Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1073 E. 2022/816 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO : 2020/1073 Esas
KARAR NO : 2022/816
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 14/12/2017
NUMARASI: 2016/224 E. – 2017/279 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/05/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … Gazetesi’nin ve www…com adresli internet sitesinin sahibi olduğunu, … Gazetesi yazarlarından …’ın … ile bir röportaj gerçekleştirdiğini, Röportajda yer alan … fotoğraflarının ise, bazı özel fotoğraf çekimlerini yapmak üzere Müvekkili Şirket ile sözleşme imzalayan fotoğraf sanatçısı … tarafından çekildiğini, …, müvekkili Şirket için çekmiş olduğu tüm fotoğrafların mali haklarını, 01.03.2014 tarihli Eser Sahipliğinden Doğan Hakların Devir Taahhüdü ve devrine İlişkin Çerçeve Sözleşme ile davacı Şirkete devrettiğini, bu fotoğraflardan bazılarının hem davalıya ait gazetede hem de internet sitesinde hukuka aykırı bir şekilde, müvekkilden izin alınmadan , 29.08.2016 tarihinde davalının sahibi olduğu internet sitesinde, bir diğer fotoğraf ise, yine davalı tarafın sahibi olduğu … Gazetesi’nin 30.08.2016 tarihli nüshasının 1.sayfasında, aynı tarihli Gazetenin anılan nüshasının 4. sayfasında yer alan “…” başlıklı haberin görselinde … Gazetesi’nin eki olan “…” ekinin 09.09.2016 tarihli sayısının 1. sayfasında yer alan “…” başlıklı yazının görselinde, yine aynı tarihli … ekinin 8.sayfasında yer alan yazının görselinde toplam beş kez olmak üzere, izin alınmaksızın hukuka aykırı bir şekilde kullanıldığını, davalının haksız eylemi nedeniyle, FSEK m.68 uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin üç kat fazlasını isteme, FSEK m. 70 gereği maddi tazminat talep etme ve fazlaya ilişkin diğer tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla, her bir fotoğraf kullanımı başına 1.000.-TL olmak üzere, davalı tarafın söz konusu fotoğrafı hukuka aykırı bir şekilde beş kez kullandığı göz önünde bulundurularak, toplam 15.000.TL1ik tazminat tutarının şimdilik 5.000.-TL tutarındaki kısmının davalı tarafından ödenmesine, muhtemel tecavüzün men’ine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bilimsel veya kişisel özellik ve yaratıcılık taşımayan dava konusu fotoğrafın eser olarak kabulü ya da yasalarca korunması gereken bir eser sayılmasının mümkün bulunmadığını, söz konusu fotoğraflar, davacının … ile imzaladığı sözleşme tarihinde vücuda getirilmemiş olması nedeniyle Somut olayda FSEK 48. madde anlamında geçerli bir sözleşme ya da geçerli bir sözleşme ve mali hakkın devri de bulunmadığını, davanın öncelikle dava açma hakkı da bulunmadığı için davanın “Aktif husumet” yönünden reddi gerektiğini, esas yönünden de davanın reddi gerektiğini bildirmişlerdir. İlk Derece Mahkemesince;” Dava konusu uyuşmazlık davacının mali haklarını devraldığı fotoğrafların eser niteliğinde bulunup bulunmadığı, davacının eser sahibi olup olmadığı, eser niteliğinde ise mali hak ihlalinin söz konusu olup olmadığını, 3 kat bedel talebinin yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkin olup, aynı güne ilişkin kullanımlar bir ihlal kabul edilmiş, farklı tarihlere ilişkin her ihlal ise başlı başına izin gerektirdiğinden ihlal tarihleri, ihlalin olduğu mecra, geniş kitlelere ulaşmış olması hususları ve FSEK 68/1 maddesi gereğince kullanımın izinsiz oluşundan dolayı rayiç bedel kullanılan mecranın internet ve gazete oluşundan dolayı takdiren rayiç bedelin 3 katı üzerinden hesaplama yapılması oluşa ve dosya kapsamına uygun düşeceği ve adil olacağı kanaatine varılarak, 1000 TL olarak takdir edilmesi uygun görülmüş, 29/08/2016 tarihinde internet yoluyla yayınlaması nedeniyle FSEK 68 madde kapsamında hesaplanan 1000 TL‘nin 3 katı 3000-TL nın 29/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 30/08/2016 tarihinde … Gazetesinin 1.sayfasında ve 30/08/2016 tarihinde … Gazetesinin 4.sayfasında, yayınlanan yayının aynı güne ilişkin yayınlanması nedeniyle FSEK 68 madde kapsamında hesaplanan 1000 TL‘nin 3 katı 3000‘nin 30.8.