Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/75 E. 2023/78 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/75
KARAR NO: 2023/78
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/11/2022 (Ara karar)
NUMARASI: 2021/723 Esas
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/02/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati haciz talep eden davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati haciz talep eden eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; Huzurdaki davayı ikame ederken davaya konu alacak miktarının, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı tutmak kaydıyla 100.000,00 TL olarak gösterildiğini, müvekkilinin dava tarihindeki (22.11.2021) alacak miktarı 499.933,26 TL olduğundan, dava değerinin 499.933,26 TL olarak esas alınmasını ve bu miktar üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI(İhtiyati Haczin Reddine İlişkin): İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince ihtiyati haciz talebi hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “Yukarıda anılan yasal düzenlemeler, yapılan açıklamalar ve sunulan delil ve belgelere ile taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesi de gözetilerek yapılan incelemede; yargılamanın tahkikat aşamasında olduğu, davacının talebi gereği 100,000 TL kısım için ihtiyati haciz kararı verilip uygulandığı, bu kez talep arttırım dilekçesine bağlı olarak dava değerinin tamamını kapsar şekildi ihtiyati haciz istendiği, ihtiyati haciz müessesesinin ihtiyati tedbir kurumunun icra iflas hukukundaki özel bir türü olduğu ve korumu tedbiri kapsamında zaten ihtiyati haciz verildiği, davanın esasına tamamen çözecek şekilde koruma tedbir verilmesinin beklenmeyeceği, davacının talebinin ölçülülük ilkesine de uygun olmadığı, davanın hukuken istisnai bir yöntem olan tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisi üzerine oturduğu ve yoruma bağlı olarak esasa ilişkin sonucun, yargılama ve kanun yolu safhalarında değişmesinin de mümkün olduğu anlaşılmakla karar tarihi itibariyle şartları bulunmadığından artırılan bedel olan 499.933,26 TL üzerinden yapılan ihtiyati haciz talebinin reddine,” karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; davacı taraf ihtiyati haciz talebinde bulunmuş ve mahkemenizce 02.11.2022 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiğini, söz konusu karar hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, kaldırılması gerektiğini, her ne kadar dosyaya sunulan bilirkişi raporunda kanaat olarak Yargıtay’ın kabul ettiği ölçütlere benzerlik gösterdiği ve tüzel kişilik perdesinin kaldırılması şartlarının oluştuğu düşünülmekte denilmişse de bilirkişi tarafından hazırlanan rapor hatalı olup varılan kanaat gerçeği yansıtmadığını, bilirkişi heyeti hiçbir teknik bilgi veya uzmanlık gerektiren bir konuda inceleme yapmadığını, sadece dosyada zaten mevcut olan ve daha önce hem mahkemece hem de istinaf merci tarafından değerlendirilen delilleri farklı bir şekilde yorumladığını ve tüzel kişi perdesinin ispatlandığı kanaatine vardığını beyan etmiş, hukuka ve hakkaniyete aykırı olan, müvekkili şirketin telafisi güç zararlara uğramasına sebep olabilecek 02.11.2022 tarihli ihtiyati haciz ara kararına itirazın kabulüne karar verilerek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI (İhtiyati Hacze İtiraz Hakkında): İstinaf incelemesine konu ara kararı veren ilk derece Mahkemesi tarafından ihtiyati hacze itiraz hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “Bilindiği üzere İİK’nin 265/1 maddesinde itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bu kapsamda taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesi gözetilerek yapılan değerlendirmeye göre; ileri sürülen itiraz sebeplerin yasada belirtilen ihtiyati hacze itiraza ilişkin sınırlı itiraz sebepleri dışında genel ve yargılamayı ve tahkikat işlemlerine yönelik olması, ihtiyati haciz kararının dayandığı sebeplerde bu aşamada herhangi bir değişiklik bulunmaması, tahkikatın