Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1108 E. 2022/796 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1108
KARAR NO: 2022/796
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2018
NUMARASI: 2014/1176 E. – 2018/608 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/05/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ticari alım sebebiyle davacının … Beyoğlu şubesindeki … nolu hesabına bağlı 20/04/2012 vadeli … seri nolu 112.320,00 TL bedelli ve 15/05/2012 vadeli … seri nolu 111.600,00 TL bedelli 2 adet çekin … Ltd. Şti’ye keşide edildiğini, bu şirket tarafından davalıya ciro edilerek teslim edildiğini, vade tarihinde ödenemeyen bu iki çeke son hamil olan davalı şirket tarafından vade tarihlerinde karşılıksız kaşesi vurdurulduğunu ancak 20/04/2012 vade tarihli çeke karşılıksız kaşesinin vurulmasından sonra ilk hamil … şirketinin davacı ile irtibata geçerek karşılıksız kaşesi vurulan … seri nolu 20/04/2012 vadeli 112.320,00 TL bedelli … Beyoğlu şubesi çekini bedelini ödemek suretiyle davalıdan geri aldıklarını belirtmesi üzerine davacını … şirketine bu çek borcuna mahsuben 27/04/2012 tarihinde 50.000,00 TL ve 04/05/2012 tarihinde 62.320,00 TL olmak üzere toplam 112.320,00 TL ödendiğini, yine dilekçe ekinde yer alan 4 adet banka dekontundan da görüleceği üzere 15/05/2012 vade tarihli çeke karşılıksız kaşesinin vurulması akabinde davacının … seri nolu 15/05/2012 vadeli 111.600,00 TL bedelli … Beyoğlu Şubesi çeki borcuna mahsuben son hamil olan davacı şirkete 21/05/2012 tarihinde 50.000,00 TL, 27/06/2012 tarihinde 30.000,00 TL, 28/06/2012 tarihinde 30.600,00 TL ve 30/07/2012 tarihinde 1.000,00 TL olmak üzere toplam 111.600,00 TL ödendiğini, dilekçeleri ekinde sunulan ve davalı şirkete … seri nolu 15/05/2012 vadeli 111.600,00 TL bedelli çekin borcuna mahsuben yapılan ödemelere ilişkin toplam 111.600,00 TL olan 4 adet banka dekontuna çek seri numarasının …, … ve … yazıldığını, aslında … yazılması gerekeceğini, dekontlarda seri numaralı yazılı olan 3 adet çekin (…, … ve … nolu çeklerin) ödenerek iade alındığını ve davacı tarafından bankaya teslim edildiğini, bu 4 adet ödemenin aslında … seri nolu 15/05/2012 vadeli 111.600,00 TL bedelli çekin borcuna mahsuben yapıldığını, davacının … ve … seri nolu 2 adet çeke ilişkin ödemeler yapıldıktan sonra bu çeklerin banka şubesine teslim edilmesi için hamil firmalara çeklerin iadesinin talep edildiğini, davacı şirket merkezine gönderildiği belirtilmesine rağmen çekler ile ilgili olarak davalının davacı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu borcun bulunmadığının tespiti için işbu davanın açıldığını, … seri nolu çek ile ilgili olarak dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla icra takibine konu çeklerde … seri nolu 111.600,00 TL’lik kısmı çek tazminatının 11.160,00 TL’lik kısmı bu tutarlara ilişkin işlemiş faiz ve icra vekalet ücreti yönünden borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının alacaklı ve davacının borçlu olduğu 20/04/2012 vadeli … ve … seri nolu iki çeke karşın davalının davacı hakkında açtığı icra takibine karşılık davacının iş bu menfi tespit davasını açtığını, … seri nolu çekin ilk hamili olan … Ltd. Şti’nin kendileri ile irtibata geçerek karşılıksız kaşesi vurulan … seri nolu çekin bedelini ödemek suretiyle son hamil davalı şirketten geri aldıklarını belirtmesi üzerine ödemeyi … Ltd. Şti’ye yaptıklarını belirttiklerini, … seri nolu çekin hamili davalı olmasına rağmen davacının davalıya ödemede bulunmadığını, davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olan ve elinde bulunan 20/04/2012 tarih … seri nolu 112.320,00 TL bedelli, 05/05/2012 tari … seri nolu 112.320,00 TL bedelli, 15/05/2012 tarih … seri nolu 111.600,00 TL bedelli, 20/05/2012 tarih … seri nolu 112.320,00 TL bedelli ve 31/05/2012 tarih … seri nolu 111.600,00 Tl bedelli çekler bulunduğunu, davacının ödeme yaparken … seri nolu çeke istinaden yapması gerekirken …, … ve … seri nolu çeklere ilişkin olarak yazıldığını, ödeme yapılan çeklerin takibe konu olmayan ancak davacının borçlu olduğu diğer çekler olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, davalının elinde 5 adet çekten 3 tanesine kısmı ödemeler yapıldığını ve icra takibine konu 2 adet çekle ilgili herhangi bir ödemenin bulunmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Bilirkişi raporuna itibar edilerek, davacı tarafın takip konusu olan … Bankası Beyoğlu Şubesi … nolu hesaptan keşide edilen 15/05/2012 tarihli 111.600,00 TL bedelli … seri numaralı çeke tekabül eden miktarlar kadar ödemede bulunduğu, dürüstlük kuralı gereğince çek ile bu ödemelerin örtüştüğü gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının İstanbul … İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyasında … Bankası Beyoğlu Şubesi … nolu hesaptan keşide edilen 15/05/2012 tarihli 111.600,00 TL bedelli … seri numaralı çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı yanın ticari defterlerinin incelenmesi talep