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 09/09/2016 tarihinde … Gazetesi … eki 1.sayfada, ve 09/09/2016 tarihinde yine … eki 8.sayfada yayınlanan yayının aynı güne ilişkin yayınlanması nedeniyle FSEK 68 madde kapsamında hesaplanan 1000 TL ‘nin 3 katı 3000’nin 09.09.2016 tarihinden tibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Davalının aynı gün içinde yaptığı birden fazla hukuka aykırı kullanımın, Yerel Mahkeme tarafından “aynı güne ilişkin kullanımlar bir ihlal kabul edilmiş” gerekçesi ile tek bir kullanım olarak değerlendirilmesi ve bu şekilde sonuca gidilmesinin hukuken hatalı olduğu, 2- Davalı tarafın, müvekkiline ait fotoğraf eserini toplamda beş kez hukuka aykırı bir şekilde kullandığını, Yerel Mahkeme davalının;) 30.08.2016 tarihli … Gazetesi’nin 1. ve 4. sayfalarında yaptığı iki ayrı kullanımı (dosyada mübrez) tek bir kullanım olarak, ii)09.09.2016 tarihli … Gazetesi … Eki’nin 1. ve 8. sayfalarında yaptığı iki ayrı kullanımı (dosyada mübrez) da tek bir kullanım olarak değerlendirdiğini ve davalının iki adet izinsiz kullanımını göz ardı ederek tazminatın dayanağı olan kullanımları ve tazminat tutarını eksik tayin ettiğini, 3-Ancak, her bir hukuka aykırı kullanımın -aynı tarihli olsa dahi- birbirinden bağımsız, ayrı birer ihlal teşkil ettiğini, Yargıtay’ında müstakar içtihatlarında, her bir ihlal için ayrı tazminat ödenmesine hükmettiğini, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 23.03.2015 tarihli 2014/18764 E. – 2015/3957 K. Sayılı ilamında; “Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davaya konu yayın içeriklerinin alınan raporlar uyarınca eser mahiyeti taşımadığı, ancak davacının hak sahibi olduğu yazı ve görsellerin izin alınmaksızın davalı tarafından kullanılması eyleminin haksız rekabet teşkil ettiği, davalı tarafından 18 ayrı ihlalin gerçekleştirildiği, her bir ihlalin rayiç bedelinin 1.000,00 TL olarak taktir edildiği, gerekçesiyle 18.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı, tarafların vekilleri temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA” karar vermiş olup, yukarıdaki kararda görüleceği üzere yüksek mahkemenin, davalı tarafın yaptığı her bir ihlal için ayrı tazminat ödenmesine hükmettiğini, 4-Somut olayda davalının müvekkiline ait fotoğraf eserini beş kez hukuka aykırı bir şekilde kullanmış olması ve davalıya ait her bir hukuka aykırı kullanımın ayrı birer ihlal teşkil etmeleri sebebiyle (tarihlerine bakılmaksızın) her bir ihlal için ayrı tazminata hükmedilmesi gerektiğinin kabul edilerek; davalının toplamda beş (5) ayrı ihlal gerçekleştirdiğine karar verilmesini, her bir ihlal için ayrı ayrı müvekkili lehine tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun “Taleple Bağlılık İlkesi” başlıklı 26. Maddesi; “Hakim, tarafların talep sonuçları ile bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez” hükmüne amir olduğunu, somut olayda davacının, davalıdan toplam 5.000,00 TL talep ettiğini, mahkemece talep ten fazla olarak toplam 9.000,00 TL” ye hükmedildiğini, 2- 5846 sayılı Kanun’un “Sözleşme ve Tasarruflar” Hayatta Vaki Tasarruflar: Asli İktisap başlıklı 48. maddesi “Eser sahibi veya mirasçıları kendilerine kanunen tanınan mali hakları süre, yer ve muhteva itibariyle mahdut veya gayrimahdut, karşılıklı veya karşılıksız olarak başkalarına devredebilirler. (Ruhsat). Yukardaki fıkralarda sayılan tasarruf muameleleri henüz vücuda getirilmemiş veya tamamlanacak olan bir esere taallük etmekte ise bâtıldır.” hükmünü amir olduğunu, Kanunun, eser üzerindeki mali haklar üzerinde 48. maddeye göre geçerli devir işlemi yapılabilmesini; hakkın kaynaklandığı eserin vücuda getirilmiş olması şartına bağladığını, henüz vücuda getirilmemiş bir eser üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunulamayacağını, aksi