Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1153 E. 2022/986 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1153 Esas
KARAR NO: 2022/986
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/06/2018
NUMARASI: 2014/1111 E. – 2018/618 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan 28/12/2012 tarihli Satış sözleşmesinde söz konusu makinanın … marka … model olduğunu, 03/01/2013 tarihli proforma faturada söz konusu makinanın … marka … CNC TEL EREZYON TEZGAHI olduğunu, davalılardan … Finansal kiralama ile müvekkili arasında düzenlenen finansal kiralama sözleşmesi ekinde proforma muhteviyatı mallar olduğunu, davalı … tarafından 11/05/2013 tarihli Teknik servis formu ile makinin tesliminin ve kurulumunun yapıldığını, kurulumu yapılan malın satış sözleşmede belirlenen mal olmayıp ürünün modelinin … olduğunu, ve seri numarasının … bu durumun aliud teslimi satıcının ağır ihmali, hilesi ve taraflarını fatura açıklamasında belirtilen mal ile teslim edilen malın farklı olduğunu ticari örf ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı bir mal teslimi olduğunu, farklı mal teslimi yarı sıra teslim edilen malın ayıplı çıktığını, arızaların meydana geldiğini makinanın kullanılmaz hale geldiğini bu sebepten satış sözleşmesini ve finansal kiralama sözleşmesinin feshiti talep ettiğini, davalılara ödediği bedelin taraflarına iadesini makinanın ayıplı olması ve sözleşmedeki niteliklere uygun olmaması sebebiyle çalışmamasından kaynaklı iş ve ciro kaybının meydana geldiğini, farklı mal teslimi ve ayıp sebebiyle finansal kiralama şirketinin kusurlu olduğunu, finansal kiralama sözleşmesinin feshedilmesi gerektiğini, 04/03/2014 tarihinde noter kanalı ile davalı … makinaya ihtar çekildiğini, 30/04/2014 tarihinde davalılardan … finansal kiralamadan noterden icra tehditli ihtarname aldıklarına buna mukabil bakiye ödemelerin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı talep ettiklerini davalılar arasındaki satış sözleşmesinin feshini finansal kiralama sözleşmesinin feshini, malın iadesi ile makine bedeli olan 81.302 – USD karşılığı 168.831,73 TL bedelin davalı uğursan makineden tahsilini, taleplerinin kabul görülmediği durumda finansal kiralama sözleşmesinin feshini ödemiş oldukları 31.358,93 USD karşılığı 65.119,95 bedelin … Finansal Kiralama’dan tahsiline, fazlaya ilişkin saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1,000 TL kazanç kaybı tazminatının davalılardan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine, karar verilmesine, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin muhatabı müvekkili kiralama şirketi olmadığını, diğer davalı satıcısı ve ithalatçısı olan … Makina olduğunu, davacı tesellüm ve kabul belgesinde de olduğu gibi (proforma muhteviyatı ekipman) eksiksiz teslim aldığını ibra ettiğini, bir yılı aşkın süre sonra farklı makine teslim aldığını söylemesini izah edemediklerini, diğer davalı şirket tarafından proforma faturada ve faturada sehven …’nin sehven yazıldığını sevk irsaliyesinde … yazılı olduğunu belirtildiğini, davacının beyan ettiği iddiaların hiç birinin mümkün olmadığını, müvekkil şirketin sadece finansman sağladığını, iddiaların muhatabının müvekkil şirket değil diğer davalı şirket olması gerektiğini, arızalar sebebiyle hiçbir sorumluluklarının olmadığını, sorumluluklarının satıcı – ithalatçı ile sözleşme yapmak, zamanında ödemeyi yapmak ve kiracıya (davacıya) malı sunmak olduğunu, ayıplardan sorumlu olmadıkların, müvekkil şirketin sözleşmeye aykırı davranmadığını, görevlerini eksiksiz ifa ettiğini, kefil olmadıklarını