Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1106 E. 2022/862 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1106
KARAR NO: 2022/862
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/06/2018
NUMARASI: 2015/544 E. – 2018/431 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/05/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Takip konusu borç olduğu iddia edilen çekin alacaklı gözüken davalıya 2013.01.2500 – … numaralı 27/02/2014 tarihli genel faktoring sözleşmesi kapsamında teslim edildiğini, çekin bilgilerinin sözleşmeye işlendiğini, dosyada alacaklı gözüken …müvekkiline 14/07/2014 yani icra takibinin yapıldığı tarihte Beşiktaş … Noterliğinden … yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini, müvekkilinin bu ihtarnameyi 15/07/2014 tarihinde tebellüğ ettiğini, … Faktoring iş bu ihtarnamesi ile faktoring sözleşmesinden kaynaklanan borcunu ödemesi için müvekkiline tebliğe müteakip 3 günlük süre verdiğini, müvekkilinin bu süre içinde 17/07/2014 tarihinde alacaklının hesabına ihtarnamede belirtilen rakam olan 75.230,00 TL ödeme yaptığını, alacaklı gözükenin verdiği süre nihayete ermeden kötü niyetli olarak icra takibine başladığını, davalı tarafın müvekkiline ihtarname keşide ederek tek bir borcunu ödemesi için süre verdiğini, müvekkilinin de bu süre içerisinde borcunun tamamını ödediğini, davalı taraf ilgili borç için teminat amaçlı verilen çekin henüz süre dolmadan icra takibine konu edildiğini ve bu suret ile fazladan dosya masrafı ve avukatlık ücreti ödemek zorunda kaldıklarını, bu sebeplerle İstanbul … İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosyasına ödenen 13.012,13 TL bedelin 24/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile beraber davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ….LTD ŞTİ borçlu olarak ve dava dışı … müşterek borçlu ve müteselsil kefaletine istinaden taraflar arasında 27/02/2014 tarih, 2013.01.2500-000145 nolu genel faktoring sözleşmesi akdedildiğini, faktoring mevzuatlarına uygun olarak alınan çekin keşide tarihi olan 04/07/2014 de muhatap bankasına ibrazında karşılıksız çıkması üzerine çekin keşidecisinin lehtarın ve cirantaların temerrüte düştüğünü, müvekkili şirket alacağını tahsil etmek üzere yasal haklarını kullanmak sureti ile iş bu çeki 14/07/2014 tarihinde icra takibine konu ettiğini, davacı taraf ile akdedilen faktoring sözleşmesi 14/07/2014 tarihinde fesih edildiğini ve Beşiktaş … Noterliğinin 14/07/2014 gün ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, sözleşme fesih ihtarnamesinde talep edilen alacak kaleminin davacı tarafça ödendiğini, ancak fesih ihtarnamesinde zikrettiğimiz üzere tahsilde tekerrür olmamak üzere yasal yollara müracaat edildiğini, faturaya bağlı alacağın devralınması ile birlikte ödeme vasıtası olarak icra ile teslim alınan çeklerin meşru hamili müvekkili olduğunu, davacı tarafın ihtarnamede belirtilen bedeli ödemesi neticesinde ödeme tutarının çek takibinde dikkate alınması ile birlikte bakiye alacağın davacı tarafından ödenmesi gerekeceğini, icra takip dosyasına beyan ile davacı tarafın yaptığı 73.230,00 TL’lik ödeme bildirildiğini, kalan bakiyenin ise davacı tarafın sorumlu olduğu miktar yönünden hesaplanması neticesinde 13.012,13 TL olarak belirlendiğini, davacı yanca icra dosyasına bu bedelin ödendiğini, akabinde icra dosyasından uygulanan tüm hacizler fek ettirildiğini, bu sebeplerle davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “İddia, savunma, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Faktoring sözleşmesi sebebiyle teminat olarak verildiği iddia edilen çekle ilgili İstanbul … İcra Md.nün … Esas sayılı dosyaya yapılan bedelin iadesi talebine ilişkin olduğu, davalı … şirketince dava konusu çek ile ilgili karşılıksız işlemi yaptırılarak 14/07/2017 tarihinde davacıya ihtarname göndererek faktoring sözleşmesinin 14/07/2017 tarihi itibariyle feshedildiğini bildirir 75.230,00 TL alacaklarını ihtarnamenin tebliğine mütakip 3 gün içinde ödenmesinini talep edildiği, fesih ihtarnamesinin davacıya 1 gün sonra 15/07/2017 tarihinde tebliğ olduğu, davacıya ödeme için