Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1091 E. 2022/842 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1091
KARAR NO: 2022/842
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 24/05/2018
NUMARASI: 2017/504 E. 2018/143 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Fikir ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/05/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı yapımcı şirket ile film/dizi yönetmeni müvekkili arasında “…” daha sonra davalı yapımcı tarafından değiştirilen adı ile “…” isimli televizyon dizisinin çekiminde film/dizi yönetmeni olarak görev alması ve ortaya çıkarılacak eserin tüm mali haklarının devri için Beyoğlu … Noterliği’nin 11.11.2016 tarihli sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmenin (9.01) maddesinde müvekkiline sözleşmede bahsi geçen hizmetleri ve devrettiği tüm hakların karşılığı olarak dizinin çekimi tamamlanan her bölümü için yayınlanma şartı olmaksızın bölüm başına 25.000 TL ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin anılan sözleşme gereğince “…” adındaki televizyon dizisinin yedi bölümünün çekimini eksiksiz olarak tamamladığını, dizinin yayınlandığı …’nin dizinin reyting oranlarını düşük bulması nedeniyle yayınına son verildiğini, davalının müvekkilinin çektiği yedi bölümün ücretini ödemesi gerekirken beş bölümüne ait ücreti … Bankası’nın Beşiktaş Şubesi’nde bulunan davacı hesabına değişik tarihlerde ödediğini, tüm taleplerine rağmen bakiye iki bölüm ücreti 50.000 TL’sını ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir. Davalı usulüne uygun tebligata rağmen cevap vermemiş, herhangi bir delil bildirmemiştir. İlk Derece Mahkemesince; ” Davacı-alacaklı vekilinin, 02.05.2017 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından davalı-borçlu aleyhine, 50.000 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 9,75 ve değişen oranlardaki ticari faizin tahsili amacıyla yasal takibe başladığı, ödeme emrinin borçluya 04.05.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun, sözleşmeye, tüm borca, ferilerine, faize ve faiz oranına itirazda bulunduğu, itirazın süresinde yapıldığı ve davanın 1 yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, Taraflar arasında düzenlenen 11.11.2016 tarihli “Mali Hak Devir Sözleşmesi”nin 9.01. maddesinin; “yapımcı-yönetmene işbu sözleşmede bahsi geçen izmetleri ve devrettiği tüm hakların karşılığı olarak TV dizisinin çekimi tamamlanan her bölüm için yayınlanma şartı aranmaksızın bölüm başına 25.000 TL+Stopaj+KDV ödeyecektir. Yapımcı gider makbuzu imzası karşılığı yönetmenin … Bankası ilgili IBAN hesabına ödemeleri yapacaktır” 9.02. maddesi ise; “Yapımcı TV dizisinin yayınlanacağı kanal ile yapılacak sözleşmenin imzasından sonra yönetmene 1 bölüm ücretini (25.000 TL) ..avans olarak ödeyecektir” şeklinde olduğu, … A.Ş.’nin yazı cevabında “…” isimli dizinin …’e 6 (altı) bölüm yayınlandığı, son bölümünün 18.03.2017 tarihinde yayınlandığını, dizinin yapımcı tarafından kaç bölüm olarak çekildiği hususunda bilgi bulunmadığının belirtildiği, … Bankası Genel Müdürlüğü’nün yazı cevabında; davacı …’nın Beşiktaş Şubesi nezdindeki … no’lu hesabına 30.12.2016 tarihinde 25.000,00 ve 20.01.2017 tarihinde 15.000,00 TL, 27.01.2017 tarihinde 10.000,00 TL ve sonraki 3 ay içinde her ay 25.000’er TL toplamı 125.000,00 TL’nin yatırıldığının hesap bilirkişisi tarafından tespit edildiği, Davacı tanığı …’ın dizinin genel koordinatörü olduğu, dizide ikinci ve üçüncü bölümlerin birleştirildiğini toplamda 7 bölüm çekildiğini ancak yayınlanan 6 (altı) bölüm olduğunu, davacının 7 bölümden alacaklı olduğunu belirttiği, Davacı tanığı … görüntü yönetmeni olduğunu, dizinin 7 bölüm halinde çekildiğini reytingler düştüğü için bölümlerin birleştirildiğini 6 bölüm şeklinde yayınlandığını belirttiği, Davacı tanığı … dizinin ikinci yönetmeni ve yardımcı yönetmen olduğunu dizinin 7 bölüm halinde çekildiğini 2 ve 3. bölümün birleştirilerek 2. bölüm olarak yayınlandığını, 6 bölümün yayınlandığını, 5 bölümün ödemesinin yapıldığını diğerlerinin yapılmadığını beyan ettiği, Toplanan deliller dinlenen tanık beyanları gelen banka cevabi yazısı takip dosyası ve yapılan hesap bilirkişi incelemesi ile davacının dizinin iki bölümüne ilişkin alacağının bulunduğu, bölüm başı 25.000,00 TL’den toplam 50.000,00 TL için yapılan icra takibinin yerinde olduğu, bu nedenle itirazın iptali gerektiği, davacı taraf alacağına takip tarihinden itibaren TCMB avans faiz oranı olan yıllık % 9,75 üzerinden faiz talebinde bulunabileceği ve alacak likit olduğundan alacağın yüzde yirmisi oranında icra inkar tazminatı talebininde kabulü gerektiğine dair” hüküm kurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-…den gelen müzekkere cevabında “…” isimli dizinin 6 bölüm olduğu belirtilmesine rağmen, davacı tarafın objektif nitelikte olmayan tanık beyanlarına dayanılarak dizinin 7 bölüm olduğunun kabulünün hatalı olduğunu, davacıya sözleşme karşılığında tüm hak edişlerinin eksiksiz ödendiğini, bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilmeksizin, hatalı değerlendirmeler içeren bilirkişi raporu doğrultusunda verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, 2-Davacıya taraflar arasında yapılan sözleşme karşılığında tüm hak edişlerinin eksiksiz şekilde ödendiğinden, müvekkili tarafından icra dosyasına yapılan itiraz haklı olduğundan, Mahkemece müvekkili aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesinin kabul edilemeyeceğini, kararının ortadan kaldırılarak, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Karar aleyhine davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. 1-Taraflar arasındaki “…” (daha sonra ismi “…” olarak değiştirilen) isimli TV dizisinde davacının yönetmen olarak hizmet vermesi için Beyoğlu … Noterliği’nin 11/11/2016 tarih ve … yevmiye numaralı “Yönetmen Mali Hak Devir Sözleşmesi” akdedildiği, sözleşmenin; “9.01. maddesinde; YAPIMCI, YÖNETMEN’e işbu sözleşmede bahsi geçen hizmetleri ve devrettiği tüm hakların karşılığı olarak TV Dizisinin çekimi tamamlanan her bölüm için yayınlanma şartı aranmaksızın bölüm başına 25.000 TL(Y/ YİRMİBEŞBİN ve 00/00 Türk Lirası ) +Stopaj+KDV ödeyecektir. YAPIMCI gider makbuzu imzası karşılığı Yönetmenin … Bankası … İBAN hesabına ödemeleri yapacaktır. 9:02. maddesinde; YAPIMCI, TV Dizisinin yayınlanacağı Kanal ile yapılacak sözleşmenin imzasından sonra YÖNETMEN’e 1 (Bir) bölüm ücretini (25.000 TL (Yirmibeşbin Türk Lirası)+stopaj+KDV avans olarak ödeyecektir” düzenlemelerinin bulunduğu, sözleşmede bölüm sayısı konusunda açıklık olmadığı tespit edilmiştir. Dizinin yayınlandığı …’na yazılan müzekkereye 26/01/2018 tarihinde;” “…” isimli dizi … logolu televizyon kanalında 6 (altı) bölüm yayınlanmıştır. Dizinin 6’ncı yani son bölümü 1803.2017 tarihinde yayınlanmıştır. Ancak dizinin yapımcı tarafından kaç bölüm olarak çekildiği hususunda müvekkil şirketin bir bilgisi bulunmamaktadır” şeklinde cevap verildiği, mahkemece dinlenen yapımın genel koordinatörü, görüntü yönetmeni ve ikinci yönetmeni olan davacı tanıkları …, …, … yeminli anlatımlarında; dizinin 7 bölüm olarak çekildiğini, ilk bölüm reytinginin düşük gelmesi nedeniyle 2. ve 3.bölümün birleştirilerek yayınlandığını beyan etmişlerdir. Taraflar arasındaki ihtilaf dizinin çekimi tamamlanan bölüm