Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1119 E. 2022/938 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1119
KARAR NO : 2022/938
DAVANIN KONUSU : Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 07/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin “Lüer Kapaklı Balon Tampon” buluşu ile 27/07/2007 tarihinden itibaren …Y numaralı Faydalı Model Belgesine, 08/05/2008 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile 2007/03949 numaralı “Tasarım tescil Belgesi”ne sahip olduğunu ve tasarım tescil belgesini 20/03/2013 tarihinde yenilediğini, 25/07/2013 tarihinde İstanbul Anadolu 1 FSHHM’nin 2013/87 D. İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, davalı şirketin müvekkilinin endüstriyel tasarım ve faydalı model olarak münhasıran hak sahibi bulunduğu ürünü “UPS close Pad” adı altında müvekkilinden sadır lisans veya kullanım hakkı içeren sözleşme olmaksızın piyasaya sürdüğünü, ürünün müvekkili tarafından hazırlanmış gibi intiba uyandırmak için üzerine müvekkilinin markasını, adresini ve telefon numaralarını bastığını, müvekkiline ait marka taklit edildiği için aynı zamanda müvekkilinin marka hakkına da tecavüz ettiğini, beyanla öncelikle davanın etkinliğinin sağlanabilmesi için davalı tarafından davacının üretmiş olduğu ve satışa sunduğu ürünün birebir kopyalarının Türkiye Sınırları içinde bulundukları yerde el konularak saklanması için tedbir kararı verilmesini ve davalı tarafından müvekkiline ait 2007 03949 numaralı tasarım tescil belgesi ve … numaralı faydalı model belgesi ile korunan haklarına tecavüz edildiğinin tespitine, durdurulmasına, belirsiz alacak konusu yoksun kalınan kazanç olarak şimdilik 1.000 TL olmak kaydıyla (bilirkişilerin davalı kayıtlarının incelenmesinden sonra artırılmak üzere) davalı tarafın elde etmiş olduğu gelirin tespiti ile müvekkiline verilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafa karşı maddi ve manevi tazminat talep ve haklarını saklı tuttuğunu beyanla, davacı tarafın haksız ve hukuksuz olduğu gibi soyut iddia ve çelişkili beyanlara dayalı maddi ve manevi tazminat istemleri de dahil tüm taleplerinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; “Davanın, davalı ürünlerinin, davacının tescilli markasından, faydalı model belgesi ve tasarım tescil belgesinden kaynaklanan haklarına tecavüzün tespiti, durdurulması, maddi ve manevi tazminata ilişkin olduğu,TPMK dan celp edilen kayıtlardan, davacı şirket adına 27/07/2007 başvuru tarihli 2007/03949 sayılı Çoklu Tasarım Belgesinin olduğu ve Tampon isimli ürüne ait 2 adet tasarımın tescil edildiği,Davacı şirket adına TR2007/05213Y sayılı Faydalı Model Belgesinin 27/07/2007 başvuru tarihli olduğu ve “LÜER Kapaklı Balon Tampon” buluş başlıklı “Buluş, kalp-damar ve Kardiyoloji kliniklerinde Femorel Arter ve Radial Arterlere yapılan müdahalelerde kullanılacak lüer (kilitli ) kapaklı balon tampon ile ilgilidir. Buluş konusu tampon sert Pvc gövde (4) çift yönlü çek-valf (3) ve balon (2) ihtiva etmektedir.” buluş özetli ürünün 10 yıl süre ile korunduğu,TPMK dan celp edilen kayıtlardan, davacı şirket adına 2003/27470 sayılı Marka tescil belgesi ile UPS+ şekil +kuruluş tarihi 1967 ibareli markanın 05 ve 10. sınıflarda 13/10/2003 başvuru tarihli ve geçerli olduğu,Mahkemenin 2013/87 D.iş sayılı dosyasında yapılan keşif sırasında bilirkişinin, “tespit mahallinde tespit konusu taklit ürüne rastlanmadığını” beyan ettiği, daha sonra dosyaya davacı tarafından sunulan ürün numunesinin incelenerek, davacı tarafın 2003/27470 sayılı markası 2007/03949 sayılı Endüstriyel Tasarımı ve 2007/15213 sayılı Faydalı Model belgesi ile korunan Kasık Kapama Bandaj ve aparatı ürünü ile karşılaştırılarak düzenlenen 31/07/2013 tarihli raporunda, ürünün davacı firmanın orjinal ürünü olduğu, marka, tasarım ve faydalı model belgesini ihlal suçunun işlendiği herhangi bir ürüne rastlanmadığının beyan edildiği,Tespit