Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/752 E. 2023/605 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/752
KARAR NO: 2023/605
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/03/2023 (Ara Karar)
NUMARASI: 2023/183 Esas (Derdest)
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/06/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati haciz isteyen davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati haciz isteyen davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında gerek sunulan yazışmalar ve gerekse sunulan faturalar ile cari hesap gereği alacaklı olduğunun sabit olduğunu, ülkenin ekonomik şartları çerçevesinde paranın hızlı değer kaybı karşısında yargılama sonrasında müvekkilinin alacağının değersizleşeceğini ve uzun süren yargılamalar süresince davalının mal kaçırarak tahsilat imkanı bırakmayacağını, işbu nedenle dava değeri üzerinden davalının taşınır ve taşınmaz malları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; “Davacı tarafından ibraz edilen faturalardaki malların tam ve eksiksiz olarak davalı tarafa verilip verilmediği, sunulan faturaların iade edilip edilmediği anlaşılamadığından, tüm faturalara ilişkin irsaliyenin bulunmadığı, irsaliyede imza olanların da davalı şirket çalışanı olup olmadığının anlaşılamadığı, takibe konu alacağın varlığı ve miktarı açılan davada iddia ve savunma doğrultusunda yargılama içinde toplanıp incelenecek deliller ışığında yargılama sırasında ortaya çıkacak olması, yargılamanın bulunduğu aşama gözetildiğinde henüz delillerin toplanmamış olması, davacı tarafça dosyaya ibraz edilen belgeler, alacağın varlığı, miktarı ve muaccel olduğuna dair yaklaşık olarak ispata yeterli olmamakla ayrıca karşı tarafın, mallarını kaçırmaya, gizlemeye veya kendisinin kaçmaya çalıştığını gösterir delil de sunulmadığından, bu hali ile, İİK 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediği, değişen durum ve şartlara göre de her zaman yeniden talepte bulunulabilecek olup buna göre davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz isteyen davacı vekilini istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında süre gelen ticari ilişki kapsamında davacı davalıya yaptığı satışların bedellerini alamamış olup, davalının da alacağa dayanak hiçbir faturaya itiraz etmediğini, BA/BS formlarının mahkemece değerlendirilmesi gerektiğini, davacının faturalar ve cari hesap gereği alacaklı olduğunun sabit olduğunu, ülke ekonomik şartları çerçevesinden paranın hızlı değer kaybı karşısında yargılama sonrası davacının alacağının değersizleşebileceğini beyanla, davalının taşınır ve taşınmaz mallarına ihtiyati haciz konulmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine itirazın iptali davasında, İİK 265. maddesi uyarınca ihtiyati haczin reddi kararına itiraz üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Alacaklı borçlusuna karşı takip yapmadan önce ihtiyati haciz talebinde bulanabileceği gibi borçluya genel haciz yolu ile takip yaptıktan sonra takip kesinleşmeden önce aynı alacak için ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. (Prof.Dr Baki Kuru İcra İflas Hukuk El Kitabi 2013-sayfa 1074) İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1.maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması, müeccel para alacağı yönünden ise İİK’nın 257/2. maddesindeki şartların bulunması gerekir. İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış olmakla birlikte bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması gerektiği kabul edilmiştir. Salt fatura düzenlenmesi alacağın ispatı için yeterli olmayıp, alacağın varlığının başka delillerle alacaklı tarafından kanıtlanması gerekir. Somut olayda İhtiyati haciz isteyen davacı fatura ve sevk irsaliyeleri dosya sunmuş ve mahkemece davacı ve davalı B/S ve B/A formaları dosyaya celp edilmiştir. Davaya konu alacak dönemine ilişkin davacı B/S formunda davalıya mal satış beyanında bulunduğu davalının da B/A formunda davacıdan mal alış beyanında bulunduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamındaki bu delillere göre davacının haklılığı yönünden yaklaşık ispatın şartlarının gerçekleştiği ve İİK’nın 257. Maddesindeki ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunun kabulü gerekmiştir. Bu durumda ihtiyati haczin koşulları oluştuğundan mahkemenin ihtiyati haciz talebini kabul etmesi gerekirken yazılı gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda ihtiyatı haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353(1)b-2 uyarınca ihtiyati haczin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına, bununla birlikte dosyada yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından, İİK. 259/1. maddesi uyarınca teminat mukabilinde ihtiyati haciz talebinin takibe konu asıl alacak miktarı yönünden kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/03/2023 tarihli ara kararının HMK’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; 2- 245.306,56-TL alacak yönünden alacağın % 15 ‘ine tekabül eden 36.795,98-TL teminat (nakit veya kesin-süresiz banka teminat mektubu) karşılığında İİK’nın 257/1 maddesi gereğince davalı şirket yönünden kabulü ile borçlu davalı şirketin yedinde veya üçüncü şahıslarda bulunan taşınır ve taşınmaz malları ile diğer hak ve alacaklarının borca yeter miktarın ( 245.306,56-TL) İHTİYATEN HACZİNE, 3-İİK’nın 259. maddesi uyarınca teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz edildiğinde, kararın infazı için bir suretinin ilk derece mahkemesi tarafından, alacaklı vekiline verilmesine, 4-Teminata ilişkin ara kararın yerine getirilmesi ve kanuni süresi içerisinde kararın uygulanmasının talep edilmesi halinde kararın davaya konu icra dosyası üzerinden İcra Müdürlüğünce infaz edilmesine, 5-İİK’nın 261. maddesi uyarınca, ihtiyati haciz kararının uygulanması, verildiği tarihten itibaren on gün içinde talep edilmediği takdirde, ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkacağının İHTARINA, 6-İstinaf yargılamasına ilişkin olarak; a-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı/alacaklı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatırana İADESİNE, b-İhtiyati haciz isteyen davacı tarafça yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-f maddesi ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/06/2023