edildiği halde Mahkemece bu talebin dikkate alınmadığını, savunma hakkının kısıtlanması suretiyle karar verildiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğünde 07.05.2014 tarihinde davacı şirket aleyhine başlatmış oldukları icra takibine konu çeklerin, 20.04.2010 tarihli, … seri numaralı 112.320,00 TL bedelli ve 15.05.2012 tarihli, … seri numaralı 111.600,00 TL bedelli çekler olduğunu, bu çekler dışında müvekkili şirketin elinde tarafları aynı olan ayrıca üç adet daha çek bulunduğunu, bu çeklerin de; 05.05.2012 tarihli … seri numaralı 112.320,00 TL bedelli, 20.05.2012 tarihli … seri numaralı 112.320,00 TL bedelli, 31.05.2012 tarihli … seri numaralı 111.600,00 TL bedelli çekler olduğunu, davacının, müvekkilinin elinde bulunan işbu icra takibine konu olmayan çeklere ilişkin yapmış olduğu kısmi ödemeleri, dekonta … seri numaralı çeke ödeme yapmak isterken sehven …, … ve … seri numaralı çeklere ilişkin olduğunu beyan ederek mahkemeyi yanılttığını, davacı tarafın icra takibine konu olan 2 adet çeke ilişkin sunmuş olduğu dekontların, zaten kısmen ödendiği kendilerince kabul edilmiş olan ve icra takibine konu edilmeyen 3 adet çeke ilişkin olduğunu, Müvekkilinin elinde bulunan söz konusu icra takibine konu olmayan diğer çeklerin bedellerinin de icra takibine konu olan çek bedelleriyle aynı olduğunu, davacının, icra takibine konu olan çekler ve icra takibine konu olmayan çek bedellerinin aynı olmasından yararlanarak ödeme yapmış gibi gösterdiğini, davacı tarafından müvekkiline aralıklarla toplamda 223.920,00 TL ödendiğini, yapılan bu ödemelerin dava konusu çeklere ilişkin olduğuna dair hiçbir belge ve dekont söz konusu olmadığını, bilirkişi raporunun usul ve yasaya aykırı olduğunu, sehven ödeme yapıldığını iddia ettikleri çeklerin de müvekkili ve davacı tarafın aralarındaki başkaca ticari işten kaynaklanmakta olup müvekkilinin elinde bulunduğunu beyan ederek Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, İstanbul … İcra Müdürlüğü … sayılı icra takip dosyasına konu 15.05.2012 tarihli 111.600,00 TL bedelli … seri numaralı çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır. Davacı, dava ve takip konusu … seri nolu 15.05.2012 vadeli 111.600,00 TL bedelli çekin borcuna mahsuben yapılan ödemelere ilişkin dört adet banka dekontuna, çek seri numarasının sehven …, … ve … yazıldığını iddia etmiş, davalı; dava ve takip konusu çeke ilişkin olarak yapılan bir ödeme olmadığını, yapılan ödemelerin ellerinde bulunan başka çeklere ilişkin olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş, Mahkemece, bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar yukarıda belirtilen nedenlerle davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dosyaya sunulan ödeme dekontları incelendiğinde; açıklama kısmında, …, … ve … seri numaralı çeklere ilişkin olarak ödeme yapıldığının belirtildiği, ancak … ve … seri numaralı çeklerde davalının herhangi bir sıfatla alacaklı olarak yer almamasına rağmen dekontlarda davalı lehine ödemede bulunulmuş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, … seri numaralı çek bedelinin 50.000 TL olmasına rağmen 50.000 TL, 30.000 TL, ve 30.600 TL olmak üzere çek bedelini aşacak nitelikte üç ayrı ödemede bulunulduğu, kaldı ki, davacı yanca …, … ve … seri numaralı çek bedellerinin ödendiği ve bu çeklerin bankaya iade edildiğinin iddia edilmesi sebebiyle bankaya yazılan müzekkereye verilen 06.03.2017 tarihli yazının da bu iddiayı doğruladığı, zira … ve … seri numaralı çekler incelendiğinde, tüm ciroların iptal edildiğinin görüldüğü, diğer yandan ödemeye ilişkin sunulan dekontlara göre, … seri numaralı çek bedelinin ödendiği, bu çek yönünden yapılan ödeme dışlandığında, 21.05.2012, 27.06.2012, 28.06.2012 ve 30.07.2012 tarihli dekontlarda yapılan ödemeler toplamının 111.600 TL olduğu, dava ve takip konusu çek bedelinin de aynı tutarda olduğu, davacının ticari defterlerindeki kayıtların ödemeleri teyit ettiği, her ne kadar davalı yan, talep etmelerine rağmen Mahkemece davalı ticari defterlerinin incelettirilmediğini iddia etmiş ise de, davalı ticari defterlerinin incelettirilmesi amacıyla yazılan talimatın ”davalı şirkete tebligatın yapıldığı, ticari defterlerin ibraz edilmediğinden” bahisle bila ikmal iade edildiği, dolayısıyla davalı yanın aksi yöndeki iddiasına itibar edilmemesi gerektiği, sonuç olarak; dava ve takip konusu … seri nolu 15.05.2012 vadeli 111.600,00 TL bedelli çekin borcuna mahsuben davacı yanca yapılan ödemelere ilişkin dört adet banka dekontuna, çek seri numarasının sehven …, … ve … yazıldığı iddiasının mevcut delil durumuna göre sabit olduğu, davacının ödeme defini ispatladığı, davalı istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/05/2018 tarih ve 2014/1176 E., 2018/608 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.623,40 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 1906,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.717,40 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 20/05/2022