Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/787 E. 2023/733 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/787
KARAR NO: 2023/733
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/04/2023
NUMARASI: 2022/1158 Esas – 2023/361 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/07/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasındaki uyuşmazlığa ilişkin olarak, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A hükmü uyarınca, dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, arabuluculuk faaliyetlerine ilişkin olarak 02.12.2022 tarihinde gerçekleştirilen arabuluculuk son toplantısında anlaşma sağlanamamış olup, bu doğrultuda 02.12.2022 tarihli arabuluculuk son tutanağı taraflarca imza altına alındığını, davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itiraz usul ve yasaya açıkça aykırı olup söz konusu itirazın iptali gerektiğini, müvekkilinin alacağı likit olup söz konusu itiraz, iyiniyet ve dürüstlük kuralları hilafına süre kazanmaya, borcun tahsilini sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete, ticari mal satımı kapsamında çeşitli mal satışları gerçekleştirildiğini, satış karşılığı olan 28.04.2022 tarihli faturanın müvekkili şirket tarafından düzenlenerek davalıya gönderilmiş olduğunu, fatura bedelinin tamamının davalı borçlu tarafından ödenmemiş olması neticesinde, tarafımızca Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine takip başlatıldığını, davalı borçlu, aleyhine başlatılan takibe, borcunun bulunmaması sebebiyle itiraz ettiğini, itiraz neticesinde iş bu icra takibi durmuş olduğunu, iş bu kötü niyetli itirazın iptal edilerek icra takibinin devamına ve davalı borçlu aleyhine takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının davacının üretmiş olduğu bir takım gıda maddelerinin alımı için davalı firma ile anlaştığını, davalı firmadan toplam 53.645,54 Euro değerinde mal siparişi verdiğini ve söz konusu bedelin 40.000 Eurosunu da davacı firmaya ödediğini, davalı davacı ile yapmış olduğu anlaşmada İngiltere’ye ithal edilen ürünlerin ne gibi belge ve şartlar taşıması gerektiğini açıkça ifade ettiğini, davalı firma davacı tarafından hazırlanacak olan tüm evrakların ingilizce olması gerektiğini davacı firmaya açıkça beyan etmiş olup yine ürünlerde kullanılan sürt ürünlerine ilişkin gerekli bilgilendirmenin de davacıya yapıldığını, davacı tarafından gönderilen ürünlerin İngiltere’ye girişte evrak eksikliği sebebiyle gümrükte tutulmuş ve gümrük işlemlerinin yapılmadığını, bazı evraklar tamamlanca da sürç sonunda ithal edilen ürünlerin yaklaşık 17 gün gümrükte bekledikten sonra evrakların eksik olan bir kısım ürün gümrük tarafından imha edilmiş, bir kısım ürün ise bekleme dolayısıyla bozulmuş olup, davacı firmanını hazırlaması gereken evrakları tam olarak hazırlamaması eksik ifası sebebiyle İngiltere gümrüğünde malların bir kısmı gümrük müdürlüğünce imha edilmiş olup imha edilen mallar sebebiyle davalının uğramış olduğunu zararın 5077,52 Euro olduğunu, ek olarak 5000 Euro taşıma ücreti tahsil ettiğini, geç kalma sebebiyle davalının pek çok zararı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Somut olayda; dava konusu yapılanBakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından başlatılan icra takibi sebebiyle düzenlenen ödeme emrinde 14.182,00 Euro alacak talebinde bulunulmakla birlikte, yabancı para ile talep edilen alacakların Türk parası karşılığının gösterilmediği anlaşılmaktadır. Dava konusu yapılan icra takibindeki ödeme emrinde belirtilen hukuka aykırılığın kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle mahkemece resen gözetilmesi ve takibe yönelik itirazın iptali için açılan eldeki davanın yasaya uygun takip yapılmadığından bahisle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece kısmen kabulü cihetine gidilmesi isabetli görülmemiş ise de, davalının istinafı bulunmadığından davacı lehine kazanılmış hak gözetilerek bu husus eleştiri konusu yapılması ile yetinilmiştir.Mahkeme, kısmen kabul yönünde hüküm kurmakla fazlaya ilişkin talebi esastan reddettiği anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden reddine, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 04.08.2022 tarihinde ekte sunulan 04.08.2022 tarihli takip talebi ile Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya ile davalı aleyhine icra takibi başlatılmış, ilgili harçlar Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün kasasına depo edilmiş olup UYAP sistemi üzerinden icra takibi başlatırken davacı tarafça ekleme veya çıkarma yapılamaması sebebiyle tarafınca alacağın harca değer Türk Lirası karşılığı bildirilememiş olup Bakırköy … İcra Müdürlüğü ise talebini “Alacaklı vekili takip talebinde EURO cinsinden alacağın harca değer Türk lirasını göstermediğinden” bahisle reddettiğini, akabinde 01.09.2022 tarihli dilekçemiz ile EURO cinsinden alacağın takip tarihindeki karşılığı olan harca esas değerin 259.809,99 TL (1 EUR = 18,3197 TL) olarak belirtilmiş olduğu, dosyanın peşin harcının bu tutar üzerinden takip açılırken yatırıldığı, harca esas değerin gösterilmemesinin UYAP