Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1388 E. 2022/966 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1388 Esas
KARAR NO: 2022/966
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2019
NUMARASI: 2015/631 E.- 2019/199 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe konu … bank A.Ş. İstoç/İstanbul Şubesine ait İstanbul Keşide Yerli, 28.02.2015 Keşide Tarihli 15.500,00-TL meblağlı … nolu çekin arkasında bulunan müvekkili şirketin cirosundaki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmaması ve müvekkilinin işbu çek üzerindeki kişileri tanımaması ve bu kişiler ile herhangi bir ticari ilişkisi bulunmaması sebebiyle müvekkil şirketin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile borçlu olmadığı halde hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması sebebiyle cebri İcra baskısı altında tüm dava ve şikâyet hakları saklı kalmak kaydı ile ödenen toplam 21.976,85 TL’nin davalılardan …’tan İstirdadına, müvekkili şirketin davalılara borçlu olmadığının tespitine, Davalı …’a ödenen 21.976,85 TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalı …’tan istirdatına, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının yerleşim yerinin Bayraklı İzmir’de olduğunu, bu sebeple davayı görmekle yetkili mahkemenin İzmir Mahkemelerinin olduğunu, dava konusu çekin müvekkiline şirket yönetim kurulu başkanı … tarafından … firmasının ofisinde verildiğini, çek verilirken yanlarında …’nın şirket müdürü olarak tanıttığı … isimli şahıs da bulunduğunu, yani çek sahte olmayıp bizzat şirketin sahibi tarafından müvekkiline verildiğini beyan ederek, müvekkili hakkına açılan davanın reddine karar verilmesini, masraf ve ücreti vekaletin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davaya konu çek ile ilgili olarak davacı … San. Tic. Ltd. Şti. … ve … adına Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas Sayılı dosyası ile takip başlattığını, borçlular adına ödeme emri tebliğ ettirildiğini, davacı …’ün iş yeri olan ve takip konusu çek üzerindeki kaşede de belirtilen adresine usulüne uygun olarak ödeme emrinin tebliğ edildiğini, söz konusu ödeme emrinin 16/03/2015 tarihinde iş yeri çalışanına tebliğ edildiğini, söz konusu ödeme emrine davacı tarafından herhangi bir itiraz yapılmayarak takibin kesinleştiğini, davacı tarafından yasal sürede itirazın yapılmadığını, müvekkili ile diğer davalı … arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu beyan ederek, açılan davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Dosyaya sunulan Adli Tıp Kurumu raporuna itibar edilerek, çekteki imzanın davacı şirket yetkilisi …’nın eli ürünü olmadığı, bu hali ile davacının davaya konu çekteki imzanın kendisine ait olmaması sebebiyle davalıya borçlu bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ciro silsilesine göre davacının şirket kaşe ve imzasından sonra davalının isim ve imzası yer aldığından davalı …’ın imzanın davacıya ait olduğunu bilebilecek durumda olduğunun kabulü ile davalının %20 kötü niyet tazminatın mahkum edilmesine,” karar verilmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstirdat davasına konu olan çekin kiralanan arabalar neticesinde … tarafından müvekkiline verildiğini, davalı müvekkilinin diğer davalıdan sonraki ciranta olduğunu ve davacının imzasını bilebilecek durumda olmadığını, bu sebeple kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Diğer davalı …’ın çeki davacıdan aldığını cevap dilekçesinde ikrar ettiğini, bu sebeple ticari defterlerin incelenmesi gerektiğini, dava konusu çek hakkında ne bir çalıntı ihbarı ne de bir ödeme yasağı bulunmadığını, Diğer yandan çeke ilişkin takiple ilgili olarak, ödeme emrinin 16/03/2015 tarihinde iş yeri çalışanı …’a tebliğ edildiğini, söz konusu ödeme emrine davacı tarafından herhangi bir itiraz yapılmayarak takibin kesinleştiğini, ödeme emrinin tebliğinden itibaren başlayan 5 günlük yasal süre içerisinde borçlunun borca, borcun dayandığı tüm ferilerine, imzaya itiraz edebildiğini, fakat davacı …ün söz konusu yasal süre içerisinde yasal hakkı olan itiraz hususlarından hiçbirine başvurmadığını, ciro silsilesinin bozuk olmasından kaynaklanan itirazın ilk itirazlardan olup yasal süre içerisinde merciye yapılması gerektiğini, Gerekçeli kararda sadece müvekkili aleyhine hüküm tesis edildiğini, bu durumun bozmayı gerektirdiğini beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit ve ödenen çek bedelinin istirdadına yöneliktir. Davacı, … A.Ş. İstoç/İstanbul Şubesine ait İstanbul Keşide Yerli, 28.02.2015 Keşide Tarihli, … çek nolu, 15.500,00 TL meblağlı çekteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmiş, Mahkemece usûlüne göre yapılan imza incelemesi neticesinde dosyaya sunulan Adli Tıp Kurumu Başkanlığının …-…-… sayı, 04/09/2018 tarihli denetime elverişli raporuna göre, çekteki imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır. İmzada sahtecilik herkese karşı ileri sürülebilen mutlak def’ilerden olup, davacının çek sebebiyle sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, ticari defterlerin incelenmesi gerektiğine yönelik davalı istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Ancak, dava konusu çek incelendiğinde; davacı emrine düzenlendiği, çekin … tarafından keşide edildiği, çek arkasında davacı şirketin birinci ciranta, davalı …’ın ikinci ciranta, takip başlatan davalı …’ın ise son hamil olduğu, buna göre çekin düzenlenmesine kaynaklık eden temel ilişkinin tarafının davalı … olmamasına, davalının imzada sahteciliği bilebilecek durumda olmamasına ve takibi başlatmakta kötüniyetli olduğunun dosyadaki delil durumuna göre ispatlanamamış olmasına rağmen, davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi hatalı görülmüş, sair istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden hükmün yalnızca bu yönden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Açıklanan sebeplerle, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının belirtilen sebeplerle kaldırılmasına, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davanın kabulüne, davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davalı … vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜ ile, 2- Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/02/2019 tarih, 2015/631 E., 2019/199 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, 3- Davanın KABULÜ ile davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu … bank A.Ş. İstoç/İstanbul şubesine ait keşide yeri İstanbul keşide tarihi 28/02/2015, 15.500,00 TL meblağlı .. çek nolu çekten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine, 4-Davacı tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra yolu ile davalı …’a ödenen 21.976,85 TL’nin, 16.116,36 TL’lik kısmı için ödeme tarihi 26/05/2015’ten, 5.860,49 TL’lik kısmı için ödeme tarihi 28/05/2015 ten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte istirdatı ile davacı şirkete verilmesine, 5-Yasal koşulları oluşmadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, 6- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 6/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken1 501,23 TL nispi karar harcından peşin alınan 375,31 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.125,92 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 6/b-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 375,31 peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 501,60 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 908,53 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, 6/c-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/(1). maddesine göre 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, 7- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 7/a- İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı … tarafından yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 7/b- İstinaf yargılaması için davalı … tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 40,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 161,30 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle davalı …’a verilmesine, 7/c- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 8- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 09/06/2022