ihalde yapılan işlemlerin, sözleşme gibi batıl olacağını söylediğini, davaya konu fotoğrafları güzel sanat eseri olarak kabul etmemekle beraber, söz konusu fotoğrafların, davacının … ile imzaladığı sözleşme tarihinde vücuda getirilmediğini, somut olayda FSEK 48. madde anlamında geçerli bir sözleşme ya da geçerli bir sözleşme ve mali hakkın devri bulunmadığını, bu nedenle davacının dava açma hakkı bulunmadığından yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın 2aktif husumet’ yönünden reddi gerektiğini, 3- Ayrıca, dava dışı … ile akdedilen 06.12.2014 günlü “Mali Hakların Devri” sözleşmesinin, dava dilekçesi ve delil listesinde gösterilmediğini, bu itibarla dava açıldıktan sonra akdedilen sözleşmeye delil olarak itibar edilmeden, davanın husumetten reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, 4- Üstelik davacının husumet itirazını bertaraf etme çabasıyla, … ile geçmiş tarihli bir sözleşme akdettiğini, sözleşmenin dava açıldığı tarihte mevcut olmadığını, sonradan akdedilmiş olduğunu, 5- FSEK 37 maddesinde; “Haber mahiyetinde olmak ve bilgilendirme kapsamını aşmamak kaydıyla fikir ve sanat eserlerinden bazı parçaların … alınması mümkündür’ denilirken, 86/1-3 maddesinde de; .. birinci fıkradaki muvafakatin alınması. (1) Memleketin siyasi ve içtimai hayatında rol oynayan kimselerin resimleri. (3) Günlük hadiselere müteallik resimlerle radyo ve filmleri için şart değildir” hükmünü amirdir. 70/b maddesi de: “Mali hakları haleldar edilen kimse, tecavüz edenin ‘Kusuru varsa’ halksız fiillere müteallik hükümler dairesinde tazminat talep edebilir* hükmünü amir olduğunu, 6-Dava konusu fotoğrafların, hayatı boyunca kaleme aldığı roman, şiiir ve senaryolarla kamuoyuna mal olmuş …’nin ölümü üzerine, kamuoyunu bilgilendirme ve haber amacıyla kullanıldığının tartışmasız olduğunu, dolayısıyla ‘haber’ maksatlı yayının, davacının mali haklarına tecavüz “kastı” taşımadığını, ortada FSEK Mad. 68 bağlamında bir tecavüz bulunmadığını, 7- Yerel mahkemenin eksik incelemeye dayalı ve isabetsiz bilirkişi raporuna dayanarak hüküm tesis ettiğini, zira dava konusu görsellere ilişkin sağlıklı bir inceleme yapılabilmesi için; fotoğrafların negatif veya diyapozitif filmlerinin mevcut olması, dijital fotoğrafların ise; fotoğraf makinesinden üretilmiş olduğunu gösteren dijital kod veya resim formatlı dosyalara sahip bulunması gerektiğini, somut olayda ise bilirkişinin; “İnterneften yaptığı araştırmaya dayanarak” rapor düzenlediğini ifade etmiş olup, hukukumuzda böyle bir araştırmaya dayalı raporun sıhhatli kabul edilemeyeceğini, zira internet, isteyen herkesin istediği şekilde bilgi yayınlamasını mümkün kılan teknoloji olduğunu, internet ortamında yayınlanan bilgilerin doğruluğunu denetleyen bir mekanizmanın, herhangi bir denetim sisteminin bulunmadığını, bu da internete güven duyulmamasını ve paylaşılan bilgiye karşı şüphe duyulmasını gerekli kıldığını, 8- …ün, gazete röportajlarında yer alan ticari projelere fotoğraflar çekmekte olup, bu tür fotoğrafların sanatsal bir kaygı ile değil, profesyonel olarak üretilmiş fotoğraflar olduklarını, işin içerisine kuaför, makyaj gibi faktörlerin de girdiğini, yani fotoğraftan elde edilecek gelirin ve prodüksiyon için yapılan harcamanın ortaya çıkan fotoğrafta etkisi, fotoğrafı çekenin sanatsal yeteneğinden çok daha etkili olduğunu, bu nedenledir ki medyada kullanılan her fotoğrafın eser niteliğini taşımadığını, fotoğrafların herhangi bir teknik, ilmi mahiyet , herhangi bir yaratıcı unsur ve sanatsal kaygı taşımadığını, fotoğrafların çekildikten sonra bilgisayarda düzenlenmesi çalışmalarının, çekilen konunun (imaj) çevrelerinin temizlenip, basit şekilde rötuş (retouching) yapılarak meydana getirilmesi, imajların fotoğrafı çeken tarafından bir tasarım veya sanatsal çaba gösterilmeden meydana getirildiği, verilen objelerin fotoğrafının aynen çekildiği ve bilgisayar ortamında basit olarak düzeltildiği, fotoğraflarda