Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1083 E. 2022/802 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1083 Esas
KARAR NO: 2022/802
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/03/2017
NUMARASI: 2014/1458 E. – 2017/210 K.
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/05/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ve diğer müvekkili hakkında … no.lu Kredi kartına ilişkin Kredi sözleşmesine dayalı olarak toplam 5.706,48 TL alacak üzerinden İstanbul … icra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, …’un kredi kartı borçlusu olmasa da takibe süresinde itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini, bunun üzerine … tarafından kredi kartı borcu için 24.10.2013 tarihinde banka tarafından hesaplanan tutarda olmak üzere anapara, faiz ve bsmv olarak 7.091,61 TL tutarın bankanın Galata Şubesine yatırıldığını ve bankaca itirazı kayıt konulmaksızın tahsilatın gerçekleştirildiğini, buna rağmen haciz ihbarnamesi gönderilerek, takip konusu borç kapatıldığı halde, takibe devam edildiğini, bu sebeple İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından yapılan icra takibinde borçlu olmadıklarının tespitini talep ettiklerini, haksız ve hukuka aykırı olarak ödeme düşülmeden takibe devam edildiğinden ötürü müvekkili lehine % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama ve harç giderlerinin davalıya yükletilen lehlerine vekalet ücreti takdir edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın Galata Şubesi ile, … Tic. Ltd. Şti. arasında … kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalandığını, …’un da bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, kredi kartı ödemelerinin gecikmesi üzerine de, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, öte yandan … ile banka arasında taşıt kredileri sözleşmeleri imzalandığını, kredi borçlarının ödenmemesi sebebi ile rehinli iki adet araç ve araçların rehin vereni sıfatı ile … Tic. Ltd. Şti. ve kredi borçlusu … hakkında, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından menkul rehinin paraya çevrilmesi yolu ile ayrı bir icra takibi başlatıldığını, davalılar ile gerçekleştirilen mutabakat sonucunda 24.10.2013 tarihinde 33.000,00TL para tahsil edilerek, …’un taşıt kredisi borcuna mahsup edildiğini, bu paranın 7.091,61 TL.lik bölümünün, Önce … Tic. Ltd. Şti. firması ticari mevduat hesabına hesabına tahsilat olarak alındığını, ancak aynı gün bu hesaptan çıkarılarak, …’un kredi borcuna mahsubunun gerçekleştirildiğini, bu işlemin sebebinin … Tic. Ltd. Şti. firmasının …’un araç kredilerinin kefili olması sebebi ile yapıldığını, dolayısı ile … Tic. Ltd. Şti. firması hakkında business kredi kartından ötürü İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından yapılan icra takibinde tahsilat bulunmadığını ve takibin devam ettiğini beyanla, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; ” İstanbul … İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından yapılan ve kesinleşen icra takibi dosyası üzerinden Mali Müşavir bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmış business şirket kredi kartı borcundan ötürü 30/12/2013 tarihi itibariyle 4.756,59 TL asıl alacak 6.635,72 TL yıllık yüzde 77,16 oranından temerrüt faizi takipte kesinleşmiş 33,07 TL BSMV tutarı dahil toplam 331,78 TL faizin yüzde 5 BSMV ve 255,35 TL kesinleşmiş masraf olmak üzere toplam 11.979,44 TL davalı banka alacağının hesaplandığı belirtilmiş mezkur bilirkişi raporu mahkemece hüküm kurmaya elverişli kabul edildiğinden davanın reddine,” karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Yerel Mahkemenin, bilirkişi tarafından sunulan rapora ilişkin itirazları herhangi bir şekilde dikkate almadan ve rapor doğrultusunda karar verdiğini, 2-Yerel Mahkeme’nin, beyanlarının eksik incelenmesiyle, bilirkişi raporunda yer alan ve sadece davacı tarafın gerekçesiz, hukuki dayanaktan yoksun iddiaları doğrultusunda yapılan hesaplamalara dayanarak hesaplama yapmış olmasının, hatalı ve yasaya aykırı olduğunu, 3-Bilirkişinin, emekli banka müfettişi/müdürü olması ve hukukçu kimliği bulunmaması sebebiyle, dava dosyasını tamamen daha önceki bankacılık uygulamaları doğrultusunda incelediğini ve bu sebeple neticede hataya düştüğünü, 4-Müvekkili aleyhine başlatılan ve iptalini talep ettikleri İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, ödeme emrindeki 4.756,59 TL’lik asıl alacak (anapara) talebi ile, müvekkil tarafından davalı bankaya yapılan ödeme makbuzundaki 4.756,59 TL’lik anapara miktarlarının örtüşmesinin tesadüf olmadığını, kaldı ki, dava dosyasına sunmuş oldukları dekontta da açıkça görüleceği üzere, yapılan ödemenin … karton numara, … kodlu ticari kredi kartı borcuna ilişkin olduğunu, 5-Dahası, bilirkişinin hatalı sonuca ulaşmasındaki en önemli sebebin, “bilirkişi notu” olarak belirttiği “bankaların temerrüte düşmüş bulunan ve yasal takipte bulunan borçlara ilişkin olarak yapılan tahsilatları uygun gördükleri ve temerrüt faizleri oranları daha düşük olan