verilen 3 günlük süre dolmadan 17/07/2014 tarihinde davacı tarafından borcun tamamının ödendiği, davalı tarafın TBK 123 maddesine göre davacıya 3 günlük ödeme süresi verdikten sonra bu süre dolmadan davacının ihtiyati haciz talebinde bulunmasının hukuka uygun olmadığı, ödeme süresi dolmadan ihtiyati haciz alınarak yapılan takipte davacının icra baskısı altında ödemek zorunda kaldığı bu takip ile ilgili masraf ve vekalet ücretinden oluşan 13.012,13 TL’nin iadesi gerekeceği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Takibe konu edilen çekin Faktoring sözleşmesinin teminatını teşkil etmediğini, Faktoring müşterisi sıfatına haiz olan davacı şirketin faturaya bağlı alacağını müvekkili şirkete temlik etmesi neticesinde, fatura borçlusunun ileri vadede ödemeyi taahhüt ettiği borcunun ödeme vasıtası olarak davacı tarafa verilen çekin müvekkili şirkete ciro ile teslim edildiğini, bahse konu çekin ödeme vasıtası olarak işlem görmesinin (teminat niteliğinde olmadığından) kambiyo hukukunun muacceliyet ve zamanaşımı kurallarını dikkate almayı zorunlu hale getirdiğini, Faktoring mevzuatlarına uygun olarak alınan çekin keşide tarihi olan 04.07.2014 de muhatap bankasına ibrazında karşılıksız çıkması üzerine çekin keşidecisinin, lehtar ve cirantaların temerrüde düştüğünü, Müvekkil şirketin, alacağını tahsil etmek üzere yasal hakları kullanmak sureti ile iş bu çeki 14.07.2014 tarihinde icra takibine konu ettiğini, Davacı taraf ile akdedilen faktoring sözleşmesinin 14.07.2014 tarihinde fesih edildiğini ve Beşiktaş …Noterliğinin 14.07.2014 gün ve … yevmiye numaralı İhtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarname keşide etmenin kambiyo hukukundan doğan talep haklarını ötelemediğini, kambiyo takibi sebebi ile doğan taleplerinin tamamen yasal çerçeve içerisinde olduğunu, -Çekin keşide tarihinin 04.07.2014 tarihi olduğunu, takibe konu çekin keşide tarihinden 10 gün sonra (14.07.2014 tarihinde) icra takibine konu edilmiş olması ve aynı gün olan 14.07.2014 tarihinde İstanbul 36.Ticaret Mahkemesinin 2014/305 değişik iş sayılı dosyası üzerinden ihtiyati Haciz Talebinde bulunulması, ihtiyatı haciz kararının 16.07.2014 tarihli olması, kararın aynı gün icra müdürlüğü dosyasına ibraz edilerek davacı borçlu hakkında haciz işlemleri başlatılması,ihtiyati haciz kararı uyarınca 17.07.2015 tarihinde davacı borçlunun adresine menkul haczi tatbik edilmesi ve bu esnada banka kanalı ile müvekkili şirkete ödeme yapılması gibi hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, icra dosyası üzerinden yapılan hacizler esnasında, ihtarnamede belirtilen bedelin ödenmesi ile birlikte hukuka uygun açılan icra takibinden kaynaklanan borcun ferilerinden kurtulma çabası içine giren davacının iyi niyetli olduğundan bahsetmenin mümkün olmadığını, temerrüt şartının, ihtarnamenin tebliğinden 3 gün sonra başlayacağını iddia eden davacının iddiası üzerinde yoğunlaşan yerel mahkemenin, faturaya bağlı alacağın ödeme vasıtası olan çekin karşılıksız çıkması noktasında, iş bu kambiyo evrakından kaynaklanan alacak hakkının muacceliyet şartını, temerrüdün oluşma tarihini değerlendirmediğini ve salt ihtarname keşide, tebliğ ve buna bağlı temerrüt olguları üzerinden üzerinden hareket ile usul ve kanuna aykırı karar oluşturduğunu, davaya konu edilen icra takibinin kaynağını teşkil eden çekin 04.07.2014 keşide tarihli olup 10.07.2014 tarihinde tahsil için bankaya ibraz edildiğinde karşılıksız çıkması ile birlikte çekin keşidecisi ve cirantalarının mütemerrit duruma düştüklerini, temerrüt tarihinin en geç 10.07.2014 tarihi olduğunu, temerrüt tarihinin davacı şirket … Ticaret Limited Şirketi yönünden çekte lehtar ciranta olması hasebiyle 10.07.2014 tarihinde başladığını, ihtarnamede belirtilen 3 günlük süre üzerinden hareket ile temerrüt durumumun 18-19/07/2014 tarihinde başlayacağım ve devam ile 17.07.2014 tarihinde sadece ihtarnamede belirtilen bedeli ödeyerek borcunu nihayetlendirdiğini iddia etmek sureti ile, iş bu davayı açmasının ve yerel mahkemenin de bu iddialara itibar ederek davanın kabulüne karar vermesinin hak ve hukuk kaidelerine aykırı olduğunu, -Davacının ödediği paranın çek bedeli kaydı ile yapıldığından, çek takibinden kaynaklanan tüm hukuki sonuçlarının da telafi edilmesi gerekeceğini, ihtarnameye dayalı olarak ödeme yaptığını iddia eden davacının iş bu iddiasının kabul görse dahi ödemenin kambiyo takip dosyasından doğan alacağa mahsup edilerek borçtan düşülmesi gerektiğini, İstanbul 12.İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/1036 esas sayılı dosyasından verilen 23.03.2015 tarih ve 2015/338 kararında bu yönde olduğunu bu sebeple davanın esastan reddine karar verilmek üzere kaldırılmasını talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, icra takibinden sonra açılan istirdat davasıdır. Davacılar, icra takibine konu edilen çekin faktoring sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini, sözleşme ile temlik edilen çekin davalı tarafça tahsile koymasının usule aykırı olması sebebiyle menfi tespit ve haciz baskısıyla yapılan ödemelerin istirdadı isteminde bulunmuştur. Davalı … şirketi, çekin faktoring hukukuna uygun olarak temlik alındığını, haciz baskısıyla yapılan bir ödeme olmadığını, kambiyo hukukuna ilişkin kuralların uygulanması gerektiği gerekçesi ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından; “….fesih ihtarnamesinin davacıya 1 gün sonra 15/07/2017 tarihinde tebliğ olduğu, davacıya ödeme için verilen 3 günlük süre dolmadan 17/07/2014 tarihinde davacı tarafından borcun tamamının ödendiği, davalı tarafın TBK 123. maddesine göre davacıya 3 günlük ödeme süresi verdikten sonra bu süre dolmadan davacının ihtiyati haciz talebinde bulunmasının hukuka uygun olmadığı” gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı ile davalı arasında faktoring sözleşmesi bulunduğu, faktoring sözleşmesi ile davacının dava dışı … İnşaatın keşidecisi olduğu …’ ait 04/07/2014 keşide tarihli çekin davalıya temlik edildiği, faktoring sözleşmesinin teminatı olarak takibe konu çekin davacılarla keşide edilerek davalıya verildiği, çekin sözleşme ile birlikte verilmiş olması, taraflar arasında farklı bir ticari veya hukuki ilişkinin bulunmaması ve sözleşme içeriği dikkate alındığında çekin sözleşmenin teminatı olarak verildiği sabittir. 04.02.2015 tarihli Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 8.maddesinde; “(2) Müşterilerden ek teminat mahiyetinde olmak üzere devralınan ve fatura veya fatura yerine geçen belgeler ile ilişkili olmayan kambiyo senedi veya diğer senetlerin tahsil edilebilmesi için; a) Alacağın vadesinde ödenmeyip sorunlu hale gelmiş olması, b) Alınan kambiyo senedi veya diğer senet karşılığında hiçbir şekilde kambiyo senedi ve diğer senedin ilgililerine finansman sağlanmaması, c) Kuruluşun işlem ve muhasebe kayıtlarında ek teminat mahiyetinde alınan kambiyo senedi veya diğer senedin ilgili borcun teminatı karşılığında alındığına ilişkin kayıt düşülmesi gerekir. (3) Müşterilerden ek teminat mahiyetinde olmak üzere devralınan ve fatura veya fatura yerine geçen belgeler ile ilişkili olmayan kambiyo senedi veya diğer senedin tahsil edilmesi, ancak kuruluşun vadesinde ödenmeyen alacağı ve müşteriden olan diğer alacaklarını ilgili mevzuat çerçevesinde alacağın geri ödenebilirliğine göre Tasfiye Olunacak Alacaklar veya Zarar Niteliğindeki Alacaklar hesabında sınıflandırması, buna göre özel karşılık ayırması ve hukuki takip süreçlerini başlatmış olması halinde mümkündür.” düzenlemesine yer verilmiş olup; Somut olayda davalıya temlik edilen çekin faktoring sözleşmesinin teminatı olarak takibe konulması usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece tüm bu hususlar gözetilerek, takibe konu çekin teminat olarak verildiğinin ve buna bağlı olarak fesih ihtarının süresinin beklenilmeden takibe konulmasının yerinde olmadığı yönündeki Mahkeme değerlendirmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/06/2018 tarih ve 2015/544 E., 2018/431 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 888,85 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 222,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 666,60 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23/05/2022