Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1270 E. 2022/1065 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1270
KARAR NO: 2022/1065
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 06/12/2018
NUMARASI: 2017/555 E. – 2018/392 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi ve Tazmini
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin TPMK nezdinde 07.09.2018 tarih ve … başvuru numarası ile koruma altına alınan mont yelek isimli ürünün tescilli sahibi olduğunu, müvekkilinin mont yelek tasarımından doğan hakların, haksız ve izinsiz olarak davalılar tarafından hem mağazalarında hem de https://www.instagram.com/… ve https://www.instagram.com/… alan adıyla hizmet veren İnstagram hesabı üzerinden ticarete konu edildiğini beyan ederek, müvekkilinin tasarımdan doğan haklarına tecavüzün tespiti, men ve ref’ine, varsa tecavüz oluşturan ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara el konulmasına, mahkeme kararının hüküm bölümünün masrafları karşı tarafa ait olmak üzere tirajı en yüksek üç gazeteden birinde ilanına, … ve … isimleriyle satış yapılan https://www.instagram.com/… ve https://www.instagram.com/… alan adlarında yer alan İnstagram hesabına erişimin engellenmesi ve yine TTK’ nın haksız rekabet hükümlerine aykırılık teşkil eden tecavüz eylemlerinin tespiti, men ve ref’i ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.110,86 TL maddi ve 30.0000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tazminine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; ”…Somut olayda, davalı tarafın … ve …/instagram isimli sosyal paylaşım sitesinde satışa sunduğu ve davacı tarafa ait tescilli tasarım ile benzer olduğu anlaşılmış, bu sebeple tasarım hakkına yönelik tecavüz olduğunun tespiti ve men’ine davalı tarafın kullanımının engellenmesine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür. Maddi tazminat olarak davacı taraf dava sebebiyle yaptığı noter masrafı ve ürün bedeli talep etmiş ise de belgelendirilen masraflar yönünden talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davalı tarafın davacıya ait tasarımı haksız olarak kullandığı anlaşıldığından; tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, hakkaniyet gereği izinsiz kulanım sebebiyle 2.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür şeklinde gerekçeyle davanın kabulüne,” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Manevi tazminat miktarı belirlenirken müvekkilinin zararı, davalı tarafın sağladığı kazançların değerlendirilmediğini, manevi tazminatın telafi etme ve caydırıcı olma işlevinin göz önüne alınmadığını, sadece tarafların sosyal ekonomik durumuna göre karar verildiğini, Yerel Mahkemece davalı lehine, reddedilen maddi tazminat yönünden 3.145,00 TL ve reddedilen manevi tazminat yönünden ise 2.000,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, Hüküm altına alınan işbu vekalet ücretinin yasa, usul ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalı tarafın davayı başından itibaren takip etmediğini, davaya karşı cevap vermediğini, bilirkişi raporlarına karşı hiçbir itiraz veya beyanda bulunmadığını, hiçbir duruşmaya katılmadığını, yargılamanın 08/11/2018 tarihli celsesine kadar tüm deliller toplanmış ve dava hakkında karar verilecekken davalı vekilinin işbu celseden bir gün önce dosyaya vekaletname sunduğunu ancak bu tarihli celseye katılmadığını, Mahkemece sözlü yargılamanın davalı vekiline bildirilmesi zorunluluğu oluştuğundan duruşmanın 06/12/2018 tarihine bırakıldığını ancak davalı vekilinin bu celseye de katılmadığını, hal böyle iken davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin kabulünün mümkün olmadığını beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, davacı tarafa ait … tescil numaralı tasarıma yönelik davalı kullanımının, tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğundan bahisle tasarım hakkına tecavüz ile haksız rekabetin tespiti, men ve ref’i ile maddi ve manevi tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar manevi tazminat miktarının az olduğu ve davalı vekili lehine hükmedilen vekâlet ücretlerinin haksız olduğu gerekçeleriyle davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Denetime elverişli bilirkişi raporunda yapılan tespitlere göre, davacıya ait ”Mont” tasarım modeli ile davalı taraf firmadan alınan ürünlerin aynı model olduğu, davalının davacı adına tescilli tasarımı taklit yolu ile üretmek suretiyle piyasaya sunduğu, eyleminin 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 81/1.maddesi kapsamında, tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller kapsamında olduğu, davacının aynı kanunun 149.maddesi uyarınca manevi zararının tazminin talep edebileceği, manevi tazminatın her olayın özel koşullarına göre hakim tarafından takdir edileceği, bu takdir hakkı kullanırken tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının, paranın satın alma gücünün, tarafların kusur durumlarının ve manevi tazminata yol açan eylemin niteliğinin göz önünde tutulması gerektiği, buna göre somut olayda, mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı, aksi yöndeki istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Diğer yandan, davacı vekili davalı vekilinin davaya cevap vermediğini, duruşmalara katılmadığını, yalnızca dosyaya vekâletname sunduğunu belirterek, vekâlet ücretine hak kazanmadığından bahisle kararın bu yönüyle de kaldırılmasını talep etmiş ise de; karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 5. maddesinin (1) numaralı fıkrasında; “Hangi aşamada olursa olsun, dava ve icra takibini kabul eden avukat, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretin tamamına hak kazanır.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin yukarıda anılan maddesi karşısında; davalılar yararına davanın reddedilen kısmı üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 06/12/2018 tarih ve 2017/555 E., 2018/392 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 23/06/2022