takip hesaplarına mahsup edebilirler” şeklindeki yasaya aykırı görüşü olduğunu, 6-Nitekim, birden fazla borcun borçlusu olan kişi, yaptığı ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu açıkça belirtir ise, alacaklının yapılan ödemeyi başkaca bir borca mahsup etme hak ve yetkisinin bulunmadığını, aksi durumda, birden fazla borcunun bulunduğu iddia edilen ve fakat borçlu tarafından borçlardan sadece birinin kabul edildiği ihtimalinde, borçlunun kabul ettiği borca ilişkin yaptığı ödemenin, alacaklı tarafından borçlunun kabul etmediği borçtan mahsup edilebilmesine ve böylece borçlunun kabul etmediği borcu ödeyerek iradesine aykırı şekilde “zımnen kabul” sonucuna gidilmesini olanaklı kılar ki, alacaklının iradesine bağlı olarak borçlunun iradesinin kısıtlanması olarak nitelenebilecek bu kabulün yasaya, mantık ve hakkaniyet kurallarına aykırı olduğunu, 7-Nitekim, Türk Borçlar Kanunu’nun amir hükmü “Birden çok borcu bulunan borçlu, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebilir. Borçlu bildirimde bulunmazsa, yapılan ödeme, kendisi tarafından derhâl itiraz edilmiş olmadıkça, alacaklının makbuzda gösterdiği borç için yapılmış sayılır.” şeklinde olduğunu, 8- Kaldı ki, müvekkilinin ödeme esnasında 2013/12400 E. sayılı takip dosyasına konu borcu ödemek istediğini bildirdiğini, keza alacaklının makbuzda gösterdiği borcun da 2013/12400 E. sayılı takip dosyasına konu borç olup, yasanın amir hükmü gözardı edilerek, bankacı bilirkişinin hatalı uygulamalarının dayanak kabul edilebilmesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının, ret edilen kısım bakımından müvekkilleri lehine kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, İİK 72. maddesi gereğince açılan menfi tespit davasıdır. Davacılar vekili, davalı tarafça İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında başlatılan icra takibindeki borcu ödemesine rağmen takibe haksız olarak ve kötü niyetle takibe devam ettiğini, bu dosyadan borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, davalı taraf ise, davacının yaptığı ödemenin, davacılar ile gerçekleştirilen mutabakat sonucunda 24.10.2013 tarihinde yapılan 33 000.- TL ödemenin, davacı şirket ile dava dışı … hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından menkul rehininin paraya çevrilmesi yolu başlatılan icra takibi dosyasına mahsuben yapıldığını, bu paranın 7.091,61 TL.lik bölümünün, önce yanlışlıkla 2013/12400 Esas sayılı takip dosyası borcuna mahsup edildiği, fakat bu hatanın hemen düzeltilerek 2013/11916 E. sayılı dosyasına yapıldığını, bu sebeple İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasındaki borcun devam ettiği ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, iş bu karar davacı vekilince yukarıdaki sebeplerle istinaf edilmiştir. Davalı Bankanın Galata Şubesi ile davacı … Tic. Ltd. Şti. arasında … Üyelik Sözleşmesi akdedildiği, diğer davacı …’un bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kredi sözleşmesinden kaynaklanan ödemelerin gecikmesinden dolayı borçluların temerrüte düşmesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, ayrıca davalı Bankanın Galata Şubesi ile dava dışı … arasında Taşıt Kredisi ve Rehin Sözleşmeleri akdedildiği, davacı … Tiç. Ltd. Şti.nin de müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla bu sözleşmeleri imzaladığı, …’un kredi sözleşmelerinden kaynaklanan banka alacağının, sözleşmelerle kararlaştırılan vadelerde tahsil edilemeyerek borçlunun temerrüde düşmesi üzerine, davalı bankanın, asıl borçlu sıfatıyla … ve rehin veren sıfatıyla … Tic. Ltd. Şti. aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, … Ltd. Şti. adına kayıtlı … ve … plaka numaralı araçların konu olduğu menkul rehninin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, … tarafından imzalanmış bulunan tahsilat dekontlarına göre 24.10.2013 tarihinde … no.lu … Tic.Ltd Şti. Firması hesabına 7.091,61 TL. ve … no.lu …’un … no.lu konut kredisi hesabına hesabına da 25.908,39 TL olmak üzere bankanın kasasına nakit toplam olarak 33.000,00 TL. tahsilat yapıldığı, 24.10.2013 tarihinde … no.lu … Tic.Ltd.Şti. firması hesabına yapılan 7.091,81 TL tahsilatın, … Tic.Ltd.Şti. firmasının …’un kefili olması sebebi ile öncelikle …’un borcuna mahsup edilmesi gerektiği düşünülerek … Tic.Ltd.Şti. firması hesabından çıkartılan 7.091,861 TL. Tutar …’un … karton numarası altında takip edilen … banka kredi kodlu Taşıt Kredisi hesabına 25.10.2013 tarihinde mahsup edildiği ve araç kredisi hesabının da 13.01.2014 tarihinde yapılan 6.019,49 TL.lık bir tahsilat ile sıfırlanarak kapatıldığı, 24.10.2013 tarihinde yapılan 25.908,39 TL tutarın ise sehven …un … nolu ve … ödeme planı nolu 120 ay vadeli 70.000.