Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1229 E. 2022/1554 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1229 Esas
KARAR NO: 2022/1554
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 19/09/2018
NUMARASI: 2016/253 E. – 2018/344 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/11/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının aynı zamanda ticaret unvanı olan tanınmış … markasını ilk kez yaratan ve kullanan, Türkiye’de ve dünya’da ilk kez tescil ettiren ve tanıtan, markanın gerçek sahibi olduğunu, Davalılardan …’ın, … markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olan … sayılı …, … sayılı …, … sayılı …, … sayılı … ve … saydı … markalarını 06., 11., 20., 35., 40. ve 42. sınıflarda yer alan mal ve hizmetler için kendi adına tescil ettirdiğini, davalı …’ın diğer davalı … Ticaret A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Üyesi olduğunu, davalı … Sanayi Ve Ticaret A.Ş.’nin adına tahsisli bulunan www…..com.tr web sitesi incelendiğinde, davalı … Sanayi ve Ticaret A-Ş.’nin diğer davalı … Ltd. Şti. ile bağlı şirketler olduğunun ortaya çıkmakta olduğunu, davalıların … ve … Ltd. Şti.nin, müvekkillerinin tanınmış … markasını ticaret unvanlarının ana öğesi olarak seçmiş ve bu unvanlara dayanarak da www…..com.tr ve www…..com alan adlarını adlarına tahsis ettirdiğini, bu sebeple Davalılardan …’a ait … sayılı …, … sayılı …, … sayılı …, … sayılı … ve … sayıl) … ibareli markaların hükümsüzlüğüne, Davalılara ait “…” ve “… LTD. STİ’nin ticaret unvanlarından … ibaresinin çıkarılmasına, sicilden terkinine, alan adının iptaline, terkin edilemediği takdirde erişimin engellenmesine haksız rekabet ve marka hakkına tecavüzün tespitine, önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …vekili beyan dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket kurulma aşamasında şirket ortaklarından …’ın kendisinin … olarak marka başvurusunun olduğu ve bu isim üzerinden şirket kurulmasını teklif etmesi üzerine şirket unvanı olarak kullanılmaya başlandığını,markanın tescilinin müvekkili şirket tarafından yapılmadığını, yalnızca …’a ait var olan bir markanın kullanımından ibaret olduğunu, açılmış olan dava ile, … isminin herhangi bir karışıklığa sebebiyet vermemek için müvekkili şirketin ticaret unvanı ve ticari markasının da değiştirilmiş olduğunu, müşteri profilinin gerek ürünleri ile …’ın ürün ve hedef kitlesi arasında bir benzeşme bulunmamakta olduğunu, faaliyetin farklı mal ve hizmetleri kapsamakta olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet kaynaklı taleplerin değerlendirilebilmesi için öncelikle taraflara ait markaların, alan adının, benzer olup olmadıklarının tespit edilmesi gerekir. Davalıların alan adında davacının tescilli markası birebir kullanılmıştır. Davalı tacir olup tüm ticari işlemlerinde basiretli tacir gibi davranması beklenmektedir. 6769 sayılı SMK’nın 7/3-d madde düzenlemesi ile “işareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bir bağlantısı olmaması koşuluyla, işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde, alan adı, yönlendirici kod anahtar sözcük veya benzeri biçimlerde kullanılması 29. maddenin 1/a hükmü kapsamına göre marka hakkına tecavüz olarak kabul edilmiştir. Somut olayda da davalının alan adı yolu ile davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüzda bulunduğu ve eylemin haksız rekabete yol açtığı anlaşılmıştır. Zira internet tekniğine ilişkin detaylı teknik bilgiye sahip olmayan veya metatağ uygulamasından haberdar bulunmayan internet kullanıcılarının bu markaları karıştırma ihtimallerinin yüksek olduğu, Google arama motorunda “… kelimeleriyle arama yapıldığında davalının sayfalarının da görüntülenecek olması dolayısıyla başkasına ait imaj, itibar ya da şöhretten haksız olarak yararlanmak istenilmesinin haksız rekabetin tipik bir görünümü oluşturduğu hususları bir arada değerlendirildiğinde;marka hakkını ihlal ve haksız rekabetin mevcut olduğu anlaşılmıştır. Türk Patent ve marka kurumundan marka tesciline ait tescil belgeleri, ticaret