sırasında davalı adresinde davaya konu ürünlerden bulunmadığı, davacı tarafça piyasadan temin ettiğini beyan ettiği ürün numunesi sunulmuşsa da, bu ürün numunesinin davalı tarafça kendisine ait olmadığının beyan edildiği, ürün numunesnin davalı tarafından üretildiği yada satışa sunulduğunu gösterir ambalaj ve ürün üzerinde herhangi bir ünvan açıklama, adres bilgisinin bulunmadığı, dolayısıyla tespit sırasında davacı tarafça ibraz edilen ürünün davalıya ait olduğunun ispatlanamadığı kanaatina varıldığı,Davalının ticari defterlerinin incelenmesinde; 18/01/2011-18/01/2014 tarihleri arasında davalı şirketin, davacı şirketin bayisi olduğu, bu çerçevede, davacıdan 5700 adet, davacının ticari ilişki içinde olduğu dava dışı firmalardan da 3350 adet satın aldığı, bilirkişi incelemesi tarihinde stokta 607 adet ürün kaldığının tespit edildiği, davacı vekilinin davalı şirketin yurt dışından ürün ithal ederek, müvekkilinin markası ile sattığına dair iddiasının ise, davacı ticari kayıtlarında,”dava tarihinden sonra” yurt dışı şirketten ürün ithal ettiği tespit edilmekle, bu iddianın da ıspatlanamadığı, davacı tarafın davalı’nın müvekkilinin marka, tasarım tescil belgesi ve faydalı model belgesinden kaynaklanan haklarına tecavüz ettiğinin ıspatlanamadığı anlaşılmakla, tecavüzün tespiti, maddi ve manevi tazminata ilişkin davaların reddine” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
1-Mahkemenin, tespitleri görmezden gelerek, iddianın kanıtlanamadığı kanaatinin yeterli inceleme yaptırılmadan, dosyaya sunulan numunenin davalı ile olan aidiyetinin taraflarına açıklattırılmadan hüküm kurulmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu,Dosya kapsamında bulunan, taraflarınca temin edilmiş numunenin, Çin firması olan … Co. Ltd. firmasının ürettiği ve davalı tarafından satılan kopya ürün olduğunu,
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na davalı firma …’ın Çin firması ….’den davaya konu üründen ithal edip etmediğinin sorulduğunu ve bakanlığın 11.01.2016 tarih 13015161 sayılı cevabında; davalı …ın Çin firması …’den 18.12.2013 ve 28.07.2015 tarihleri arasında binlerce adet kapama pedi ithal ettiği tespit edildiğinden, davalı firmanın iddia ettiği gibi piyasaya sürdüğü ürünlerin müvekkil şirketten temin edilen ürünler olmadığını, tespitte ise müvekkilinin ürünü temin edilip bilirkişilere sunulduğunu, davalı firmanın söz konusu ürünleri 9,00 TL’den sattığını, müvekkili şirketin orjinal ürününün satış fiyatı en az 12,00 TL olduğunu, davalı firmanın … firmasından kopya ürün temin ettiğinin açık olduğunu,
2-İthalatın dava tarihinden sonra yapılmış olmasının ihlali haklı kılmadığını, davada davalı firma adresine keşfe gidilmediğini, keşfe gidilmiş olsa, dosyaya sunulan numunenin tamamen aynısına rastlanacağını,
Müvekkili şirketin, dava dışı … şirketine karşı açtığı davada da davalı vekilinin ürünlerini …firmasından temin ettiklerini beyan ettiğini ve yapılan bilirkişi incelemesinde ihlal doğurduğunun tespit edildiğini, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini; aksi halde eksik inceleme sebebiyle dosyanın mahkemeye iadesini talep etmiştir.
İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Karar aleyhine davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
1-Davacı tarafın talebi üzerine İstanbul Anadolu 1. FSHHM’nin 2013/87 D. İş dosyası ile 27/06/2013 tarihinde aleyhine tespit talep edilen …’nin İ…Ataşehir/İstanbul adresinde tespit yapılmasına karar verildiği, marka patent vekili bilirkişi aracılığı ile tayin edilen günde yapılan incelemede, tespit konusu taklit ürüne rastlanmadığı tespit edilerek tespit zaptına yazıldığı, tespit mahallinde hazır bulunan Mustafa İşcen’in “biz tespit isteyen tarafın orijinal ürünlerini satmaktayız” şeklinde beyanda bulunduğu, verilen 31/07/2013 havale tarihli raporda da tespit edilen ürünlerin orijinal olduğunun tekrar edildiği tespit edilmiştir.
