Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/820 E. 2023/738 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/820
KARAR NO: 2023/738
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/04/2023(Ara Karar)
NUMARASI: 2022/1037 Esas (Derdest)
TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/07/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; davacı …’ın şirket ortaklığının devam ettiği ve kendisini ortağı olduğu şirket ile ilgili olumsuz beyanları, şirketteki görevlerini kusurlu olarak yerine getirmeyerek şirketi zarara uğratması, ayrıca şirket hesaplarından kendi şahsi hesaplarına para aktararak aynı anda bir aile şirketi olan şirkette güven bunalımı yaratması, kendisini açtığı dava ile şirketin bütün faaliyetlerini tedbiren durdurulmasını istemesi, şirketin bütün hesaplarına bloke konularak şirket hesaplarının çalıştırılmamasını sağlama çabaları ile yine şirkete ait tüm servis araçlarına tedbir konularak şirketin faaliyetlerinin engellenmesi için elinden gelen bütün çabaları sarfeden, şirketin zarar etmesi, gayri faal hale gelmesi yada batması için her türlü çabayı sarfeden şirket ortağının halen şirket müdür olarak kalması ve şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin genel kurul kararının tedbiren durdurulmasının davacının şirkete zarar vermesini önün açmaktan başka hiçbir yararı olmayacağını, davacı tarafın açmış olduğu 09.11.2022 tarihli davacının şirket müdürlüğü görevinden alınması ve müdürlük yetkilerinin kaldırılmasına ilişkin kararın davacıya tebliği müteakip 30 günlük yasa süre geçtikten sonra açılmış bulunan davanın yasal sürede açılmamış olması nedeniyle usul yönünden reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ara kararı veren ilk derece Mahkemesi tarafından ihtiyati tedbire itiraz hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “Davacı taraf 09/11/2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısına katılmamıştır. Davacı taraf dava dilekçesi kapsamında olağanüstü genel kurul toplantısının çağrı şekli bakımından usulüne uygun yapılmadığını, kendilerine yapılan bir bildirimin bulunmadığını, bu yüzden ve dava dilekçesindeki diğer nedenler kapsamında genel kurul toplantısının iptalini ve yürürlüğün durdurulmasını talep etmiştir. Şirketin ana sözleşmesinin hükümlerinin değerlendirilmesi, genel kurul toplantısına çağrıya ilişkin dosyaya getirtilen belgeler, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 2018/908 Esas 2019/172 Karar sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 2020/768 Esas 2020/636 Karar sayılı ilamında açıklanan hususlar ve dava dilekçesindeki sayılan sebepler gereğince yaklaşık ispat şartının dosya kapsamı itibariyle gerçekleştiği kanaatine varıldığından davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına karşı yapmış olduğu itirazının reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı …ve kardeşi … ile babası …ın ortakları olan … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin 3 ortağından biri olduğunu, Şirketteki ortaklık payı %33.3 tür.. Bir sermaye şirketi olduğu gibi ayni anda bir aile şirketi olan, ortakları baba ve iki oğuldan oluşan … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti temel iki alanda ticari faaliyetini sürdürdüklerini, davacı şirket ortağı olan …’ın şirkette takip ettiği ve yapması gereken işlerini gerektiği gibi yapmaması, işlerini yaparken gerekli özeni göstermemesi sonucunda; şirkete ait … ve … Plaka sayılı araçların çalışma izinlerinin 2022 yılı mart ayında dolmasına rağmen araçların çalışma izin sürelerini kontrol etmemiş ve süresi dolan araç çalışma izin belgelerini süresinde yenilememiş olması nedenleriyle her bir araç için 9.200,00-TL. X 2 = 18.400,00-TL şirket para cezası ödemek zorunda kaldığını; yine belirtilen 2 adet araç davacının araçlarla ilgili teknik ve ruhsat işlemlerini gereği gibi takip etmemesi sonucunda 60 ar gün araçlar bağlanmış ve çalıştırılamadığını, davacı ve halen şirket ortağı olan … şirket hesaplarından gizlice kendi şahsi hesaplarına birkaç defa para aktardığını, davacı Serkan hakkındaki bu durumlar ve gelişmelerin ortaya çıkması bu durumların aile meclisinde konuşulması soncunda çözümsüzlüğü tercih ederek şirketin merkezini bulunduğu Şalgamlı Mahallesini terk ederek Malkara’ya yerleşmiş, kendine ait 2-3 araçla Şirketin yaptığı Fabrika Personel Taşıma e işleri ile Öğrenci taşıma işlerini yapmaya devam etmekte, hatta davalı şirketin sözleşme yaptığı Taşıma ihaleleri ile ilgili sözleşmeleri karşı tarafı yanıltarak kendi adına yaptığı işyeri kendi adına davalı müvekkil şirket … Ltd.