ve kefil borcu olmadığını, davacının dava dilekçesinin 9. Maddesinde proforma faturada yazan makinanın kendilerine teslim edilmemesi sorumluluğunun müvekkili şirkete yüklediklerini, sözleşmenin imzalanmasından ve malın teslim edilmesinden 1,5 yıl sonra dava açmasının mümkün olmayacağını, davacının dava dilekçesinin 7. Maddesinde talep ettiği kendisi tarafından ödenmeyen bedelin kendisine iade edilmesi talebini ret ettiklerini, davacının dava dilekçesinin 12. Maddesinde tedbiren aylık ödemelerin durdurulması için ihtiyati tedbirin alınması talebini ret ettiğini, sonuç olarak davanın ve tedbirin reddine, giderlerin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir. Davalı … Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin makinayı … Kiralama şirketine sattığını, davacının bu satışın muhatabı olmadığını ve iptalini de isteyemeyeceğini, davacının da makinayı … Kiralama şirketinden satın aldığını ödemelerini buraya yaptığını müvekkiline bir ödemesi yokken bedel iadesi talep edemeyeceğini, eşdeğeri ile değiştirme talebinin muhatabının kiralama şirketinin olduğunu ve dolayısı ile açtığı davanın reddini, davacının farklı bir makine teslim edildiği savının doğru olmadığını “…” harfinin bir yazım hatası olduğunu, makinanın ayıplı olmadığı ve normal işlevini yerine getirdiğini iddia ettiğini, ayıbın varlığına ve ayıp bildirimin süresine ve iade talebine itiraz ettiklerini , sonuç olarak davanın reddini talep etmektedir. İlk derece mahkemesince; “Süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığı, teknik olarak birbiri ile aynı olan ve aslında aynı model olan bu iki makina arasındaki küçük bir boyut farkı dışında hiçbir fark olmaması karşısında buna ” farklı bir malın satıldığı” şeklinde bir çıkarım yapmanın MK 2.ylede bağdaşmayacağı salt boyut farkı nedeni ile çalışır durumdaki makinenin çalıştırılamadığı, verim alınamadığı iddialarının ise davacı yanca kanıtlanamadığı Aliud satış için basit bir farklılık değil nicelik farkı gerektiği, bu nedenle davacının iddiası yerinde görülmediğinden davanın reddine, ” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; “24.04.2018 tarihli ek bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçemizde özetle, 14.09.2015 tarihli, … imzalı, ilk teknik bilirkişi raporunda ve aynı şekilde 31.08.2016 tarihli, …, … ve … imzalı ek bilirkişi raporlarında bir aliud teslim olduğu ve gizli ayıp neticesinde Müvekkilim şirketin makineden yararlanamadığının tespit edildiğini beyan etmiş idik. 1- Müvekkili olan şirketin, menfaatine uygun olarak, bir kompakt makine satın almak istediğin, Satış Sözleşmesinde ve sipariş formunda da açıkça … (kompakt makine) yazdığını, bu makineyi fiyatı pahalı olmasına rağmen (14.09.2015 tarihli, … imzalı raporun 6. Sayfasında, Bilirkişi değerlendirmesi başlığı altında “sözleşmede kararlaştırılan makine ile teslim edilen makine arasında ebat ve bedel farkı olduğu” belirtilmiştir) yer işgali bakımından avantajlı olması sebebiyle satın almayı istediğini, oysa ki, teslim edilen makine, sözleşmeye aykırılık oluşturacak şekilde … model ve markası olduğunu, salt bu durumun sözleşmeye aykırılık teşkil etmekte ve müvekkilinin menfaatlerine ve iradesine aykırılık oluşturduğunu, Mahkemenin bu gerekçelerini kabul etmeyerek aksine kanaatle gerekçeli kararda “bu iki makine arasında küçük bir boyut farkı dışında bir fark olmadığı” tespitinin hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, bunun bir bozma nedeni olduğunu, zira, gerek ilk rapor olan 14.09.2015 tarihli … imzalı raporda gerekse 31.08.2016 tarihli …, … ve … imzalı