Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1012 E. 2022/744 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1012
KARAR NO: 2022/744
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/03/2018
NUMARASI: 2015/28 E. 2018/259 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit,Ticari İlişkiden Kaynaklanan İstirdat
Ticari Satımdan Kaynaklanan
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Tic. Ltd. Şti.’nin işyerinde 16/09/2014 tarihinde gerçekleşen hırsızlık olayında davaya konu … Bankası Uzunçarşı/ Antakya Şubesi’ne ait keşidecisi … Tic. Ltd. Şti. olan 31/11/2014 keşide tarihli 6.000,00 TL bedelli çekinde içinde bulunduğu birçok çekinin çalındığını, dava konusu çekin iptali için açılan Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/316 E, sayılı davada mahkemece çek bedelinin ödenmemesi için tedbir kararı verilmesine rağmen, davalı … tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … takip dosyasında müvekkilleri aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine ve icra takibinin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulup iptaline, müvekkili şirketin yasal hamil olduğunun tespiti ile icra dosyasına yatan bedelin ve çekin müvekkili şirkete iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin faktoring şirketi olduğunu, dava konusu çeki faktoring sözleşmesi ile temlik aldığını, sözleşme alacağını tesvik eden faturaların bulunduğunu, müvekkilinin çeki iktisap anında çekte bir ödeme yasağının bulunmadığını, bu nedenlerle haksız ve yersiz açılan davanın reddine, davacıdan %20 den az olmamak üzere tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı … Tic. Ltd. Şti. Vekili birleşen İstanbul 4. ATM’nin 2015/424 E.-2016/424 K. sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin işyerinden, davaya konu … Bankası A.Ş. Adapazarı şubesine ait keşidecisinin … Tic. Ltd. Şti. olan 31.03.2014 keşide tarihli, 2.350,00 TL bedelli çekinde içinde bulunduğu birçok çekinin çalındığını, dava konusu çekin iptali için açılan Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/316 E, sayılı davada mahkemece çek bedelinin ödenmemesi için tedbir kararı verilmesine rağmen, davalı … tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin borcu olmadığının tespitine ve dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulup iptaline, müvekkilinin yasal hamil olduğunun tespiti ile icra dosyasına yatan bedelin ve çekin müvekkil şirkete iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili birleşen dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle; İİK 72 maddesine göre davacının ancak kendisinin ödemiş olduğu bedelin istirdadını talep edebileceğini, davacının çek aslını veya başka bir borçlu tarafından yatırılan paranın istirdatını talep etmesinin mümkün olmadığını, müvekkili faktoring firması olup dava konusu çeki, faktoring sözleşmesi ile temlik aldığını, çekin iktisap tarihi 09.09.2014 iken ödeme yasağı kararı ise 17.09.2014 tarihinde verildiğinden, çekin iktisap anında verilmiş ödeme yasağı kararı bulunmadığını, çalıntı olayından haberi olmadığından, iyiniyetli hamil olduğunu, şahsi def’ilerin iyiniyetli yasal hamile karşı ileri sürülemeyeceğini, mahkemece verilen ödeme yasaklarının müvekkilini kötüniyetli hale getirmeyeceğini, davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Asıl davanın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında, birleşen davanın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında borçlu olunmadığının tespitine dair menfi tespit davası olduğu, Asıl ve birleşen davalara konu çeklerin lehtarının davacı … olup, ilk cirolarda bu davacının imzasının, davacı cirosundan sonra dava dışı … Şirketi’nin cirosunun bulunduğu, davacı tarafın her iki çek içinde, dava dışı … Şirketi ile ticari ilişkisi olmadığını iddia ettiği, yapılan bilirkişi incelemesinde davacı … Şti’nin dava dışı kendisinden sonraki ciranta … Şirketi ile herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığının belirlendiği, davalı … şirketinin davaya konu alacağın belgesi olarak temlik aldığı irsaliyeli faturanın üzerinde teslim alan imzasının olmadığı, teslim alan imzası bulunmayan bir irsaliyenin faturaya konu malın teslim edilmediği anlamını taşıdığı ve ispata muhtaç