Tespit isteyen vekilinin tespite itiraz dilekçesinde; tespit edilen ürünün firmalarından temin edilmediğini, tespit dilekçesi ekinde sundukları ürünün davalı tarafından piyasaya sunulan ürünler arasından temin edildiğini, ticari defterler üzerinde inceleme yapıldığında ürünün müvekkilinden temin edilmediğinin, taklit ürünlerin başka şirketlerden temin edildiğinin anlaşılacağını ileri sürmüştür.
Davacı ve davalı tarafın ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde; davacı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, davacı ve davalı arasında, davalı şirketin kurulduğu 2011 yılından 11/12/2013 tarihine kadar ticari ilişki bulunduğu, davacı şirketin 9.050 adet ürün aldığı, 100 adedini iade ettiği, davalı tarafın, 08/02/2011 tarihi ile 25/11/2013 tarihi arasında davacı dışında,…, …l Şirketleri’nden ürün aldığı, davacı tarafın bu firmalara ürün satışı yaptığı tespit edilmiş, itiraz üzerine iki kez ek rapor alınmıştır.Yapılan tespit ile davalı tarafın, davacının faydalı model ve endüstriyel tasarım belgesine konu taklit ürünü üretmediği, taklit ürün satışı yapmadığı, mahallinde satışa sunulduğu tespit edilen ürünlerin davacıya ait orijinal ürünler olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece davacı ve davalı tarafın defterleri üzerinde inceleme yaptırılmış, davacı tarafın itirazına konu talepleri doğrultusunda ek rapor alınarak karar verilmiş olduğundan, delil ve beyanlarının değerlendirilmediğine ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-HMK 190. maddesi uyarınca bir iddiadan yarar sağlayan tarafın iddiasını kanıtlaması gerekir. Davacı taraf, davalının sattığı taklit ürün olduğunu iddia ederek tespit dilekçesi ekinde ürün sunmuş ise de; sunulan ürünün davalıdan satın alındığına veya davalı tarafında üretilerek piyasaya sunulduğuna ilişkin, fatura, satış fişi gibi benzeri belge sunulmamıştır. Davalı işyerinde yapılan tespitte taklit ürüne rastlanmamıştır. Davalının, davacıya ait orijnal ürünlerin satışını yaptığı, ürünleri davacı tarafın kendisinden veya davacı tarafın satış yaptığı firmalardan temin ettiği ticari defterlerinin incelenmesi sonucu tespit edilmiştir. Davalı tarafça sunulan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Uygulaması Bilgi Bankası’na ait bilgisayar çıktısından, davacı tarafın davalıya 18/01/2011 tarihinden 18/01/2014 tarihine kadar (dava tarihinden sonra) bayilik verdiği sabit olmuştur. Davalı stoğunda tespit edilen orijinal ürün sayısı, 11/12/2013 tarihi itibariyle 607 adet olup, davacıdan bayisi olması sebebiyle aldığı 9.050 adet ve davacının ürün satışı yaptığı firmalardan aldığı 3.350 adet olan ürün sayısından daha azdır. Davalının ürün ithal ettiği…-Çin firmasının ithalat tarihi, mahallinde yapılan tespit ve 11/12/2013 dava tarihinden sonraki tarih olan 18/12/2013 tarihidir. İthalatın, resmi prosedüre tabi olması sebebiyle, ürünlerin davalı tarafça 18/12/2013 ithal tarihinden önce piyasaya sunulması mümkün olamayacağından, dava ve tespit tarihi itibariyle davacı tarafça piyasaya sunulmadığının kanıtı olup, kararda ithal tarihinin dava tarihinden sonra olduğunun belirtilmesi de bu amacı taşığından, kanıtlanamayan davanın reddinde usul ve yasal düzenlemelere aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf sebebinin reddi gerekmiştir.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17/04/2018 tarih ve 2017/222 E. 2018/138 K. Sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Davacıdan alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının peşin yatırılan 196,83 TL’den mahsubu ile fazlaya alınan 116,13 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı tarafa iadesine
3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
6- Karar tebliği, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 07/06/2022