sayısı ve davacının alacak miktarı konusundadır. Davacı dizinin 7 bölüm olarak çekildiğini iddia etmiş olup, davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde; … yazı cevabında 6 bölüm olarak yayınlandığının bildirildiğini belirtip, 7 bölüm çekildiğini kabul etmediklerini, davacının sözleşmeden doğan ücretini ödediklerini beyan etmiştir. HMK 190. maddesi uyarınca dizinin 7 bölüm olarak çekildiğini kanıtlamak davacı tarafa, sözleşme bedelini ödediğini kanıtlamak davalı tarafa aittir. Dosyaya getirtilen hesap dökümünden davalı tarafın 30/12/2016 tarihinde 25.000,00 TL, 20/11/2016 tarihinde 15.000,00 TL, 27/01/2017 tarihinde 10.000,00 TL, 21/02/2017 tarihinde 25.000,00 TL, 27/03/2017 tarihinde 25.000,00 TL ve 28/04/2017 tarihinde 25.000,00 TL ki toplam 125.000,00 TL ödeme yaptığı sübuta ermiştir. Davacı taraf bölüm sayısına ilişkin yazılı delil sunamamış, …’dan sorulmasını talep etmiş ve tanık dinletmiştir. …’dan gelen yazı cevabından 6 bölüm halinde yayınlandığı, çekim sayısı konusunda bilgi olmadığı belirtilmiş, tanıklar davacı iddiasını doğrulamıştır. Dizinin bölüm başına bedeli 25.000,00 TL olduğundan, tanıkla ispat sınırı üzerinde olduğu gibi, çekimi yapılan eser getirtilerek teknik inceleme yaptırılmak suretiyle 2. ve 3. bölüm olarak çekilen bölümlerin birleştirilerek tek bölüm halinde yayınlanıp yayınlanmadığının ve çekilen bölüm sayısının tespiti ile ödenmesi gereken miktar ve varsa bakiye alacağın tespiti gerekirken, mahkemece bu yönde inceleme yapılmaksızın tanık beyanlarına göre 7 bölüm olduğuna karar verilmesi yerinde olmadığından, istinaf sebebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. 2-Dava itirazın iptali davası olup, İİK 67/2 maddesi uyarınca borçlunun itirazının haksızlığına karar verildiği taktirde, alacak likit ise, haksız itirazı sebebiyle alacaklının alacağına geç ulaşmasına sebebiyet veren borçlunun %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesi yasa gereğidir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte yada bilinmesi gerekiyor ve borçlu tarafından borcun tutarı tespit edebiliyorsa, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın takip dayanağı 11/11/2016 tarihli sözleşmenin 9.01 ve 9.02 maddelerinde taraflarca kararlaştırılan bölüm başına ödenmesi gereken ücret olup, ödeyecek taraf davalı olduğundan, ödediği miktarı ve varsa bakiye alacak miktarını hesaplayabilecek bütün unsurlara sahip olduğundan alacak likit niteliktedir. Davalı taraf … yazısını referans almak suretiyle zımnen kabul ettiği 6. bölüm için dahi ödeme yaptığını kanıtlamadığından itirazının haksız olduğu ve iptali gerektiği sübuta ermiştir. Likit alacaklarda itirazın iptaline karar verilmesi halinde iptaline karar verilen miktar üzerinden icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesi yasa gereği olduğundan, mahkemenin kabulü uyarınca icra inkar tazminatı hükmedilmesinde yasal düzenlemelere aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin icra inkar tazminatı tahsilinin yasaya aykırı olduğuna ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Yukarıda açıklanan hususlar gereğince davalı vekilinin 2 numaralı istinaf sebebinin reddine, 1 numaralı istinaf sebebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince kaldırılmasına, belirtilen şekilde inceleme yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜ ile, 2- İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 24/05/2018 tarih ve 2017/504 E. 2018/143 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 853,87 TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6 ve 362/(1)/g. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 23/05/2022