sicil kayıtları internet sitelerine ait WHO’s kayıtları, yapılan sulh protokolü ve davacının geri alma beyanları birlikte incelendiğinde yukarıda açıklanan gerekçeye göre; 1-Davacının davalılardan … ve … LİMİTED ŞİRKETİ (YENİ UNVANI: …) davasını geri aldığını bildirmiş, davalı da geri alma beyanını kabul ettiğini bildirmiş olmakla; HMK 123. madde gereğince ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2- Davalılardan … SAN VE TİC AŞ yargılama sırasında ticari unvanını … SAN VE TİC AŞ olarak değiştirdiğinden unvan terkini ile ilgili talep yönünden dava konusuz kaldığından konusuz kalan talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 3- Davalılardan … SAN VE TİC AŞ (… SAN VE TİC AŞ ) VE … hakkında davalı eylemlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekebet teşkil ettiğinin tespitine,men’ ine ,sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, 4- WWW…..COM.TR VE ….COM sitelerine erişimin HMK 389 VD MADDELERİNE göre engellenmesine,karar kesinleştiğinde erişimin kalıcı olarak engellenmesine, 5- … ibaresini öne çıkaracak tüm kullanımların her türlü tabela, tanıtım vs.. ambalaj malzemesi, paşet ,canta, gibi tanıtım vasıtası, ve kataloğ, üretim, satış, pazarlama dağıtım ve ticari maksatla elde bulundurmasının önlenmesine, var olanların toplatılmasına, üzerlerinde yer alan … ibarelerinin silinmesine, silinmeyenlerin imhasına, 6- Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline,” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -… markasının diğer davalı … tarafından tescil edildiğini, …’ın, müvekkili … San. Ve Tic. A.Ş. (… San. Ve Tic. A.Ş.) ‘nin ortağı olduğunu, davaya konu markanın onun izni ve bilgisi dahilinde müvekkili tarafından kullanıldığını, Müvekkili şirket kurulma aşamasında iken şirket ortaklarından …’ın kendisinin … olarak başvurusunun olduğunu ve bu isim üzerinden şirket kurulmasını teklif etmesi üzerine şirket unvanı olarak kullanılmaya başlandığını, …’a ilişkin Türk Patent Enstitüsü evraklarında anlaşılacağı üzere … tarafından yapılan başvuruların kabul edildiğini ve usulüne uygun bir şekilde … markasının kullanıldığını, söz konusu markanın tescilinin müvekkili şirket tarafından yapılmadığını, yalnızca …’a ait var olan bir markanın kullanımından ibaret olduğunu, 03/10/2017 günlü duruşmada davanın konusu olan … unvanı ile ilgili olarak markanın tescilini yapan … yönünden bir anlaşma yapıldığını ve davaların … yönünden davadan vazgeçilmesinin beyan edildiğini, Davacı tarafın dava konusu tescil sahibi … yönünden davasından vazgeçmesi halinde müvekkilinin herhangi bir taraf sıfatı olamayacağını, davada taleplerinin devam edilmesinde hukuken mümkün olmadığını, söz konusu unvanın … iznine dayalı olarak kullandıklarının görüldüğünü, …’la yapılan sulhle dava son edildiğine göre hak sahibi olan kişinin izniyle kullanılan müvekkili firma yönünden de sonuç doğurması gerektiğini, müvekkili şirketin tasarruf hakkı olmayan bir konuda gerek kendisi gerekse diğer izinle kullandırmış olduğu davalılar yönünden yapılan anlaşma sebebiyle konusuz kalmasına karar verilmişken müvekkili şirketin aleyhine davanın kısmen kabulünün hatalı olduğunu, -Müvekkili tarafından dava devam ederken davacının tüm taleplerinin yerine getirildiğini ve ticaret unvanı ve ticari markasının değiştirildiğini, konusuz kalmasına rağmen mahkemenin müvekkili açısından karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, -… markası ürünlerinin gerek hedeflediği müşteri profili gerek ürünleri ile …’ın ürün ve hedef kitlesi arasında bir benzeşme bulunmadığını ve farklı mal ve hizmetleri kapsadığını, söz konusu markanın ve ticari unvanın, müvekkili şirkete her hangi bir ticari avantaj ve sektörel olarak bir artı veya herhangi bir katma değer eklemediğini, bu sebeplerle müvekkilinin haksız rekabete girdiğinden de bahsedilemeyeceğini, -Marka tescillerinin hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talebinin …’a ilişkin mevzular olup ve sulh anlaşması kapsamında kaldığını, ilgili ticaret unvanının çıkarıldığını, alan tahsis adlarının sicilden terkin edildiğini, müvekkili şirket internet sitesi olarak da www…com adresi olarak değişikliği yaptığını, broşür, evrak, çanta vb. ürünlerin silinmesi ve imha edilmesi gibi taleplerin ise olmayan birşeyin yahut kullanılmayan bir unvanın olmaması ve bu talebe ilişkin tespit yapılamaması sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken yerel mahkemenin aksi yönde hüküm tesis etmesinin hukuka aykırı olduğunu kararlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalılardan … (… San. ve Tic. A.