manipülasyon tekniği (birkaç fotoğrafın birleştirerek işlenmesine veya deforme edilerek efektler uygulanmasına foto-manipulasyon) ve el becerisi uygulanmadığı, ürün tanıtımları için masaüstü çalışma ve ürün deküpelik (bir resmi düzenli bir biçimde kenarlarından kırparak montajlamaya veya arka plandan ayırmak); çekimi söz konusu olduğu durumlarda bu fotoğrafların eser olduğundan bahsedilemeyeceğini belirterek, yukarıda açıklanan nedenlerle, icranın tehirine, İstanbul 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi” nin 2016/224 E. 2017/279 K. 14.12.2017 tarihli kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, FSEK kapsamında , eser sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüzün tespiti, refi ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin … Gazetesi’nin ve www…com adresli internet sitesinin sahibi olduğunu, …, müvekkili Şirket için çekmiş olduğu tüm fotoğrafların mali haklarını, 01.03.2014 tarihli Eser Sahipliğinden Doğan Hakların Devir Taahhüdü ve devrine İlişkin Çerçeve Sözleşme ile davacı Şirkete devrettiğini, … Gazetesi yazarlarından …’ın … ile bir röportaj gerçekleştirdiğini, Röportajda yer alan … fotoğraflarının ise, bazı özel fotoğraf çekimlerini yapmak üzere müvekkili Şirket ile sözleşme imzalayan fotoğraf sanatçısı … tarafından çekildiğini, bu fotoğraflardan bazılarının hem davalıya ait gazetede hem de internet sitesinde hukuka aykırı bir şekilde, müvekkilden izin alınmadan beş kez yayınlandığını, davalının haksız eylemi nedeniyle, FSEK m.68 uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin üç kat fazlasını isteme, FSEK m. 70 gereği maddi tazminat talep etme ve fazlaya ilişkin diğer tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, her bir fotoğraf kullanımı başına 1.000.-TL olmak üzere, davalı tarafın söz konusu fotoğrafı hukuka aykırı bir şekilde beş kez kullandığı göz önünde bulundurularak, toplam 15.000.TL1ik tazminat tutarının şimdilik 5.000.-TL tutarındaki kısmının davalı tarafından ödenmesine, muhtemel tecavüzün men’ine karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili, bilimsel veya kişisel özellik ve yaratıcılık taşımayan dava konusu fotoğrafın eser olarak kabulü ya da yasalarca korunması gereken bir eser sayılmasının mümkün bulunmadığını, söz konusu fotoğraflar, davacının … ile imzaladığı sözleşme tarihinde vücuda getirilmemiş olması nedeniyle Somut olayda FSEK 48. madde anlamında geçerli bir sözleşme ya da geçerli bir sözleşme ve mali hakkın devri de bulunmadığını, davanın öncelikle dava açma hakkı da bulunmadığı için davanın “Aktif husumet” yönünden reddi gerektiğini, esas yönünden de davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, her iki taraf vekili yukarıdaki istinaf sebepleriyle bu kararı istinaf etmişlerdir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının mali haklarını devraldığı fotoğrafların eser niteliğinde bulunup bulunmadığı, davacının eser sahibi olup olmadığı, eser niteliğinde ise mali hak ihlalinin söz konusu olup olmadığını, 3 kat bedel talebinin yerinde olup olmadığı ve ihlal sayısı ile buna bağlı olarak tazminat miktarı hususlarına ilişkindir. Mahkemece Bilirkişi …’dan bilirkişi raporu alınmış, bilirkişi, 02.05.2017 havale tarihli raporunda özetle, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Madde 1/8 de tanımlanan özelliklere haiz olduğundan sanat eseri niteliğinde olduğunu, … kariyerinde ( markasında ) profesyonel biri için ortalama 1.000 A.B.D Doları (Tahmini 3.60 T.L.) günlük bedel uygun olduğunu, kullanılan her bir fotoğraf eseri için ise kullanıldığı yayının tirajı ( baskı adeti) veya internet ortamında kullanılmış ise okunma oranları veya abone sayısı gözetilerek 750,00 TL. ile 1.250 TL arası rayiç bedel öngörülebileceğini bildirdiği, her ne kadar davalı vekilince raporun yeterli olmadığı ileri sürülmüşse de, raporun teknik ve içerik yönünden bilimsel yeterliliğe ve dosya kapsamına uygun olduğu