bir belgeyi kayıt etmek anlamına geldiği, 04/02/2015 tarihli 29257 sayılı resmi gazetede yayınlanan Faktoring işlemlerinde uygulanacak usul ve esaslar hakkında yönetmeliğin istihbarat çalışması başlıklı 5. maddesi gereğince faktoring şirketlerinin faturaya dayalı alacağı temlik aldıklarında öncelikle ilgili mevzuatta yer alan fatura tarifi şekli ve nizamına ilişkin düzenlemeler de dikkate alınarak faturadaki bilgileri kontrol etmesi gerektiği, davalı şirketin bu usul ve esaslara yeterince uygun davranmadığı anlaşıldığından asıl ve birleşen davaların kabulüne” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Davacının …72. maddesine göre ancak kendisinin ödediği bedelin istirdatını talep edebileceğini, davacının, çek aslının veya başka bir borçlu tarafından yatırılan paranın istirdatını talep etme hakkı olmadığını, asıl ve birleşen davada, icra dosyalarından davacının borçlu olmadığına karar verilmesi ile yelinmesi gerekirken, icra dosyasına yatan paranın davacıya ödenmesine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 2-Cevap dilekçesi ekinde sunulan alacak bildirim belgesine göre, faktoring işleminin 09.09.2014 tarihli olduğunu, hırsızlık olayının da 2014 senesinde meydana geldiğini, Yönetmeliğin ise bu tarihlerden sonra yayınlanarak yürürlülüğe girdiğini, faktoring işleminin yapıldığı tarihte henüz olmayan bir yönetmeliğe göre yapılan değerlendirmenin hukuka aykırı olduğunu, Yargıtay 19 H.D.’nin 2016/ 10538 E ve 12.06.2017 tarihli kararında faktoring şirketlerinin, çekteki alacağı fatura ile tevsik etme, çek ile faturanın uyumunu araştırma dışında başkaca bir yükümlülüklerinin bulunmadığının belirtildiğinden, müvekkilinin çekteki alacağın gerçek bir alacağa dayandığını araştırma ve ispat etme yükümlülüğü olmadığından faturada teslim alan imzası bulunmamasının müvekkili aleyhine değerlendirilemeyeceğini, müvekkilinin, dava konusu çekleri usulüne uygun devir aldığını, iyiniyetli ve meşru hamil olduğunu, Yargıtay 19. H.D’nin 15.05.2017 kararına göre davanın reddi gerektiğini, 3-Bilirkişi, davacının ticari defterlerinin kapanış tasdikinin yapıldığını ve bu nedenle davacı lehine delil olduğunu belirtmiş ise de, dava tarihi 08.01.2015 iken kapanış tasdikinin 30.06.2015 tarihinde, dava açılmasından altı ay sonra yapıldığından, davanın açıldığı tarihten itibaren 6 ay süre ile davacının ticari defter ve kayıtlar üzerinden her zaman değişiklik yapabilmesi mümkün hale geldiğinden, alacağı tevsik eden faturanın bu zaman zarfında davacının defter kayıtlarından çıkarma imkan ve ihtimalini yarattığını, dava açıldıktan 6 ay sonra yapılan – tasdik, kanunun amacına da aykırı olduğundan kayıtların davacı lehine delil olamayacağını, bu nedenle, alacağı tevsik eden faturanın davacı kayıtlarında yer almamasının lehine delil olarak kabul edilmesinin HMK.222. maddesine aykırı olduğunu, Davacının, çeklerin bedelsiz kaldığını usulüne uygun tutulan ticari defterler ile ispat edemediğini, şahsi defii de ispat edemediğini, bu nedenle müvekkiline karşı ileri sürebileceği bir şahsi defii bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, 4-Çekin veya bedelinin istirdatı için TTK792 (eski 704) maddesine göre müvekkilinin ağır kusurlu olduğunun ispatı gerektiğini, (Yargıtay 19 H.D.’nin 2016/ 10538 B ve 12.06..2017 tarihli kararı) kötüniyetin, iktisap tarihinde gerçekleşmesi arandığına göre, çeklerin iktisap tarihi olan 09.09.2014 de müvekkilinin – çalıntı olayından haberdar olmasının önem kazandığını, Ödeme yasağı kararının 17.09.2014 tarihinde verildiğini, müvekkilinin çeki iktisap ettiği 09.09.2014 tarihinde verilmiş ödeme yasağı kararı bulunmadığından, çalıntı olduğundan haberdar olmadığını, iyiniyetli hamil olup, TTK.792. maddesine göre yasal şartlar oluşmadığından, kararın kaldırılmasına, Asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Karar aleyhine davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. 