ek bilirkişi raporlarında teslimi istenen makine ile %30 dan fazla yer kazanıldığının tespit edildiğini, yukarıda bahsettikleri üzere, müvekkili şirketin menfaatinin pahalı olmasına rağmen kapladığı yer açısından avantajlı olan compact seri bir makine teslimi noktasında olduğunu, gerekçeli kararda ayrıca fiyat farkından hiç bahsedilmediğini, yapılan teslimin bir aliud ifa olmadığının hatalı ve yanlış bir yorumla zikredildiğini ve davanın reddine karar verildiğini, 2- Yerel Mahkemenin “Yapılan test kullanımında sorunsuz çalıştığının görüldüğünü ve çalışır durumdaki makinenin çalıştırılamadığı, verim alınamadığı iddiaları ise davacı yanca kanıtlanamamıştır.” şeklinde hatalı gerekçe ile haklı davayı reddettiğini, oysa ki, son rapor dışında alınan tüm bilirkişi raporlarında makinenin çalıştırılamadığı, arıza verdiği, ayıpların gizli ayıp olduğu tespiti yapıldığını, 08.06.2018 tarihli dilekçelerinde de belirttikleri üzere ve hukukun genel prensibi gereği, her ne kadar son raporda makinenin çalıştığı tespitine yer verilmiş ise de, davanın açıldığı zamanki göstergelerin ve makinenin arızalarının önemli olduğunu, yapılan son tespitin hukuken hiçbir öneminin olmadığını, bu duruma rağmen “makinenin çalıştırılamadığı, verim alınamadığı iddialarının ise davacı yanca kanıtlanamamıştır.” şeklindeki hatalı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin hukuka ve hukukun genel prensiplerine aykırı olduğunu, 3- Yerel mahkemenin gerekçeli kararında “davacının davalı yana gönderdiği ihtarnamede “ayıp” iddiasının yer almadığı” denilmişse de müvekkili şirket tarafından davalı yana gönderilen 04/03/2014 tarihli ihtarnamenin 5 nolu bölümünde, ayıbın açıkça ifade edildiğini, ve ayıpların devam ettiğinin vurgulandığını, 4- Yerel mahkemenin gerekçeli kararında “… modelin satış imkanının olmadığı”nın ifade edildiğini, oysa ki tüm bilirkişi raporlarında … modelin satış imkanı olduğunun ifade edildiğini, Yerel Mahkemenin bu tespitinin de hukuka aykırı olduğunu, 5- Esasa etki eden usule ilişkin bir başa bozma sebebinin de, son rapor ile ilk üç rapor arasındaki çelişkinin giderilmemesi olduğunu, Yerel Mahkeme bir başka heyetten çelişkinin giderilmesi için resen rapor tanzimini istemesi gerektiğini, Yerel Mahkemenin, hukuka aykırı şekilde, alınan ilk üç rapora neden itibar etmediğini gerekçeli kararda tartışmadığını ve alınan son rapora neden üstünlük tanıdığını gerekçelendirmediğini belirterek, yukarıda açıkladıkları gerekçelerle ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nce resen dikkate alınacak sebeplerle tehiri-icra talepli olarak istinaf eder, usul ve yasaya aykırı, yeterli ve denetime elverişli gerekçe içermeyen Yerel Mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılmasını ve haklı davalarının kabulüne karar verilmesini” talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı vekili, davalı … tarafından 11/05/2013 tarihli Teknik servis formu ile makinin tesliminin ve kurulumunun yapıldığını, kurulumu yapılan malın satış sözleşmede belirlenen mal olmayıp ürünün modelinin … olduğunu, ve seri numarasının … bu durumun aliud teslimi satıcının ağır ihmali, hilesi ve taraflarını fatura açıklamasında belirtilen mal ile teslim edilen malın farklı olduğunu ticari örf ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı bir mal teslimi olduğunu, karklı mal teslimi yanı sıra teslim edilen malın ayıplı çıktığını, arızaların meydana geldiğini makinanın kullanılmaz hale geldiğini bu sebepten satış sözleşmesini ve finansal kiralama sözleşmesinin feshini talep ettiğini, davalılara ödediği bedelin