Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1115 E. 2022/863 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1115
KARAR NO: 2022/863
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 03/10/2018
NUMARASI: 2017/529 E. – 2018/366 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Fikir ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/05/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 26.8.2012 tarihinde Müzik Eserleri Yayın İzni Sözleşmesi imzalandığını, Davalı şirket akdedilen sözleşmeye istinaden müvekkili meslek birliğine hangi oranda borcu olduğunu bildiği halde ödemesini yapmadığını bakiye borcunu da ödemediğini, davalı şirket mali hak bedelini ödemediğinden İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının borcunu bilmesine rağmen ödemediğini ve itiraz ettiğini iddia ile itirazın iptalini, takibin devamını, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı beyan dilekçesinde özetle; Davalı ile davacı taraf arasında 26.08,2012 tarihli ” Mağaza, Market, Alışveriş Merkezi, Ticaret Merkezi vb. mahallere ilişkin Müzik Eserleri Lisan Sözleşmesi” düzenlendiğini, sözleşmenin 9.maddesinde taraflardan biri sözleşmenin sona erme tarihi olan 31.12.2012 tarihinden en geç bir ay öncesinde, sözleşmeyi sona erdirmek istediğini ifade eden bildirimi noter kanalı ile yazılı olarak karşı tarafa bildirmediği takdirde, sözleşme MESAM tarafından ilan edilecek ilgili yılın tarifesi üzerinden birer yıllık süre ile devam eder” hükmünü içerdiğini, keşide edilen Bakırköy …noterliğinin 15.1.2016 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davacı ile müvekkili şirket arasında akdedilmiş “Müzik Eseri Lisans Sözleşmesi”nin feshedildiğini, sözleşmenin 9.maddesinde yalnızca sözleşmenin 31.12.2012 tarihinde sona erdirilmesi hali için bir bildirim süresi kararlaştırılmadığını, davacının vermediği bir hizmet için fatura düzenlenmesi ve ücret talep etmesinin doğru olmadığını, sözleşmenin fesih tarihinden sonraki bir döneme ilişkin olarak müvekkili şirketin herhangi bir yükümlülüğü ve borcu bulunmadığını, haksız ve kötü niyetli davanını reddi ile %20 aşağı olmamak üzere müvekkili şirket lehine uygun bir tazminat hükmedilmesini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince; “Bilirkişinin denetim ve hüküm kurmaya elverişli raporu kapsamına göre; 26.08.2012 tarihinde imzalanan lisans sözleşmesinin 9.Maddesi gereği sözleşmenin 1 ay öncesinde yazılı ve noter kanalı ile fesih etmeyi bildirilmediği hallerde sözleşmenin aynı hükümlerle devam edeceğinin kararlaştırıldığını, 2016 yılına ilişkin fesih süresinin geçirdiğini, sözleşmelerin bağlayıcılığı sebebi ile Davalının 2016 yılı için hizmeti kullanmaması iş yapılmamasına ilişkin itirazlarına rağmen süresinde sözleşmeyi fesih etmediği için ilgili tutarı davacıya ödemesi gerektiğini, Davalı tarafın ilgili sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğu gereği sözleşme damga vergisinin ödenip, ödenmediği İle ilgili hesap belgesine, beyana rastlanmadığını, Davalının Fatura tutarı ve kanuni yasal faizlerini sözleşme hükümleri gereğince ödemesi gerektiğini, toplamda davalının 5.344,20 TL ödemesi gerektiğini beyan etmiştir. Bakırköy …Noterliğinin 15.1.2016 tarihli … yevmiye sayılı belgeleri celp edilmiştir. Tebliğin davacıya 17.12.2015 tarihinde yapıldığı dolayısıyla sözleşme hükümleri açık olup, taraflardan biri sözleşmenin sona erme tarihinden en geç bir ay öncesinde sözleşmeyi sona erdirmek istediğini ifade eden bildirimi yazılı olarak yapmadığı takdirde, sözleşme aynı şartlarla yıldan yıla yenilenerek devam eder hükmünün bulunduğu, dolayısıyla fesih bildiriminin yasal süre içinde yapılmadığı, sözleşmenin aynı şartla ile yenilendiği halde , davalının ödemeye ilişkin bir belge sunmadığı anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı, lisans sözleşmesi, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin 5.344.19 TL üzerinden devamına, kabul edilen takip tutarının takdiren %20’si üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle icra inkar tazminatının da davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine” karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Davacı ile müvekkili şirket arasında akdedilmiş “Müzik Eseri Lisans Sözleşmesi”nin 31.12.2015 tarihi itibari ile sonlandırıldığını, ancak davacının feshin süresinde olmadığından bahisle, davaya konu takibin dayanağı olan 18.07.2016 tarihli B140130 sayılı 4.203,85 TL+KDV meblağlı faturayı müvekkili şirkete gönderdiğini, faturaya ihtarname ile müvekkili şirket tarafından süresi içerisinde itiraz edildiğini, icra takibine de itiraz edildiğini, taraflar arasında mevcut yazılı sözleşmenin 9.uncu maddesinde yalnızca sözleşmenin 31.12.2012 tarihinde sona erdirilmesi hali için bir bildirim süresi belirlenmiş olup, sözleşmenin uzaması halinde herhangi bir bildirim süresi kararlaştırılmamış olduğunu, sözleşmede müteakip yıllar için herhangi bir süre kararlaştırılmadığı nazara alındığında feshin bildirimi için 15 günlük süre böyle bir sözleşmede makul bir süre olup, 15 gün önceden yazılı olarak bildirim yapmaları sebebiyle davacı tarafın herhangi bir hak kaybına uğramadığını, ayrıca