Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/840 E. 2023/648 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/840
KARAR NO: 2023/648
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/05/2023
NUMARASI: 2023/138 D. İş – 2023/141 Karar
DAVA: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/06/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati haciz talep eden davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı şirket olan … Giyim Ve Tic. Ltd Şti yasal mevzuat uyarınca konkordato ilan ettiğini, bu kapsamda ticari faaliyetlerine devam ettiğini, müvekkili şirketin … Giyim ve Tic.Ltd.Şti’ye farklı zaman aralıklarında mal sattığını ve bu malları faturalandırdığını, yapılan satış işlemlerinin konkordato ilan eden davalı şirketin konkordatoya ilişkin mahkemece alınan süre içinde yapıldığını, davalının alım satım işlerini yapmak ticari faaliyetlerine devam edebilmek için konkordato komiserliğinden izin aldığını, davalı şirketin müvekkiline peşin olarak ödemeyi taahhüt ettiği mal bedellerini ödemediğini ve müvekkili şirketin maddi olarak zarara uğradığını, 15 Kasım 2022 – 27 Nisan 2023 Tarihleri Arasındaki alacak bakiye 794.912,38 TL,Ödenen miktar 50.000,00 TL, toplam: 744.912,38 TL olduğunu, fatura bedeli malların davalıya teslim edildiğini, şirket yetkilisi tarafından malların teslim edildiğine dair kaşe ve imzanın mevcut olduğunu, söz konusu mal alımı geçici mühlet kararından sonra komiserin izniyle akdedilmiş borçların icraya konu edilebileceğini açıkça belirtildiğini, davaya konu olan borcun geçici mühlet içinde verildiğine ve bu kapsamda konkordato komiserliğinin bilgisi ve izni dahilinde olduğundan bahisle söz konusu borcun tahsil edilmesine ilişkin takip başlatılabileceğinin aşikar olduğunu, borçluların mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğunu, müvekkil şirketin alacağını tahsilinin sağlanması açısından fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydıyla şimdilik 744.912,38 TL alacağın tahsili için borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini, ihtiyati haciz kararına konu olan borcun adi konkordato hükümlerine tabi olmamasından dolayı, takibe konu edilebileceğine ilişkin hüküm kurulmasını talep zorunluluğu doğduğunu, borçlulara ait taşınır ve taşınmaz malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davalı borçluya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince “.. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için kanaat verecek delillerin dosyaya ibrazı yeterlidir. Ancak somut olayda ihtiyati haciz talep eden tarafça alacağın varlığına dair ve ihtiyati haciz kararı verilmesini sağlayacak kanaat verici delil sunulamadığı, faturanın tek başına alacağın varlığını yaklaşık ispata yeterli olmadığı, faturaya konu malların borçluya teslim edildiğine yönelik dosyaya herhangi bir belge ibraz edilmediği, karşı tarafın mal kaçırmaya veya adres değiştirmeye yönelik eylemlerinin bulunduğu iddialarına ilişkin de teyit eden herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu alacağın varlığı ve miktarı konusunda kanaat oluşturmaya yeterli olmayıp davacı tarafça talep edilen alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyeti yargılamayı gerektirmektedir. (Aynı yönde karar için bknz: (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin Esas No: 2023/20, Karar No: 2023/45) Açıklanan nedenlerle yaklaşık ispat ölçütü yerine getirilmediğinden..” ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir. Bu karara karşı ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafında istinaf talebinde bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararı için dosyaya sundukları fatura bedellerinin ihtiyati haciz kararının verilmesi için alacağın varlığını açıkça gösterdiğini, alacağın muaccel olduğuna ilişkinde herhangi bir tereddüt bulunmadığını, Fatura üzerinde mal bedellerini peşin ödenmesi gerektiğine ilişkin gerekli bilgilerinde mevcut olduğunu ve malların teslim alındığına dair borçlunun ıslak imzalı kaşeli şerhleri mevcut olmasına rağmen mahkemenin yaklaşık ispat kuralının yerine getirilmediğine dair gerekçe kurarak taleplerini reddettiğini, İşbu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin bu duruma müdahale ederek müvekkilinin hak ve menfaatlerini teminat altına alması gerektiğini, müvekkili şirketin ekonomik ve ticari anlamda telafisi güç zararlarla karşı karşıya gelmeden mahkemenin ihtiyati haciz kararı vermesin, borçluların mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan; müvekkili şirketin alacağını tahsilinin sağlanması açısından fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 744.912,38 Tl alacağın tahsili için borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini, kararın bozulmasını veya yeniden bir karar verilmek sureti ile hüküm kurulmasına karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, fatura alacağına dayalı olarak talep edilen ihtiyati hacizin reddi kararına İİK 265. maddesi uyarınca itiraz üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına geçici olarak el konulmasıdır.İtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1.maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/2.maddesindeki şartların bulunması gerekir. İİK’nın 258/1.maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış olmakla birlikte bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması gerektiği kabul edilmiştir. Salt fatura yada e-fatura düzenlenmesi ve elektronik ortama muhatıbına iletilen e- faturada irsaliye yerine geçer ibaresinin bulunması fatura içeriği malın teslim edildiğinin ispatı için yeterli olmayıp, alacağın varlığının başka delillerle alacaklı tarafından kanıtlanması gerekir. Somut olayda İhtiyati haciz talep eden tarafından sunulan e- faturaların altına mal teslim sorumlusu adına eslim alındı şerhi ile imza atılmış ise de atılan bu imzanın aleyhine ihtiyati haciz istenen ile bağlantısı ortaya konulamamıştır. Faturaya konu malların teslim edildiğine ilişkin karşı taraftan sadır olmuş bir kayıt sunulmamış olmasına göre ihtiyati haciz talep edeninin haklılığının yaklaşık olarak ispatı ölçüsünde delil bulunmamaktadır.Bu durumda ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gerekli olan yaklaşık ispat şartı gerçekleşmediğinden mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı ihtiyati haciz talep eden davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.15/06/2023