- TL’lik konut kredisi hesabına mahsup edildiği ve sonrasında 13.01.2014 tarihinde bu hesaptan çıkartılarak muaccel hale gelmiş bulunan 2 adet araç kredisi hesabına mahsup edildiği anlaşılmaktadır. Bu noktada davacı vekili, borç ödeme iradesinin dava konusu İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına dönük olduğunu, 7.091,86 TL’lik ödemeyi bu amaçla yaptığını ve bu şekilde bu dosya borcunun kapatılmış olduğunu ileri sürmekte, davalı taraf ise davacıyla yapılan görüşmelerde yapılan ödemenin tümünün muaccel hale gelmiş İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosya borcuna mahsup edilerek dosya borcunun tasfiye edildiğini savunmakta, uyuşmazlığın bu konuda olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, inceleme sonucu düzenlenen 04.08.2016 tarihli rapor dosya kapsamına uygun olmadığı ve teknik yeterliliğe sahip olmadığı görülmüş, fakat dava konusu ve çözümlenecek ihtilafın niteliği dikkate alınarak, yeni bir bilirkişi rapor alınmasına gerek olmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Davalı taraf her ne kadar, davanın sebebi olan 7.091,61 TL’nin davacılar ile gerçekleştirilen mutabakat uyarınca İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına mahsuben yapıldığını bildirmişse de, dosyada bahsedilen mutabakata ilişkin bir emareye rastlanmadığı gibi, davalı tarafçada bu yönde sunulan bir delil bulunmamıştır. Ayrıca davacı tarafından davalı bankaya yapılan ödeme makbuzundaki 4.756,59 TL’lik anapara miktarının, davacı aleyhine başlatılan ve iptali talep edilen İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında ödeme emrindeki 4.756,59 TL’lik asıl alacak (anapara) talebine karşılık geldiği, ödeme makbuzunda müşteri numarası, kredi numarası ve karton numarasında da yapılan ödemenin 2013/12400 E.sayılı dosya için olduğunu gösterdiği, bu sebeplerle davalının, yapılan ödemenin … esas sayılı dosyaya ilişkin olduğu ve bu konuda mutabakat yapıldığı savunmasının yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Türk Borçlar Kanunu’nun 102.maddesine göre taraflar arasında birden fazla borç bulunması halinde “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur.” hükmünü içerdiği, somut olayda makbuzda ödemenin … E.sayılı icra dosyasına konu davalı şirketin kredi kart borcuna yönelik olduğunun anlaşıldığı, bu durumda yapılan ödemenin amacına aykırı olarak davalı bankaca başka borçlara mahsup edilmesinin hukuka aykırı olduğu, davacı tarafça yapılan ödemeyle İstanbul …İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyadaki borcun itfa edildiği ve davacının bu dosyadan borçlu olmadığının tespitiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanlış değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi hatalı olmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, fakat yapılan hata yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, resen davanın kabulüne, İstanbul …İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyadan borçlu olmadığının tespitine, İstanbul …İcra Müdürlüğü …E sayılı dosyada yapılan icra takibinin iptaline, davalı bankanın işlemlerinde kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacılar vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 2- İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/03/2017 tarih, 2014/1458 E., 2017/210 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, 3- Davacıların davasının KABULÜNE, 4- Davacıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … icra takip sayılı dosyasından borçlu olmadıklarının tespitine, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … icra takip sayılı dosyada yapılan icra takibinin iptaline, davalı bankanın işlemlerinde kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine, 5- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 5/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 484,42 TL nispi karar harcından peşin alınan 121,11 TL harcın mahsubu ile bakiye 363,31 TL harcın 6100 Sayılı HMK’nın 125/(1)-a. maddesi gereğince davalılardan müteselsilen tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 5/b-Davacılar tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 25,20 TL başvurma harcı, 121,11 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 128,25 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 878,36 TL yargılama giderinin 6100 Sayılı HMK’nın 125/(1)-a. maddesi gereğince davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacılara verilmesine, 5/c-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine 13/(1). maddesine göre 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin 6100 Sayılı HMK’nın 125/(1)-a. maddesi gereğince davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacılara verilmesine, 6- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 6/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davacılar tarafından yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,6/b-İstinaf yargılaması için davacılar tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 79,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 164,70 TL’nin 6100 Sayılı HMK’nın 125/(1)-a. maddesi gereğince davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacılara verilmesine, 6/c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 7- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/05/2022