Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1149 E. 2022/817 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1149 Esas
KARAR NO: 2022/817
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/03/2018
NUMARASI: 2016/284 E. – 2018/256 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/05/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 08.04.2013 tarihinde Finans Maaş Sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme gereğince davalının, işçilerine ödeyeceği maaşları 08.04.2013 tarihinden başlayarak 3 yıl boyunca davacı banka aracılığı ile ödemesi gerektiğini, sözleşmenin ihlal edilmesi halinde, 18. Maddedeki cezai şartın ve prim bedelinin bankaca belirlenen faizi ile birlikte ödenmesine kararlaştırıldığını, davalının sözleşmeye aykırı davrandığını, sözleşmenin imzalanmasına rağmen cezai şarta ilişkin 18. Maddenin davalı açısından bağlayıcı olmadığının belirtildiği, davalı tarafından gönderilen ihtarda sözleşme şartlarının değiştirilerek sadece son 1 yıllık işlemlerinin banka aracılığı ile yapılmaması sebebi ile davalının borcunu 20.000,00-TL olduğunu kabul edilerek bu miktarın ödenmesini kararlaştırıldığını, tacir olan davalının sözleşme ile bağlı olup, ücret veya cezanın fahiş olduğunu ileri süremeyeceğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 18. Maddesi gereğince cezai şartın 60.000,00-TL olduğunu faiz ve diğer masraflar ile birlikte toplam borcunun 84.683,24TL’ye tekabül ettiğini, bu miktarın tahsili amacı ile Bakırköy .. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20’i oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, taraflar arasında düzenlenen ”Finansmaaş Çok Taraflı Sözleşmesinden” kaynaklanan cezai şart ve diğer alacakların tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen 28.04.2013 günlü sözleşme gereğince davalı yan, personeline ait maaşın 3 yıl süre ile davacı banka aracılığı ile ödeme yükümlülüğüne girmiş ve bu kapsamda davacı tarafından davalıya 60.000,00-TL promosyon ödemesi yapılmıştır. Davalının, sözleşmeyi bir süre ifa ettikten sonra sözleşme şartlarını ihlal ettiği ve sözleşmeye aykırı şekilde maaşları banka aracılığı ile ödemediği ve tarafların kabulündedir. Davalı yanca, keşide edilen cevabi ihtarda sözleşmenin bakiye 1 yıllık süresine ilişkin 20.000,00-TL promosyon bedelinin iade edileceği belirtilmiştir. Her ne kadar davalı yan davaya cevap vermemiş ise de, ihtar içeriğinden sözleşmede genel işlem koşullarının bulunduğunu belirtmesi karşısında mahkememizce bu yön incelenmiştir. Tarafların tacir olması ve sözleşmenin taraflarca müzakere edilmesi, edim dengesi, bankaca başlangıçta cezai şart miktarında promosyon ödemesinin yapılması karşısında sözleşmede genel işlem koşullarının bulunduğu kabul edilmez. Diğer yandan, tacir olan ve düzenlediği ihtarnamede bakiye promosyon bedelini ödeyeceğini belirten davalının sözleşmedeki cezai şart hükmü ile bağlı olmayacağı da kabul edilemez. Tacir olan davalının cezai şartın fahiş olduğunu ileri süremeyeceği yasa hükmü olup, buna rağmen mahkememizce cezai şartın değerlendirilmesi sonucu sözleşmedeki edim dengeleri de gözetildiğinden cezai şartın fahiş olmadığı sonucuna varılmış ve davacının davasının kısmen kabulüne, alacağın sözleşmeden kaynaklanması ve likit olması sebebi ile davacı yararına hükmedilen alacağın %20’i oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Karar gerekçesinde; “Tacir olan davalının cezai şartın fahiş olduğunu ileri sürmeyeceği yasa hükmü olup, buna rağmen mahkememizce cezai şartın değerlendirilmesi sonucu sözleşmedeki edim dengeleri de gözetildiğinden cezai şartın fahiş olmadığı sonucuna varılmış” denildikten sonra “60.000,00-TL Asıl alacak, 1.871,24-TL İşlemiş Faiz, 180,00-TL İhtarname bedeli 62.051,24-TL Toplam alacaké şeklinde hüküm kurulmasının anlaşılır olmadığını, 2-Dosyada mevcut bilirkişi raporunda müvekkil bankanın alacaklı olduğu miktarın “60.000,00-TL Asıl Alacak, 23.255,20-TL İşlemiş Faiz, 1.162,76-TL %5 gider vergisi, 84.427,96-TL Toplam alacak”, olarak hesaplandığını, 3-Görüleceği üzere yerel mahkemenin, karar gerekçesinde “cezai şartın fahiş olmadığı sonucuna varılmış” demesine karşın 22.632,00-TL tutarındaki cezai şart bedelini hesaptan