Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1305 E. 2021/1368 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1305 Esas
KARAR NO: 2021/1368
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/12/2017
NUMARASI: 2016/851 E. – 2017/1515 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesi ile kiralanan malların kira bedellerinin ödenmemesi üzerine ihtarname gönderildiğini ve sözleşmenini fesh edildiğini, sözleşmeye konu malların iadesine yönelik karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; “Davacının usulüne uygun olarak geri ödeme planı oluşturarak ve bunu kiracı olan davalıya tebliğ ederek usulüne uygun olarak gönderilen ve kesin önel verilen bir ihtarnameden bahsedilemeyeceği bu nedenle davalının usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmemesi nedeniyle finansal kiralama konusu malın iade koşulları oluşmamakla davacının davasının reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -İhtarnamenin usulüne uygun tebliğ edildiğini, bilirkişi tarafından eksik inceleme yapıldığını, rapora itirazlarının değerlendirilmeden, yetersiz bilirkişi raporu üzerinden hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporunda; 2009 ve 2010 yılına ilişkin ticari defter açılış ve kapanış kayıtlarının sunulduğunu; ancak sözleşmenin 2014 tarihinde imzalanmış ve 2015 tarihinde feshedilmiş olmasına rağmen bu yılları da kapsayan ticari defter açılış kapanış kayıtlarının kendisine teslim edilmediğini iddia ettiğini, bilirkişiye gereken tüm evrakların teslim edildiğini, -Bilirkişinin sözleşme konusu ekipmanın marka, tip ve modeli, motor ve seri numaralarını ve teslim tarihini içeren tesellüm belgesinin dosyaya ibraz edilmediğini belirttiğini ancak Finansal Kiralama Sözleşmesi ile Ödeme Planı ve Teslim Tesellüm Belgesi ile eklerinin dosyaya sunulduğunu, dilekçe ekinde sözleşmenin eki olan Tesellüm Belgesinde ekipman kiracıya teslim edildiğinin sabit olduğunu eksik incelemeye dayanılarak verilmiş yerel mahkeme kararının kaldırılarak davamızın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan 20/10/2021 tarihli talep evrakında; Dava açıldıktan sonra feshi talep edilen sözleşme alacağı tahsil edildiğinden dava konusuz kaldığını, yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, davaya ilişkin karar vermeye yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili 21/1//2021 tarihli sunmuş olduğu beyan dilekçesinde; Dava açıldıktan sonra feshi talep edilen sözleşme alacağı ödendiğinden dava konusuz kalmış olup karşılıklı olarak yargılama giderleri ve vekalet ücreti talebi olmadığını, davaya ilişkin karar vermeye yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Alacaklı tarafın karar tarihinden sonra takipten sunduğu ve davalının sulh sözleşmesi gereği davanın konusuz kaldığına ilişkin dilekçeleri dikkate alınarak davanın konusuz kaldığı açık olduğundan, bu nedenle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekir. Ancak konusuz kalma karar tarihinden sonraki tarihte gerçekleştiğinden ilk derece mahkemesince değerlendirilememiştir. Tarafların yargılama giderlerine yönelik olarak da sulh oldukları anlaşılmakla, yargılama giderleri de bu duruma göre takdir edilmelidir. Bu itibarla, neticeten dava konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir. Dosya kapsamına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava konusuz kaldığından ve taraflar birbirlerinden yargılama ücreti talep etmediklerinden, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, istinaf başvurusunun kamu düzenine ilişkin olup re’sen gözetilen sebeplerle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun kamu düzenine ilişkin olup re’sen gözetilen sebeplerle KABULÜNE, 2- İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2017 tarih, 2016/851 E., 2017/1515 K. Sayılı kararının, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Davacı tarafından davalı aleyhine açılan malın iadesi davasının konusu kalmadığından davanın esasıyla ilgili KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 3/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gerekli 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 2.136,43 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 2.077,13 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, 3/b- İlk derece mahkemesince yapılan yargılama giderlerinin tarafların talebi gereğince üzerilerinde bırakılmasına, 4- İstinaf incelemesi yönünden; 4/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 44,40 TL maktu istinaf karar harcının istinaf eden davacıya iadesine, 4/b- Davacının talebi bulunmadığından İstinaf yargılaması sırasında yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4/c- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından ve tarafların talebi bulunmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.11/11/2021