1-İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına konu borç için, 08/01/2015 tarihli … Bankası Adalet Sarayı Şubesi’ne ait … sayılı işlem numarası ile 8.470,00 TL, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına 3.728,00 TL olarak 24/04/2015 tarihinde davacı … Tic. Ltd. Şti. tarafından yatırıldığı tespit edilmiştir. Her iki dosya için ödemenin davacı tarafça yapıldığı tespit edildiğinden, davalı vekilinin icra dosyasındaki paranın ödeme yapmayan davacı şirkete ödenmesine karar verildiğine ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-TTK 790. maddesinde; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı taktirde yetkili hamil sayılır.” TTK 801.maddesinde; “Cirosu kabil bir çeki ödeyecek olan muhatap, cirolar arasında düzenli bir teselsülün var olup olmadığını incelemekle yükümlü ise de, cirantaların imzalarının geçerliliğini araştırmak zorunda değildir.” TTK 687.maddesinde; ” Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi adasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez, meğerki hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” düzenlemeleri mevcuttur. İstihbarat Çalışması başlıklı 5. maddesi gereğince faktoring şirketlerine faturaya dayalı alacağı temlik aldıklarında “Öncelikle ilgili mevzuatta yer alan fatura tarifi şekli ve nizamına ilişkin düzenlemelerde dikkate alınarak faturadaki bilgileri kontrol etme” yükümlülüğü getiren Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik 04/02/2015 tarihli 29257 sayılı resmi gazetede yayınlanarak 01/01/2015 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olup, davalı … ile dava dışı … Medya Ltd. Şti arasında 02/05/2014 tarihinde 200.000,00 TL tutarlı faktoring sözleşmesi yapıldığı, 09/09/2014 tarihli alacak temlik sözleşmesi ile 06/08/2014 tarih ve … sayılı 24.780,00 TL tutarlı fatura ibraz edilerek, bu fatura karşılığı … Bankası Uzunçarşı/ Antakya Şubesi’ne ait keşidecisi … Tic. Ltd. Şti. olan 31/11/2014 keşide tarihli 6.000,00 TL bedelli çek ile … Bankası A.Ş. Adapazarı şubesine ait keşidecisinin … Tic. Ltd. Şti. olan 31.03.2014 keşide tarihli, 2.350,00 TL bedelli çekler ile birlikte 4 adet çekin aynı tarihli çek tevdi bordrosu ile davalı tarafa teslim edildiği davalı tarafça dosyaya sunulan belgelerden tespit edildiğinden, 6361 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesi gereğince faktoring işleminin yapıldığı tarih itibariyle olaya uygulanacak olan Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmelik’in 22/2. maddesidir. Faktoring işlemi sırasında henüz yayınlanarak yürürlüğe girmemiş yönetmelik hükümlerinden davalının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığına ilişkin davalı vekilinin istinaf sebebinin yerinde olduğu tespit edilmiştir. Davalı … ile dava dışı … Medya Ltd. Şti arasında 02/05/2014 tarihinde 200.000,00 TL tutarlı faktoring sözleşmesi yapıldığı, 09/09/2014 tarihli alacak temlik sözleşmesi ile 06/08/2014 tarih ve … sayılı 24.780,00 TL tutarlı fatura ibraz edilerek, bu fatura karşılığı … Bankası Uzunçarşı/ Antakya Şubesi’ne ait keşidecisi … Tic. Ltd. Şti. olan 31/11/2014 keşide tarihli 6.000,00 TL bedelli çek ile … Bankası A.Ş. Adapazarı şubesine ait keşidecisinin … Tic. Ltd. Şti. olan 31.03.2014 keşide tarihli, 2.350,00 TL bedelli çekler ile birlikte 4 adet çekin aynı tarihli çek tevdi bordrosu ile davalı tarafa teslim edildiği davalı tarafça dosyaya sunulan belgelerden tespit edilmiştir. … Bankası Uzunçarşı/ Antakya Şubesi’ne ait keşidecisi … Tic. Ltd. Şti. olan 31/11/2014 keşide tarihli 6.000,00 TL bedelli çek ile … Bankası A.Ş. Adapazarı şubesine ait keşidecisinin … Tic. Ltd. Şti. olan 31.03.2014 keşide tarihli, 2.350,00 TL bedelli çekin lehtarının … Tic. Ltd. Şti olduğu, çekin … Tic. Ltd. Şti tarafından … Medya Ltd. Şti’ne ciro edildiği, … Medya Ltd. Şti’nin de aralarındaki 02/05/2014 tarihli faktoring sözleşmesi ve fatura karşılığı davalı … şirketine ciro ederek teslim ettiği, ciro silsilesinde şeklen kopukluk olmadığı, davalı şirket tarafından bankaya ibrazında ödeme yasağı olduğundan bahisle ödeme yapılmadığı ve davalı tarafça takiplerin başlatıldığı tespit edilmiştir. Davalı taraf ile dava dışı … şirketi arasındaki faktoring sözleşmesi 02/05/2014 tarihli ve 6361 Sayılı Yasa’nın yürürlük tarihinden sonraki tarihli olup, yasanın geçici 1. maddesi gereğince faktoring işleminin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan ve olaya uygulanması gereken Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmelik’in 22/2. maddesinde “…Faktoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile bir mal veya hizmet satışından doğmuş ve doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilmeyen alacakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler…” düzenlemesine yer verilmiştir. Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmelik’in 22/2. maddesi faktoring şirketine, mal ve hizmet satışından doğan fatura ve ciro silsilesindeki şekli inceleme dışında başka denetim yükümlüğü getirmediğinden, davalı şirketin faturadaki alacağın gerçek olup olmadığını, faturaya konu ürünlerin teslim edilip edilmediğini araştırma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Davalı …’nin … Ltd. Şti ile … Tic. Ltd. Şti. arasındaki ticari satıma ilişkin faturayı ve bu fatura için temlik sözleşmesini, faktoring sözleşmesini, çek tevdi bordrosunu ibraz ettiği, ciro silsilesinin şeklen düzgün olduğu, çeki 02/05/2014 tarihli faktoring sözleşmesi, ticari satıma ilişkin fatura ve bu fatura için temlik sözleşmesi, çek tevdi bordrosu ile teslim aldığından, yönetmeliğin 22/2. maddesi uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmiştir. Yönetmelikteki düzenleme uyarınca; İrsaliyeli faturaya konu malın teslim edildiğini denetleme yükümlülüğü bulunmadığından, bu nedenle kötü niyetli kabul edilmez. Dosyada davalının çeki bile bile borçlunun zararına aldığını kanıtlayacak başka delil sunularak kanıtlanmadığından, yetkili yasal hamil olup, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi dosya kapsamına uygun olmadığından, davalı vekilinin istinaf sebebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. 3-Ticari defterlerin tasdik tarihleri yasalar ile düzenlendiğinden, dava tarihi itibariyle yasal kapanış tasdik tarihinin dolmaması tek başına davacı aleyhine değerlendirilemeyeceği gibi, dava açıldığı tarihten tasdik tarihine kadar defterlerde değişiklik yapıldığı davalı tarafça somut olarak kanıtlanmamıştır. HMK 222. maddesinde ticari defterlerin sahibi lehine delil kabul edilme koşuları belirtilmiş olup, kapanış tasdik tarihinin dava tarihinden sonra olması kabul edilmeme nedeni olarak sayılmadığından, davalı vekilinin, alacağı tevsik eden faturanın davacı kayıtlarında yer almamasının lehine delil olarak kabul edilmesinin, HMK.222. maddesine aykırı olduğuna ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacı taraf çek lehtarı ve ilk ciranta olup, imzasını inkar etmemiştir. Çeklerin rızası dışında elinden çıktığını, ciro silsilesinde kendisinden sonra gelen şirket ile arasında ticari ilişki bulunmadığını, dayanak faturanın kendisinden sadır olmadığını iddia ettiğinden, iddia bu şekli ile çekin bedelsiz kaldığına ilişkindir. Çekin bedelsiz kaldığı iddiası şahsi def’i olup, TTK 687 ve 6361 sayılı yasanın 9/3. maddesi uyarınca bile bile borçlunun zararına hareket ettiği kanıtlanmadığı sürece iyi niyetli yasal hamil faktoring şirketine karşı ileri sürülemez. Davalı, çekte 3. ciranta olup, ciro silsilesi şeklen düzgün olan çekleri, fatura ibrazı karşlığı, ödeme yasağı karar tarihi olan 17/09/2014 tarihinden önce, 09/09/2014 tarihinde çek teslim bordrosu ile teslim aldığından, faktoring sözleşmesinin kurulduğu 02/05/2014 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmeliğin 220/2. maddesindeki usule uygun şekilde çeki ciro yolu ile devir aldığından, iyi niyetli yasal hamil olup, bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini kanıtlamak davacı tarafa aittir. Davacı taraf dosya kapsamı ile davalının çeki iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini kanıtlamadığından, bu hali ile davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde olmadığından, davalı vekilinin istinaf sebebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. 4-TTK 792.maddesinde; “Çek, herhangibir surette hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamiline, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu taktirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” düzenlemesi mevcuttur. Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin, BDDK tarafından 04/02/2015 tarihli ve 29257 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandığı ve Yönetmelik 11. maddeye göre 01/01/2015 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir. Davalı … ile dava dışı şirket arasında yapılan faktoring sözleşmesi 02/05/2014 tarihli olup buna göre sözleşme tarihinden sonra 01/01/2015 tarihinde yürürlüğe giren Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 5. maddesinin bu tarihten önce yapılan faktoring sözleşmeleri için geçerli olmadığı anlaşılmıştır. 