devam etmesi, ihtiyati haciz kararının münhasıran bilirkişi raporuna dayanmaması karşısında verilen kararın değiştirilmesi veya kaldırılmasını gerektirir hukuki bir durum bulunmadığı ve sonuçta İİK’nin 265/1 madde düzenlemesinde sınırlı olarak belirtilen itiraz sebepleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde itirazların yerinde olmadığı kanaatiyle yerinde görülmeyen itirazın reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Borçlunun, ekonomik sıkıntılar yaşamaya ve icra takiplerine maruz kalmaya başlayınca, borçlu şirketi atıl hale getirdiğini, eşi ve kardeşi (nam-ı müstear) üzerinden yeni kurduğu davalı “… Sigorta” şirketi üzerinden ticaretine ve sigorta faaliyetlerine devam ettiğini, … Sigorta hakkında dava değeri olan 499.933,26 TL ile sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edildiğini, ancak mahkeme tarafından talebin reddine karar verildiğini, dava açıldığı esnada dava değeri 100.000,00 TL olarak belirtildiğini, ancak dava dilekçesinde belirtildiği üzere ihtiyati haczin dava konusu icra takip dosyasının alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere talep edildiğini, her ne kadar mahkeme tarafından 02.11.2022 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz kararı 100.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere verilmişse de ihtiyati haczin aslında zaten alacak miktarı olan 499.933,26 TL üzerinden verilmesi gerektiğini, bilirkişi raporu ile de tüzel kişilik perdesinin kaldırılması koşullarının fazlasıyla oluştuğu sabit olduğunu beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen 17/11/2022 tarihli kararın kaldırılmasını ve 499.933,26 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddiaları asılsız olup somut dayanaktan yoksun olduğunu, her ne kadar davacı taraf yeni tutar üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini belirtmişse de ihtiyati haciz kararının zaten hatalı olması sebebiyle artırılmış bedel üzerinden yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesinin müvekkilinin yaşamış olduğu mağduriyeti artıracağını ve telafisi güç ve imkansız zararlara sebep olacağını beyanla, ilk derece Mahkemesince 100.000,00 TL üzerinden müvekkili şirket aleyhine verilen ihtiyati haciz kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, davacı yönünden tüzel kişilik perdesinin kaldırılması istemiyle açılan davada alacağın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi, davalı yönünden kabulüne karar verilen ihtiyati haczin kaldırılması istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, talep konusuna ilişkin olarak ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Davacı yönünden tüzel kişilik perdesinin kaldırılması istemiyle açılan davada alacağın tamamı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi isteminin mahkemece reddi kararına karşı davacı taraf, davalı yönünden kabulüne karar verilen ihtiyati haczin kaldırılması talebinin mahkemece reddi kararına karşı davalı taraf katılma yoluyla istinaf kanun yoluna ayrı ayrı başvurmuşlardır. Davalı tarafça, istinafa cevap dilekçesiyle katılma yoluyla istinafa başvurulmuş ise de, istinaf başvuru ve karar harçları yatırılmamış ve ayrıca katılma yoluyla istinaf dilekçesi davacıya tebliğ edilmemiştir. Bu halde dosyanın mahkemesine geri çevrilerek anılan eksikliklerin tamamlatılması ve katılma yoluyla istinaf dilekçesinin davacıya ebliğ edilerek, yasal istinaf süresinin geçtikten sonra davacı vekilince de istinaf kanun yoluna başvurulduğu da dikkate alınarak her halükarda Dairemiz’e gönderilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Tebliğ eksikliğinin giderilmesi ve davalı yönünden eksik harç ve giderlerin tamamlanması için dosyanın İlk derece MAHKEMESİNE GERİ ÇEVRİLMESİNE, 2-İşlem tamamlandıktan sonra her koşulda davacı vekilinin istinaf başvurusu da inceleneceğinden dosyanın dairemize gönderilmesine, Dair, HMK 352. Maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda oy birliği ile kesin olarak karar verildi.09/02/2023