Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/13 E. 2020/178 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/13
KARAR NO: 2020/178
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/05/2017
NUMARASI: 2015/1146 E., 2017/708 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla başlatılan kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde ödeme emrinin müvekkiline 23/12/2014 tarihinde tebliğ edildiğini, alacaklı tarafından takibe konu edilen 28/08/2014 düzenleme tarihli, 15/10/2014 ödeme tarihli 10.000,00-TL bedelli, lehtarı …, keşidecisi … olan bonodan doğan borcu kabul etmenin mümkün olmadığını, takibe konu senetten dolayı müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu olmadığını, söz konusu teminat senedinin davalı tarafından kötüniyetli olarak icra takibine konu edildiğini, müvekkilinin kiracı olduğu, davalının annesi …’ın kiralayan gözüktüğü 15/07/2014 kira başlangıç tarihli kira sözleşmesine istinaden depozit olarak 10.000,00-TL’lik senet verdiğini, bahse konu senedin, açığa imza atılmak suretiyle lehtarı, düzenleme tarihi, ödeme tarihi boş bırakılarak davlaı …’a kira sözleşmesinin düzenlendiği tarihte teslim edildiğini, senet üzerinde sonradan doldurulan kısımlar üzerinde ve kira sözleşmesindeki yazıların davalı …’a ait olduğunu, … adına kira sözleşmesinin mal sahibinin oğlu … tarafından düzenlendiğini, …’ın keşidecisi olduğu ihtarnamenin arka sayfasında davalının annesi dava dışı …’ın okur yazar olmadığını, kira sözleşmesinde “havuzun … ile ortak kullanılacağı” ifade altına alındığını, bu durumun da kira sözleşmesinin aslında … ile düzenleme altına alındığına karine teşkil ettiğini, taraflar arasında tanzim edilen ancak davalının annesi …’ın ismi geçtiği kira sözleşemisinin teminatı niteliğinde bono olduğunu, sonradan senedin … tarafından üstü kendi nam ve hesabına doldurulmak suretiyle Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibine konu edildiğini, müvekkiline karşı girişilen takipte davalının haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek, müvekkilinin Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında borçlu olmadığının tespitine, davalının başlatmış olduğu icra takibinde haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle dosya borcunun %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davaya konu takibin dayanağının kambiyo takibi olması nedeniyle HMK 200 md. hükmüne göre senede karşı her türlü iddianın yazılı delille ispatlanması gerektiğini, davacının senedin teminat senedi olduğuna dair iddialarını yazılı delillerle ispatlaması, davacının dava dışı … ile aralarındaki kira sözleşmesini ileri sürerek haksız şekilde ve kötüniyetli olarak borçtan kurtulmaya çalıştığını, takibe konu bono ile dava dışı … ile davacının arasında yapmış olduğu sözleşmenin herhangi bir ilgisi bulunmadığını, kira sözleşmesinin müvekkili ile herhangi bir ilgisi olmadığını belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; temin edilen 20/10/2016 ve 26/10/2016 tarihli bilirkişi raporları da gözönünde bulundurularak, dosya içerisinde bulunan kira başlangıç tarihi 15/07/2014 olan kira sözleşmesi incelendiğinde kiraya verenin …, kiracının … olduğu, kiracının depozito olarak 10.000,00-TL’lik senet gösterdiği, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ve öğretiye göre, teminat senetleri bağlamında temel ilişki( sözleşme) ile senet arasında bağlantı yazılı delille kanıtlandığı takdirde mezkur senedin kayıtsız-şartsız borç vaadi içermedikleri, bononun teminat senedi olduğu senet metninden anlaşılamıyorsa, bu halde düzenleyen lehtar/hamil ile kendi arasında varolan sözleşmede karşı edimin güvencesi olarak verildiğini kişisel def’i olarak ileri sürebileceği, ancak bu iddianın yazılı delille kanıtlanması gerektiği, somut olayda kira sözleşmesinin senet lehdarı … tarafından hazırlanıp imzalandığı, icra takibine konu senedin de kira sözleşmesine teminat olarak verildiği iddiası üzerine kira sözleşmesi üzerinde grafoloji uzmanı bilirkişi tarafından yazı ve imza incelemesi yapıldığı, bilirkişi raporu ile kira sözleşmedeki yazıların …’a ait olduğu kiraya veren … yerine imza attığının tespit