Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1076 E. 2022/718 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1076
KARAR NO: 2022/718
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 29/05/2018
NUMARASI: 2017/268 E. – 2018/145 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.)|Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)|Fikir ve Sanat Eseri (Tecavüzün Tesbiti İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12-15 kasım 2015 tarihleri arasında düzenlenen … İstanbul etkinliğine … adlı fotoğrafı ile davalının sahibi olduğu … Sanat Galeri ve Tasarım’da katıldığını ve davalıya 2000 TL katılım ücreti ödendiğini, eser niteliğinde olan ve tüm hakları müvekkiline ait olan … Here adlı fotoğrafının bu etkinlikte sergilendiği, internet sitesine konularak etkinlik sonrasında geri alındığını, eserin haklarının devredilmediğini ve davalı ile bir anlaşma yapılmadığını, ancak dava öncesinde fotoğrafın dava dışı … adlı kullanıcının facebook sayfasında yer aldığı ve evinin dekorasyonunda kullanmış olduğun tespit edildiğini, bu kişinin sergide beğenerek bu fotoğrafın … formatında kötü kopyasın 4.500 USD bedel karşılığında aldığını, davalı eserin izinsiz elde ettiği kopyasını 13.11.2015 tarihli makbuzla 4.500 USD bedelle sattığı gibi alıcıya da 05.11.2015 tarihli sahte … kaydı ile sahte bir sertifika verildiğini, bunun davalının elinde başka kopyalarının da olduğunun kanıtı olduğunu, eserin etkinlikte 5.000 USD bedelle satışa sunulduğunu, davalının ise eserin orijinal boyutlarını değiştirerek tam da …’ün evindeki şöminenin üst kısmına uyacak haldeki kopyasını 4.500 USD karşılığında makbuz ve sertifika ile sattığını, eserin izinsiz çoğaltılıp satıp ve tahrif ettiğini, bu sebeple satış bedeli olarak davalı tarafından alınan 4.500 USD nin FSEK 68/1 maddesine göre 3 katına, ayrıca eserin tahrif edilerek değiştirilmesi sebebiyle 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmesini ve hükmün ilanını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … adlı işletmenin sahibi olduğunu davacının kendi iradesi ile müvekkiline başvurarak eserini … İstanbul sergisinde eserini sergiletmek istediğini ve tarafların anlaştığını, davacı İstanbul’un en önemli sanat müzesi ve sergi alanı olan … sergisinde Organizasyon komitesinin galerileri bazı uluslararası kriterlere göre kabul edildiğini, davacının sergi öncesi davalı tarafından mail yoluyla gönderilen sözleşmeyi imza edeceğini bildirerek aylar öncesi başlayan hazırlıklarla … sergisine … dahilinde katılacağını bildirdiğini, sergilenecek eserlerin kopyasının tanıtım katalogları için organizasyon komitesine iletildiğini, taraflar arasında eserin sergilenmesi ve satışı konularında digital ortamda sözleşmenin ana unsurları olan icap-kabul şartlarının gerçekleştiğini, davacının davalıya ödemesi gereken sergi katılım ücreti olan 1500 doların ödenmediğini, 2.000,00 TL gönderildiğini, o günkü kurlara göre yaklaşık 4.500,00TL tutarı sanatçının ödemesi zorunlu olan katılım ücretinin davacı tarafından eksik ödenmesi ile davacının müvekkiline 2.500,00 TL borçlu kaldığını buna rağmen davalının davacı eserini sergiden çekmediğini, davacı eserinin stand alanındaki yerine boyut bakımından uymaması üzerine tarafların eserin bir boy küçüğünün tab edilmesinde ve satılırsa bu boyun satılmasında mutabık kaldıklarını, eserin davacı tarafından gösterilen ilk nüshasına 5500 Dolar fiyat biçilmişken tarafların ortak iradesiyle sergiye konan boyutuna 4500 Dolar fiyat biçilmesine davacının itirazının bulunmadığını, … sergisi boyunca sergilenen … here adlı fotoğrafa sergi esnasında alıcının çıkması ile 4500 Dolara satışın yapıldığını ve alıcıya eser için bir sertifika düzenlenerek verildiğini, o günkü kur üzerinden davacının eserin satışından alması gereken paranın daha önce davacı tarafından