Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1162 E. 2022/1146 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1162
KARAR NO: 2022/1146
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2018
NUMARASI: 2015/724 E. 2018/939 K.
DAVANIN KONUSU: Finansal Kiralamaya Konu Malın İadesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalıya çekmiş olduğu ihtarnameye rağmen borçlarını ödemediğini, akabinde fesih ihbarnamesi gönderildiğini, borçların ödenmediğini, kiracının haksız ve kötü niyetli zilyetliğine son verilmesini, FKS’ye konu menkul malın davalıdan teslim alınarak müvekkili şirkete tam ve eksiksiz olarak teslim edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava değerinin belirtilmediğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacının alacağının ne olduğunun belirtilmediğini, sözleşmedeki imzanın müvekkili şirket sahibine ait olmadığını, müvekkilinin herhangi bir kira borcu olmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın, 6361 Sayılı Finansal Kiralama Kanununun hükümlerine dayalı olarak açılmış, finansal kiralama konusu malın davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana verilmesi istemine ilişkin olduğu, Mali müşavir bilirkişi … tarafından ibraz edilen 09.10.2017 tarihli raporda; davacı defterlerinin TTK ve VUK’na uygun olduğu, yasal defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin tam olduğu, 2015 yılı defterlerinin e-defter olarak tutulduğu, davalının yapmış olduğu bazı ödemelerin davalının kendi defterlerinde kayıt altına alınmadığı, davacının defterlerinde davalı defterlerine göre daha yüksek bir tahsilatın söz konusu olduğu, davacı tarafın davalı tarafa toplamda 370.368,13.TL fatura kestiği, davalı tarafın davacı tarafa toplam 311.405,50 TL ödeme yaptığı, davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 58.962,63-TL alacaklı olduğu, bu tutarın davacı taraf defterlerinde yer aldığı, 15.07.2015 tarihinden sonra davacı tarafından davalıya kira faturasının kesilmediğinin bildirildiği, Taraflar arasındaki Ankara … Noterliği’nde düzenlenen 24.07.2012 tarih … yevmiye ve … numaralı finansal kiralama sözleşmesinin 6361 Sayılı Yasanın 33. maddesi hükmüne uygun olarak ve düzenleme şeklinde yapıldığı, sözleşmede yazılı taşınır malın, kiralayan davacı tarafından kiracı davalıya teslim olunduğu, Finansal Kiralama konusu mal, 6361 Sayılı Yasanın 23. maddesi gereğince kiralayan şirketin mülkiyetinde olduğu, anılan Yasanın 24. maddesi gereğince de, kiracı sözleşme süresinde finansal kiralama konusu malın zilyedi olup, malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre özenle kullanmak zorunda olduğu, 6361 Sayılı Yasanın 30. maddesine göre; sözleşme süresinin dolması, 31. maddesi hükmüne göre de; sözleşmenin ihlali hallerinde, aynı yasanın 33. maddesi gereğince kiracının finansal kiralama konusu mal yahut malları, kiralayana derhal geri vermekle yükümlü olduğu, Toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalı kiracının finansal kiralama bedelini ödemediği, sözleşmenin feshi ihtarının davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, finansal kiralama bedelini ödediğini yahut ödememesi gerektiğini, istenebilir olmadığını gösterir delil sunmadığı, davacı ile davalı arasında finansal kiralama sözleşmesinin bulunması, sözleşmeye uygulamaması, sözleşmenin ihtarname ile feshedilmiş olması sebebiyle, davacının davasının kabulüne” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Davacının, istirdat talebi ile müvekkili aleyhine dava açtığını, İİK’nun 