Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/988 E. 2023/803 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/988
KARAR NO: 2023/803
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/05/2023 (Ek Karar)
NUMARASI: 2022/1245 D.İş – 2022/1274 D.İş Karar
TALEP: İhtiyati Haciz (Finans)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/09/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişi vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişi vekili itiraz dilekçesinde özetle; dosya borçlusu … A.Ş.’nin, … A.Ş.’deki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, ihtiyati haciz kararının, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyası üzerinden Müvekkili Şirket’e 14.04.2023 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal süresi içerisinde itirazlarının icra dosyasına da sunulduğunu, müvekkili şirket’in dosya borçlusu … A.Ş.’ye herhangi bir borcu bulunmadığını, mevcut bulunmayan alacaklara ilişkin olarak ihtiyati haciz konulmasının mümkün olmadığını, ihtiyati haciz kararına, dosya borcunun tamamına, işleyebilecek faize veya ferilere itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ek kararı veren ilk derece Mahkemesi tarafından ihtiyati hacze itiraz hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “Mahkememizce ihtiyati hacze itiraz eden … A.Ş’nin hakkında verilmiş bir ihtiyati haciz kararı bulunmamaktadır. Bu kapsamda ihtiyati hacze itiraz eden … A.Ş. İİK 265/2.maddesi gereğince menfaati ihlal edilen 3.kişi olarak değerlendirilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden 3. Kişi tarafından dilekçesinde; … A.Ş.’nin, … A.Ş.’deki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, İhtiyati haciz kararının, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyası üzerinden müvekkili şirkete 14.04.2023 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal süresi içerisinde itirazlarını icra dosyasına da sunulduğunu, müvekkili şirketin dosya borçlusu … A.Ş.’ye herhangi bir borcu bulunmadığını, mevcut bulunmayan alacaklara ilişkin olarak ihtiyati haciz konulması mümkün olmadığından bahisle ihtiyati haciz kararına 20.04.2023 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği anlaşılmıştır. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyası incelendiğinde, ihtiyati hacze itiraz eden 3.kişi … A.Ş.’in kendisine gönderilen İİK 89/1 haciz ihbarnamesinin kendisine 26/12/2022 tarihinde tebliğ edildiği ve 1.haciz ihbarnamesine karşı 27/12/2022 tarihinde itiraz dilekçesi sunduğu, bu tarih itibariyle ihtiyati hacizden haberdar olduğu kanaatine varılmıştır. İhtiyati hacze itiraz eden 3. Kişi … A.Ş.’nin Mahkememize sunduğu 20.04.2023 tarihli itiraz dilekçesinin, İİK 265/2 maddesi gereğince ihtiyati haczi öğrendiği tarih olan 26/12/2022 tarihten itibaren yasada öngörülen 7 günlük süre içinde olmadığı anlaşılmıştır. İhtiyati hacze itiraz eden 3. Kişi … A.Ş.’nin ihtiyati hacze itirazının İİK 265/2 maddesi gereğince süresinde olmadığı gibi İİK’nun 265 maddesindeki sebeplerden herhangi birini de teşkil etmediği anlaşılmakla itirazın reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişi vekili istinaf dilekçesinde özetle; … A.Ş.’nin (“Borçlu”), … Anonim Şirketi nezdindeki (“Müvekkil Şirket”) hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, yasal süresi içerisinde, ihtiyati haciz kararına karşı itirazlarımız icra dosyasına sunulduğunu, itiraz dilekçesinin tarihinin tetkiki için bir nüshasının ilgili icra dairesinden teminini talep etmekle, görüldüğü üzere itiraz eden Şirket, ihtiyati haciz kararından, kararın kendisine tebliğ edildiği 14.04.2023 tarihinde haberdar olmuş olup, itirazlarını 20.04.2023 tarihli dilekçesi ile sunduğunu, bilgilendirme ve belgelendirme (tevsik) gerçekleşmiş olsa dahi tebligattan bahsedilebilmesi için bu bilgilendirme ve belgelendirmenin kanunun aradığı şekilde, kanunda öngörülen kişilerce ve kanunda belirtilen şekillerde yapılması gerektiğini, mahkemece, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 91. maddesine açıkça aykırı bir gerekçe oluşturmuş ve itiraz eden Şirket’in, birinci haciz ihbarnamesine karsı 27.12.2022 tarihinde itiraz dilekçesi sunması nedeniyle bu tarih itibarıyla ihtiyati haciz kararından haberdar olduğu şeklinde mevzuat düzenlemelerine aykırı bir sebep yaratarak itirazının süresinde olmadığının belirtildiğini, halbuki, itiraz eden Şirket’in, dosya kapsamında üçüncü kişi olması nedeniyle, ihtiyati haciz kararından, kararın kendisine tebliği haricinde haberdar olması da mümkün olmayıp, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 91. maddesindeki düzenleme açık olmakla, “Süreler, taraflara tebliğ tarihinden veya kanunda öngörülen hâllerde, tefhim tarihinden itibaren işlemeye başlar.” denildiğini, ihtiyati hacizde, itiraz süresi, haczin tatbiki ya da haczin gıyapta tatbik olması hâlinde tebliğ ile başlayacağını, tebliğden itibaren yasal itiraz süresi içerisinde itirazlarını sunduklarını beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak verilen ihtiyati haczin itirazen kaldırılması, istemidir.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati haczin şartlarının bulunup bulunmadığı noktasındadır. İhtiyati haciz isteyen tarafça, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ödenmediğinden bahisle, ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş, Mahkemece talep kabul edilerek ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Bunun üzerine ihtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişi tarafından, mevcut bulunmayan alacaklara ihtiyati haciz konulamayacağı iddiasıyla ihtiyati haczin kaldırılması istemiyle incelemeye konu itiraz yapılmıştır.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19.HD’nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). İİK’nın 265/3. Maddesine göre, menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. İİK’nın 265/3. Maddesinde ise, Mahkemenin, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddedeceği, düzenlenmiştir. Buna göre mahkemece ihtiyati hacze vaki itiraz, ancak kanunda gösterilen ve itiraz eden tarafından ileri sürülen itiraz sebepleriyle sınırlı olarak incelenebilir. Somut olayda, Mahkemece, ihtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişiye 89/1 haciz ihbarnamesinin 26/12/2022 tarihinde tebliğ edildiği ve bu haciz ihbarnamesine 27/12/2022 tarihinde itiraz edildiği tespit edilmiştir. Buna göre ihtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişinin ihtiyati haczi 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliği ile öğrendiğinin kabulü gerekir.Ayrıca ihtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişi dosya borçlusu … A.Ş.’ye herhangi bir borçlarının bulunmadığı, mevcut bulunmayan alacaklara ilişkin olarak ihtiyati haciz konulmasının mümkün olmadığı iddiasıyla ihtiyati haczin kaldırılması istenmiş ise de, bu hususlar icra müdürlüğü ve icra mahkemesi nezdinde ileri sürülecek hususlar olup, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata ilişkin değildir. Bu nedenle ihtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişinin ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata temas etmeyen ve süresinde olmayan itirazının incelenmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca mahkemece ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişi vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişi tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişi tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 14/09/2023