Şti ile ayni iş ve işyeri diyerek yanıltarak kendi adına işler aldığını, davacı … ayrıca etrafta halen ortaklığını devam ettiği şirketin hakkında piyasada “Şirket batıyor, şirket battı” şeklinde olumsuz ve gerçeğe aykırı beyanlarda bulunarak şirketin piyasadaki ticari itibarını haksız olarak zedelediğini, buna rağmen Genel kurul kararının tedbiren durdurulmasının davacının şirkete zarar vermesini önün açtığını, davacı …’ın şirket Müdürlük yetkilisinin kısıtlanmasına ilişkin 09.11.2022 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Kararlarından 3 No.lu kararın uygulanmasını TTK 449. maddesine göre Tedbiren durdurulmasına ilişkin 14.03.203 tarihli duruşmadaki ara karara itirazlarının reddine ilişkin Mahkemenin 11.04.2023 Tarihli ara kararının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle tedbirin ve davacının müdürlük görevine -zımni- devamının kaldırılmasını, bu talebi yerinde görülmemesi halinde ise davacının müdürlük görevini tedbiren devamına ilişkin tedbirin kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, usulsüz çağrı iddiasıyla genel kurul kararının iptali istemiyle açılmış davada müdürün görevden alınmasına ilişkin kararın yürütmesinin durdurulması suretiyle ihtiyati tedbir kararı verilmesi, istemidir.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ilgili genel kurul kararının yürütmesinin durdurulmasına ilişkin olarak ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. İhtiyati tedbir isteyen davacı tarafça, çağrının usulsüz olduğu iddiasıyla açılan genel kurul kararının iptali istemli davada genel kurul kararının yürütmesinin durdurulması suretiyle tedbir verilmesi talep edilmiş ve mahkemece talep kabul edilmiştir. Bunun üzerine ihtiyati tedbire itiraz eden davalı tarafından, ihtiyati tedbir kararı verilmesinin usuli ve esasa yönelik şartlarının oluşmadığı ve şartlarının bulunmadığı iddiasıyla ihtiyati tedbirin kaldırılması istemiyle incelemeye konu itiraz yapılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 394/1. Maddesinde, karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebileceği; ihtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebileceği, esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verileceği, ihtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişilerin de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilecekleri, itirazın dilekçeyle yapılacağı, itiraz edenin, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorunda olduğu, mahkemenin, ilgilileri dinlemek üzere davet edip, gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını vereceği, itiraz üzerine mahkemenin, tedbir kararını değiştirebileceği veya kaldırabileceği düzenlenmiştir. Davacı 333 hisse ile, dava dışı … 334 hisse ile ve dava dışı Süleyman Bastık 333 hisse ile … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nde hissedardırlar. İptal istemine genel kurul kararı davacının katılımı olmaksızın diğer hissedarların oy birliğiyle alınmıştır. Davacı taraf, çağrının usulsüz olduğunu ileri sürmektedir. TTK’nın 446/2. maddesine göre, (…) çağrının usulüne göre yapılmadığını, (…) ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri iptal davası açabilirler. Somut olayda, dosyaya sunulan deliller, çağrı usulsüzlüğünün davaya konu genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ve yasada öngörülen iptal nedenlerinin bulunduğunu yaklaşık olarak ispata elverişli değildir. Bu halde, iptali istenen genel kurul kararının yürütmesinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbirin koşulları gerçekleşmemiştir. Bu nedenle, mahkemece, davalının itirazının kabulü ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken itirazın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-İhtiyati tedbire vaki itirazın KABULÜ ile, Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1037 esas sayılı dosyasında 14/03/2023 tarihli ara karar ile verilen ihtiyati tedbirin tüm neticeleri ile birlikte KALDIRILMASINA,2-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 13/07/2023