyle iltibaslar meydana getirmeye çalışmak…” haksız rekabet olarak kabul edildiği, davacının sahip olduğu FM belgesine bağlı olarak makine imal etmesi, satması ve pazarlaması sahip olduğu fikri hakkın kullanımı olarak herhangi bir şekilde haksız rekabet olarak değerlendirilemeyeceği, … ibaresinin niteleme vasıtası olarak kullanılması nedeniyle davacının marka hakkının ihlal edildiğinin de düşünülemeyeceği, her ne kadar bilirkişi heyetince broşürde kullanılan görselin haksız rekabete yol açtığı belirtilmişse de davalının söz konusu makina ile herhangi bir üretiminin bulunmadığı, yapılan tespit ve alınan bilirkişi raporları ile de bunun tespit edildiği, ticari defter ve kayıtlarında da buna ilişkin herhangi bir ticari kazancın da bulunmadığı anlaşılmakla davalı eyleminin haksız rekabet olarak da değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin de yerinde olmadığına, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf sebepleri, davacının … peyniri Ar-Ge çalışmaları yaparak bulduğunu, peynirin sanayi ürünü olduğunu, peynirin piyasasının oluşmasından sonra daha borçları ödenmeden 3. kişilerin tasarımı taklit eden peynirleri piyasaya vermeye başladığını, Mahkemece alınan 1. ve 2. heyet raporlarında haksız rekabet tespitinin yapıldığını, davalının, davacıya ait tasarımları tanıtım broşürlerinde kullandığını, ancak Mahkemenin tüm taleplerin reddine karar verdiğini, davalının Faydalı Model’e bağlı olarak faaliyeti ve … kelimesinin niteleme vasıtası olarak kullanılması nedeniyle marka tecavüzü olmadığı Mahkeme gerekçesinin eksik gerekçe olduğunu, tasarım tecavüzünün farklı bir kavram olup, tasarım tecavüzünün reddinin gerekçesinin açıklanmadığını, gerekçenin haksız rekabete özgülendiğini, davacıya ait peynir görselinin davalının broşüründe kullanıldığının sabit olduğunu, tasarım tecavüzü bulunduğunu, dava dışı …’a, davacı tarafından açılan davada, … şirketinin makineyi davalı şirketten aldığının beyan edildiği ve davalının bu satış dolayısıyla kar elde ettiği, ayrıca haksız rekabetin tespiti halinde de tazminatın kar elde etme koşuluna bağlanmamış olduğu, dava açılması nedeniyle davacının zararının oluştuğunu, Mahkeme masraflarının ödenmesi gerektiğini, davalının sahip olduğu Faydalı Model belgesinin, davacı tasarımlarının tescilinden çok sonra olduğunu, davacının peynir tasarımını 2010 yılında bulduğunu ve tescil ettirdiğini, davalının ise makine için 2012 yılında faydalı model başvurusunda bulunduğunu, FM konu makinenin 2010 yılında davacı fabrikasında zaten çalıştığını, tekniğe davalının hiçbir şey katmadığını, FM gerekçesinin davacıya ait tasarım tescillerini hukuki himayeden mahrum bıraktığını, korunması gereken fikrin peynire … formuna veren tasarım olduğunu, … kelimesinin tasvir edici kelime olmadığını, Markanın kendisi olduğunu, halk tarafından da marka olarak benimsendiğini, davalının peynirin tasarımını üreten makineyi satışa çıkardığını, makinenin peynir makinesi olduğunu davalının broşürde belirttiğini ve … ürettiğini belirttiğini, kötüniyetin sabit olduğunu kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava; marka ve tasarım hakkında dayalı olarak açılan men’i, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Dairemizce 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.Davacı, tazminat tercihini marka hakkı yönünden 556 sayılı marka KHK’ya, tasarım hakkı yönünden ise 554 sayılı Tasarım KHKya dayandırmış olup, buna göre her bir hak kategorisi yönünden, markanın ve tasarımın ayrı ayrı davalının elde etmesi muhtemel kazançtaki payı esas alınarak belirlenmesini talep etmiştir. Konusu itibariyle davacı … peynir tasarlamış olup, davalı ise … peynirin üretileceği makineların tasarımını yapmıştır. Her iki katagori farklı alanlara ilişkin olup, DOĞRUDAN marka ve tasarım hakkına tecavüzün olduğu sonucuna ulaşılamaz. Ancak 554 sayılı KHK’ya göre ürünün değil soyut olarak tasarımın korunmasının esas olduğu, davalının, davacıya ait tasarım görselini broşürlerinde kullanarak ve tanıtarak satışını yapmasının DOLAYLI OLARAK tasarıma tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu anlaşılmıştır.Davacı tarafından Mahkemeye davaya konu broşürün ne derecede satışa etkisi olabileceğine dair bir delil ibraz edilmediğinden, davacı tarafça sunulan ve