Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/805 E. 2023/646 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/805
KARAR NO: 2023/646
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 24/02/2023
NUMARASI: 2023/116 Esas (Derdest)
DAVA: Menfi Tespit (Alım Satım)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/06/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Alacaklı olarak görünen davalı tarafın, müvekkili hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra takip dosyası ile 12/12/2022 tanzim tarihli, 22/12/2022 Vade tarihli 689.594,30 TL bedelli bonoya dayanarak takip başlattığını, İş bu alacağına ilişkin olarak İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/31 D. İş sayılı dosyasından da İhtiyati Haciz kararı alındığını, müvekkili ile davalının mahkememize sunulan … numaralı 21/10/2022 keşide tarihli 530.554,31-TL miktarlı faturadan ve … numaralı 14/10/2022 tarihli 159.444,11-TL miktarlı faturadan dolayı davalı …’ye toplam 689.594,30 TL borçlu olduğunu, sözleşme başlıklı 18/11/2022 tarihli evrak ile 2 faturadan dolayı toplam borcu taraflarca anlaşarak imza altına alındığını ve 12/12/2022 tanzim tarihli 689.594,30 TL bedelli takip dayanağı bono ile fatura borçlarının bonoya bağlandığını, müvekkili davacının 02/12/2022 tarihinde … A.Ş’ye ait … IBAN numaralı … Bankası hesabına … nolu fatura … Ödemesi açıklaması ile 300.000,00-TL borç ödemesi yapıldığını, müvekkili firmanın davalı firmaya başkaca borcu bulunmamakta olup ödeme yapılmasının akabinde iş bu 2 adet faturaya istinaden verilen bono ihtiyati hacze konu edilerek icra takibi başlatıldığını, davalı firmaya olan 698.594,30 TL borcun 300.000 TL’sinin 02/12/2022 tarihinde banka hesabına ödenmiş olması nedeni müvekkili firmanın davalıya 398.594,30-TL borcunun kaldığını, İcra dosyasına 21/02/2023 tarihinde toplam 453.053,23-TL olarak yatırıldığını, icra takibinden önce 02/12/2022 tarihinde ödenen 300.000,00 TL ve icra takibinden sonra 21/02/2023 tarihinde icra dairesine 453.053,23-TL olarak yapılan ödeme ile birlikte davalı firmaya müvekkilin hiçbir borcunun kalmadığını, icra takip dosyası hakkında yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasını, mahkeme tarafından belirlenecek teminat tutarı yatırılmak koşuluyla ihtiyat tedbir kararı verilmesini, menfi tespit davasının kabulü ile müvekkilin davalıya borçlu olmadığının tespitini, yasal dayanaktan yoksun İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı ilamsız icra takip dosyasının iptalini, haksız ve kötü niyetli takip nedeni ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak müvekkile verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince “…mahkememizce tedbir talep edenin haklarının derhal korunmasının zorunlu olduğu kanaatine varılarak çoğun içinde azında varlığı ilkesi uyarınca, İİK 72/3-2.cümle hükmü kapsamında, icra veznesine yatan paranın tedbiren ve teminat mukabilinde alacaklıya ödenmemesine dair..” takipten sonra açılan menfi tespit davalarında takibin tedbiren durdurulmasına karar verilemeyeceğinden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İcra kasasına giren paranın taraflarına ödenmemesi yönünde ara kararın kaldırılmasını ve dava dışı miktarın ödenmesini, zira şu an, halihazırda davaya konu değerin 300.000-TL olduğu davacı tarafından dile getirilmiş olup harçlar 300.000-TL üzerinden alınmışken, icra dairesi nezdinde davacı tarafından borçlu olduğu ikrar edilen tutarın taraflarına ödenmemesi müvekkili aleyhine tek taraflı haksız bir durum yarattığını, davacı borçlu tarafından ikrar edilen miktarın icra müdürlüğünce taraflarına ödenmesi gerektiğinden icra kasasına giren paranın taraflarına ödenmemesi yönündeki ara kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, derdest icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin davada icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin durdurulmasına yönelik reddedilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince tedbirin kısmen kabulü ile icra veznesine girecek olan paranın davalıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş,bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.HMK’nın 341. maddesinde hangi kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği açıkça belirtilmiştir. Bu maddeye göre, ihtiyati tedbir – ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir. HMK’nun 394/4. maddesine göre, itiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Bu düzenlemeye göre, ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine itirazı inceleyecek mahkemenin ilgilileri dinlemek üzere davet etmesi, bu amaçla duruşma günü verilmesi ve gelmedikleri takdirde taleple ilgili inceleme yapılarak karar verilmesi zorunludur.(Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez, Medeni Usul Hukuku, 15. Bası, cilt III, s:2532-2534, Yargıtay 15. HD. 06.02.2012 gün ve 168/639 E-K.). İhtiyati tedbirin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf kanun yolu açık olup, somut olayda istinaf incelemesine konu karar HMK’nın 394. maddesi anlamında süresinde yapılan itiraz üzerine verilmiş bir karara ilişkin olmayan ara kararların istinafı sözkonusu değildir. Buna göre istinaf incelemesine konu ihtiyati tedbirin kabulüne ilişkin dosya üzerinden verilen ara karar, HMK 341 maddesi uyarınca istinafı kabil bir karar değildir. İlk derece mahkemesince davalının istinaf dilekçesi itiraz dilekçesi şeklinde kabul edilerek yapılacak duruşma soncunda verilecek ek karar istinaf yasa yoluna tabii olacaktır. Açıklanan nedenlerle talebe konu ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağından istinaf yoluna başvuran davalı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; 1-İstinaf yoluna başvuran davalı vekilinin istinaf dilekçesinin HMK’nın 341/1 ve 346/1. maddesi uyarınca REDDİNE, 2-İstinaf yoluna başvuru sırasında alınan istinaf karar harcı ile istinaf başvuru harcının istemi halinde ihtiyati tedbire itiraz edene iadesine,3-İstinaf yoluna başvuran davalı vekili tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 15/06/2023