çıkartmış bulunduğunu, belirterek, açıkladıkları sebeplerle, aleyhlerine olan kısımlar için kararın talepleri doğrultusunda kaldırılmasına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, taraflar arasında düzenlenen ”Finansmaaş Çok Taraflı Sözleşmesinden” kaynaklanan cezai şart ve diğer alacakların tahsili amacı ile başlatılan takibe yapılan itirazın İİK 72.maddesi gereğince iptaline ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen 28.04.2013 günlü sözleşme gereğince davalı tarafın, personeline ait maaşın 3 yıl süre ile davacı banka aracılığı ile ödeme yükümlülüğüne girdiği, bu kapsamda davacı tarafından davalıya 60.000,00 TL promosyon ödemesi yapıldığı, davalının, sözleşmeyi bir süre ifa ettikten sonra sözleşme şartlarını ihlal ettiği ve sözleşmeye aykırı şekilde maaşları banka aracılığı ile ödemediği, bu hususun tarafların da kabulünde olduğu, zira davalı yanca, keşide edilen cevabi ihtarnamede, sözleşmenin bakiye 1 yıllık süresine ilişkin 20.000,00 TL promosyon bedelinin iade edileceği belirtildiği, tacir olan ve düzenlediği ihtarnamede bakiye promosyon bedelini ödeyeceğini belirten davalının sözleşmedeki cezai şart hükmü ile bağlı olacağı, mahkemece bilirkişi raporu alındığı, raporun dosya kapsamına uygun olduğu, bilirkişi raporunda, davacı bankanın alacaklı olduğu miktarın “60.000,00 TL Asıl Alacak, 23.255,20 TL İşlemiş Faiz, 1.162,76-TL %5 gider vergisi, 84.427,96-TL Toplam alacak” olarak hesaplandığı, mahkemenin, karar gerekçesinde, cezai şartın fahiş olmadığı ve davacının cezai şartı talep edebileceği sonucuna varılmış olmasına karşın, eksik değerlendirmeyle cezai şart bedelini dışlayarak “60.000,00 TL asıl alacak, 1.871,24 TL işlemiş faiz, 180,00 TL İhtarname bedeli 62.051,24 TL Toplam alacağın davalıdan tahsiline karar verildiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunda haklı olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, fakat mahkemece verilen karar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden resen, davanın kısmen kabulüyle, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, 60.000,00 TL Asıl Alacak, 23.255,20 TL İşlemiş Faiz, 1.162,76 TL %5 gider vergisi olmak üzere 84.427,96 TL üzerinden takibin devamına, 60.000,00 TL Finansmaaş Cezai Şart ve Promosyon bedeli olan asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 2- Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/03/2018 tarih, 2016/284 E., 2018/256 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, 3-Davanın KISMEN KABULÜNE, 4- Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, 60.000,00 TL Asıl Alacak, 23.255,20 TL İşlemiş Faiz, 1.162,76-TL %5 gider vergisi olmak üzere toplam 84.427,96 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine, 5- 60.000,00 TL Finansmaaş Cezai Şart ve Promosyon bedeli olan asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, 6- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 6/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.767,27 TL nispi karar harcından peşin alınan 1.022,76 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.744,51 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 6/b-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 1.022,76 peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 850,00 TL bilirkişi ücreti, 169,80 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 2.076,06 TL yargılama giderinden davanın kabul ret oranına göre 2.067,75 TL’sinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 6/c-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine 13/(1). maddesine göre 11.775,63 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, 6/d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine 13/(1)-(2). maddelerine 255,28 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 7- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 7/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 7/b-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 73,35 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 171,45 TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,7/c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 8- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/05/2022