Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/97 E. 2023/60 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/97
KARAR NO: 2023/60
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/12/2022
NUMARASI: 2022/1636 D.İş – 2022/1654D.İş Karar
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/01/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati tedbir talep eden vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: İhtiyati tedbir talep eden vekili dilekçesinde özetle; müvekkili … A.Ş.,’nin dijital reklam harcaması yapan kurum ya da kişilere kapsamlı danışmanlık ve teknolojik çözümler sağlayan bir iş modeline sahip olduğunu, ürün hizmet portföyü içerisinde kullanıcılara tek panelden …, (facebook), Tiktok vb reklam platformlarında hazır ve harcama limiti olmayan reklam hesapları oluşturmasını ve yönetilmesini sağlayan “Reklam Varlıkları Yönetimi” servisi bulunduğunu, bu servis kapsamında oluşturulan reklam hesabının yönetimi ve yapılan harcamaların kullanıcıların kontrolünde olduğunu, kullanıcıların kredi kartı bilgilerini sisteme girmeleri istenmekte ve ödeme servis sağlayıcıları aracılığıyla ilgili kartlardan aylık üyelik bedeli ve günlük komisyon ücreti tahsil edildiğini, müvekkili şirketin bu uygulama kapsamında hizmet verdiği kullanıcılardan kendisini … olarak tanıtan … IP numarası ile işlem yapan şahısın öncelikle … servisinde hesap açtığını, … hesabını oluşturduktan sonra ise kullanıcının 28.12.2021 tarihinden beri müvekkili şirketin … hesabını kullandığını, 28.12.2021 tarihinde saat 20:58:30’da oluşturduğunu, aynı tarihte müvekkili şirketin hizmeti kullanmak için … kredi kartı ile satın alma yaptığını ve abonelik başlattığını, kullanıcı tarafından kullanım sözleşmesi kabul edilerek talep edilen ürün ve hizmetlerin 28.12.2021 tarihinden 27.10.2022 tarihinde kadar kesintisiz olarak sağlandığını, kullanıcı ile sonraki adımlarda e-posta üzerinden iletişim kurulduğunu ve talep ettiği hizmetlerin ve yetkilerin hem de … hem de ilgili reklam platformlarında verildiğini, müvekkili şirkete kullanıcı tarafından iletilen herhangi bir servis talebi olmadığı gibi ilgili reklam hesaplarından yapılan harcamaların da 27.10.2022 tarihine, şirket tarafından hizmet durdurulana kadar devam ettiğini, müvekkili şirketten alınan hizmete rağmen …’in yaptığı işlenlerin “Kart hamili işlemin sahte olduğunu ve kendisi tarafından yapılmadığını belirtiyor.” iddiası ile bankaya chargeback adı verilen harcama itirazında bulunulduğunu, …’in müvekkili şirket tarafından verilen hizmetlerin karşılığında tüm kart bilgilerini kendisi girmiş olup buna ilişkin log kayıtları ile de bu durumun sabit olduğunu, müvekkili şirketin sonradan öğrendiği üzere … tarafından ödemelere ilişkin yapılan işlemler sırasında 3.bir kişinin kart bilgileri girilmiş olup bu kart bilgilerine sahip kişinin … ile işbirliği içerisinde bulunan 3.kişinin … … numaralı kredi kartına sahip olduğunu, kart sahibinin 3.kişi tarafından yapılan itirazların müvekkili şirket tarafından verilen hizmetlerin karşılığı olan ve haziran ayından beri düzenli olarak sistemden çekilen tutarlara ilişkin olduğunu, … ile kurulmaya çalışılan iletişim sonucu …’in kart bilgilerinin kendisine ait olduğunu söylemesine rağmen banka tarafından bildirilen cevabi yazıda harcama itirazında bulunan kart bilgilerinin 3.bir kişiye ait olduğunun bildirildiğini, iştirak halindeki … ve gerçek hesap sahibi 3.kişi … Chargeback yani harcama itirazı başvurusu yapmak üzere alışveriş yapmakta ve aldıkları hizmetler karşılığında ödedikleri miktarları iade talebinde bulunarak hileli davranışları ile müvekkili şirketin zararına olacak şekilde kendilerine yarar sağladığını, müvekkili şirket tarafından verilen reklamcılık hizmetinin gerçekleştikten sonra yapılan satın alma işleminin bilgisi ve onayı dışında yapıldığını kart sahibi ileri sürerek harcama itirazında bulunmuş olup kart hamilinin bankası davalı … tarafından müvekkili şirket aleyhine bu hileli davranışlar sonucu iadeye yönelik sürecin başlatıldığını, özetle kart sahibinin kendi kartını …’e bilgisi dahilinde kullandırmış olup bu şekilde kartıyla kendi işlem yapmadığı gibi gösterip bankaya işlemlerin sahte olduğunu iddia ederek mağduriyetinin