Ş.) ile …, biri tüzel biri gerçek olmak üzere iki farklı kişilik olduğunu, Davalı şirketin, … olan ticaret unvanını … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi olarak değiştirdiğini bildirmesine rağmen, eski ticaret unvanına dayanarak adına tahsis ettirdiği www…..com.tr alan adı halen aktif konumda olduğunu, her ne kadar arama çubuğuna www…..com.tr yazıldığında karşılaşılan web sitesi, içeriği değiştirilen bir web sitesi ise de, arama motorları üzerinden www…..com.tr websitesine bağlanılmak istenildiğinde websitesinin tecavüze konu dava açıldığı tarihteki kullanımına erişildiğini, … tarafından, adına nic.tr nezdinde tahsisli olduğu görülen ve halihazırda aktif olan alan adının silinmesi yönünde de herhangi bir girişimde bulunulmadığını, www…..com.tr alan adının yanı sıra, davalı şirketin sosyal medya hesapları ve gruplarının da halen aktif olduğunu, her dava açıldığı tarihteki hukuki ve maddi olgulara göre değerlendirileceğinden davalı, dava tarihinden sonra mütecaviz kullanımına son vermiş olsa dahi (ki son vermemiştir), davalının dava konusu olan (geçmişte dahi olsa) mütecaviz fiilleri sebebiyle kararın kaldırılmasına yönelik tüm istinaf istemlerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davalılardan …’nin unvan değişikliği ile yeni unvanının … San. ve Tic. A.Ş. olduğu, diğer davalı … ve … Market..LTD’nin ile davalı …den farklı kişiler olduğu ve …’in gerçek kişi olup hak ehliyeti ve fiil ehliyeti mevcuttur, aynı zamanda sermaye şirketi olan … Market LTD. Ve … Teşhir …. AŞ’nin ticaret şirketinin ortağı veya yetkilisi veya bağlantılı olması onu ticaret şirketi ile aynı kişi kılmaz. Diğer davalı … Market..LTD ticaret kanunu kapsamında kurulan, tacir/ sermaye şirketi tüzel kişidir, tüzel kişiler de hukuka uygun kurulmakla hak ehliyetine, organlarının teşekkülü ile de fiil ehliyetine sahiptirler. Hak ehliyetinin usul hukukunda yansıması ise taraf ehliyetidir. Davalılar farklı üç kişi olup, biri hakkında yapılan işlemin, diğeri hakkında aynı şekilde hüküm doğurması bu sebeple mümkün değildir. Her kişi kendi eylemi sebebiyle 3. kişilere karşı sorumludur ve eğer anlaşma varsa taraflar birbirlerine karşı iç ilişkide sorumlu olur. Bu sebeple davalı taraf her ne kadar, davacının diğer davalı yönünden sulh olduğu iddiasında ise de, markanın haksız kullanımı bir haksız fiil eylemi olmakla kendisi de bu eylem sebebiyle sorumlu olmaya devam edecektir. Taraflar arasındaki kullanıma ilişkin anlaşmalar ise iç ilişki yönünden incelenmesi gereken hususlardır. 3. kişi yönünden hüküm ifade etmeleri, 3. kişinin bunu kabul etmesi ile mümkündür. Bu sebeple davalının bu yöndeki istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Davanın açıldığı tarih itibariyle marka hakkının kullanımına göre yapılan Mahkeme değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı markasının tanınmış marka olduğu, aynı mal ve hizmet sınıfında kullanım bulunmasa bile, tanınmış marka olması sebebiyle farklı mal ve hizmet sınıflarında da korumanın bulunduğu, ayrıca tecavüzün gerçekleştiğine yönelik tespitte ise zarar veya kar koşulunun aranmadığı buna göre davalının bu yöndeki istinaf istemlerinin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Dava dilekçesi ve eklerinden davalı tarafça markanın unvan ve alan adı üzerinde kullanımının tespitinin yapıldığı anlaşılmakla markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti yerindedir. Ancak ürünlerde kullanıma dair başkaca tespitin yapılmadığı ve davacı delilleri arasında