Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1210 E. 2022/1272 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO : 2020/1210
KARAR NO: 2022/1272
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 30/10/2018
NUMARASI: 2017/508 E. – 2018/403 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 23.12.2015 tarih ve … no ile tasarım tescil belgesine bağlanan “peynir tabağı sunum şekli” isimli tasarımın 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 55. 56. ve 77/1-a maddeleri uyarınca hükümsüzlüğüne, TPMK tasarım sicilinden terkinine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Dava konusu uyuşmazlığın; … no ile Tasarım Tescil Belgesine bağlanan “Peynir Tabağı Sunum Şekli” isimli tasarımın 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 55., 56. ve 77/1-a maddeleri uyarınca yeni ve ayırt edici olmaması sebeplerine dayalı olarak hükümsüzlüğüne ilişkin olduğu, Bilirkişi raporunda; Dava konusu yenilik ve ayırt edici nitelik yönünden değerlendirilen … numaralı tasarım tescilin kanun ile tanımlanan şartları sağlamadığı, karşılaştırılan tasarım tescillerini oluşturan bütün öğeler birbirleri ile benzer biçim, oran ve yerleşimde olup, tasarımlar arasında bulunan farklar küçük ayırtılarda olduğundan, tasarımlara ayırt edici nitelik kazandırmadığı, hükümsüzlüğü talep edilen … numaralı tasarım tescillerinin “dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış” olma şartını taşımadığından, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarına sahip olmadığının bildirildiği, davalı rapora itiraz etmiş ise de, dünyada daha önce kamuya sunulan görseller çok net biçimde raporda tartışıldığından, davalı tasarımı sıradan ve banal bir tasarım olduğundan yeni inceleme talebinin yerinde görülmediği, HMK 266. madde gereğince raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli olması sebebiyle mahkemece kabul edildiği, Davaya konu “…” isimli tasarımın, uzun yıllardan beri ev hanımlarının gündelik hayatta evlerde, kahvaltılarda kullandığı bir dizayna sahip olduğu, kahvaltı servisinin yapıldığı restoranlarda, şarküterilerde ve bunların katalog ile broşürlerinde kullanılarak müşterilere sunulduğunun bilindiği, bilirkişi raporuyla; peynir tabağı sunum şeklinin aynı zamanda uzun yıllardan beri, yurt içi ve yurt dışında birçok firma tarafından kullanıldığı, davaya konu tasarım harcı âlem olması sebebiyle, tescil edilmiş olsa da korumadan faydalanamayacağı, bu yönden hükümsüzlük talebinin yerinde görüldüğünün tespit edildiği, dava konusu tasarımın tescil tarihinden önce kamuya sunulduğu, koruma tarihi itibarıyla yeni ve ayırt edici olmadığı sabit olduğundan, davanın kabulü ile hükümsüzlüğüne” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Müvekkili firmanın “Peynir Tabağı Sunum Şekli-1” tasarımının, TPE nezdinde … tescil numarasıyla 23/12/2015 tarihinden itibaren yasal mevzuat çerçevesinde korunmaya alındığını, ürünün; özel peynirlerin geometrik özgün dilimli, peynir menşei çeşitliliği, aynı andaki tüketim uygunluğu, damak zevk birliği ve görsel renk uyumu gözetilerek bir arada sunulması için tasarlanarak, tüketici beğenisine arz edildiğini, başkalarınca kullanılmasının müvekkilinin tanınırlığından faydalanmak anlamına geleceğini, haksız yere müvekkilinin tanınırlığından, emeğinden, düşüncesinden, tasarımından faydalanmak, … markasının ve tasarımlarının ihlalini oluşturacağını, Sınai Mülkiyet Kanunu ve TTK haksız rekabet hükümleri gereği korunması gerektiğini, davanın kabulünün hukuki olmadığını,2- Mahkeme kararındaki; “Dünyada daha önce kamuya sunulan görseller çok net biçimde raporda tartışıldığından ve davalı tasarımı sıradan ve banal bir tasarım olduğundan yeni bir inceleme talebi yerinde görülmemiş, tasarımın hükümsüzlük şartlarının bulunduğu anlaşılmıştır.” ve “.. Bilirkişi raporuyla da peynir tabağı sunum şekli, aynı zamanda uzun yıllardan beri gerek yurt içinde gerek yurt