taraflarına iadesini makinanın ayıplı olması ve sözleşmedeki niteliklere uygun olmaması sebebiyle çalışmamasından kaynaklı iş ve ciro kaybının meydana geldiğini, farklı mal teslimi ve ayıp sebebiyle Finansal kiralama şirketinin kusurlu olduğunu, Finansal kiralama sözleşmesinin feshedilmesi gerektiğini, 04/03/2014 tarihinde noter kanalı ile Davalı … makinaya ihtar çekildiğini, 30/04/2014 tarihinde davalılardan … finansal kiralamadan noterden icra tehditli ihtarname aldıklarına buna mukabil bakiye ödemelerin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı talep ettiklerini Davalılar arasındaki satış sözleşmesinin feshini finansal kiralama sözleşmesinin feshini, malın iadesi ile makine bedeli olan 81.302 – USD karşılığı 168.831,73 TL bedelin davalı uğursan makineden tahsilini, taleplerinin kabul görülmediği durumda finansal kiralama sözleşmesinin feshini ödemiş oldukları 31.358,93 USD karşılğı 65.119,95 bedelin … Finansal kiralamadan tahsiline, fazlaya ilişkin saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1,000 TL kazanç kaybı tazminatının davalılardan tahsilini talep etmiş, davalı … Vekili, davacının taleplerinin muhatabı müvekkili kiralama şirketi olmadığını, diğer davalı satıcısı ve ithalatçısı olan … olduğunu, davacı tesellüm ve kabul belgesinde de olduğu gibi (proforma muhteviyatı ekipman) eksiksiz teslim aldığını belirterek ibra ettiğini, bir yılı aşkın süre sonra farklı makine teslim aldığını söylemesini izah edemediklerini, diğer davalı şirket tarafından proforma faturada ve faturada sehven …’nin sehven yazıldığını, sevk irsaliyesinde … yazılı olduğunu belirtildiğini, davacının beyan ettiği iddiaların hiç birinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin sadece finansman sağladığını, iddiaların muhatabının müvekkili şirket değil diğer davalı şirket olması gerektiğini, arızalar sebebiyle hiçbir sorumluluklarının olmadığını, sorumluluklarının satıcı – ithalatçı ile sözleşme yapmak, zamanında ödemek ve kiracıya (davacıya) malı sunmak olduğunu, ayıplardan sorumlu olmadıkların, müvekkil şirketin sözleşmeye aykırı davranmadığını, görevlerini eksiksiz ifa ettiğini, davalı … Sis. Ltd. Şti. vekili, açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin makinayı … Kiralama şirketine sattığını, Davacının bu satışın muhatabı olmadığını ve iptalini de isteyemeyeceğini, davacının da makinayı … Kiralama şirketinden satın aldığını ödemelerini buraya yaptığını müvekkiline bir ödemesi yokken bedel iadesi talep edemeyeceğini, eşdeğeri ile değiştirme talebinin muhatabının kiralama şirketinin olduğunu ve dolayısı ile açtığı davanın reddini, Davacının farklı bir makine teslim edildiği savının doğru olmadığını “…” harfinin bir yazım hatası olduğunu, makinanın ayıplı olmadığı ve normal işlevini yerine getirdiğini iddia ettiğini, ayıbın varlığına ve ayıp bildirimin süresine ve iade talebine itiraz ettiklerini , sonuç olarak davanın reddini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, iş bu karar davacı vekili tarafından yukarıdaki sebeplerle istinaf edilmiştir. Dosya kapsamına göre davalı …ile davacı … arasında, Beşiktaş … Noterliğinden 23.01.2013 tarih … yevmiye numarası ile tasdikli … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiği, kiralamanın konusunu, 1 adet 2013 model … CNC Tel Erezyon ve dava konusu olmayan 1 adet 2012 model 370 Delme Erezyon Tezgahının oluşturduğu, kiralamaya konu malların davacı şirkete teslimine ilişkin olarak Tesellüm ve Kabul Belgesinin düzenlenmiş olduğu, söz konusu belgenin üzerinde davacı şirket kaşe ve imzasının mevcut olduğu, taraflar arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesine konu, kiralanan mallara ilişkin fatura ve sevk irsaliyelerinin tetkikinde davalı … Makine tarafından tanzim edilen 03.05.2013 tarih … nolu 81.302.