72. maddesinde belirtildiği üzere istirdat davasının haksız yere ödenen paranın geri alınması için açılan bir dava olup, dava dilekçesinde dava değerinin, miktarının belirtilmesinin yasa hükmü olduğu halde belirtilmediğini, dava değerine göre harç yatırılmadığını, maktu harç yatırılmış olduğundan, dava dilekçesi usul ve yasaya aykırı olmakla, davanın açılmamış sayılarak usulden reddi gerektiğini, 2-Davalı şirketin adresi … olduğundan, yetkili mahkeme Vezirköprü Asliye Hukuk Mahkemesi olup, davanın yetki yönünden reddi gerektiğini, 3-Davacının ihtiyati tedbir karar tarihinden sonra 7 gün içinde mahkeme kararına dayalı takip açılıp, açılan icra takibinde aynı müddet içerisinde talepte bulunarak icra ile ilgili masrafları da aynı müddet içerisinde dosyaya yatırması gerekirken, süresinde talepte bulunmadığı ve masraf yatırmadığından, ihtiyati tedbir kararının 393. maddeye göre hükümsüz olduğunu, 4-Dava dilekçesinde alacak miktarı, ödenmeyen alacağın taksit tarihleri ve miktarına dair her hangi bir iddia ve talep olmadığı gibi, teslim edilmesini talep ettiği makinelerin vasıfları, markaları ve değerlerinin belirtilmediğini, 5-Dava dilekçesinde sunulduğu belirtilen delillerin birer suretinin dava dilekçesine eklenmediğini ve savunma haklarının kısıtlandığını, bu durumun davacının kötü niyetli olduğunu kanıtladığını, 6-Delil listesinde sözü edilen finansal kiralama sözleşmesi üzerindeki kaşe ile birlikte … Ltd. Şti.’ne atfen imzanın şirket sahibi …’ya ait olmadığını, 7-Dava dilekçesinde belirtilen proforma ve fatura örneğinin davacı … A.Ş’ne ait olmadığını ve faturaların davalı şirket yetkilisi müvekkili …’ya tebliğ edilmediğini, faturaların geçersiz olduğunu, 8-…A.Ş’nin müvekkili … Ltd. Şti’nin sahibi müvekkili …’dan ödenmemiş kira alacağı olduğunu iddia ediyor ise, öncelikle umumi mahkemelerde kira alacağının ödenmediğini ve alacağın miktarını tespit ettirip, müvekkilinin temerrüte düştüğü ispatlandıktan sonra, temerrüt sebebi ile müvekkiline teslim ettiğini iddia ettiği araçların cins, miktar, marka ve beher adedinin değeri belirtilerek dava açması gerekirken, bu usule uyulmadan açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 9-Davacı iddialarının haklı olmadığı, iddia ettikleri gibi alacaklarının bulunmadığı bilirkişi raporu ile sabit olduğundan, davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, izah edilen sebeplerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Karar aleyhine davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. 1-Davacı … A.Ş. ile Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. yetkilileri arasında Ankara … Noterliği’nin 24.07.2012 tarih, … Yevmiye ve … sayılı Finansal Kiralama Sözleşmesi düzenlendiği ve davacı tarafça, sözleşme ile kararlaştırılan ödeme koşullarına uyulmadığından bahisle sözleşmeye aykırılık sebebiyle sözleşmenin haklı feshedildiği iddia edilerek, finansal kiralama konusu malların iadesi istendiğinden, talep, İİK 72. maddesinden kaynaklı istirdat niteliğinde değil ise de; dava para ile ölçülebilen niteliktedir. Değeri para ile ölçülebilen davalarda, dava konusunun dava tarihindeki değeri üzerinden harç yatırılması gerekir. Davacı taraf dava dilekçesinde dava değerini 20.000,00 TL olarak gösterip bu miktar üzerinden harç depo etmiş ise de; 25/04/2016 tarihli ekspertiz raporunu sunarak, rapordaki 100.000,00 TL üzerinden 06/05/2016 tarihinde 1.366,20 TL harç depo ettiği tespit edilmiştir. Dava finansal kiralama sözleşmesine konu menkullerin iadesine ilişkin olup, davacı tarafça ekspertiz raporu sunularak dava konusu finansal kiralama sözleşmesine konu menkullerin ekspertiz raporundaki değeri üzerinden harç depo edildiğinden, davalı vekilinin dava değerine göre harç yatırılması gerektiğine ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Dava; … A.