Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/974
KARAR NO: 2023/815
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 04/05/2023
NUMARASI: 2023/230 Esas (Derdet)
DAVA: Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İstirdat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/09/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dilekçesinde özetle; dava konusu konusu çekin kayıp olup dava konusu çek nedeniyle müvekkili banka müşterisi/çek borçlusunun ticari hayatı büyük tehlikede olduğunu, bunun sonucunda dava konusu çekin takibe konulması ile müvekkili banka müşterisi için telafisi mümkün olmayacak büyük zararlar doğabileceğini, bu durumda tedbir için gerekli şartlar oluşmuş olup dava konusu çek nedeniyle başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas numaralı dosyanın durdurulması için tedbir kararı verilmesi gerektiğini beyan ederek söz konusu şartların huzurdaki davada sağlanmış olup tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece “..dava konusu çekin iş bu dava tarihinden önce İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğu anlaşılmıştır. İstirdat davasının devamı sırasında ve bu dava nedeniyle ihtiyati tedbir talebinde bulunan davacının, iddiaları ispata muhtaç olup HMK 390. maddesi gereğince davacı tarafça yaklaşık ispat koşulu, yargılamanın bu aşamasında henüz gerçekleşmediğinden ve davacı bankanın icra dosyasında taraf olmadığı anlaşıldığından; davacının ihtiyati tedbir yoluyla icra takiplerinin durdurulması yönündeki talebinin reddine ” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu kaybolan çeklerin ihtiyati haciz kararı ile icra takibine konulmasının müvekkili banka müşterisi … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ ni büyük bir zarara uğrattığını, söz konusu takip ile dava dışı şirketin haciz baskısı altında olup rızası dışında elinden çıkan çekler sebebiyle başlatılan takip sonrası ticari faaliyetlerinin aksamış durumda olduğunu, bu durumun kanunda belirtilen mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinin gerçekleştiğinin ve tedbir için gerekli tüm şartların oluştuğunun kabulü gerektiğini, bu durumda tedbirin amacı olan geçici korumanın haciz baskısı altında olan dava dışı firma hakkında uygulanması gerektiğini, mahkemenin tedbir taleplerinin reddi yönündeki kararının hukuka ve yasaya aykırı olup istinaf taleplerinin kabulü ile haksız olarak başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasının tedbiren durdurulmasına, davanın kabulü ile dava konusu edilen … numaralı çekin davalı …’den istirdadına ve müvekkile iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, çek istirdatına ilişkin derdest bulunan davada davalı tarafından çek sorumluları hakkında başlatılan icra takiplerinin durdurulması istemli ihtiyati tedbir talebidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati tedbir koşullarının bulunup bulunmadığı noktasındadır.6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 389/1. Maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/2. Maddesine göre de, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. İhtiyati tedbir talep eden vekilince tedbir talebine konu icra takiplerine dayanak çekin yedinde iken çek girişlerinin yapılması için çek merkezine kargolandığı ancak … çek numaralı, 15.11.2022 keşide tarihli ve 500.000 TL değerindeki çekin, çek merkezine teslim edilmediği iddia edilerek davaya konu çekin istirdatı talep edilmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 792. maddesine göre çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan(TTK m. 790) ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Somut olaya konu davada, dosyanın mevcut durumu itibariyle davalı takip alacaklısının çeki TTK’nın 792. Maddesi anlamında kötüniyetle ve/veya ağır bir kusur ile iktisap etmiş oldukları yönünde mahkemeye kanaat verecek şekilde talebe konu iddialar yaklaşık olarak ispatlanabilmiş değildir. Bu halde davalı takip alacaklıları tarafından dava dışı takip borçluları hakkında icra takibinin durdurulması suretiyle ihtiyati tedbir verilmesi mümkün değildir.Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararı yerinde olup İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf karar harcı ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati tedbir talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14/09/2023