dışında birçok firma tarafından kullanılan bir sunum şeklidir.” gerekçesinin dosya kapsamı ile bağdaşmadığını, Bilirkişinin internet üzerinden yaptığı araştırma sonucu karşılaştırdığı ürünlerin, 3. kişilere ait olmadığı, müvekkili … Tic. Ltd. Şti.’nin … markası altında yaptığı yayınlara ilişkin olduğu dosya kapsamı ile sabit iken, mahkemenin bu tesbitleri genel-geçer başkalarının tesbiti gibi kabul etmesinin eksik inceleme ve hatalı değerlendirme olduğunu, Davalı tarafın ve mahkemece tayin edilen bilirkişinin, müvekkilinin ürettiği ürünler ile davacının taklit ve haksız rekabet için ürettiği sunum ve tasarım şeklinin başkaca 3. kişilerce üretildiği yada kullanıldığına dair bir delil sunmadığını, 3- Bilirkişinin inceleme sonrası değerlendirmede özetle; “Peynir Tabağı Sunum Şekli” … markasının, özel üretim, paketleme ve ticari şekilde pazarlamada ayırt edici, rakip veya diğer aynı ürünü satan kurum ve kuruluşlardan farklılığını göstermek, satımda yüksek oranlara ulaşmak amacıyla geliştirdiği, ambalajlı olarak satılan bir ürünün görsel tasarımı olduğu, “bu görsel düzenlemeyi biraz daha şekilsel bir forma oturtarak ticari bir ürüne dönüştürüldüğü ” görülmektedir sözleri ile ayırt edici özellikleri itibariyle ticari ürün olduğunun tespit edildiğini, Endüstriyel anlamda üretimle meydana gelen peynir tabağının, düşünce, yatırım ve emeğin sonucu oluşturulduğunu, tüketici nezdinde ticari farklılık ve başarı sağladığını, bu bir maliyet ve gayret sonucu oluştuğundan, yasal korumayı hak ettiği gibi, bilirkişinin de kabulünde olduğunu, sunulan deliller ve görsellerde görüleceği üzere davaya konu tescil ve tasarımın yasal metinlerce korunan, rakip ve taklit yapan muhataplardan özgün yapısıyla farklı, ticari karlılık sağlayıcı, tüketici nezdinde seçicilik vasfını haiz bir tasarım olduğunu, -Mahkemenin “dünyada daha önce kamuya sunulan görseller çok net biçimde raporda tartışıldığından” gerekçesine dayandığını, bilirkişinin raporunda 2014 tarihli müvekkili …’ye ait instagram sayfasında …’ye ait peynir tabak sunumlarını önceden kamuya sunma olarak nitelediğini, dava konusu tasarımı kamuya ilk defa bu hali ile müvekkilinin sunduğunu, müvekkili dışında, özellikle davacıdan sadır hiçbir tasarım veya önce gelen yada bilirkişinin iddia ettiği kamuya sunulmuş bir tasarımdan bahsedilmediğini ve ayırt edicilik, yenilik kapsamında bir kıyaslamada bulunulmadığını, bu sebeple bilirkişinin yetersiz değerlendirmesi ile varılan sonucun hatalı olduğunu, 4- …’nin kendi tasarımını tescilden önce kamuya sunma eylemi kabul edilse dahi, tasarıma; tescilden önce kopyalamaya karşı tasarım sahibini korumak için tescilsiz tasarım olarak korunma sağlandığını, tasarımı tescilden önce müvekkilinin kendisinin kamuya sunmasının sebep gösterilerek “dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış” olma şartlarını taşımadığından yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarına sahip olmadığı sonucuna varılmasının hatalı olduğunu 5- Karara dayanak oluşturan bilirkişi raporu, mahkemenin kanaatini destekleyici, doyurucu olmadığı gibi, sebeple sonucu farklı bir inceleme olmasına rağmen rapor doğrultusunda karar verilmesinin hatalı olduğunu, mahkemenin hukuka, yasal metinlere, yüksek mahkeme uygulamalarına ve somut olaya aykırı kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı tarafın talebi; TPMK nezdinde davalı adına 23.12.2015 tarih ve 2015 08745 no ile tasarım tescil belgesine bağlanan “peynir tabağı sunum şekli” isimli tasarımın 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 55., 56. ve 77/1-a maddeleri uyarınca hükümsüzlüğüne, TPMK tasarım sicilinden terkinine ilişkindir. Mahkemece; Davaya konu “Peynir Tabağı Sunum Şekli” isimli tasarımın, uzun yıllardan beri ev hanımlarının gündelik hayatta evlerde, kahvaltılarda kullandığı bir dizayna sahip olduğu, kahvaltı servisinin yapıldığı restoranlarda, şarküterilerde ve bunların