Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/898 E. 2023/742 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/898
KARAR NO: 2023/742
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 04/05/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/129 ( Derdest)
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/07/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati tedbire itiraz eden davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin ile davalı şirkete sipariş vererek kumaş üretilmesini istediğini, buna karşılık verilen tüm sipariş bedelinin davalıya muhtelif tarihli çek verilerek ödendiğini, ancak sipariş verilen kumaşların tam olarak teslim edilmediğini, bu sebeple davalıya verilen … Adana Şubesine ait 31/08/2022 keşide tarihli 4618978 seri nolu hamiline yazılı 250.000 TL bedelli çek sebebiyle borçlu olmadıklarının tespitini ve dava konusu çek üzerine; davalının edimini gereği gibi ifa etmemesi sebebi ile ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: Davanın ilk olarak açıldığı Yalova 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/1743 Esas sayılı dosyası üzerinde 26/07/2022 tarihinde vermiş olduğu ara kararı ile; “1-Davacı vekilinin talebinin 250.000 TL bedel üzerinden %15’i oranında teminat yatırıldığı takdirde; yargılama sonuna kadar ödenmemesi yönünde İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİNE, 2-Teminat Yatırıldığında İlgili Bankaya ara kararın gönderilmesine, 3-Ara kararın taraflara tebliğine,” şeklinde tedbir kararı verilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın mahkemeye gerçek dışı beyanlarda bulunarak … Bankası Adana Şubesi’ne ait 31.08.2022 keşide tarihli … seri nolu hamiline yazılı 250.000-TL bedelli çekin ödenmemesi yönünde mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmiş olduğunu, verilen ihtiyati tedbir kararının taraflar arasında yapılan sözleşme dikkate alındığında yerinde olmadığını ve müvekkili şirketi mağdur etmeye yönelik olduğunu ve alacağını elde etmesine engel olduğunu ve alacağını elde etmesine engel olduğu için ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını veya çek bedelinin %15’i yerine çek bedelinin tamamını kapsayacak şekilde teminat verilmesi halinde ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesini Mahkememizden talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Dosyanın yetkisizlik ile gönderildiği Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi itirazı değerlendirerek 04/05/2023 tarihli ara kararı ile; Çekin kamu güvenine sahip olması, nedenden soyut olması ve tedavül yeteneği gibi özellikleri gözetildiğinde iptal koşulları oluşmayan çek hakkında ödeme yasağı kararı verilmesi durumunda 3. kişilerin haklarının ihlal edilmesi söz konusu olabileceğinden, davalı vekilinin dava konusu olan çeke ilişkin ödeme yasağı konulmasına yönelik verilen karara itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile 1- davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının kabulüne 2- dava konusu çek üzerinde konulan ödeme yasağının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin üzerine düşen edimleri eksiksiz şekilde ifa ettiğini, davalı şirket tarafından eksik ürün gönderilerek taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı davranıldığını, buna ek olarak davalı şirketin halihazırda aktif olarak çalışmakta iken kötü niyetle konkordato ilan ettiğini, tüm bu hususların maddi açıdan müvekkili bakımından telafisi imkansız zararlar meydana getirdiğini, 21/06/2021 tarihi sonrasında müvekkili tarafından davalı şirketten defalarca söz konusu eksik kalan ürünlerin gönderilmesi talep ettiğini, davalı şirketin her defasında anılan ürünleri göndereceğini beyan ettiğini ancak işbu beyanını yerine getirmediğini, sonrasında ürünlerin fiyatının çok fazla arttığını bildirdiğini, isterse çeki iade edeceğini beyan ettiğini, kötü niyetli davranarak stokçuluk yaptığını, üstelik fazladan almış olduğu ödemenin iadesini de gerçekleştirmediğini, sonraki süreçte ise iflas geçirdiğini, şirketine komser atandığını, ürün çıkışı yapamadığını müvekkiline beyan ettiğini, bu hususlar sebebiyle müvekkili tarafından keşide edilen Adana … Noterliği’nin … yevmiye nolu, 28/12/2021 tarihli ihtarnamesi ile davalı şirkete ihtarname bildirildiğini, gelinen aşamada davalı şirketin müvekkilinin kendisine ödeme aracı olarak verdiği çeklerin iadesini yapmadığını, müvekkilinin her an anılan çeklerin temlik edilme olasılığı ile karşı karşıya olduğu dikkate alındığında söz konusu çek üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiğini, talepleri üzerine Yalova 4. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 26/07/2022 tarihinde İİK nun 72/2 maddesi gereğince 250.000 TL üzerinden % 15’i oranında teminat yatırılması karşılığında söz konusu çekin dava sonuçlanıncaya kadar ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verildiğini, bu karar üzerine kendilerince teminatın yatırıldığını, dava sonuçlanıncaya kadar çekin ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı alındığını, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 04/05/2023 tarihli ara karar ile çekin ödenmemesi konusunda verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırıldığını, müvekkilinin huzurdaki davaya konu çeklerin temlik edilme olasılığı ile karşı karşıya olduğunu, kendisinin davalının sözleşmeye aykırı davranması sebebi ile halihazırda 312.447,00 TL zarara uğradığını, yerel mahkemece çek üzerinde bulunan ihtiyati tebdir kararının kaldırılmasının çekin temlik edilebilmesinin yolunun açılması ve işbu çek bedelinin de müvekkilinden tahsil edilme ihtimalinin bulunmasının ekonomik açıdan müvekkilin mahvına sebebiyet vereceğini, telafisi imkansız zararlar doğuracağını, belirtilen sebepler neticesinde Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen ara kararın kaldırılmasını, davaya konu çek üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; itirazın süresinde yapılmadığını, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, çekin kamu güvenine sahip kıymetli evrak olduğunu, davanın kötü niyet ile açıldığını, davacıdan kur farkı sebebiyle alacakları bulunduğunu belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Talep; derdest menfi tespit davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacının sipariş ettiği mallardan bir kısmının kendisine teslim edilmediği gerekçesi ile sipariş konusu mal bedeli için davalıya verdiği çeklerden dava konusu 250.000,00 TL meblağlı … Bankası Adana şubesine ait 31/08/2022 keşide tarihli … seri numaralı çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptali istemine ilişkindir. Davanın ilk olarak açıldığı Yalova 4. Asliye Hukuk Mahkemesince (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 26/07/2022 tarihli ara kararı ile davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; davacı vekilinin talebinin 250.000 TL bedel üzerinden %15’i oranında teminat yatırıldığı takdirde; yargılama sonuna kadar ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş, davalı tarafın itirazı üzerine dosyanın yetkisizlik kararı ile gönderildiği Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/05/2023 tarihli ara kararı ile; Davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının kabulü ile; dava konusu çek üzerine konulan ödeme yasağının kaldırılmasına, bu hususta ilgili bankaya yazı yazılmasına, karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça süresi içinde yukarıda yazılı gerekçe ile istinaf yoluna başvurulmuştur. Talep; çek nedeniyle açılan menfi tesbit davasında, davaya konu edilen çekin ödenmesinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. İİK’nun 72/2 maddesi, “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” hükmünü içermektedir. Talep sahibinin isteği çekin ibrazında ödenmemesine ilişkin olup, bu talebin kanunda açıkça yazılı olmasa da, çekin niteliği gereği yerleşik yargı uygulamasında İİK 72/2 maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Bunun yanında menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir koşulları değerlendirilirken İİK 72 maddesi yanında, HMK 389 vd. maddelerinin de gözönünde bulundurulması gerekir. İstinafa konu talep, ihtiyati tedbir kararının çeki alması muhtemel 3.kişiler açısından da geçerli olması talebine ilişkindir. Mahkemece “İİK’nin 72.maddesinde borçlu olunmadığının saptanmasına ilişkin istemlerde, istenebilecek tedbir türü açıkça belirtilmiş olup, bu hükme göre çekler hakkında ödeme yasağı yönünde ihtiyati tedbir verilmesi olanaklı değildir. Çekin kamu güvenine sahip olması, nedenden soyut olması ve tedavül yeteneği gibi özellikleri gözetildiğinde iptal koşulları oluşmayan çek hakkında ödeme yasağı kararı verilmesi durumunda 3. kişilerin haklarının ihlal edilmesi söz konusu olabileceği” gerekçesi ile davalı vekilinin ödeme yasağı konulmasına yönelik verilen karara itirazının kabulüne karar verilmiştir. Oysa dava konusu çek hakkında HMK 389 vd. Maddeleri gözönüne alınarak ve 3. Kişilerin haklarını etkilemeyecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesine engel bir düzenleme yoktur. Dosyaya sunulan cari hesap ekstresi, çek suretleri, faturalar, ihtarname ve diğer evrakların incelenmesi sonucu, davacı iddiasının yaklaşık olarak ispat koşulunun sağlanmadığı, bu durumda gerekçesine katılmamakla bilikte ilk derece mahkemesi kararının sonucu itibarıyla doğru olduğu anlaşılmakla istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının sonucu itibarıyla doğru olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbire itiraz eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İhtiyati tedbire itiraz eden davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf peşin harcının alınması gereken 269,85 TL karar harcından mahsubu ile eksik olan 89,95‬ TL harcın ihtiyati tedbire itiraz eden davacı taraftan tahsili ile Hazineye irad kaydına, 3-İhtiyati tedbire itiraz eden davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.13/07/2023