Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1337 E. 2022/1332 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1337
KARAR NO: 2022/1332
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 25/12/2018
NUMARASI: 2017/255 E. – 2018/373 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavazün Meni İstemli)|Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavüzün Tesbiti İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 2013 yılından bu yana http://….org alan adlı internet sitesi üzerinden Türkiye ve çevre ülkelerdeki demiryolu lojistiğine ilişkin haber ve yorumlarını içeren yazılarını ve fotoğraflarını paylaştığını; anılan sitenin, kısa süre içinde yurt içinden ve yurtdışından 80.000’e yakın ziyaret alan ve alanında bilinen ve takip edilen bir site haline gelmiş olduğunu; anılan yazılar üzerinde FSEK’den doğan tüm hakların münhasıran müvekkiline ait olduğunu, ayrıca aynı site üzerinden umuma iletilen fotoğrafların da müvekkili tarafından çekilmiş ya da anılan internet sitesi üzerinden müvekkili tarafından umuma iletilmesi için eser sahipleri tarafından izin verilmiş eserler olduğunu; davalı adına kayıtlı olan www….com alan adlı internet sitesinde müvekkiline ait internet sitesinde yer alan ve müvekkilinin eser sahibi olduğu yazılar ve fotoğrafların izinsiz olarak kopyalanmak suretiyle çoğaltılarak aynen ve kaynak belirtilmeden umuma iletildiğinin tespit edilmiş olduğunu; bunun üzerine müvekkilinin davalıya uyarıda bulunduğunu ve izinsiz yayınlanan yazı ve fotoğrafların kaldırılmasını talep ettiğini; uyarılar sonucunda davalının müvekkiline ait kimi yazıları anılan siteden kaldırmışsa da, daha sonra davalının bu kullanımlarına devam ettiğini; davalının hukuka aykırı fiillerinin devam etmesi sebebi ile müvekkilinin İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2014/35 D. İş numaralı dosyası üzerinden tespit ve tedbir talebinde bulunduğunu; dosyaya sunulan 25.07.2014 tarihli bilirkişi raporu ile müvekkiline ait http://tr…org internet sitesinde yayınlanan 4 eserin kopyalanarak davalıya ait www…com alan adlı sitesinde kullanıldığının tespit edildiğini; söz konusu rapor tarihinden sonra davalı tarafından anılan 4 esere ek olarak müvekkiline ait olan 3 eserin daha kopyalanarak www…com alan adlı internet sitesinde umuma iletilmeye başlandığını; davalının bu yollarla haksız ticari kazanç elde ettiğini; ayrıca davalıya ait internet sitesinde “yayınlanan yazı ve fotoğrafların tüm hakları … Dergisi’ne aittir. Dergide yayınlanan yazıların hiçbiri telif hak sahibinin izni alınmadan yayınlanamaz.” ibaresinin bulunduğunu; bu şekilde müvekkilinin eserden doğan manevi haklarından olan FSEK’nun 15. maddesinde belirtilen “Adın Belirtilmesi Salahiyeti” hakkına da tecavüz edildiğini; müvekkiline ait eserlerin FSEK kapsamında ilim ve edebiyat eseri olarak korunduğunu; davalının müvekkilinin eserden doğan haklarına tecavüz teşkil eden fiilin aynı zamanda TTK’nun 55/l/a-4 ve c-1 maddeleri uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek, davalıya ait internet sitesine erişimin engellenmesine, davalı eylemlerinin FSEK uyarınca ref ve menine, haksız rekabetin tespiti ile önlenmesine, FSEK’nun 68. maddesi uyarınca müvekkili ile sözleşme yapılmış olması halinde müvekkilinin davalıdan talep edebileceği veya rayiç bedel olabilecek 5.000,00 TL’nin 3 katı 15.000,00 TL maddi tazminata ve FSEK m. 70/1 uyarınca 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından yönetilen internet sitesinde bugüne kadar telif hakkı içeren hiçbir haber/bilginin izinsiz yayımlanmadığını; bahse konu www….com adlı internet sitesinin 3 yıldan uzun süredir müvekkilince sektöründe lider bir internet haber sitesi olarak faaliyet gösterdiğini; davacının izinsiz olarak kopyalanıp çoğaltılarak umuma