görülmüştür. Davacı vekili, davalının davacıya ait eser sahipliğinden kaynaklanan haklarına karşı 5 kez ihlalde bulunulduğu ileri sürülmüştür. Mahkemece, aynı güne ilişkin kullanımlar bir ihlal, farklı tarihlere ilişkin her ihlal ise başlı başına izin gerektirdiğinden toplam 3 ihlalin varlığını kabul edilmiştir. Davalı tarafından, bu portre fotoğraflarının, …’nin ölüm haberini duyuran 30 Ağustos 2016 tarihli davalı … Gazetesinin baş sayfası ( 1.sayfa ) dışında 4. sayfasında “ Edebiyat çınarı ebediyet yolunda “ üst başlığı ile, 9 Eylül 2016 tarihli … Gazetesi “ … “ Ekinde 1.sayfada “…” başlıklı yazının görseli olarak, aynı … ekinin 8.sayfasındaki yazının devamında da kullanıldığı, yine 29 Ağustos 2016 tarihinde http:// www…com.tr/… URL kodu ile … Gazetesi internet sitesinde aynı portrenin kullanıldığı, böylece davalı … Gazetesi davacı … gazetesinde yayınlanan portre fotoğraflarını 5 ( beş ) kez izinsiz kullanmış olduğu görülmektedir. …’nin ölüm haberini duyuran 30 Ağustos 2016 tarihli davalı … Gazetesinin baş sayfası ( 1.sayfa ) dışında 4. sayfasında da “…” üst başlığı ile yayınlanan haberdeki fotoğraflar aynı olduğu gibi, yayın içeriğininde haber niteliğine sahip olduğu, yine 29 Ağustos 2016 tarihinde http:// www…com.tr/… URL kodu ile … Gazetesi internet sitesinde aynı portrenin kullanıldığı anlaşılmaktadır. FSEK 37.maddesine göre, haber mahiyetinde olmak ve bilgilendirme kapsamını aşmamak kaydıyla, günlük hadiselere bağlı olarak fikir ve sanat eserlerinden bazı parçaların işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan vasıtalara alınması mümkündür. Bu şekilde alınmış parçaların çoğaltılması, yayılması, temsil edilmesi veya radyo ve televizyon gibi araçlarla yayınlanması serbesttir. Bu serbestlik, hak sahibinin hukuki menfaatlerine zarar verecek şekilde veya eserden normal yararlanmaya aykırı biçimde kullanılamaz. Somut olayda dava konusu fotoğrafın …’nin ölümüyle ilgili bir haber niteliğinde ve bilgilendirme amaçlı kullanıldığı, 29. ve 30.Ağustos 2016 tarihli kullanımların hak ihlali olarak nitelendirilemeyeceği görülmektedir. 9 Eylül 2016 tarihli … Gazetesi “ … “ Ekinde 1.sayfada “…” başlıklı yazının görseli olarak, aynı … ekinin 8.sayfasındaki yazının devamında da aynı fotoğrafın kullanıldığı, buradaki yazının günlük olaylarla ilgili haber niteliğini taşımadığı, buradaki kullanımın bir hak ihlali olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun yerinde olmadığı, davalı vekilinin ise, söz konusu kullanımlarının FSEK 37.madde kapsamında olması nedeniyle hak ihlalinin söz konusu olmadığına dair istinaf başvurusunun kısmen haklı olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan davalı tarafça davacı ile sanatçı … arasında akdedilen 06.12.2014 günlü “Mali Hakların Devri” sözleşmesinin, dava dilekçesi ve delil listesinde gösterilmediğini, bu itibarla dava açıldıktan sonra akdedilen sözleşmeye delil olarak itibar edilmeden, davanın husumetten reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, üstelik davacının husumet itirazını bertaraf etme çabasıyla, … ile geçmiş tarihli bir sözleşme akdettiği davalı tarafından ileri sürülmüşse de, sözleşmenin eski tarihli olup sonradan düzenlendiğine dair delilin bulunmadığı, ayrıca davacı ile sanatçı arasında 01.03.2014 tarihinde Eser Sahipliğinden Doğan Hakların Devir Taahhüttü ve Devrine İlişkin Çerçeve Sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşmede …ün eser sahipliğinden kaynaklanan haklarını devrettiği, bu nedenle davacının taraf sıfatının bu davada mevcut olduğunun kabulü gerektiği, davalı vekilinin husumet yönündeki istinaf başvurusunun yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekili ayrıca talepten fazlaya karar verildiği ileri sürülmüştür. 