Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1107 E. 2022/797 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1107
KARAR NO: 2022/797
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/07/2018
NUMARASI: 2017/685 E. – 2018/847 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/05/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket tarafından müvekkilleri aleyhine 30/06/2017 keşide tarihli, 70.000,00 TL bedelli çek için İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile 15/07/2017 keşide tarihli 65.000,00 TL bedelli çek için İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, takip dayanağı olan kambiyo senetlerinin müvekkilinin rızası hilafına elinden çıktığından bahisle başlatılan icra takiplerinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasını, icra dosyalarında müvekkillerinin hesaplarına konulan blokeler ve hacizler ile menkul ve gayrimenkullerine konulan tedbirlerin fekkine, anılan çekler ile ilgili müvekkillerinin davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini, ayrıca davalı tarafın elinde bulunup da henüz icra takibine konu edilmeyen … Bankası Topçular Şubesine ait 30/06/2017 keşide tarihli, 70.000,00 TL bedelli, 10/07/2017 keşide tarihli, 47.500,00 TL bedelli, 15/08/2017 keşide tarihli, 85.000,00 TL bedelli, 25/08/2017 keşide tarihli 47.500,00 TL bedelli, 30/07/2017 keşide tarihli 85.000,00 TL bedelli çeklerin de teminatsız olarak ve tedbiren icraya konulmamasına, bu çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacılardan … AŞ tarafından keşide edilen; 15.07.2017 keşide tarihli, … nolu, 65.000 TL tutarlı ve 30.06.2017 keşide tarihli, … nolu, 70.000 TL tutarlı iki adet çekin dava dışı … İnş. Hırd. Tic. … tarafından müvekkili şirkete olan borçlarına karşılık ciro edilerek müvekkil şirkete teslim edildiğini, çeklerin karşılıksız çıkması sebebiyle 15.07.2017 keşide tarihli çekin İst. 1. ATM’nin 2017/764 D.İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararı ile İst. 34. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından, 30.06.2017 keşide tarihli çekin ise İst. 1. ATM’nin 2017/742 D.İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararı ile İst. … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından icra takibi başladığını, bahsi geçen 2 çek dışında dava dilekçesinde belirtilen diğer çeklerin ise müvekkili şirkette ve şirket kayıtlarında bulunmadığını, dolayısıyla bahsi geçen çekler yönünden müvekkil şirkete açılan davada davacı tarafın hiç bir hukuki yararı bulunmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu, iyiniyetli yetkili hamil olan müvekkilinin şirketin alacağını geciktirmek adına işbu davayı açtığını beyanla, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davacı tarafça borç ikrarının aksini kanıtlar şekilde, çeklerin mal karşılığı verildiğine dair sözleşme ya da yazılı belge ibraz edilmediği gerekçesiyle, ispatlanamayan davanın reddine,” karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece hiçbir delil toplanmadan karar verildiğini, somut olayda müvekkili firma … Elektronik ile davalı tarafa çeki veren …, … arasında hiç bir ticari ilişki olmadığını, müvekkili firma ile ticari iş yapacakları hususunda anlaşıldığını ancak müvekkili firmanın …’a güvene dayalı olarak daha önce belirtilen çek bilgileri ile mülhem çekleri verdiğini, …’ın ise çekleri …’a (… gıda) verdiğini, ancak bahsi geçen şahsın çekleri alıp kaçtığını, çeklerin rızası dışında elinden çıktığını, olaya ilişkin bir çok tanık ve bilgiler olduğunu, bu olayla ilgili Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/41989 soruşturma numaralı dosyası ile halen soruşturmanın devam ettiğini, müvekkilinin dolandırıldığını, Müvekkili firmanın … ile hiç bir ticari bağlantısı bulunmadığını, ancak ticari defterlerin incelenmediğini, mahkemece gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan sadece kambiyo senedinin illetten mücerret olması nedeni ile taleplerinin reddedilmiş olmasının usul ve esas bakımından hukuka aykırı olduğunu beyan ederek Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, … Bankası Topçular Şubesine ait, … no’lu 10/07/2017 keşide tarihli, 75.000,00 TL bedelli, … no’lu 30/06/2017 keşide tarihli, 70.000,00 TL bedelli, … no’lu 15/07/2017 keşide tarihli, 65.000,00 TL bedelli, … no’lu 10/07/2017 keşide tarihli, 47.500,00 TL bedelli, … no’lu 15/08/2017 keşide tarihli, 85.000,00 TL bedelli, … no’lu 25/08/2017 keşide tarihli, 47.500,00 TL bedelli, … no’lu 30/07/2017 keşide tarihli, 85.000,00 TL bedelli çekler sebebiyle davacıların davalılara borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır. Davacılardan … Mühendislik firması çeklerde keşideci, diğer davacılar ciranta ve lehdar, davalı ise hamil olup, davacı her ne kadar dava konusu çeklerin rızası dışında elinden çıktığını ileri sürmüş ise de; 07.12.2017 tarihli beyan celsede; davaya konu çekleri ciro ederek çekte cirosu olmayan … (… Gıda) isimli şahsa verdiğini, verdiği şahsın çeklerin karşılığında teslim edeceğini söylediği malları teslim etmediğini, müvekkili ile çeklerin verildiği kişi arasında yazılı sözleşme olmadığını, çeklerin daha sonra başka şahıslarda ortaya çıktığını ileri sürmüş olup, davacı vekilinin bu beyanı dikkate alındığında; çekin bir kambiyo senedi olduğu, kambiyo senedinin sebepten soyut olduğu, senedi elinde bulunduranın ayrıca senedin düzenlenmesine kaynaklık eden ticari ilişkiyi ispatlamakla yükümlü olmadığı, davacının çekleri mal karşılığında teslim etmesine rağmen malların kendisine teslim edilmediği yönündeki iddiasının şahsi bir defi olduğu, bu sebeple senedi elinde bulunduran son hamile karşı ileri sürülemeyeceği, dolayısıyla Mahkemece davanın reddine yönelik kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, davacılar vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla başvurunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/07/2018 tarih ve 2017/685 E., 2018/847 K. sayılı kararına karşı davacılar vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacılardan müteselsilen tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Davacılar tarafından yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 20/05/2022