katalog ile broşürlerinde kullanılarak müşterilere sunulduğunun bilindiği, bilirkişi raporuyla; peynir tabağı sunum şeklinin uzun yıllardan beri, yurt içi ve yurt dışında birçok firma tarafından kullanıldığı, davaya konu tasarımın harcı âlem olması sebebiyle, tescil edilmiş olsa da korumadan faydalanamayacağının tespit edildiği, dava konusu tasarımın tescil tarihinden önce kamuya sunulduğu, koruma tarihi itibarıyla yeni ve ayırt edici olmadığı sabit olduğundan, davanın kabulü ile hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Karar aleyhine davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. 1-6769 Sayılı Kanun’un 56. maddesi uyarınca bir tasarımın bu kanun kapsamında korunabilmesi için, öncelikle yeni ve ayırt edici olması zorunludur. Aynı yasanın 56/4. maddesi uyarınca; bir tasarımın aynısı; a) tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b) tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise, o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılıklar gösteriyorsa aynı kabul edilir. 6769 Sayılı Kanun’un 57/1. maddesi gereğince; Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. 6769 Sayılı Kanun’un 77. maddesi gereğince; a) 55. maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56. ve 57. maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, 58. maddenin 4. fıkrası ve 64. maddenin 6. fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu, başvurunun kötü niyetle yapıldığı ve fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımı içerdiği “Peynir Tabağı Sunum Şekli-1” tasarımının TPE nezdinde … tescil numarasıyla davalı … Tic. Ltd. Şti. adına 32-00 lokarno (grafik semboller ve logolar, yüzey desenleri, süslemeler) sınıfında desen tasarımı olarak tescilli olduğu ve 23/12/2015 tarihinden itibaren korunmaya alındığı tespit edilmiştir. Davacı tarafça; dava konusu tasarıma karşı yenilik giderici olarak, davalı şirket adına tescilli “…” ibareli markanın “…” adlı dergide yayınlanan 2013 tarihli röportajın internet çıktısı, …com.tr isimli internet sitesinde yer alan 05/2012 tarihli … yazısının internet çıktısı, 14/12/2013 tarihli … sayfasında yer alan “ …” başlıklı yazıyı gösterir wayback machine isimli internet sitesinden alınan internet çıktısı ve 22/11/2015 tarihli … isimli internet sitesinden alınan mermer sunum tabağı sayfası sunulmuş, bilirkişi tarafından sunulan yenilik giderici ürünler ile dava konusu ürün ayrı ayrı karşılaştırılarak, dava konusu desen tasarımında çiçek benzeri bir görsele leke yaratılmaya çalışıldığı, tasarımın; dairesel plana oturtulmuş dikdörtgen kesilmiş peynirler ile bu dairesel düzenlemenin ortasına oturtulan dairesel bir peynirden oluştuğu, hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan ve resim 2 olarak belirtilen geçmiş tarihli görsellerde yer alan tasarımların, hükümsüzlüğü talep edilen tasarım ile benzer biçim, oran ve yerleşimde olduğu, resim 5’te yer alan “…” markasının resmi instagram hesabında 2014 tarihinde paylaşılan görseller ile arasındaki farkın küçük ayrıntılarda olup, davalı tarafa ait tasarıma ayırt edici nitelik kazandırmadığı, davalının resim 5’te yer alan görseldeki ürünü biraz daha şekilsel forma oturtarak ticari bir ürüne dönüştürdüğü tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunun 6,7 ve 8. sayfalarında görselleri de paylaşılmak suretiyle resim 5’te yer alan “…” markasının resmi instagram hesabında 2014 tarihinde paylaşılan görseller dışında, davacı tarafın yenilik giderici olarak sunduğu ve daha eski tarihli …com.tr isimli internet sitesinde yer alan 05/2012 tarihli … yazısının internet çıktısı, 14.12.2013 tarihli … sayfasında yer alan “ …” başlıklı yazıya konu ürünler ile hükümsüzlüğü talep edilen ve … tescil numarasıyla 23/12/2015 tarihinden itibaren korunmaya alınan, “Peynir Tabağı Sunum Şekli-1” tasarımının benzer biçim, oran ve yerleşimde olduğu tespit edildiğinden, davacı tarafın resim 5’te