- USD bedelli Fatura açıklamasının “I adet … CNC Tel Erezyon” olduğu, fatura muhatabının davalı … Olduğu, söz konusu faturaya ait 03.05.2013 tarih … nolu sevk irsaliyesi açıklamasının “1 adet … CNC Tel Erezyon” olduğu, sevk irsaliyesi üzerinde teslim alan kısmında davacı … Tic, Ltd. Şti. kaşe ve imzasının bulunduğu, davalı … Makine tarafından tanzim edilen 24.01.2013 tarih … nolu 12.508.- USD bedelli fatura açıklamasının “1 adet 370 Delme Erezyon Tezgahı olduğu, fatura muhatabının davalı … olduğu, söz konusu faturaya ait 24.01.2013 tarih … nolu sevk irsaliyesi açıklamasının “1 adet 370 Delme Erezyon Tezgahı olduğu, sevk irsaliyesi üzerinde Teslim Alan kısmında davacı … ltd. Şti. kaşe ve imzasının bulunduğu görülmektedir. Finansal Kiralama Sözleşmesi kapsamında, davalı … tarafından diğer davalı … Makine firmasına, dava konusu mal bedeli için 81.302.- USD ve dava dışı diğer mal bedeli olarak da 12.508.- USD ödeme yapıldığı, rapor ekinde sunuları muavin defter kayıtlarına göre, davacı şirketin dava tarihi itibariyle dava konusu makina için Finansal Kiralama Şirketine 17.563,27 USD ödenmemiş kira borcu bulunduğu, buna göre davalı … şirketinin kendi defterlerinde davacıdan, dava tarihi itibarıyla temerrüt faizi hariç kira hesabından 17.563,27 USD alacaklı durumda olduğu anlaşılmaktadır. Davacı … tarafından davalılardan satıcı …’a Kadıköy … Noterliğinin 4.3.2014 tarih ve … yevmiye sayılı evrak numarasından keşide edilen ihtarnamede de … makine yerine hile ile … makinenin teslim edildiği ve bu makinanın da kurulumu yapıldıktan sonra çalıştırılmasında ayıplı çıkarak beklenen fayda ve randımanı sağlayamadığı belirtilerek bu makinanın bedeli olan 81.320 ABD Dolarının iade etmesi gerektiği belirtilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacıya yapılan teslimin aliud teslim olup olmadığı, teslim edilen malın gizli ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, davacının kazanç kaybı ile sözleşmelerin feshi ve malın iadesi ve bedel iadesi yada, finansal kiralama şirketine yaptığı ödemenin iadesini talep etmekte haklı olup olmadığı, davalıların sözleşmeler kapsamında davacıya karşı sorumlulukları hususlarında olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, önce makine mühendisi bilirkişiden 14.09.2015 tarihli rapor alınmış, bu raporda yapılan teknik inceleme sonucunda keşif sırasında yapıları tespitlerden, tanıtım kataloglarında belirtilen özelliklerden Finansal Kiralama Sözleşmesinde konu olan makinenin, davacı tarafa sözleşmede kararlaştırılan makine ile teslim edilen makine arasında ebat ve bedel farkı olduğunu gösterdiğini, … deki “…” ibaresinin compact anlamına geldiği ve makina ebatının işlevleri aynı kalmak kaydıyla küçültülmüş olduğu, bu makinanın satışının üretici firma internet sitesinden anlaşıldığının belirtildiği, keşif sırasında yapılan tespitlerden ve dosyada servis formların incelenmesinden oluşan arızaların gizli ayıp olarak nitelendirildiği görülmüş, mahkemece aynı bilirkişiye ayrıca iki bilirkişi eklenerek oluşturulan heyetten 31.08.2016 tarihli ek rapor alınmış, itirazlar üzerine aynı heyetten 17.04.2017 tarihli 2.ek rapor alınmış, bu raporlarda ilk raporda tespit edilen teknik arızaların gizli ayıp saptamasına iştirak edilmiş, bu rapora da itiraz edilmesi üzerine bu sefer heyetteki teknik bilirkişi değiştirilerek oluşturulan heyetten 