Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1069 E. 2021/449 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA N : 2020/1069 Esas
KARAR NO : 2021/449
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2017
NUMARASI : 2011/168 E., 2017/274 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı aleyhine Gölyaka İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine özgü takibe konu …bank Düzce Şubesine ait 11.05.2010 keşide tarihli 500.000,00 TL bedelli çek üzerinde bulunan imzanın, davacı şirketin temsilcisi …a ait olmadığını belirterek bu nedenle borçlu olmadıklarının tespitine ve %40 tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davaya konu Gölyaka İcra Müdürlüğünün 2010/113 esas sayılı takibi ile ilgili olarak, Gölyaka İcra Hukuk Mahkemesinde 2010/9 esas sayılı dosya ile dava açılan davada, takibin iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bu yüzden davanın konusuz kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; ”Davaya konu çek, davacı şirketin yetkili temsilcisi … tarafından imzalanmış değilse de, çeki imzalayan … ile yetkili temsilci … abi-kardeş olup, şirketin iş ve işlemlerinin … tarafından da yapılageldiği, …’un yaptığı işlerden ve özellikle davaya konu çekin keşidesinden yetkili temsilci …’un haberdar olduğu, işlemin şirket temsilcisinin onamı ile yapıldığı, sahtelik iddiasının iyiniyet kuralı bağdaşmadığı, çekin teminat çeki olarak verildiği iddiasının yazılı olarak ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Dava konusu çekin, dava dışı Y…td. Şti.’ne teminat çeki olarak verildiğini, ancak daha önce de bu firmaya teminat çeki verildiğini ve daha önce verilen bu çekin geri alındığını, Mahkemece, iade edilen çek ile dava konusu çekin birbirine karıştırıldığını, davaya konu çekin de şirket yetkilisinin onayı ile verildiğinin kabulü üzerine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, …bank Düzce Şubesine ait 11.05.2010 keşide tarihli 500.000,00 TL bedelli çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine yöneliktir.Davacı, çek üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını iddia etmiş, davalı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş, Mahkemece, çek üzerinde imzası bulunan … ile şirket yetkilisi …un birlikte hareket ettikleri ve şirket yetkilisinin çekten haberdar olduğu, ayrıca çekin teminat çeki olduğunun ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili her ne kadar istinaf dilekçesinde; dava konusu çekin, dava dışı …İnşaa Ltd. Şti.’ne teminat çeki olarak verildiğini, ancak daha önce de bu firmaya teminat çeki verildiğini ve daha önce verilen bu çekin geri alındığını, Mahkemece, iade edilen çek ile dava konusu çekin birbirine karıştırıldığını, davaya konu çekin de şirket yetkilisinin onayı ile verildiğinin kabulü üzerine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu beyan etmiş ise de, davaya konu çekin,…bank Düzce şubesine ait 11.05.2010 keşide tarihli ve 500.000,00 TL bedelli çek olduğu, Mahkemece söz konusu bu çeke ilişkin yargılama yapılarak karar verildiği, davacı vekili tarafından da yargılamanın aşamalarında aksi yönde bir iddiada bulunulmadığı, dava konusu çek ile karıştırıldığı iddia edilen çeke ilişkin hiç bir bilgi, belge sunulmadığı, dolayısıyla bu yöndeki istinaf başvurusunun dayanaksız olduğu anlaşılmıştır.Davaya konu çekin dava dışı firmaya teminat olarak verildiğine ve daha sonra davalı firmanın eline geçtiğine yönelik definin bir şahsi defi olduğu, bu nedenle iyi niyetli hamil durumunda bulunan davalıya karşı ileri sürülemeyeceği, diğer yandan gerek Kocaeli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/743 Esas, 2012/191 Karar sayılı dosyası içeriği ve gerekse toplanan delillere göre, davaya konu çek üzerindeki imzanın davacı şirketin ortağı ancak yetkili olmayan …’a ait olduğu, zira bu hususun kendisinin de kabulünde olduğu, ancak şirket yetkilisi … ile …’un kardeş oldukları, şirketin iş ve işlemlerinde birlikte hareket ettikleri, dolayısıyla, çek üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı yönündeki iddianın 4721 sayılı TMK’nun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralı uyarınca üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesinin, hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmakla, davanın reddine yönelik Mahkeme kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Usûl ve yasaya uygun Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/04/2017 tarih ve 2011/168 E., 2017/274 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Davacıdan alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye GELİR KAYDINA,
3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 15/04/2021