Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1301 E. 2023/706 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1301
KARAR NO: 2023/706
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/09/2018
NUMARASI: 2017/915 E. – 2018/801 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleş. Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/06/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 20/04/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı bir Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye konu makine bedelinin 82.500,00-EURO + KDV şeklinde kararlaştırıldığını, kur artışı nedeni ile ileride doğabilecek sorunların önüne geçilebilmesi adına ise 21/04/2017 tarihinde Euro kurunun 3,9220-Euro/TL olarak sabitlendiğini, buna göre makine bedelinin TL karşılığının KDV dahil 385.923,81-TL olduğunu, ancak makinenin müvekkiline tesliminin akabinde davalı tarafından gönderilen yeni ödeme planında toplam bedelin 421.132,89 -TL olarak belirtildiğini, ayrıca davalı tarafından gönderilen masraf listesinde 27.782,77 -TL’lik bir masraf kaydının mevcut olduğunu, ancak bu bedelin fahiş tutarda olduğunu ve ilgili masraflara ait belgelerin müvekkiline gönderilmediğini, müvekkili tarafından davalıya 3 kalemde olmak üzere toplamda 112.412,52-TL’lık ödeme yapıldığını beyanla, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden ödenmesi gereken aylık/toplam miktarın tespiti ile, finansal kiralama sözleşmesi uyarınca ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL’lik borçlarının bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesine ait ödeme planının, dava tarihinden sonra değiştirildiğini ve davacıya gönderildiğini, bu ödeme planının davacı tarafından kabul edildiğini, bu nedenle huzurdaki davanın konusuz kaldığını, menfi tespit davasının kısmi dava olarak açılamayacağını, müvekkili tarafından davacıya 06/04/2017 tarihli ve … numaralı bir teklif yapıldığını, söz konusu teklifin herhangi bir taahhüt niteliği taşımadığının açıkça belirtildiğini, Euro kuru 3,9090 Euro/TL alınarak hazırlanan teklif mahiyetinde davacıya 378.768,16-TL’lik tahmini bir ödeme planı sunulduğunu, söz konusu teklifin davacı tarafından kabul edildiğini ve 20/04/2017 tarihinde taraflar arasında Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin akabinde ise 21/04/2017 tarihinde davacı tarafından kur sabitleme talebinde bulunulduğunu ve kurun 3,9220 Euro/TL olarak sabitlendiğini, aynca kira ödemelerinin 3 ay vade ile ötelendiğini, bu durumlar sebebi ile davacıya prefinansman bedeli uygulandığını ve masraflar dahil edilerek oluşturulan 421.132,89-TL tutarındaki kesin ödeme planının davacıya tebliğ edildiğini, davacının da işbu ödeme planını kabul ettiğini, sözleşme kapsamında müvekkili tarafından yapılan masrafların, müvekkiline ait ticari defter kayıtlarında yer aldığını beyanla, davacının davasını açıklamasına, davacının fazlaya dair hakları saklı tutarak açmış olduğu kısmi menfi tespit davasının usulen mümkün olmaması sebebiyle eksik yatırdığı harcı tamamlaması yönünden kesin süre verilmesine, verilen süre içerisinde eksik harcın tamamlanmaması halinde davanın usulen reddine, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince;” taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlaması noktasında ilk olarak davalı şirket tarafından davacıya 06/04/2017 tarih ve 273396 numaralı bir teklif yapıldığı, işbu tekif metninde ödeme planı tablosundaki toplam ödeme tutarının 378.788.16.-TL olarak belirtildiği, söz konusu teklif metninin davacı tarafından kabul edilmesi üzerine ise bu kez taraflar arasında 20/04/2017 tarihli ve … numaralı bir finansal kiralama sözleşmesinin akdedildiğı ve düzenlenen kesin ödeme planının KDV ve faizler dahil toplam 421.132,89-TL olduğu, aylık kiralarının 13.956,26-TL olduğu, sözleşmenin ardından 21/04/2017 tarihinde davacı tarafından kur sabitleme talebinde bulunulduğu, bu talebin ardından davalı tarafından davacıya 25/08/2017 tarihinde yeni bir ödeme planı gönderildiği ve bu ödeme planındaki toplam ödeme tutarının 412.536,54-TL olarak belirlendiği, bu tutarın aylık kiralarının ise 13.731,81-TL olarak revize edildiği, davacının da kıra ödemelerini bu tutar üzerinden gerçekleştirmeye devam ettiği, davalı tarafından belirtilen masraf tutarlarında en büyük payın 18.685,88-TL’lik Prefinansman tutarına ait olduğu, davacı tarafından talep edilen kur fiksajı nedeniyle oluşan vade öteleme işlemi karşılığında davalı tarafından davacıya 18.685,88,-TL’lik bir gecikme bedeli uygulandığı taraflar arasında akdedilen Finansal Kiralama Sözleşmesinin 48. maddesi gereğince taraflar arasındaki ticari ilişkide davalı defter ve ticari belgelerinin delil vasfına haiz olduğu ve yapılan masrafların (maliyet unsurlarının) davalı defterlerine, sözleşmeye ve ödeme planına uygun olduğu, davalı defterlerine göre davacının kira ödemelerini, en son ödeme planına uygun olarak yapmakta olduğu gerekçesiyle davanın reddine,” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde ve aşamalarda ileri sürdüğü açıklamalara benzer açıklamalarda bulunarak Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava menfi tespit davasıdır.6100 Sayılı HMK’nun 341. maddesi uyarınca istinaf edilebilirlik sınırı, karar tarihi olan 2018 yılı itibariyle 3.560,00 TL olup, somut davada dava değeri olan 1.000 TL’nin istinaf kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşılmıştır.Açıklanan sebeplerle 6100 Sayılı HMK’nın 341/2 ve 346/1 maddeleri gereğince davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 341/4. maddesi delaletiyle 6100 Sayılı HMK’nun 352/1/b. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2- İstinaf talebinin esası incelenmediğinden taraf vekillerince tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde yatırana iadesine,3- 6100 Sayılı HMK’ nun 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, 4- 6100 Sayılı HMK’nun 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine YER OLMADIĞINA, 5- 6100 Sayılı HMK’ nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE, 6- 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine TEBLİĞİNE, Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-b. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15/06/2023