giderilmesini talep ettiğini, kart hamilinin 3.kişi ile …’in iş birliği içerisinde hareket ederek müvekkili şirketi zarara uğratma kastı ile hareket ettiklerini, bu konuda taraflarınca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 2022/202951 soruşturma numarasıyla dosya açıldığını, … isimli şahısın ifade için çağırıldığını ve soruşturmanın halen devam ettiğini, müvekkili şirket tarafından davalı banka aleyhine dava şartı zorunluluk arabuluculuk başvuru yapılacağını ve uzlaşma olmadığı takdirde ise dava açılacağını, arabuluculuk ve dava açma süresi içerisinde karşı tarafın alacaklılarından mal kaçırmaya tevessül etmesi ihtimalinin yüksek olduğunu, izah edilen sebeplerle öncelikle teminatsız olarak, mahkemece uygun görülmediği takdirde uygun görülecek teminat karşılığında iş bu tedbir talebine konu meblağın …, … ve …’den olma 23/12/1987 doğumlu, … TCK numaralı … … ve … numaralı kredi kartına sahip müşteri hesabına aktarılmasının ihtiyati tedbiren durdurulmasını ve ilgili kartların ve bağlı hesapların kullanılabilir limiti üzerine 833.192,67 TL tutarında bloke korulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Somut olayda ihtiyati tedbir talep eden vekili, müvekkili şirketin hizmet verdiği kullanıcılardan kendini … olarak tanıtan şahsın … Servisinde hesap açtığı, hizmeti kullanmak için … Kredi Kartı ile satın alma yapıp abonelik başlattığı, akabinde müvekkili şirketten alınan hizmete rağmen …’in yaptığı işlemlerin “Kart hamili işlemin sahte olduğunu ve kendisi tarafından yapılmadığını belirtiyor.” iddiası ile bankaya Chargeberg adı verilen harcama itirazında bulunulduğu, müvekkili tarafından daha sonra öğrenildiği üzere … tarafından ödemelere ilişkin yapılan işlemler sırasında üçüncü bir kişinin kart bilgilerinin girildiği, … ile kurulan iletişimde …’in kart bilgilerinin kendisine ait olduğunu söylemesine rağmen banka tarafından bildirilen cevabi yazıda harcama itirazında bulunan kart bilgilerinin üçüncü bir kişiye ait olduğunun bildirildiğinin, kart hamilinin bankası … tarafından müvekkili şirket aleyhine hileli davranış sonucu iadeye yönelik süreç başlatıldığını, bu konuda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, bankanın uymakla yükümlü olduğu, Ulusal ve Uluslararası Kartlı Sistem Kuruluş Kuralları gereği itirazı kabul edilen müşterinin hesabına paranın direkt olarak aktarılıp bu işlemin ancak bir mahkeme kararı ile durdurulabileceği, bu halde müvekkili şirketin 833.192,67 TL gibi yüklü miktarda zarara uğrayacağından ve paranın dolandırıcılık suçunun şüphelisi olan bu kişiye geçmesi halinde hukuki olarak hak kazanılsa dahi geri alınabilmesi mümkün olmayacağından paranın bahsi geçen müşteriye ait hesaba aktarılmasının tedbiren durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talep etmiş ise de; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekli olup karşı tarafın yasal yükümlülük gereği kart hamili olan müşterisine paraya direkt aktarması sonrası talep eden tarafça ilgili bankadan hakkın talep edilmesi durumunda, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı konusunda mahkememizde kanaat oluşmadığı, talep sahibinin, hakkını tehdit eden yakın bir tehlike nedeniyle ivedi bir koruma ihtiyacı içinde bulunmadığı, ihtiyati tedbir talep edenin ancak açacağı bir davanın sonunda elde edilebileceği bir hakkı değişik iş yoluyla henüz dava açılmadan ihtiyati tedbir yoluyla elde etmesinin mümkün olmaması, ayrıca ihtiyati tedbir kararı verebilmek için hâkimin somut sebep göstermesi ve ihtiyati tedbir kararının haklılığını ortaya koyacak delil değerlendirmesi yapması ve yaklaşık ispat ölçüsüne yaklaşması gerekli olup ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından dosyaya sunulan delillerin somut delil kabul edilip haklılık konusunda yaklaşık ispat ölçüsü kriterine uymaması gözönüne alınarak ihtiyati tedbir talep eden vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar” karar verilmiştir.Bu karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin hizmet verdiği kullanıcılardan kendisini … olarak tanıtan … numarası ile işlem yapan şahsın öncelikle … (https://…com/tr) servisinde hesap açtığını, … hesabını oluşturduktan sonra ise kullanıcı 28.12.2021 