Ş. ile … San. Tic. Ltd. Şti. yetkilileri arasında düzenlenen Ankara … Noterliği’nin 24.07.2012 tarih, … Yevmiyeli, … sayılı Finansal Kiralama Sözleşmesinden doğmakta olup, sözleşmenin “Yetkili Mahkeme” başlıklı madde 60’ta; “İşbu Sözleşmeden doğacak her türlü uyuşmazlığın yegane hal mercii İstanbul Mahkeme ve İcra Daireleri’dir. İşbu sözleşme ile veya bu sözleşme sebebi ile verilmiş olan kambiyo senetleri, garanti, taahhüt ve borç ikrarlarına başka mahal mahkemeleri yetkili görülse bile, İstanbul Mahkeme ve İcra Daireleri’nin yetkili olduklarını taraflar kabul eder” düzenlemesi, HMK 17. maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” hükmü mevcuttur. Dava konusu Finansal Kiralama Sözleşmesinin tarafları tacir olduğundan, HMK 17. maddesi uyarınca sözleşme ile yetkili mahkemeyi belirleyebileceklerinden ve taraflar sözleşmenin 60. maddesinde İstanbul Mahkemeleri’nin yetkisini kabul ettiğinden, aksi kararlaştırılmadığı için HMK 17. maddenin ikinci cümlesi uyarınca dava sadece bu mahkemede açılabileceğinden, davanın İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesinde usule aykırılık olmadığından, davalı vekilinin istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir. 3-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1049 D. İş dosyasında 06/07/2015 tarihinde ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, tedbir talebine konu menkullerin davalıdan alınarak davacı finansal kiralama şirketine teslimine karar verilmesi istekli olarak 09/07/2015 tarihinde dava açıldığı ve davacı tarafça ihtiyati tedbir kararının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden yazılan talimat üzerine, Vezirköprü İcra Müdürlüğü’nün … Talimat dosyası üzerinden 03/08/2015 tarihinde icra edildiği, dosyada mevcut tutanak örneğinden tespit edilmiştir. HMK 393/1. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararının uygulanması, verildiği tarihten itibaren 1 hafta içerisinde talep edilmek zorunda olup, kanuni süre içerisinde esas hakkında dava açılsa dahi tedbir kendiliğinden kalkar. Her ne kadar tedbir kararı Vezirköprü İcra Müdürlüğü’nün … Talimat dosyası üzerinden 03/08/2015 tarihinde icra edilmiş ise de, davacı taraf 06/07/2015 tarihinde aldığı tedbir kararının uygulanması için 09/07/2015 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden talepte bulunduğundan, HMK 393/1. maddesinde belirtilen kararın verildiği tarihten itibaren 1 hafta içerisinde başvuruda bulunma koşulu yerine getirildiğinden, davalı vekilinin tedbirin hükümsüz olduğu yönündeki istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 4-Dava; sözleşmede kararlaştırılan finansal kira bedelinin ödenmediği iddiası ile sözleşmenin ihlal edildiğinden feshedildiği için menkullerin iadesi olup, temerrüt ihtar tarihi itibariyle ödenmemiş kira borcunun bulunması ve gönderilen ihtarda belirtilen süre içerisinde kiracı tarafından ödenmemiş olması, davanın kabulü için yeterlidir. Taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesi ekinde ödeme planı olduğundan, kiracı tarafından kira bedelinin ödenmesi gereken tarih bilindiği gibi, dava dilekçesi ekinde ödenmeyen kiraya ilişkin ihtarname ve feshi ihbar mevcut olduğundan, ihtarname ve ihbarnameden ödenmeyen