24.04.2018 tarihli rapor alınmış, bu raporda makinanın sağlıklı çalıştığı, kesimlerin istenilen ebatlarda gerçekleştiği, sözleşmede kararlaştırılan makina ile teslim edilen makina arasında sadece ebat farkı bulunduğu tespitleri yapılmış ve bu rapor baz alınarak mahkemece davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Bilirkişi raporlarından ve dosyadaki belgelerden, davalı …’ın aynı zamanda teknik servis olarak da hizmet verdiği ve makinanın arızaları için çok sayıda servis raporu düzenlediği görülmektedir. TBK 219. maddesinde, satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini veya alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki yada ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumludur. TBK 223/1.maddesinde alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir durum görür ise bunu uygun bir süre içinde bildirmekle yükümlüdür, TBK 227. maddesinde, satıcının, satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcı; satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme seçimlik hakları yanında genel hükümlere göre tazminat talep etme hakkı vardır. Alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hakim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinden indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise, alıcı, ancak sözleşmeden dönme ve satılanın ayıpsız benzeriyle değiştirilmesini talep edebilir. TTK 23/1-c. maddesinde, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK 223.maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. TBK 223/2. maddesinde, alıcı, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. düzenlemeleri mevcuttur. Bu yasal mevzuat çerçevesinde, öncelikli olarak dava konusu makina da var olan arızaların gizli ayıp olup olmadığı tespitinin hiç bir duraksamaya yer vermeyecek şekilde yapılması, ardından bu tespitlere göre, sözleşmedeki makina ile teslim edilen makina arasındaki farkların ve ayrıca iki makina arasındaki bedel farkının tartışılarak yapılan teslimin aliud teslim olup olmadığı, gizli ayıp var ise davacının bu gizli ayıbı süresinde ve usulüne uygun yapıp yapmadığının, ihtarname ve davalılardan … Ltd. Şti. Aynı zamanda teknik servis olarak düzenlediği servis raporları da incelenmek suretiyle tespiti, süresinde yapılan gizli ayıbın varlığı halinde davacının uğradığı zarar bu zararın giderilmesi noktasında dava dilekçesinde terditli ileri sürdüğü taleplerin değerlendirilmesi, gizli ayıp yoksa yada üresine yapılmamışsa ve aliud teslim varsa bedel farkı ödenmesi gerekip gerekmediği ve zarardan sözleşmeler kapsamında davalıların sorumluğunun tespiti ve buna göre karar verilmesi gerekirken, yukarıda açıklandığı üzere gizli ayıbın varlığı ve aliud teslim hususlarında bilirkişi raporları arasında çelişkiler giderilmeden, alınan ilk üç rapora neden itibar edilmediği ve alınan son rapora neden üstünlük tanıdığı da açıklanmadan, en son düzenlenen 24.04.2018 tarihli, dosyadaki deliller yeterince irdelenmeden hazırlanan yetersiz rapora dayanılarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından, davacı vekilinin bu yönlerdeki istinaf başvurusunun kabulüne ve 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, mahkemece 3 kişilik yeni bir heyet oluşturularak yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda çelişkilerin giderileceği yeni bir rapor alındıktan sonra karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile; 2- İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/06/2018 tarih, 2014/1111 E. 2018/618 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 09/06/2022