verilen 2.000,00TL’nin 2250 Dolardan düşüldükten sonra geri kalan miktar olduğunu, ancak davacının şikayetçi olarak …’ü de arayarak söz konusu satılan eserin sahte olduğunu söylediğini ve arayan alıcı …’ün talebiyle iadenin yapılarak ödediği 4500 USD nin geri verildiğini, fotoğrafın eser sahibi ve alıcı mutabık kaldığı takdirde her boyutta tabedilebileceğini, satılan boyutu üzerinde tarafların mutabık olduklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; “Toplanan deliller ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli bilirkişi raporu ışığında davanın kısmen kabulü ile davacının eser mahiyetindeki fotoğrafına ilişkin ref talebinin FSEK 68.maddesi uyarınca doğan farazi sözleşme sebebiyle reddine, davanın muhtemel tecavüzünün menine, eserin başka kopyaları bulunduğu takdirde davacıya kopyaların iadesine, FSEK 68.madde uyarınca belirlenen rayiç bedelin tarafların kusur durumu, ağırlığı, tecavüzün boyutları, göz önüne alınarak takdiren üç katının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının eserinin değiştirilmesi yoluyla manevi hak ihlali gerçekleştiğinden takdiren 10.000 TL tazminatın faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine, davacının 68.madde dışında tecavüzün men-ine ilişkin talepleri de bulunduğu göz alınarak davacının hukuki menfaati bulunduğundan kesinleşen hüküm özetinin ilanına” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Davalının 12-15 Kasım tarihleri arasında düzenlenen … etkinliğinde, … adlı fotoğrafını, müvekkili ile kendi rızası ile irtibata geçerek sergilenmesini istediğini, dava konusu fotoğrafın, fuarda sergilenmesi için hazırlıkların yapılmaya başlandığını, hazırlıkların gazeteye ilan vermek, fuar kataloğunun hazırlanması, basılması, katalogda yer alacak olan eserlerin seçilmesi gibi uzun ve meşakkatli bir süreci içerdiğini, … 10. yıldönümü dolayısıyla …i gibi dünya çapında tanınmış olan sanatçıların eserlerinin yanında davacının davaya konu olan fotoğrafının sergilendiğini, davacının daha önce sözlü olarak yapılmış, anlaşılmış olan sözleşmeyi imzalamadığını, müvekkilinin Fuara katılım ücreti olan ve davacının ödemesi gereken tutar olan 1500 USD ödenmediğini sadece 2.000,00 TL ödeme yapıldığını ancak buna rağmen davacının eserinin fuarda sergiden çekilmediğini, söz konusu ücretin kalan kısmı olan 2.500,00 TL’nin de davacı tarafından müvekkiline ödenmediğini, dava konusu fotoğraf, fuar kataloğunda da yer aldığı için, müvekkilinin davaya konu olan fotoğrafı sergide, kendi galerisinin çatısı altında ve kendi standında sergilediğini, -Fotoğrafın boyutunun 100X150 cm ebadında olmasından dolayı, fuar alanındaki standa sığmaması üzerine, tarafların söz konusu fotoğrafın bir boy küçüğü olan 75X120 cm ebadında küçültülmesi ve bu haliyle de 4500 USD satılacağı hususunda mutabakata vardıklarını, bununla ilgili dosyada whatsapp yazışmalarının olduğunu, -Tanık anlatımının duyuma dayalı olduğunu, -Davaya konu olan fotoğrafa ilişkin, müvekkili tarafından dava dışı …’e verilen sertifikanın da sahte olduğu iddia edilmekte ise de sertifikanın üzerinde “2/5 edition 2015 size 120X75” ile davacının isminin de yer aldığını, -Davaya konu olan fotoğrafı için 2/5 edition ifadesinin anlamının, o esere ilişkin beş adet olduğunu, bir adedinin davacıda mevcudiyetini, diğer ikincisinin ise dava dışı …’e satışından kaynaklı kendisinde olduğunu ifade etmekte olduğunu, fotoğrafa ait orijinal ve/veya orijinal olmayan ifadelerinin de tam ve kesin olarak karşılığı bulamadığını, bir fotoğraftan sayısız adet basım gerçekleştirilebileceğini, -Davaya konu olan fotoğrafın, davacının bilgisi dahilinde küçültüldüğünü, yeni boyutlarına göre satış bedeli belirlemesi de bizzat davacı tarafından yapıldığını, 2/5 edition ibaresine ek olarak, toplamda beş adet kopya yapılabileceği fakat diğer