sisteminden icra takibi açılmasından kaynaklı olduğu izah edilmiş, yeniden düzenlenip talep sunulduğunu, Bakırköy … İcra Müdürlüğü ise, ilgili takip talebine binaen düzenlediği 08.09.2022 Tarihli Ödeme Emrini davalı … Dış Ticaret Limited Şirketi’ne tebliğ etmiş (Ek-5), davalının itirazları neticesinde ise huzurdaki davanın ikame edildiğini, gelinen noktada davalı tarafa tebliğ edilen 08.09.2022 tarihli (Ek-5) ödeme emrinde herhangi bir eksiklik veyahut yanlışlık bulunmamakta olup, yabancı para ile talep edilen alacağın Türk parası karşılığı gösterildiğini, mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı olduğu, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının içeriğinin gözetilmediğinin açık olduğunu, itirazlarının reddedilmesi durumunda ise hükmedilen vekalet ücreti de usul ve yasaya açıkça aykırı olup zira Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur” düzenlemesi bulunduğunu, ancak mahkemece hükmedilen miktarın işbu miktardan çok daha fazla olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; takip talebinde alacağın belli bir miktar üzerinden gösterilmesi gerektiğini, bu gösterilen miktarın sonradan artırılamayacağını, alacaklının takip talebinde gösterilen alacağı sonradan değiştiremeyeceğini, yabancı para üzerinden takip talebi yapılamayacağını, şayet yabancı para üzerinden takip yapılırsa Yargıtayın bu konuyu devletin hükümranlık hakkı olarak kabul ettiğini ve bu hususa dikkat edilmeden açılan takipleri de iptal ettiğini, bu hususun sonradan tamamlanmasının, eksikliğin giderilmesinin mümkün olmadığını, takip talebinde ve ödeme emrinde yapılacak değişikliğin yalnızca maddi hataya konu durumlarda söz konusu olabileceğini, icra müdürünün bu şekildeki bir eksiklik halinde eksikliğin giderilmesi için alacaklı vekiline süre vermesi değil, takibi reddetmesinin gerektiğini, dolayısı ile mahkemenin de belirttiği şekilde davacı tarafından yapılan takibin usulsüz olduğunu ve bu maddi hata da olmadığı için sonradan düzeltilmesinin de mümkün olmadığını beyanla, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım sözleşmesine dayalı faturadan kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, usulüne uygun icra takibi bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, “28/04/2022 tanzim tarihli 54.182,00 € bedelli fatura” sebebine dayalı olarak 14.182,00 € asıl alacağın tahsili istemiyle 04/08/2022 tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur. Davacı tarafça, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Mahkemece de takip talebinde ve ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk parası karşılığının gösterilmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 4949 sayılı Kanunun 12. Maddesi ile değiştirilen 58/3. Maddesinde, alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizinin takip talebinde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Aynı durum, İİK.nun 60/1. maddesi gereğince ödeme emri için de söz konusudur. Anılan değişikliğin gerekçesinde, yapılan yeni düzenlemede alacaklının yabancı para alacağının Türk Parası karşılığını takip talebinde göstermesi yanında bu alacağının hangi tarihteki kur üzerinden tahsilini istiyorsa bunu da açıkça göstermesi ve yine yabancı para alacağına ilişkin faiz alacağına ilişkin talebini belirtmesi esası getirildiği ifade edilmiştir. Davacı vekilince, takip açılışında düzenlenen ilk takip talebinde yabancı para alacağının Türk Parası karşılığı gösterilmemiştir. Bunun üzerine icra müdürü tarafından 08/08/2022 tarihinde “alacaklı vekili takip talebinde euro cinsinden alacağın harca değer Türk lirasını göstermediğinden ödeme emri tebliğinin yapılmasınına” şeklinde karar verilmiştir. Ödeme emri borçluya henüz tebliğ edilmeden 26.09.2022 tarihinde takibe itiraz dilekçesi sunulmuştur. Süreç içerisinde, davacı vekilince 04/08/2022 tarihinde yabancı para alacağının Türk parası karşılığı gösterilerek yeniden takip talebi düzenlenmiş ve bu takip talebine uygun olarak 08/09/2022 tarihli ödeme emri düzenlenmiştir. Borçlu tarafından bu ödeme emri üzerine de 11.10.2022 tarihinde icra takibine tekrar itiraz edilmiştir. Kural olarak takip talebinde, alacağın vasfını, takibin taraflarını tamamen değiştiren, alacağın miktarını arttıran talepler maddi hata olarak değerlendirilemez. Ancak takibin özünü etkilemeyen basit maddi hatalar sonradan düzeltilebilir. Takip talebinde, yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının gösterilmemesi de bu türden basit bir maddi hata niteliğindedir. Nitekim, davacı takip alacaklısı tarafından bu hata düzeltilerek yeni bir takip talebi hazırlanmış ve bu takip talebine uygun olarak hazırlanan ödeme emri davalı takip borçlusuna tebliğ edilmiştir. İtirazın iptali davalarında usulüne uygun bir icra takibinin bulunması dava şartı olmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 115/3. Maddesi, dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez, şeklinde olup, dava ve karar tarihi itibariyle icra dosyasında usulüne uygun takip talebi bulunduğundan, mahkemece davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 13/07/2023