Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1389 E. 2022/1424 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1389 Esas
KARAR NO: 2022/1424
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/02/2019
NUMARASI: 2018/886 E. – 2019/59 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/10/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun hükümleri ile finansal kiralama sözleşmesi hükümleri uyarınca feshedilmiş finansal kiralama sözleşmesine konu ve mülkiyeti müvekkili şirkete ait olan davalıya kiralanmış malların davalıdan alınarak davacı şirkete aynen iadesi ile teslimine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İddia edildiği gibi bir borçlarının bulunmadığını, alacaklı şirketin müşterilerine baskı aracı niteliğini taşıyan tek tip finansal kiralama sözleşmelerini imzalattığını, bu durumun TMK’nun 2.maddesi hükmüne aykırı olduğunu, sözleşmenin haklı sebeple feshedildiğinin ispatlanması gerektiğini, muacceli yetin oluşmadığını, davacı taleplerinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Dosyada mevcut ödeme planına göre, 48 ay süreli kira sözleşmesinde aylık kiraların ödenmesi konusunda ayın herhangi bir gününün belirtilmediği, bu durumda ay sonuna kadar ödeme yapılabileceği, buna rağmen davacı kiralayan tarafından Ağustos ayı kirası için ayın 6’sında, Eylül ayı kirası için ayın 4’ünde ihtarname keşide edildiği, ayrıca Ağustos kirası için Kanunun 31. maddesi gereği verilen 60 günlük süre dolmadan ve kiracının ödeme yapıp yapmayacağı beklenmeden dava açıldığı, sözleşmenin fesih koşulları gerçekleşmeden dava açıldığı gerekçeleriyle, davanın reddine,” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili şirket arasında 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring Ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde 26.12.2017 tarih ve … sayılı finansal kiralama sözleşmesi imzalanarak sözleşmede/dava dilekçesinde belirtilen ekipmanların kiralandığını, Davalı şirketin finansal kiralama sözleşmesi gereği finansal kira taksitlerini süresinde ödememesi ve bunun sonucunda temerrüde düşmesi üzerine kendisine ilk önce Beşiktaş … Noterliğinin 06.08.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalı finansal kiracı şirketin Eylül ayında tahakkuk eden finansal kira taksidini de ödememesi üzerine bu sefer Beşiktaş … Noterliğinin 04.09.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi gönderilerek 6361 sayılı Kanun’un “31’nci ve kanun hükmünün tekrarından ibaret olan finansal kiralama sözleşmesinin 36’ncı ve 37’nci maddelerinde belirtilen “Bir yıl içinde sözleşmede yer alan kira bedellerinden üçünü veya üst üste ikisini zamanında ödememesi sebebiyle ihtara muhatap olan kiracılarla yapılan sözleşmeler kiralayan tarafından feshedilebilir.” hükmü kapsamında Finansal kiralama sözleşmesinin feshedildiğini, Davacı şirket ile davalı arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesinin 17.maddesinin “Kiracı, kiralama bedeli olarak Kiralayana Ek-2 Özel Şartlardaki ödeme planında belirtilen usul ve esaslar dairesinde tespit edilmiş olan kira bedellerini ödemeyi kabul ve taahhüt eder. İşbu Sözleşme gereği ödeme planını belirleme yetkisi tek taraflı olarak Kiralayana verilmiştir.” hükmüne amir olduğunu, Finansal kiralama sözleşmesinin imzalanması sonrasında sözleşmeye uygun olarak sözleşme konusu malın satın alınması işlemleri tamamladıktan sonra davacı şirket tarafından davalıya sözleşmesinde belirtilen çerçevede Beşiktaş … Noterliğinin 13 Temmuz 2018 tarih ve … yevmiye sayılı ödeme planı gönderildiğini, 14.07.2018 tarihinde tebliğ edilen ödeme planında, davalı tarafından ödenecek finansal kiralama bedellerinin vadesi ve tutarlarının net olarak belirtildiğini, bu sebeple Yerel Mahkemenin “Her ne kadar sözleşmede iki ay üst üste kira ödenmemesi durumunda kiralayana derhal fesih hakkı tanınmış ise de, dosyada mevcut ödeme planının incelenmesinden, 48 ay süreli kira sözleşmesinde aylık kiraların ödenmesi konusunda ayın herhangi bir gününün belirtilmediği, bu durumda ay sonuna kadar ödeme yapılabileceği” yönündeki tespitinin maddi gerçeklere aykırı olduğunu, Yerel mahkemenin finansal kiralama sözleşmesinin feshi konusunda bilirkişi incelemesi yaptırmadığını, Yerel mahkemenin gerekçeli kararında belirtmiş olduğu “davacı kiralayan tarafından Ağustos ayı kirası için ayın 6’sında, Eylül ayı kirası için ayın 4’ünde ihtarname keşide edildiği, ayrıca Ağustos kirası için Kanunun 31. maddesi gereği verilen 60 günlük süre dolmadan ve kiracının ödeme yapıp yapmayacağı beklenmeden dava açılmış olduğu” şeklindeki gerekçesinin de 6361 Sayılı Kanunun 31.maddesinin lafzına ve gerekçesine açıkça aykırılık teşkil ettiğini, 6361 Sayılı Kanunun 31. maddesinin “Bir yıl içinde sözleşmede yer alan kira bedellerinden üçünü veya üst üste ikisini zamanında ödememesi sebebiyle ihtara muhatap olan kiracılarla yapılan sözleşmeler kiralayan tarafından feshedilebilir” hükmünü amir olduğunu, bu maddede üst üste iki kiranın ödenmemesi halinde finansal kiralama sözleşmesinin feshinin düzenlendiğini, Yasanın lafzında olmadığı şekilde üst üste iki kiranın ödenmediği durumda ilk kira için keşide edilen ihtarnamede belirtilen 60 günlük sürenin beklenmesi gereken bir süre olduğunun kabulünün, yasa metnine ve yasa ile sağlanmak istenen amaca aykırı olduğunu, Yasa koyucunun yasa metninde açık olarak belirtildiği şekilde, yasal 60 günlük sürede borcu ödenmeyen finansal