taksit miktarı ve işlemiş faiz tespit edilebileceğinden, davalı vekilinin dava dilekçesinde alacak miktarı, ödenmeyen alacağın taksit tarihleri ve miktarına ilişkin bilgi bulunmadığı yönündeki istinaf sebebinin reddi gerekmiştir. Dava dilekçesinde makinelerin markaları belirtilmemiş ise de; dilekçenin ilk sayfasında, iadesi istenen tüm menkullerin nitelikleri açıkça belirtildiğinden, dilekçe ekinde teslim edilen menkullerin faturaları sunularak marka ve modellerin tespiti sağlandığından, değerlerinin gerektiğinde mahkemece saptanarak tamamlanması mümkün olduğundan, davacı tarafça ekspertiz raporu sunularak eksiklik tamamlandığından, değerlerinin ayrı ayrı gösterilmemesi sonuca etkili olmamakla, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir. 5-Dava dilekçesi ekinde, finansal kiralama sözleşmesi örneği, finansal kiralama sözleşmesine konu menkullerin faturası, sevk irsaliyesi, sigorta poliçesi, imza sirkülerleri, eş rızaları, şirketi temsile ilişkin karar örneği, vekaletname, hesap kat ihtarı, fesih ihbarı ve tebellüğ belgeleri, ihtiyati tedbir kararı örneklerinin bulunduğu, davalı tarafa çıkarılan tebligatta; dava dilekçesi ve tensip zaptının bulunduğunun şerh verildiği, davalı tarafça cevap dilekçesinin 6. numaralı bendinde dava dilekçesi ekinde sunulduğu beyan edilen delillerin eklenmediği ve savunma haklarının kısıtlandığı itirazında bulunulduğu, davalı vekilinin katıldığı oturumlarda dava dilekçesi ekindeki delillerin huzurda teslim edildiğine ilişkin tutanaklarda açıklama bulunmadığı tespit edilmiştir. HMK 122. maddesi uyarınca dava dilekçesinin mahkeme tarafından davalıya tebliğ edileceği düzenlenmiş olup, mahkemece de dava dilekçesi davalı tarafa usule uygun tebliğ edildiğinden, dava dilekçesinde belirtilen eklerin, dava dilekçesi ekinde mevcut olduğu tespit edildiğinden, davalı tarafın dilekçe eklerini vekaletname dahi sunmaksızın inceleme yetkisi olduğundan, savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığı gibi, yargılamanın yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan HMK 140/5 maddesi uyarınca ön inceleme oturumunda taraflara dayanıp sunmadıkları delillerin ibrazı için süre verilmesi gerektiğinden, delillerin dilekçeye eklenmemesi tek başına kötü niyeti göstermeyeceğinden, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir. 6-Davalı taraf, limited şirket niteliğinde olup, TTK 623/1. maddesi uyarınca limited şirketlerde; şirketin yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir yada birden fazla ortağa verilebilir. … Nakliye Ltd. Şti.’nin 19/04/2007 tarihli ortaklar kurulu toplantısında …’ın 10 yıl süre şirket müdürlüğüne seçilerek, münferit imza ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı, finansal kiralama sözleşmesinin Ankara … Noterliği’nin … tarihli olduğu tespit edildiğinden, imza yetkisinin …’a ait olduğu dönem içerisinde kaldığı sabittir. … sözleşme tarihi itibariyle şirketi temsile yetkili olmadığından, sözleşmede imzasının olması mümkün değildir. Sözleşmedeki imzanın o tarihte şirketi temsile yetkili olan … eli mahsulü olmadığı da iddia ve ispat edilmediğinden, bu yöne ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 7-Dosya içerisinde mevcut 21/06/2012 tarihli proforma ve fatura örneğinin incelenmesinden, … Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş. .. A.