edildiği, …’ın dosya içerisinde bulunan vekaletnameye göre zaten okur yazarlığının bulunmadığının anlaşıldığı, kira sözleşmesinde depozito olarak 10.000,00-TL’lik senet alındığı hususunun zaten belirtildiği, senet ile kira sözleşmesinin ilişkili olduğu, bu şekilde 15/10/2014 vade tarihli 10.000,00-TL bedelli bononun kira kontratının teminatı olarak düzenlendiği, kayıtsız şartsız bir borç vaadi içermediği kanatine varıldığı, Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 03/02/2015 tarihli kararı ile her ne kadar borçlu-davacının şikayetinin reddine dair karar verilmiş ise de, icra mahkemelerinin yasa gereği sınırlı bir inceleme yaptığından bu red kararının ticaret mahkemelerini bağlamayacağı, İİK 72/5. maddesi uyarınca alacaklı-davalının yaptığı icra takibinde haksız ve kötüniyetli bulunduğu gerekçesiyle; “1-Davanın kabülu ile, Bursa … İcra Müd. … Sayılı icra takibine konu 15/10/2014 vade tarihli 10.000 TL bedelli senet sebebiyle davacının borçlu olmadığının tespitine, 2-İİK 72/5. fıkrası uyarınca takibin haksız ve kötü niyetli olduğundan anlaşıldığından takip konusu alacak miktarı olan 10.000 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf sebepleri; kira sözleşmesi ile ilgili olarak imza incelemesi yapılırken taraflarınca dosyaya sunulan Silivri … Noterliği’nin … yevmiye numaralı vekâletnamesinin dikkate alınmadan rapor düzenlendiği, tek bir “…” harfinden oluşan imzanın davalıya ait olduğunun tespitinin hatalı olduğu, icra takibinin bonoya dayalı olması nedeniyle buna karşı ileri sürülecek iddiaların da yazılı delille ispatlanması gerektiği, senedin teminat senedi olduğunun davacı tarafça ispat edilemediği, davanın reddine karar verilmesi gerektiği hususlarına ilişkin bulunmaktadır. Dava, takibe konu senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, hükme esas alınan 20/10/2016 ve 26/10/2016 tarihli bilirkişi raporlarının olaya, oluşa ve Yargıtay uygulamalarına uygun denetlenebilir gerekçeler içermesine, bu raporların hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, söz konusu raporlar ile icra takibine konu senetteki “15/10/2014, 10.000,00, 15 Ekim 2014, …, onbin tl, 28/08/2014” yazılarının davalı …’ın eli ürünü olduğu, yine 15/07/2014 kira başlangıç tarihli kira sözleşmesi üzerindeki yazılar ile “…” harfi şeklinde atılan imzanın davalı …’a ait olduğunun belirlenmesine, buna göre takibe konu senedin boş kısımlarının ve kira sözleşmesinin davalı … tarafından doldurulmuş olduğunun anlaşılmasına, kira sözleşmesinin hususi şartlar 11. maddesi ile kiracının depozit olarak 10.000,00-TL’lik senet verdiğinin hüküm altına alınmasına, kira sözleşmesi içeriği, senedin boş olan kısımlarının davalı tarafından doldurulmuş olması, 11/07/2014 tarihli kira bedelinin davalı …’a ödenmesi ve davacı ile davalı arasında başka bir hukuki ilişki bulunmaması hususları birlikte dikkate alındığında takibe konu senedin kira sözleşmesinin teminatı olarak verilmiş olduğunun davacı tarafından ispat edildiğinin kabulü gerekmesine, davalının 24/06/2016 tarihli isticvabında kira sözleşmesini kendisinin doldurduğu, annesinin okum yazmasının olmadığını beyan etmesi, Silivri … Noterliği’nin 15/09/2014 tarih ve … yevmiye nolu “düzenleme Şeklinde Vekâletname”de …’ın okur yazar olmadığı kabul edilerek vekaletname düzenlenmesi ancak Silivri … Noterliği’nin 01/10/2014 tarih ve … yevmiye nolu “Düzenleme Şeklinde Vekâletname”sinin …’ın okur yazar olduğu kabul edilerek düzenlenmiş olması şeklindeki birbiriyle çelişkili beyan ve işlemler ve 26/10/2016 tarihli bilirkişi raporu ile kira sözleşmesindeki “…” harfi ile atılan imzanın davalının eli ürünü olduğunun açık bir şekilde belirlenmiş olması hususları dikkate alındığında yeniden imza incelemesi yapılmasına gerek bulunmaması hususları gözönünde bulundurulduğunda Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/05/2017 tarih ve 2015/1146 E., 2017/708 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacıdan alınması gerekli 683,10-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından yatırılan 170,77-TL harcın mahsubu ile bakiye 512,33-TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.15/10/2020