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesi uyarınca hakim tarafların talep sonucuyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. ”Mahkeme kısmi davanın haklı olduğu sonucuna varırsa, davalı alacağın ancak kısmi dava konusu yapılan bölümünü ödemeye mahkum eder; dava dışı bırakılan saklı tutulan alacak kesimi hakkında karar veremez. Çünkü, mahkeme davacının kısmi talebiyle bağlı olup, talepten fazlaya hüküm veremez.”( Prof. Dr. Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Birinci Baskı, Ağustos-2016) Bu itiraza ilişkin yapılan incelemede, davacının dava dilekçesinde 15.000,00 TL toplam tazminattan bahsetmişse de, talebini 5.000,00 TL olarak, fazlaya dair haklarını saklı tutarak belirtmiş, 5.000,00 TL üzerinden harç yatırmış, ayrıca davasını ıslah etmemiş, talebini artırmamış, fakat mahkemece toplamda 9.000,00 TL olarak fazlaya hükmedilmiş, davalı vekilin bu itirazında haklı olduğuna kanaat getirilmiştir. Sonuç olarak yukarıda açıklandığı üzere davacı vekilinin 5 ayrı hak ihlalinin söz konu olduğuna dair istinaf başvurunun yerinde olmadığı anlaşıldığından 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddi gerektiği, davalı tarafından gerçekleştirilen 1 hak ihlali olmasına rağmen, 3 ayrı hak ihlali olduğu şeklinde hatalı değerlendirme yapılarak bunun üzerinden tazminata hükmedilmiş olması dosya kapsamına uygun olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, fakat yapılan bu hata yeniden yargılamayı gerektirmediğinden resen davanın kısmen kabulü ile, 09/09/2016 tarihinde … Gazetesi … eki 1.sayfada, ve 09/09/2016 tarihinde yine … eki 8.sayfada yayınlanan yayının aynı günde aynı fotoğrafın yayınlanması nedeniyle tek kullanım sayılarak, FSEK 68 madde kapsamında hesaplanan 1000,00 TL ‘nin 3 katı 3000,00 TL’nin 09.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilince yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜ ile, 3- İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 14/12/2017 tarih, 2016/224 E., 2017/279 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, 4- Davanın kısmen kabulü ile 09/09/2016 tarihinde … Gazetesi … eki 1.sayfada, ve 09/09/2016 tarihinde yine … eki 8.sayfada yayınlanan yayının aynı günde aynı fotoğrafın yayınlanması sebebiyle tek kullanım sayılarak, FSEK 68. madde kapsamında hesaplanan 1000,00 TL ‘nin 3 katı 3000,00 TL’nin 09.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, 5- Fazlaya ilişkin talebin reddine, 6- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 6/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 204,93 TL nispi karar harcından peşin alınan 85,39 TL’nin mahsubu ile 119,54 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 6/b-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 85,39 peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 99,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 717,89 TL yargılama giderinden davanın kabul ret oranına göre 430,74 TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, 6/c-Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan, 44,00 TL posta giderinin, davanın kabul ret oranına göre 17,60 TL’sinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına, 6/d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/(1).-(2). maddesine göre 3.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, 6/e-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/(2). maddesine göre 2.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 7/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafından yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 7/b- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 35,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 45,70 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 7/c-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 7/d-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 35,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 133,10 TL’nin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 7/e-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 8- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/05/2022