Ş’ne düzenlenmiş olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinin 10 ve 11. maddelerinde; kiralananın kiracı tarafın görülüp beğenilerek alındığı, faturanın kiralayan adına düzenlettirilerek kiralayana ibraz edileceği belirtildiğinden, sözleşmeye konu menkullerin kiralayan dışındaki bir firmadan satın alınarak davalıya kiralandığı sabittir. Vergi Usul Yasası uyarınca faturayı satıcı firma düzenleyeceğinden, faturanın davacı şirket tarafından düzenlenmemesinde usule aykırılık olmadığı gibi, menkuller davalı tarafından davacı şirket adına … A.Ş.’den satın ve 14/08/2012 tarihli sevk irsaliyesi ile teslim alındığından, inş. … Tic. Ltd. Şti. yetkilileri arasında Ankara … Noterliği’nin 24.07.2012 tarih, … Yevmiye ve … sayılı Finansal Kiralama Sözleşmesi düzenlendiği ve davacı tarafça, sözleşme ile kararlaştırılan ödeme koşullarına uyulmadığından bahisle sözleşmeye aykırılık sebebiyle sözleşmenin haklı feshedildiği iddia edilerek sözleşmeye konu finansal kiralama konusu malların iadesi istendiğinden, ihtilafın çözülebilmesi için öncelikle, mahkemenin sözleşmeye aykırılığın, buna bağlı olarak geçerli feshin mevcudiyeti yönünden, bilirkişi incelemesi yaptırması, varsa ödenmeyen kira bedelini tespit ettirmesi gerektiğinden, bu hali ile görülmekte olan davada inceleme yapılması zorunlu olduğundan, davacı tarafça dava dilekçesinde iadesi istenen menkullerin adetleri ve nitelikleri açıkça belirtildiğinden, davalı vekilinin ayrı dava açılarak alacağın tespiti gerektiği ve iadesi istenen menkullerin nicelik ve niteliklerinin belirtilmediğine ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 9-Dosya içerisinde mevcut ödeme tablosundan finansal kiralama bedelinin 465.709,26 TL olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirketin defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonunda alınan Vezirköprü 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/69 Talimat dosyasında alınan 14/11/2016 havale tarihli raporda; – 01.01.2012 – 31.12.2012 tarihleri arasında 139.201,26 TL ödeme, – 01.01.2013 – 31.12.2013 tarihleri arasında 81.499,60 TL ödeme, -01.01.2014 – 30.10.2014 tarihleri arasında 60.154,07 TL. ödeme, Toplamda; 280.854,93 TL ödeme gerçekleştirdiğinin tespiti yapılmışsa da, davalının yevmiye defterlerinde kayıt altına alınan muhasebe fişlerindeki davacıya yapılan ödemeler ile ilgili açıklamalarında “Ödeme” şekliyle yazıldığı, ancak bunun karşılığında ise herhangi bir belgenin sunulmaması sebebiyle, yapılan tüm ödemelerin nasıl gerçekleştirildiğine dair bir tespit yapılamadığı, belirtilmiştir. Davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonunda alınan 09/10/2017 tarihli bilirkişi raporu ile; Davacı defterlerinin TTK ve VUK’na uygun olduğu, Yasal defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin tam olduğu, 2015 yılı defterlerinin e-defter olarak tutulduğu, davacı şirketin davalı şirkete toplamda 370.368,13 TL fatura kestiği, davalı tarafın davacı tarafa toplam 311.405,50 TL ödeme yaptığı, davalıdan dava tarihi itibariyle 58.962,63. TL alacaklı olduğu tespit edildiğinden, bilirkişi raporu ile davacı tarafın iddia ettiği alacaklarının bulunmadığının sabit olduğu yönündeki istinaf sebebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/09/2018 tarih ve 2015/724 E. 2018/939 K. Sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.831,00 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan (35,90 TL + 1.707,75 TL) toplam 1.743,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.087,35 TL harcın davalı taraftan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a ve 362/1-g maddeleri gereğince, miktar itibariyle KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/06/2022