yer alan “…” markasının resmi instagram hesabında 2014 tarihinde paylaşılan görsellerle aynı veya benzer ürünleri ürettiği, sattığı veya herhangi bir şekilde kamuya sunduğu yönünde dosya kapsamında iddia ve ispat olmadığından, davacı tarafın yenilik giderici olarak görsellerini sunduğu diğer ürünler hakkında görülmekte olan davada davalı tarafın karşı davası da bulunmadığından, “…” markasının ününden faydalanmak, … markasının ve tasarımlarının ihlali olarak nitelendirilemeyeceğinden, “…” markasının, Sınai Mülkiyet Kanunu ve TTK haksız rekabet hükümleri gereği korunması gerektiği, davanın kabulünün hukuki olmadığı yönündeki istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde; davalı şirket adına tescilli “…” ibareli markanın “…” adlı dergide yayınlanan 2013 tarihli röportajın internet çıktısı yanında, …blogspot.com.tr isimli internet sitesinde yer alan 05/2012 tarihli … yazısının internet çıktısı, 14.12.2013 tarihli … sayfasında yer alan “ …” başlıklı yazıyı gösterir … isimli internet sitesinden alınan internet çıktısı ve 22.11.2015 tarihli … isimli internet sitesinden alınan mermer sunum tabağı sayfası, dava konusu tasarıma karşı yenilik giderici ürünler olarak sunulmuş olduğundan, bilirkişi tarafından görselleri rapora eklenmek suretiyle benzer oldukları, “…” markalı ürün ile davalı ürünü arasındaki ayrıntıdaki küçük farkın ayırt edicilik kazandırmadığı açıkça belirtildiğinden ve dosya kapsamına uygun olduğundan, bilirkişinin internet üzerinden yaptığı araştırma sonucu karşılaştırdığı ürünlerin, 3. kişilere ait olmadığı, davacı tarafın sunum ve tasarım şeklinin başkaca 3. kişilerce üretildiği yada kullanıldığına ilişkin delil sunmadığı ve gerekçenin dosya kapsamına uygun olmadığına ilişkin istinaf sebebi yerinde olmadığından reddine karar verilmesi gerekmiştir. 3-6769 Sayılı Yasa’nın 57/1. maddesinde; “Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar” olarak düzenlenmiştir. Yasal düzenlemede kamuya sunma eyleminin davacıdan sadır olması gerektiğine ilişkin hüküm bulunmadığından, davacı dışındaki üçüncü kişiler tarafından da yerine getirilebilir. Davalı tarafın … tescil numaralı “Peynir Tabağı Sunum Şekli-1” tasarımı, 23/12/2015 tarihinden itibaren korunmaya alınmış olup, “…” markasının resmi instagram hesabında 2014 tarihinde görsellerinin paylaşılması 6769 Sayılı Yasa’nın 57/1. maddesindeki yayım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsamında kaldığından, kamuya sunma niteliğinde olup, mahkemece de bu yönde kabul edilmesinde yasal düzenlemelere aykırılık bulunmamaktadır. 6769 Sayılı Kanun’un 77. maddesi; “a) 55. maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56. ve 57. maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, …. ispat edilmişse, …tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir.” hükmünü ihtiva etmektedir. Bilirkişi raporunda; dava konusu desen tasarımında çiçek benzeri bir görsele leke yaratılmaya çalışıldığı, tasarımın; dairesel plana oturtulmuş dikdörtgen kesilmiş peynirler ile bu dairesel düzenlemenin ortasına oturtulan dairesel bir peynirden oluştuğu, hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan ve resim 2 olarak belirtilen geçmiş tarihli görsellerde yer alan tasarımların, hükümsüzlüğü talep edilen tasarım ile benzer biçim, oran ve yerleşimde olduğu, resim 5 ‘te yer alan “…” markasının resmi instagram hesabında 2014 yılında değişik tarihlerde paylaşılan görseller ile arasındaki farkın küçük ayrıntılarda olup, davalı tarafa ait tasarıma ayırt edici nitelik kazandırmadığı, davacı tarafça sunulan görsellerdeki ürünlerin ticari ürün olmadığı belirtildikten sonra, davalının resim 5 ‘te yer alan görseldeki ürünü biraz daha şekilsel forma oturtarak ticari bir ürüne dönüştürdüğü belirtilmiştir. Bilirkişi tarafından; ayrıntıdaki küçük farkın 6769 Sayılı Yasa’nın 56/4. maddesinin b bendindeki “Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılıklar gösteriyorsa aynı kabul edilir” hükmü uyarınca ayırt edicilik kazandırmadığı açıkça belirttiğinden, davalı ürününün ayırt edicilik vasfı kazandığının bilirkişi tarafından tespit edildiğine ilişkin istinaf sebebi yerinde olmadığı gibi, “…” markalı ürün dışındaki “davacı tarafça hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan ve resim 2 olarak belirtilen geçmiş tarihli görsellerde yer alan tasarımlar” ile de karşılaştırılması yapıldığından, “…” markalı ürünler dışında yenilik giderici başka ürün sunulmadığına ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 4- Bir tasarımın bu kanun kapsamında korunabilmesi için 6769 Sayılı Yasa’nın 56. maddesi uyarınca öncelikle yeni ve ayırt edici olması zorunlu olup, aynı yasanın 56/4. maddesi uyarınca; bir tasarımın aynısı; a) tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b) tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise, o tasarımın yeni kabul edileceği, tasarımların sadece küçük ayrıntılarda farklılıklar göstermesi halinde aynı kabul edileceği düzenlenmiştir. 6769 Sayılı Kanun’un 57/1. maddesinde; Kamuya sunmanın; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsadığı belirtilmiştir. Tescilsiz tasarımların tasarım hukukuna göre korunması ilk defa 6769 Sayılı SMK ile düzenlenmiştir. 6769 Sayılı SMK’nın 55/4. maddesinde bu husus; “tasarım; bu Kanun hükümleri uyarınca tescil edilmiş olması halinde tescilli tasarım, ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş olması halinde ise tescilsiz tasarım olarak korunur” şeklinde ifade edilmiştir. Davalı tarafa ait “…” markası altında 2014 yılında değişik tarihlerde “…” markasının kendi instagram hesabında görselin yayınlanmasından önce; davacı tarafın yenilik giderici olarak sunduğu ve daha eski tarihli …com.tr isimli internet sitesinde yer alan 05/2012 tarihli … yazısının internet çıktısında, 14.12.2013 tarihli e … sayfasında yer alan “…” başlıklı yazıya konu ürünlerin internette yayınlanması ile kamuya sunulma faaliyeti tamamlanmıştır. Dava konusu 23/12/2015 başvuru tarihli, … tescil numaralı “Peynir Tabağı Sunum Şekli-1” davalı tarafın tasarımı ile ayırt edilemeyecek kadar benzerleri 2012 ve 2013 yıllarında kamuya sunulduğundan, tescil tarihi itibariyle 6769 Sayılı Yasa’nın 55/4. maddesindeki ilk defa Türkiye’de kamuya sunulma ve 56. maddesindeki korunma şartı olan “yenilik” ve “ayırt edicilik” unsurunun bulunmadığı sabit olmakla, tescilsiz tasarımının korunması gerektiğine ilişkin istinaf sebebinin reddi gerekmiştir. 5- Tasarım tescilinin hükümsüzlüğü davalarında; hükümsüzlüğü talep edilen ürünün 6769 Sayılı Kanun’un 77. maddesinde sayılan hükümsüzlük hallerinin varlığının araştırılması gerekip, dosya kapsamındaki bilirkişi raporunda bu yönde inceleme ve araştırma yapıldığından, davalı tarafça; mevcut raporun aksini gösterir bir başka rapor veya uzman görüşü sunulmadığından, davalı vekilinin, raporun mahkeme kanaatini destekleyici, doyurucu olmadığı, sebeple sonucun farklı olduğu, bu rapora dayanılarak karar verilmesinin hatalı olduğuna ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince yapılan inceleme; HMK 114/1-h bendi uyarınca davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartı olup, HMK 115/1. maddesindeki düzenleme sebebiyle dava şartlarının mahkemece re’sen incelenmesi gerekir. Her ne kadar davacı tarafın dava konusu tasarım ile aynı veya benzer tasarımı mevcut değil ise de; davacılar ve davalı aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğinden, dava konusu tasarımın hükümsüzlüğünü talep etmekte hukuki yararları bulunduğundan, dava şartı eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir (Yargıtay 11. HD. 24.10.2018 tarihli 2017/1099 E. 2018/6642 K. sayılı ilamı). Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 30/10/2018 tarih ve 2017/508 E. 2018/403 K. Sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 22/09/2022