içeriğinde dava dışı …’a, davacı tarafından açılan davada, … şirketinin makineyi davalı şirketten aldığının beyan edildiği ve davalının bu satış dolayısıyla kar elde ettiği beyan edilmiş ise de, dava dışı …’a yapılan satışın zarar tespiti kapsamında ispata yeterli olmadığı, yargılama aşamasında davalının iş yerinde yapılan bir keşif ve tespit sonucunda da davalıya ait dava konusu makinenin incelenemediği ve yapılan tespitin de bu nedenle yetersiz olduğu, bunun yanında defter ve belgelerin de incelemesinde sonuca ulaşılamadığı, zararın boyutları tespit edilemediği gözetilerek ispatlanamayan maddi ve manevi tazminatın reddine karar verilmesinde usulsüzlük bulunmadığından bu yöndeki Mahkeme kararının ve marka yönünden Mahkemece oluşturulan gerekçenin yerinde anlaşılmıştır.Davanın dolaylı tasarım hakkına tecavüz nedeniyle, davanın tasarım tecavüzü talebi yönünden kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değilse de, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile 6100 Sayılı HMK ‘nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca davanın kısmen kabulü ile davalının makineyi tanıtırken kullandığı broşürlerin haksız rekabet ve tasarım ihlali oluşturduğunun tespitine, broşürlerin men edilmesine, üretim ve satış, sergileme, internet yoluyla “… broşürleriyle” yapılan tanıtım eylemlerinin men edilmesine, tecavüzün giderilmesine, tecavüzlü ürünlerin ve tanıtım gereçlerinin toplanarak imha edilmesine, hükmün ilanına ve fazlaya dair sair maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Bu yeni kararın istinaf kararı olduğu ve bu konudaki usulü kazanılmış haklar da gözetilerek istinaf karar tarihinde geçerli bulunan harç ve vekalet ücretine göre hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜ ile, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nce verilen 2015/72 esas, 2017/150 karar sayılı, 29/06/2017 günlü kararının KALDIRILMASINA;2-Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile; Davacı … AŞ tarafından davalı … AŞ aleyhine açılan marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, maddi manevi tazminat talepli davanın reddine, tasarım hakkına tecavüz yönünden, davalının makineyi tanıtırken kullandığı broşürlerin haksız rekabet ve tasarım ihlali oluşturduğunun tespitine, broşürlerin men edilmesine, broşürlerle yapılan üretim ve satış, broşürlerin sergilenmesi, internet yoluyla “… broşürleriyle” yapılan tanıtım eylemlerinin men edilmesine, tecavüzün giderilmesine, tecavüzlü tanıtım gereçlerinin toplanarak imha edilmesine, hükmün karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınarak bir kez Türkiye’nin her tarafında okunan gazetelerden birinde, iki kez de mahalli gazetelerden birinde ilanına, tasarım hakkına bağlı maddi ve manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,3-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;a-492 Sayılı harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu harcın peşin alınan 341,55 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 287,15 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,b- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre, marka hakkına tecavüz talebine yönelik olarak 4.910,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, c- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre, maddi tazminat talebine ilişkin 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre, manevi tazminat talebine ilişkin 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, e- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre, tasarım tecavüz talebine ilişkin 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, f- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,g- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine, 4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;a-İstinaf talebi kısmen kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,b- İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 32,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 117,70 TL’nin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,c- Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,d- İstinaf incelemesi dosya üzerinden duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,e- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 17/09/2020