kopyalarının hangi ölçülerde olacağına dair davacı ile müvekkili arasında her hangi bir anlaşma mevcut olamadığını ayrıca diğer üç kopyanın da basıldığına dair herhangi bir somut delil bulunmadığını, sadece davacının beyanlarını esas alarak ve eksik inceleme yaparak verilen karar ve manevi tazminatın da kanunda yer alan şartları oluşmadığından davanın tümden reddine karar verilmek üzere kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava eserden doğan telif hakkına tecavüzün önlenmesi ve maddi, manevi tazminat istemine ilişkindir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda, eser sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eseri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri eser niteliğinde sayılmıştır. Eserin ifade biçimi yada yöntemi ne olursa olsun edebiyat, müzik, grafik sanatlar, mimarlık, tiyatro, sinema alanında yaratıcı nitelik taşıyan düşünce ürünü olması gerekir. Bir fikir ve sanat ürününün eser olarak nitelendirilebilmesi için iki unsurun olması gerekir. Birincisi fikir ve sanat ürününün sahibinin hasiyetini taşıması ikincisi ise kanunda sayılan eser kategorilerinden birine dahil olması lazımdır. Fotoğraflar eser türü açısından bir yandan FSEK’in 2. maddesinde ilim ve edebiyat eserlerinin alt grupları arasında, diğer yandan FSEK’in 4. maddesinde güzel sanat eserleri arasında sayılmıştır. Somut olay açısından Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu fotoğrafların, teknik ve estetik yönden eser olma vasfını taşıdığı sabittir. Fotoğraflar üzerindeki mali hakların devredilip devredilmediği hususundaki istinaf istemine yönelik yapılan incelemede, FSEK’nın 52. maddesi uyarınca mali hakların kullanılması ve devrine ilişkin her türlü sözleşme ve tasarrufların yazılı şekilde yapılması ve konuları olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi zorunludur. Bu anlamda yazılı bir hak devri bulunduğuna dair taraflarca ileri sürülen bir iddia olmadığı gibi, dosyaya sunulan yazılı bir belge de bulunmamaktadır. Fotoğrafların fuarda sergilenmesi ile satışının yapılmasının farklı hukuki işlemler olduğu, davalı taraf her ne kadar sertifikanın geçerli olduğu iddiasında ise de, sertifikanın geçerli olması yukarıda içeriği açıklanan FSEK’nın 52. maddesi karşısında, tek taraflı beyan niteliğinde olup, bir mali hak devri olarak kabul edilemeyeceği açıktır. Ayrıca davalı tarafça dava konusu fuarda davcının fuar organizasyon bedeli ödemediğini beyan etmiş ise, talebinin bu dava konusu kapsamında değerlendirilemeyeceği açıktır. Dava konusu fotoğrafların eser niteliğinde olmasına ve usûlünce gerçekleşmiş bir mali hak devri bulunmaması sebebiyle davacının fotoğraflar üzerindeki telif hakkının sahibi olmasına göre, tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamıştır. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacıya ait fotoğrafın, davalı tarafça çoğaltılarak satılması suretiyle, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında eser sahibinin manevi hakları arasında belirtilen, 15. maddesindeki umuma arz ve 16. maddesindeki eserde değişiklik yapılmasını men etme hakkı ile aynı Kanun’da eser sahibinin mali hakları arasında belirtilen, 22. maddesindeki çoğaltma ve 23. maddesindeki yayma hakkının ihlal edilmiş olmasına, konusunda uzman bilirkişiler aracılığı ile fotoğrafların telif hakkının belirlenmiş bulunmasına, hükmedilen manevi tazminat tutarının olayın özelliklerine, eylemin niteliğine göre makul oranda olmasına göre davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 29/05/2018 tarih ve 2017/268 E., 2018/145 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.371,08 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 842,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.528,31 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 28/04/2022