Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1396 E. 2022/1652 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1396
KARAR NO: 2022/1652
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/03/2018
NUMARASI: 2017/78 E. – 2018/233 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/11/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile finansal kiracı arasında 6361sayılı finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri kanunu çerçevesinde dava konusu malların davalı kiracıya finansal kiralandığı, davalı kiracı, finansal kiralama sözleşmelerinden doğan kira bedelleri toplamını ve temerrüt faizlerini vadesinde ödemediğinden temerrüte düştüğü ve bu sebeple aleyhine Beşiktaş … Noterliğinin 30/11/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarnamede vadesi geliş tüm borçlarını ve temerrüt faizlerini 60 günlük yasal sürede ödemediği takdirde işbu dilekçe 1.maddesinde tarih ve y.nosu yazılı finansal kiralama sözleşmelerinin münfesih olacağı ve bu sebeple de finansal kiralama sözleşmelerinin feshinden itibaren 3 günlük süre içerisinde sözleşmeye konu malların müvekkil şirkete teslim edilmesi ve vadesi gelmiş ve ileri dönük ihtarnameye derc edilen tüm borçların işleyecek faizi ile birlikte ödenmesi gerektiği hususu ihtar ve ihbar edildiği, söz geçen ihtarnamenin davalıya 08/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği, fakat davalının 60 günlük süre içinde borçlarını ödemediği, 60+3 günlük süre sonunda söz konusu sözleşmenin fesh olunduğu, sözleşmeye konu malı davacıya teslim etmediği, finansal kiralama konusu malın aynen iadesi, ihtiyati tedbir kararının mahkeme kararı kesinleşinceye kadar devamını, istihkak talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının talepleri haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davacının davası hukuki dayanaktan yoksun ve hakikate mugayir beyanlara dayandığını, davacı taraf haksız ve kötüniyetli bir biçimde eldeki davayı davalıya karşı ileri sürerek dürüstlük kurulanı aykırı davrandığını, yetki itirazının da nazara alınarak öncelikle davanın usulden reddini, şayet Mahkemece esasa ilişkin inceleme yapılacaksa esasa ilişkin sebeplerle davanın reddini ve davaya konu taşınırın kayıtlarına konulan tedbir şerhinin kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “… taraflar arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesi gereğince; davalı yana kiralanan ve teslim edilen emtiaların vadesi gelen ve ödenmeyen kira bedellerinin ödenmesi için keşide edilip tebliğ edilen ihtara rağmen davalı tarafça yasal 60 günlük süre içerisinde kira bedellerinden kaynaklanan borcun ödenmediği ve temerrüde düşüldüğü, davacı tarafça akdin feshinin haklı sebeplere dayandığı, finansal kiralama kanunu ile finansal kiralama sözleşmesi gereğince; iadenin yasal koşullarının oluştuğu sübuta ermekle; davanın kabulü ile, davaya ve sözleşmeye konu emtiaların davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olduğunu, mahkeme değerlendirmesinin ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarının hatalı olduğunu, davalı kiracının bakiye borcu ödediğine dair def’ilere itibar edilmediği gibi, yargılama devam ederken davacı tarafın sözleşmeye konu alacağın tamamını tahsil ettiğini ve hiçbir borç kalmamasına rağmen Mahkemece sözleşmeye konu emtianın iadesine dair karar verildiğini, davacının da kötü niyetli bir biçimde alacağın tamamını tahsil ettiği gibi ayrıca davalı kiracının annesine ait kefil sıfatıyla ipotek olarak gösterilen 290.000,00 TL tutarındaki evi satışa çıkardığını ve 116.000,00 TL gibi düşük bir bedelle icra kanalıyla sattığını, davaya konu iade işlemi de henüz kesinleşmeden davacı tarafın ayrıca bu emtiayı cebr-i icra yoluyla davalıdan teslim aldığını, Davalı kiracıdan emtianın alınmasının, huzurdaki davaya konu emtia borcu olan 126.000,00 Euro’nun tahsil edilmesinin ve bir de davacının annesine ait evin satışı dolayısıyla davacının haksız olup huzurdaki davada da dürüstlük kuralına aykırı davranmakta ve kötü niyetli tutumu ile de sebepsiz zenginleştiğini, bu sebeple İstanbul 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/137 Esas sayılı dava dosyasından davalı tarafın fazladan yapılan ödeme ve tahsilatların iadesinin davacı taraftan istendiğini ve yargılamanın da halen derdest olduğunu, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesince davalı tarafın cevap ve delilleri hükümde ve hükme esas alınan raporlarda nazara alınmadığını kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı … arasında imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan mülga 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde Diyarbakır … Noterliğinin 02.10.2012 tarihli … yevmiye numaralı .. sayılı finansal kiralama sözleşmesi imzalanarak sözleşme konusu “2011 model … Biçerdöver” kiralandığını, ödeme planına göre davacı sözleşme tarihinde 44.853,18.Euro olmak üzere ilk taksiti 15.10.2013 tarihinde 20.101,47.Euro olmak üzere yılda bir ve son taksiti 14.10.2016 tarihinde 4 eşit taksitte olmak üzere toplam 125.809,51.Euro ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, Davalı … kira bedellerini düzenli olarak ödemediğinden finansal kiralama sözleşmesinin feshedildiğini, Davacıların finansal kiralama sözleşmesine ekli ödeme planda belirtilen 15.10.2015 tarihli finansal kira taksitini süresinde ödemediği için kendisine Beşiktaş … Noterliğinin 30.11.2015 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek, sözleşme gereği tahakkuk eden borçlarını yasal 60 günlük süre içinde ödemesi ihtar edildiğini, aksi takdirde finansal kiralama sözleşmesinin feshedilmiş sayılacağı, kiralanan makinenin iadesinin isteneceği belirtildiğini, davalının ihtarnamede belirtilen 60 günlük süre içinde borçlarını ödemediğinden finansal kiralama sözleşmesinin yasal mevzuat gereği feshedildiğini, dava para alacağına ilişkin bir dava olmayıp, ticari sözleşmenin feshine dayalı malın iadesi davası olduğunu, sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili için yasal takip yapılmış, bu takip dosyasından icra müdürlüğünce yapılan kıymet taktir raporuyla, teminat olan, ipotekli mal değeri belirlenmiş ve bu suretle satışa gidilmiş olduğunu, davalının takip sırasında kıymet taktirine bir itirazı da olmadığını, istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; 6361 Sayılı Finansal Kiralama Factoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 31. ve 33. maddesi hükümlerine dayalı olarak açılmış olup, finansal kiralama konusu malın davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana verilmesi istemine ilişkindir. Sözleşmelerde yazılı taşınır mallar, kiralayan davacı tarafından kiracı davalıya teslim olunmuştur. 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde Diyarbakır … Noterliğinin 02.10.2012 tarihli … yevmiye numaralı … sayılı finansal kiralama sözleşmesi imzalanarak sözleşme konusu “2011 model … Biçerdöver” kiralandığı, ödeme planına göre davacı sözleşme tarihinde 44.853,18.Euro olmak üzere ilk taksiti 15.10.2013 tarihinde 20.101,47.Euro olmak üzere yılda bir ve son taksiti 14.10.2016 tarihinde 4 eşit taksitte olmak üzere toplam 125.809,51.Euro ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, Davalı … kira bedellerini düzenli olarak ödemediğinden finansal kiralama sözleşmesinin feshedildiği, bilirkişi raporu ile yapılan ihtarın içeriğinin doğru olduğu anlaşılmıştır. Finansal Kiralama konusu mal, 6361 Sayılı Yasanın 23/1. maddesi gereğince kiralayan şirketin mülkiyetindedir. Anılan Yasanın 24. maddesi hükmü gereğince de, kiracı, sözleşme süresinde finansal kiralama konusu malın zilyedi olup; malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre özenle kullanmak zorundadır. 6361 sayılı Yasanın 30/1. maddesine göre sözleşme süresinin dolması, 30/2. maddesine göre sözleşmenin diğer sebeplerle sona ermesi ve 31. maddesi hükmüne göre de sözleşmenin ihlali hallerinde, aynı yasanın 33. maddesi gereğince kiracı finansal kiralama konusu mal yahut malları, kiralayana derhal geri vermekle yükümlüdür. Eldeki davada davalı/ kiracının ödeme planına göre temerrüte düştüğü bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Bu sebeple şartları oluşmakla davacının sözleşmeyi haklı sebeple fesih hakkı doğmuş ve malın iadesini talep edebilme koşulları oluşmuştur. Toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, davalı kiracının finansal kiralama bedelini süresinde ödemediği saptandığı gibi Finansal kiralama bedelini ödediğini yahut ödememesi gerektiğini, istenebilir olmadığını, Medeni Yasanın 6. ve HMK’nın 200. maddeleri hükümleri uyarınca yasal delillerle davalı taraf kanıtlayamamıştır. Yapılan ödemelerin fazla olduğu veya icra yolu ile satış sebebiyle haksız kazanç sağlandığına ilişkin iddialar Mahkemede görülmekte olan dava konusunu oluşturmadığından saptanan ve hukuksal durum bu olunca da ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi hukuken yerinde olduğundan davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/03/2018 tarih ve 2017/78 E., 2018/233 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 683,10 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 171,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,10 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 24/11/2022