Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2023/732 E. 2023/609 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/732
KARAR NO: 2023/609
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/04/2023
NUMARASI: 2023/252 Esas (derdest)
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/06/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati tedbir-haciz isteyen davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: Davacı vekili talep dilekçesinde özetle, davalılar tarafından müvekkili olan davacı şirketin ticarı sır ve know-how’ı kullanılarak devamlı ve düzenli olarak gelir elde edilmekte ve haksız rekabet teşkil eden eylemler gerçektirmekte olduklarını, bu sebeple iş bu dava devam ederken davacı şirket’in daha fazla zarara uğramasını önlemek amacıyla TTK’nın 56. ve 61. ile HMK’nın 389. ve devamı maddeleri uyarınca davalılar tarafından haksız rekaet teşkil eden ve ileride telafisi güç zararlara sebep olacak eylemlerin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, somut olayda davalıların tespit edilen kötü niyetli eylemleri dikkate alındığında, yargılama sırasında mal varlıklarını azaltacakları kuvvetle muhtemel olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. ve devamı maddeleri ve ayrıca İcra İflas Kanunu’nun 257. devamı hükümleri uyarınca davalıların tüm menkul, gayrimenkullerine ve banka hesaplarına takdiren teminatsız olarak , aksi kanaatte makul bir teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince “Somut olayda, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı/ ciddi bir şekilde zorlaşacağından bahsedilemeyeceği gibi, davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden bu yöndeki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. İhtiyati haciz talebi yönünden değerlendirme yapıldığında ise; Huzurdaki davaya konu uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, talebin aşama itibariyle soyut iddia boyutunda bulunduğu, alacağın varlığı ve muacceliyeti hususunda Mahkememiz nezdinde “yaklaşık ispat” koşullarının gerçekleşmemiş olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından ihtiyati haciz kararı verilmesi talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.. “gerekçesiyle davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz-tedbir talep eden davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece ihtiyati tedbir talepleri incelenirken TTK hükümleri yerine HMK hükümlerine atıf yapılarak, usul yönünden hukuka aykırı bir değerlendirme yapıldığını, Mahkemece tesis edilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi kararı görülmekte olan davanın haksız rekabet kaynaklı tazminat davası olduğu hususu göz önüne alınmadan tesis edildiğini, haksız rekabet kaynaklı uyuşmazlıklarda ihtiyati tedbir talebi ifaya yönelik olabilecekken, mahkemenin bu hususu gözetmeden genel hükümlere göre ihtiyati tedbir taleplerini reddetmesinin hukuka aykırı olduğunu, yargılama sırasında mal varlıklarını azaltacakları kuvvetle muhtemel olup, mahkeme tarafından taleplerinin “soyut” iddia olarak değerlendirilmesi ve alacak yönünden yaklaşık ispat koşullarının gerçekleşmemiş olduğu sonucuna varılmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, Mahkemenin haksız ve hukuka aykırı 10/04/2023 tarihli kararının ortadan kaldırılmasına, İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin ayrı ayrı kabulüne, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız rekabetin tespiti,meni ve haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminatın tahsili istemiyle açılan davada, haksız rekabetin dururulması yönünde ihtiyati tebdir kararı verilmesi istemine ilişkindir. TTK’nun 61/1 maddesi “Dava açma hakkını haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56 ncı maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verebilir.” 6100 Sayılı HMK 389 /(2) Maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “Ayn yasanını 390 Maddesi “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükümlerini içermektedir. İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1.maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması, müeccel para alacağı yönünden ise İİK’nın 257/2.maddesindeki şartların bulunması gerekir. İİK’nın 258/1.maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış olmakla birlikte bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması gerektiği kabul edilmiştir. Geçiçi hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır.Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara, karar verilirken haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. Yaklaşık ispat ölçüsünde haklılığının bulunması halinde muacel bir para alacağının yönünden ihtiyati haciz, uyuşmazlık konusu hakkında da HMK 389 maddesi uyarınca İhtiyati tedbir kararı verilebilecektir. Kural olarak hüküm sonucu ele edecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemez ise de talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi durumunda TTK 61. maddesinde düzenlenen tedbirlere hükmedilebilecektir. Davacı şirket yönünden davalıların davaya konu işlemlerinin haksız rekabet teşkil edip etmediği yapılacak tahkikat neticesinde davalıların savunmaları değerlendirildikten ve taraf delilleri toplandıktan sonra belirlenecektir. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Buna göre dosyanın geldiği aşama itibarı ile ibraz edilen deliller, ihtiyati tedbir ve haciz kararı verilebilmesi için gerekli olan yaklaşık ispata elverişli değildir. Bu durumda yasal koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri yerinde görülmeyen ihtiyati tedbir-haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir-haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf karar harcı başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İhtiyati tedbir-haciz talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 08/06/2023