davaya konu fatura dönemi itibariyle müvekkili şirkete fatura konusu bir mal/hizmet satılmamış, üretilmemiş, bir iş görülmemiş veya bir menfaat sağlanmamış olduğunu, HMK, TMK, TBK.nu hak sahibinin hakkını kullanırken objektif iyi niyet kuralları içerisinde hareket etmesini emrettiğini, müvekkili şirketin lisans sözleşmesini yenilemeyeceğini; Dosyada mevcut Bakırköy … Noterliğinin … ihtarnamesi ile açıkça ortada olduğu üzere 15.12.2015 tarihinde bildirdiğini, sözleşme süresi sona ermeden ve müteakip takvim yılı başlamadan karşı tarafa fesih bildirimi yapılıp ve tebliğ edildiğini, sözleşmenin kendiliğinden yenilenmesinden sonra fesih bildirimi yapılmasının söz konusu olmadığını, faturanın düzenlendiği takvim yılına ilişkin davacı taraftan herhangi bir hizmet alınmadığı ve kullanım söz konusu olmadığını, davacı tarafın fesih bildiriminin bir ay önceden yapılmaması sebebiyle sözleşmenin kendiliğinden bir yıl uzadığı şeklindeki iddiası ve buna dayalı düzenlenen fatura bedelini talep etmesinin açıkça iyi niyet ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, sözleşme sona ermeden fesih bildiriminin davacı tarafa ulaştığını, fesih bildirimin bir ay önceden değil de 15 gün önceden yapılması dolayısıyla davacı tarafın uğradığı herhangi bir zarar söz konusu olmadığını bu yönde herhangi bir iddiası da bulunmadığını, davacı tarafın feshi düzenleyen maddede yer alan şekil prosedürünü ileri sürmesinin adalet ve hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu, herhangi bir şekilde fatura bedelini kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin faturanın ilişkin olduğu takvim yılında hizmet almadığı ve kullanımının söz konusu olmadığı göz önüne alındığında bu durumun dikkate alınarak fatura bedelinden indirilmesi gerektiğini, her ne kadar mahkemenin gerekçeli kararında Bakırköy …Noterliğinin … yevmiye sayılı ihtarnamesinin 15.1.2016 tarihli olduğu belirtilmişse de, dosyada mevcut belgelerden de anlaşılacağı üzere; söz konusu ihtarnamenin keşide tarihinin 15.12.2015 olduğunu, davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin yasa ve usul hükümlerine aykırı olduğundan kararın istinafen incelenerek kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalı Vekilince, taraflar arasında imzalanan Lisans Sözleşmesinin 9. maddesinin sözleşmenin uzayan yıllar açısından aynı şartlarla geçerli olacağını, dolayısı ile fesih bildiriminin uzayan yıllarda da sona erme tarihinden en geç bir ay öncesinde feshedileceğini, aksi takdirde fesih bildiriminin bir sonraki yıl için geçerli olacağını, taraflar arasındaki Lisans Sözleşmesinin, Davalı tarafça, Bakırköy …Noterliğinin 15.12.2015 tarihli, … yevmiye sayılı ihtarname ile feshedildiğini, ancak, Sözleşmenin 9. maddesi uyarınca fesih bildiriminin yapılığı tarihte Sözleşme zaten uzamış olduğundan, bu fesih bildiriminin 31.12.2016 sonrası için dikkate alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığını, süresinde yapılmayan fesih sebebiyle Lisans Sözleşmesinin 2016 yılı için de uzadığı izahtan vareste olup, Davalı tarafça, faturası düzenlenen 2016 yılı lisans bedelinin müvekkil MESAM’a ödenmesi gerektiğini istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, 2004 Sayılı İİK’nın 67. maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı müzik eserleri yayın sözleşmesi uyarınca mali hak bedelleri alacağına dayalı olarak başlattığı icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açmış; davalı, sözleşmenin feshedildiğini, hizmetin verilmediğini, davacıya borcunun bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir. Davacı ile davalı arasında 26.08.2012 tarihli Lisans Sözleşmesi bulunduğu, Sözleşme’nin 9.maddesinde “Sözleşmenin bir yıllık olduğu, sürenin devamı boyunca her yılın sonuna en az 1 ay öncesine kadar sözleşmenin feshedildiğinin karşı tarafa noter aracılığıyla bildirilmemesi halinde sözleşmenin kendiliğinden birer yıllık dönemler halinde uzayacağı”nın düzenlendiği, davalı tarafından fesih bildiriminin sözleşmede öngörülen 1 aylık sürede yapılmadığı, tarafların sözleşme maddeleri ile bağlı olduğu, sözleşmenin takibe konu edilen dönemlerde devam ettiğinin kabulünün gerektiği görülmüştür. Davacının takipteki talebinin, sözleşmenin mali şartlar uyarınca ödenmeyen fatura bedellerinin tahsiline ilişkin olduğu, davacının sözleşme kapsamında oluşan ve davalı tarafından ödendiği de iddia edilmeyen bedellerin tahsilini talep etme hakkına sahip olduğu, mahkemece aldırılan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, sözleşme’de kesin vadeye yer verilmiş olması sebebiyle yapılan faiz hesabının yerinde olduğu ve alacağın likit olması sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de isabetli olduğu, her ne kadar davalı “Hizmetin kendisine verilmediğini” iddia etmiş ise de; Sözleşme’nin konusu davalıya yayın izni verilmesinden ibaret olup, ayrıca davacının ifa etmesi gereken bir hizmet bulunmadığı anlaşıldığından; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 03/10/2018 tarih ve 2017/529 E., 2018/366 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 365,06 TL istinaf karar harcı davalı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23/05/2022