kullanıma dair başkaca delil bulunmadığı anlaşılmakla mahkemece davanın tam kabulü ile … ibaresini öne çıkaracak tüm kullanımların her türlü tabela, tanıtım vs.. ambalaj malzemesi, poşet, çanta, gibi tanıtım vasıtası, ve katalog, üretim, satış, pazarlama dağıtım ve ticari maksatla elde bulundurmasının önlenmesine, var olanların toplatılmasına, üzerilerinde yer alan … VE … ibarelerinin silinmesine, silinmeyenlerin imhasına karar verilmesi yerinde değildir. Bu sebeple istinaf isteminin bu yönden kabulüne karar vermek gerekmiştir. Yukarıda açıklanan hususlar gereğince, Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne kısmen reddine, ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddi yönünde esasla ilgili yeniden karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davalı …San. ve Tic. A.ş. (Yeni Ticari Unvanı Tab 25 Market Ekipmanları) vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,2- İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19/09/2018 tarih ve 2016/253 E., 2018/344 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, 3/a- Davacının davalılardan … ve … Market Ekipmanları ve Soğutma Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi (Yeni Unvanı: …) davasını geri aldığını bildirmiş, davalılar da geri alma beyanını kabul ettiğini bildirmiş olmakla, 6100 Sayılı HMK’nın 123. maddesi gereğince ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 3/b- Davalılardan … SAN VE TİC A.Ş. yargılama sırasında ticari unvanını … SAN VE TİC AŞ olarak değiştirdiğinden unvan terkini ile ilgili talep yönünden dava konusuz kaldığından konusuz kalan talep hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 3/c- Davalılardan … SAN VE TİC AŞ (… EKİPMANLARI SAN VE TİC AŞ ) ve … hakkında davalıların eylemlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekebet teşkil ettiğinin tespitine, men’ine,3/ç- … ibaresini öne çıkaracak tüm kullanımların her türlü tabela, tanıtım vs. ambalaj malzemesi, poşet, çanta, gibi tanıtım vasıtası ve kataloğ, üretim, satış, pazarlama dağıtım ve ticari maksatla elde bulundurmasının önlenmesine, var olanların toplatılmasına, üzerlerinde yer alan … VE … ibarelerinin silinmesine, silinmeyenlerin imhasına, 3/d- WWW…..COM.TR VE ….COM sitelerine erişimin HMK 389 vd maddelerine göre engellenmesine, karar kesinleştiğinde erişimin kalıcı olarak engellenmesine, 3/e- Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılar … San ve Tic A.Ş. (… Market Ekipmanları San ve Tic Aş ) ve …’dan müteselsilen tahsiline,4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 51,50 TL harcın davalılar … Teşhir Elemanları San ve Tic A.Ş. (…San Ve Tic Aş ) ve …’dan müteselsilen tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 4/b- Davacı tarafından yapılan 29,20 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 284,00 TL posta, tebligat ve müzekkere ücreti olmak üzere toplam 346,70 TL yargılama giderinin davalılar … Teşhir Elemanları San ve Tic A.Ş. (… Ekipmanları San ve Tic A.Ş. ) ve …’dan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,4/c- Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına, 4/ç- Davacı tarafından, davalılar … ve … Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketi (Yeni Unvanı: …) için yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, 15.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar … Teşhir Elemanları San. ve Tic. A.Ş. (… San. ve Tic. A.Ş.) ve …’dan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;5/a- İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı … San. ve Tic. A.ş. (Yeni Ticari Unvanı Tab 25 Market Ekipmanları) tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,5/b- İstinaf yargılaması için davalı …San. ve Tic. A.ş. (… Market Ekipmanları) tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 38,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 159,30 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,5/c- İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5/d- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 10/11/2022