iletildiğini iddia ettiği yazı ve fotoğrafların, FSEK, TTK ve Basın Kanunu anlamında ilim ve edebiyat eseri niteliğinin bulunmadığını; davacının bunlar üzerinde özellikle FSEK ve diğer ilgili mevzuat hükümleri uyarınca korunabilecek bir eser sahipliği hakkının mevcut olmadığını; davacının izinsiz olarak kopyalanıp çoğaltılarak umuma iletildiğini iddia ettiği yazı ve fotoğrafların, zaten daha önce başka vasıtalarla kamuya sunulmuş bulunan, alenileşmiş ve kamuya mal olmuş hususlar olduğun; dolayısıyla davacının özel bir çabasıyla oluşturulmuş ve/veya işleyenin hususiyetini taşıyan fikir veya sanat eserleri olmadığı gibi, davacı tarafça çekilmiş bir fotoğraf ya da davacı tarafça özel bir çaba ile ve/veya maddi bir karşılık neticesinde elde edilmiş bilgi/belgelerden bahsedebilmenin de mümkün olmadığını; bu haberlerin pek çoğunun detaylarının www…net/www…/… vs. internet sitelerinde, sosyal medya sitelerinde ve umuma açık mecralarda paylaşılmış, yayımlanmış, umuma sunulmuş haberler olduğunu; müvekkilinin iddia edilen olgular neticesinde hiçbir maddi menfaatinin söz konusu olmadığını; nitekim iddia olunan bu eylemlerin davacı tarafa maddi bir zarar da vermediğini; bizzat davacıya ait dava konusu sitede yer alan “feragatname” başlığı altında bizzat davacı tarafından railturkey’in sosyal amaçlı bir proje olduğunun açıkça ifade edildiğini; müvekkilinin eylemlerinin de benzer yönde sosyal amaçlı ve kamuyu aydınlatma/habere erişme amacına yönelik, tecavüz amacı ve niteliği taşımayan eylemler olduğunu; davacının internet sitesinin “…com ” tabanlı olarak oluşturulmuş olduğunu, anılan sitenin kullanım şartları incelendiğinde, buradaki paylaşımların lisansa ve telif hakkında tabi olamayacağını ve “…” … lisanslama ilkeleri uyarınca paylaşıma, adaptasyona açık olduğunu; talep edilen tazminatın tutarlarının fahiş olduğunu; maddi/manevi bir zarar oluşmadığı gibi, maddi/manevi tazminat koşullarının da oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davacı tarafından kendisine ait internet sitesinde yayınlanan ve FSEK kapsamında eser niteliğindeki “…”, “…”, “…”, “…” ve “…” başlıklı haberlerin, davalı tarafından www….com alan adlı internet sitesinde eser sahibi olarak davacının adı zikredilmeden, izinsiz olarak aynen yayınlandığı, yayınlanan fotoğraflarla ilgili davacının hak sahipliğinin ispatlanamadığı, ancak haber metinleri için davacının telif ücreti ve manevi tazminat talep edebileceği, sektördeki alışıla gelmiş kıstaslara göre her bir haber için ödemesi gereken telif ücretinin 500,00 TL olduğu, dört haber için telif ücretinin 2.000,00 TL, FSEK’nun 68/1. maddesi uyarınca üç katının 6.000,00 TL olduğu, bu bedelin davalıdan talep edilebileceği, ayrıca haberlerin niteliğine, yayınlandıkları internet sitelerinin sektör tarafından takip edilen siteler olmasına ve tarafların maddi ve sosyal durumlarına göre 5.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği, maddi ve manevi tazminata davacının davalıya ilk ihtar gönderdiği tarih olan 12/04/2014 tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanması gerektiği, davalının eyleminin aynı zamanda TTK’nun 54 ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız rekabet teşkil ettiği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulüne,” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu yazıların da tıpkı fotoğraflar gibi eser niteliğinde olmadığını, zaten başka vasıtalarla kamuya sunulmuş ve alenileşmiş, dolayısıyla kamuya mal olmuş unsurlar olduğunu, bunların davacının hususiyetini taşımadığını, söz konusu yazıların dava dışı kişilere ait internet sitelerinde yayınlandığını, yazıların ayrıca günlük havadis niteliğinde olduğunu, tekelleştirilemeyeceğini, İngilizce’de “organisation” kelimesinin kısaltması olan “.org” uzantısının “örgüt, organizasyon” anlamına gelmekte olup, kâr amacı gütmeyen siteler tarafından kullanıldığını, dolayısıyla davacıya ait olup kâr amacı gütmeyen internet sitesince yer alan haberler sebebi ile davacı tarafın herhangi bir maddi zararından da söz edilemeyeceğini, site içeriğinde web sitesinin sosyal amaçlı bir proje olduğunun açıkça ifade edildiğini, davacının maddi ve manevi zararının söz konusu olmadığını, ortada bir iş ürünü veya eser olmadığını, yazıların haber amaçlı olduğunu, bu sebeple haksız rekabetin de söz konusu olmayacağını, Maddi zarar var ise, bunun ispatlanması gerektiğini ancak davacı yanca bu hususun ispatlanamadığını beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; davacıya ait internet sitesinde yer alan ve davacının eser sahibi olduğunu iddia ettiği yazı ve fotoğrafların, davalı adına kayıtlı olan ”rayhaber.com” adlı internet sitesinde, izinsiz olarak, kaynak belirtilmeden umuma iletildiği gerekçesiyle, FSEK’den kaynaklanan haklara vaki tecavüz ile haksız rekabetin tespit ve men’i ile maddi ve manevi tazminat talepli davadır. Dosya kapsamında sunulan bilirkişi raporlarında, davalı adına kayıtlı olan internet sitesinde, izinsiz olarak yayınlandığı belirtilen fotoğraflar üzerinde, davacının hak sahibi olduğunun ispatlanamadığı, bu itibarla davacının taleplerinin söz konusu fotoğraflar yönünden yerinde olmadığının belirtildiği, Mahkemece de kabulün bu yönde olduğu, aksi yönde bir istinaf başvuru sebebinin bulunmadığı, dolayısıyla ihlal iddiasının yayınlanan yazılara ilişkin olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. FSEK 1/B maddesi uyarınca bir fikir ve sanat ürününün eser kabul edilebilmesi için; “sahibinin hususiyetini taşıması” ve “kanunda sayılan eser kategorilerinden birine dahil olması” gerekir. Senaryo hususiyet taşımak koşuluyla FSEK m.2/1 anlamında dil ve yazı ile ifade olunan ilim ve edebiyat eseri sayılmaktadır. Mevcut deliller ve denetime elverişli bilirkişi raporlarına göre; davacıya ait internet sitesinde yayınlanan “…”, “…”, “…”, “…” ve “…” başlıklı haberlerin, fikri bir çabanın ürünü olup, sahibinin hususiyetini taşıdığı cihetle FSEK m.2/1 anlamında dil ve yazı ile ifade olunan ilim ve edebiyat eseri sayılması gerektiği, aksi yöndeki istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Diğer yandan, FSEK’nun 68. maddesinde, eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izin almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya her türlü ,işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebileceği belirtilmiş, yine FSEK’nun 70. maddesinde ise, manevi hakları haleldar olan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat ödenmesi için dava açabileceği düzenlenmiştir. Somut olayda; davacı tarafından kendisine ait internet sitesinde yayınlanan ve FSEK kapsamında eser niteliğindeki “…”, “…”, “…”, “…” ve “…” başlıklı haberlerin, davalı tarafından ”www….com” alan adlı internet sitesinde eser sahibi olarak davacının adı verilmeksizin, izinsiz olarak aynen yayınlandığı, bu suretle davacının FSEK’ten kaynaklanan haklarının ihlal edildiği, eylemin aynı zamanda TTK’nun 55/1-c maddesi anlamında haksız rekabet teşkil ettiği, davalının; internet sitesinin word press tabanlı olması sebebiyle telif hakkı doğurmayacağına yönelik istinaf başvuru sebebinin ise, 07.03.2016 tarihli ek rapor dikkate alınarak yerinde olmadığı, böylelikle, sektörel teamüllere göre maddi tazminata ve şartlara göre manevi tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 25/12/2018 tarih ve 2017/255 E., 2018/373 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 751,41 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 187,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 563,56 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 29/09/2022