6361 sayılı Yasa’nın 9/2 maddesi hükmü faktoring şirketlerine, kambiyo senetlerine dayalı olsa bile temlike konu alacağın bir mal veya hizmet satışından doğduğunu fatura ile tevsik etme ve kambiyo senedi ile faturanın uyumlu olduğunu araştırma, 6102 Sayılı TTK’nın 790. maddesi ise ciro silsilinde dış görünüş itibari ile kopukluk olup olmadığını inceleme yükümlülüğünü getirmiştir. Sözleşme tarihine göre Faktoring şirketlerine bunların dışında daha fazla yükümlülük yükleyen bir mevzuat hükmü bulunmadığından, (Yargıtay HGK’nun 2017/19-900 esas ve 2019/591 karar sayılı kararı ve Yargıtay 19.HD’nin 2016/10538 esas 2017/4836 karar sayılı ilamı) Faktoring şirketinin temlik aldığı çeklerle ilgili asıl ilişkileri de tetkik etmek yükümlülüğünden söz edilemez. Davaya konu çeklerin davalı tarafça iktisap tarihi 09.09.2014 olup, ödeme yasağı kararı 17.09.2014 tarihinde verildiğinden, iktisap tarihi itibariyle çeklerin çalıntı olduğunu bildiği iddia edilemez. Dava konusu çekler, faktoring sözleşmesi ile davalı tarafa çekleri devreden … Medya Ltd. Şti’ne ciro yolu ile geçtiğinden, davalıda Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmeliğin 22/2. maddesindeki usule uyarak çekleri temlik aldığından, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/3. maddesinde belirtilen kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği kanıtlanmadan çeki iade ile yükümlü değildir. Davalı … şirketinin davaya konu çekleri kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususunda davacı tarafça yeterli ve inandırıcı delil sunulamadığı anlaşıldığından, 6102 Sayılı TTK’nın 792. maddesindeki koşul gerçekleşmediğinden, çek bedelinin istirdadına ilişkin talebin reddi gerekirken, icra dosyasına yatan paranın davacı tarafa iadesine karar verilmesi yasal düzenlemelere aykırı olmakla, davalı vekilinin istinaf sebebinin kabulü gerekmiştir. Dosya kapsamına göre, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılmasına, kaldırma sebebi nazara alınarak yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden asıl davanın ve birleşen davanın ayrı ayrı reddi yönünde hüküm kurulmasına karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf isteminin dava ve birleşen dava yönünden KABULÜ ile, 2- İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/03/2018 tarih, 2015/28 E. 2018/259 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 3- Asıl ve Birleşen Davanın ayrı ayrı REDDİNE, 4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince asıl dava yönünden alınması gereken 80,70 TL karar harcın peşin alınan 114,01 TL’den mahsubu ile fazla alınan 33,31 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı tarafa iadesine, 4/b-Birleşen dava yönünden alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin yatırılan 50,87 TL’nin mahsubu ile bakiye 29,83 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 4/c-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 4/d-Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan, 20,00 TL posta giderinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 4/e-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine 13/(1). maddesine göre asıl dava yönünden 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 4/f-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/(2) göre birleşen dava yönünden 2.350,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 5/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden asıl ve birleşen dava yönünden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 5/b-İstinaf yargılaması için davalı tarafından asıl ve birleşen dava yönünden yapılan 196,20 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 56,35 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 252,55 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 5/c-İstinaf yargılaması için davacı tarafından asıl ve birleşen dava yönünden yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5/d-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 28/04/2022