kira sözleşmesinin feshini kabul ettiğini ve belirtilen fesih sebebi dışında ilk sebeple hiçbir suretle bağlı olmaksızın, bir yıl içinde sözleşmede yer alan kira bedellerinden üçü veya üst üste ikisi zamanında ödenmeyen finansal kiralama sözleşmesinin de feshini ayrı bir fesih gerekçesi olarak kabul ettiğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılıp, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, finansal kiralama sözleşmesine konu malın iadesi taleplidir.Taraflar arasında finansal kiralama sözleşmesi imzalandığı, sözleşme gereğince sözleşme kapsamındaki malların davalıya teslim edildiği, kira borcunun ödememesi üzerine davalıya ihtar gönderildiği, ihtarın davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, malların davacıya teslim edilmediği hususları sabittir. Mahkemece, sözleşmede ödeme günü bildirilmemiş olması sebebiyle davacının ay sonuna kadar ödeme yapabileceği, ayrıca 60 günlük dava açma süresi beklenmeden dava açıldığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar yukarıda belirtilen sebeplerle davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı yanca, Beşiktaş … Noterliği’nin 06.08.2018 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği, Ağustos ayı kira bedelinin ödenmediği gerekçesiyle davacıya 60 günlük süre verildiği, ihtarnamenin 08.08.2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, bu sürenin aynı zamanda taraflar arasında yapılan sözleşmede de kararlaştırıldığı, daha sonra eylül ayı kirasının da ödenmediği gerekçesiyle Beşiktaş … Noterliği’nin 04.09.2018 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği, bu ihtarname ile; üst üste iki kira bedelinin ödenmediği gerekçesiyle 6361 sayılı yasanın 31.maddesine göre sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği, ihtarnamenin 07.09.2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği görülmüştür. 6361 sayılı Kanunun 31. maddesinde “Kiralayan, finansal kiralama bedelini ödemede temerrüde düşen kiracıya verdiği otuz günlük süre içinde de bu bedelin ödenmemesi hâlinde, sözleşmeyi feshedebilir. Ancak, sözleşmede, süre sonunda mülkiyetin kiracıya geçeceği kararlaştırılmış ise, bu süre altmış günden az olamaz. Bir yıl içinde sözleşmede yer alan kira bedellerinden üçünü veya üst üste ikisini zamanında ödememesi sebebiyle ihtara muhatap olan kiracılarla yapılan sözleşmeler kiralayan tarafından feshedilebilir” hükmüne yer verilmiştir. Davacı vekili tarafından istinaf dilekçesi ekinde dosyaya sunulan ihtarnamenin 08.08.2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, Beşiktaş … Noterliği’nin 04.09.2018 tarih, … yevmiye numaralı ödeme planında, kira bedellerinin ve ödeneceği sürelerin belirtildiği, ihtarnamenin 14.08.2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, aksi yönde bir iddia ve çekişmenin bulunmadığı, buna göre, davacının ağustos ve eylül ayı kira bedellerini süresinde ödemediği, bu itibarla Mahkemece, ”kira sözleşmesinde aylık kiraların ödenmesi konusunda ayın herhangi bir gününün belirtilmediği, bu durumda ay sonuna kadar ödeme yapılabileceği” şeklinde değerlendirmede bulunularak temerrüt koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmış olması doğru görülmemiş ise de; davacının ilk keşide ettiği Beşiktaş … Noterliği’nin 06.08.2018 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesinde, davacıya kira bedelinin ödenmesi amacıyla 6361 sayılı kanunun 31.maddesi kapsamında 60 günlük süre verdiği, davacı tarafından davalıya tanınan bu sürenin davacı yanca beklenmesi gerektiği, ihtarnamenin 08.08.2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, 60 günlük süre henüz dolmadan 01.10.2028 tarihinde eldeki davanın açıldığı, dolayısıyla davacı açısından fesih koşulları gerçekleşmeden davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan sebeplerle Mahkemece ”kira sözleşmesinde aylık kiraların ödenmesi konusunda ayın herhangi bir gününün belirtilmediği, bu durumda ay sonuna kadar ödeme yapılabileceği” şeklindeki değerlendirmenin yerinde olmadığı, ”60 günlük süre henüz dolmadan davanın açıldığı” yönündeki değerlendirmenin yerinde olduğu, kararın gerekçesi kısmen hatalı ise de, sonuç itibariyle doğru olduğu görülmüştür. Açıklanan sebeplerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne kısmen reddine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün gerekçesi ile birlikte kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜ ile, 2- İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/02/2019 tarih, 2018/886 E., 2019/59 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, 3- Davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu DAVANIN REDDİNE, 4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 2.123,95 TL’den mahsubu ile fazla alınan 2.043,25TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine, 4/b- Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4/c- Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 4/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesine göre 34.411,94 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, 5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;5/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,5/b-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 47,75 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 169,05 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,5/c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 13/10/2022