tarihinden beri müvekkil şirketin … Hesabını kullanmakta olduğunu, …’in hesabını 28.12.2021 günü saat 20:58:30’da oluşturduğunu, aynı tarihte müvekkil şirketin hizmetini kullanmak için … kredi kartı ile satın alma yaptığını ve abonelik başlattığını, kullanıcı tarafından kullanım sözleşmesi kabul edilerek talep edilen ürün ve hizmetlerin 28.12.2021 tarihinden 27.10.2022 tarihine kadar kesintisiz olarak sağlandığını, kullanıcı ile sonraki adımlarda e-posta üzerinden iletişim kurulduğunu ve talep ettiği hizmetlerin ve yetkilerin hem … hem de ilgili reklam platformlarında verildiğini, müvekkil şirkete kullanıcı tarafından iletilen herhangi bir servis iptali talebinin olmadığını, ilgili reklam hesaplarından yapılan harcamalar da 27.10.2022 tarihine, şirket tarafından hizmet durdurulana kadar devam ettiğini, kullanıcının ödeme işlemlerine ilişkin … Bankasına iletilen işlem logları dava dilekçesi ekinde yer aldığını, kullanıcının yetkilisi ile sonraki adımlarda e-posta üzerinden iletişim kurulduğunu ve talep ettiği hizmetler ve yetkilerin hem … hem de ilgili reklam platformlarında verilmiş olduğunu, buna ilişkin örnek yazışmaların da dava dilekçesi ekinde yer aldığını, kullanıcının en az 3 ekstre dönemi geçirdiğini, müvekkil şirketin sunduğu servise ödenen hizmet bedelinin yüksek tutarlı olduğunu, her gün düzenli olarak tahsilat yapıldığını, kullanıcının chargeback talepleri içinde en erken tarihli olan talebin 24.08.2022 tarihine ait olduğunu ve bu tarihten önce de kart sahibine benzer hizmetlerin verilmiş ve ödemelerin alınmış olmasına rağmen herhangi bir chargeback talebi iletilmediğini, ilgili tutarların normal bir kullanıcı tarafından bu kadar geç farkedilmeyecek miktarlarda olduğunu ve hatta bakiye açmak için kredi kartı limit artırımı veya kredi kartına ön ödeme gibi işlemlerin yapılmış olabileceği kendilerince düşünülmekte olduğunu, …’in yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere müvekkil şirket tarafından verilen hizmetlerin karşılığında tüm kart bilgilerini kendisinin girmiş olduğunu, buna ilişkin log kayıtlarında da bu durumun sabit olduğunu, belirtilen sebepler neticesinde haksız, hukuki dayanaktan yoksun yerel mahkeme kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
GEREKÇE: Talep hizmet verilen müşterinin kredi kartı ile yaptığı ödemenini, ödeme yapan kişi ile kart hamilinin aynı kişi olmadığı gerekçesiyle chargeback işlemi itirazında bulunulması nedeniyle ödenmeyen , 833.192.60 TL bedelin …’a ait kredi kartını kullanan kredi kartı hamili hesabına aktarılmasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda, talebin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 389/1. maddesine göre; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Bunun yanı sıra uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebilmesi için HMK’nın 390/3. Maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Ayrıca, asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemez. Somut olayda, ihtiyati tedbir isteyenin dava dışı kişilere verdiği hizmet bedellerinin …Bankasına ait hesabına “mail order” veya “sanal pos” kanalıyla kredi kartı hamilinden mail order talimatı alınmak suretiyle tahsil edildiği, kart hamilinin harcama hakkında ihtiyati tedbir talep edilen Denizbank’a harcama itirazında bulunduğu sabittir. Davacı tarafından iddia ettiği dolandırıcılık işlemini yapan kişilere yönelik bir talebinin bulunmadığı, özellikle davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve diğer iddia edilen hususların varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olduğu, bu durumda varlığı ihtilaflı bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. davacının sunduğu deliller ile yaklaşık ispat koşullarını sağlamadığı anlaşılmaktadır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbir talep eden vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati tedbir talep eden tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf peşin harcının alınması gereken 179,90 TL karar harcından mahsubu ile eksik olan 99,20 TL harcın ihtiyati tedbir talep eden taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,3-İhtiyati tedbir talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.26/01/2023